|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
rus petrolünün damıtılmasından arta kalan ve genellikle akaryakıt olarak kullanılan katı kıvamlı bir sıvı |
mazut n.
|
|
2 |
General |
rus petrolünün damıtılmasından arta kalan ve genellikle akaryakıt olarak kullanılan katı kıvamlı bir sıvı |
mazout n.
|
|
3 |
General |
rus petrolünün damıtılmasından arta kalan ve genellikle akaryakıt olarak kullanılan katı kıvamlı bir sıvı |
masut n.
|
|
4 |
General |
su bitkilerinin birikimiyle oluşup az veya çok kıvamlı tuba bataklıkları oluşturan arazi |
moss land n.
|
|
5 |
General |
meyveden yapılan kıvamlı reçel |
gombo n.
|
|
6 |
General |
kıvamlı hale getirme |
incrassation n.
|
|
7 |
General |
yoğun kıvamlı çorba |
porridge [obsolete] n.
|
|
8 |
General |
yoğun kıvamlı yahni |
porridge [obsolete] n.
|
|
|
9 |
General |
kıvamlı ve köpüklü madde (tıraş kremi) |
foam n.
|
|
10 |
General |
puding kıvamlı şey |
pudding n.
|
|
11 |
General |
balçık kıvamlı olma |
pugginess n.
|
|
12 |
General |
balçık kıvamlı maden birikintisiyle dolu çukur |
slime pit n.
|
|
13 |
General |
cıvık kıvamlı yiyecek |
sowl n.
|
|
14 |
General |
balçık kıvamlı olma |
squashiness n.
|
|
15 |
General |
(şekerin kaynatılması sonucu geriye kalan) ağda kıvamlı şeker kütlesi |
strike n.
|
|
16 |
General |
puding kıvamlı şey |
suppage [obsolete] n.
|
|
17 |
General |
yumuşak kıvamlı gıda |
supping [dialect] [uk] n.
|
|
18 |
General |
(yapıştırıcı vb) kıvamlı hale getirmek |
tackify v.
|
|
19 |
General |
(kıvamsız çözeltiyi) kıvamlı hale getirmek |
fortify [obsolete] v.
|
|
20 |
General |
yoğun kıvamlı |
inspissate adj.
|
|
21 |
General |
yoğun kıvamlı |
inspissated adj.
|
|
22 |
General |
jel kıvamlı |
pectous adj.
|
|
23 |
General |
balçık kıvamlı |
puggy [dialect] [uk] adj.
|
|
24 |
General |
balçık kıvamlı |
puggie [new zealand] adj.
|
|
25 |
General |
balçık kıvamlı |
pulpous adj.
|
|
26 |
General |
posa kıvamlı |
pultaceous adj.
|
|
27 |
General |
balçık kıvamlı |
sinky adj.
|
|
28 |
General |
macun kıvamlı |
putty adj.
|
|
|
29 |
General |
balçık kıvamlı |
squashy adj.
|
|
30 |
General |
balçık kıvamlı |
stiff adj.
|
|
31 |
General |
(yiyecek) yoğun kıvamlı |
stodgy adj.
|
|
Technical |
|
32 |
Technical |
katı kıvamlı sıvı |
viscous liquid n.
|
|
33 |
Technical |
macun kıvamlı harç |
dope n.
|
|
34 |
Technical |
macun kıvamlı preparat |
dope n.
|
|
35 |
Technical |
kıvamlı sıvı |
dope n.
|
|
36 |
Technical |
beyaz, yarı saydam, kokusuz ve tatsız kristal yapıda ağda kıvamlı bir madde |
hard paraffin n.
|
|
37 |
Technical |
(ergitme fırınından çıkan) macun kıvamlı demir |
spunge [obsolete] n.
|
|
38 |
Technical |
sıvının buharlaştırılmasıyla elde edilen yoğun kıvamlı çözelti |
stick n.
|
|
Construction |
|
39 |
Construction |
akışmaz kıvamlı |
viscous adj.
|
|
Mining |
|
40 |
Mining |
sarı yeşilimsi renkte balmumu kıvamlı, serpantinle birleşmiş hidratlı magnezyum silikat kütlesi |
cerolite n.
|
|
Dentistry |
|
41 |
Dentistry |
sert kıvamlı olmak |
have a firm consistency v.
|
|
Gastronomy |
|
42 |
Gastronomy |
yengeç eti, yeşillik ve baharatlarla yapılan kıvamlı bir çorba |
callaloo n.
|
|
43 |
Gastronomy |
yengeç eti, yeşillik ve baharatlarla yapılan kıvamlı bir çorba |
calalu n.
|
|
44 |
Gastronomy |
unla kıvamlı hale getirilen pişmiş domuz eti suyuna kahve eklenerek yapılan sos |
redeye gravy n.
|
|
45 |
Gastronomy |
unla kıvamlı hale getirilen pişmiş domuz eti suyuna kahve eklenerek yapılan sos |
red-eye gravy n.
|
|
46 |
Gastronomy |
öğütülmüş hardal tohumundan üretilen kıvamlı bir sos |
table mustard n.
|
|
47 |
Gastronomy |
güney asya menşeli yoğun kıvamlı bir dondurma |
kulfi n.
|
|
48 |
Gastronomy |
güney afrika'ya özgü yoğun kıvamlı ekşitilmiş süt |
maas n.
|
|
49 |
Gastronomy |
şeker, yumurta beyazı ve badem ezmesi veya hindistan cevizinden yapılan sakız kıvamlı bir kurabiye |
makaron n.
|
|
50 |
Gastronomy |
yoğun kıvamlı bir bulamaç |
loblolly [dialect] n.
|
|
51 |
Gastronomy |
ham şekerin rafine edilmesi ile elde edilen kıvamlı bir şurup |
melasses [obsolete] n.
|
|
52 |
Gastronomy |
çin mutfağında kullanılan kıvamlı, tatlı ve mayhoş bir sos |
hoisin sauce n.
|
|
53 |
Gastronomy |
çeşitli malzemelerden oluşan koyu kıvamlı sulu yemek çorba arası bir yiyecek |
hearty stew n.
|
|
54 |
Gastronomy |
et ve sebzelerden yapılan kıvamlı bir çorba veya güveç |
burgoo n.
|
|
55 |
Gastronomy |
yoğun kıvamlı yulaf lapası |
loblolly n.
|
|
56 |
Gastronomy |
baklagil ve çeşitli baharatlarla hazırlanmış yoğun kıvamlı bir güney asya yahnisi |
daal n.
|
|
57 |
Gastronomy |
meyveden yapılan kıvamlı reçel |
gumbo n.
|
|
58 |
Gastronomy |
et suyundan elde edilen akışkan kıvamlı ve baharatlı bir gravy sos |
pan gravy n.
|
|
59 |
Gastronomy |
italya'ya özgü sakız kıvamlı bir tatlı |
panforte n.
|
|
60 |
Gastronomy |
et ve sebzeden yapılan yoğun kıvamlı bir çorba |
porridge n.
|
|
61 |
Gastronomy |
domuz eti, mısır, sarımsak ve şiliden yapılan yoğun kıvamlı bir çorba |
posole n.
|
|
62 |
Gastronomy |
domuz eti, mısır, sarımsak ve şiliden yapılan yoğun kıvamlı bir çorba |
posol n.
|
|
63 |
Gastronomy |
domuz eti, mısır, sarımsak ve şiliden yapılan yoğun kıvamlı bir çorba |
pozole n.
|
|
64 |
Gastronomy |
kıvamlı ve yumuşak bir tatlı çeşidi |
flummery n.
|
|
65 |
Gastronomy |
sütün farklı meyveler veya çikolata ile karıştırılması ile hazırlanan yoğun kıvamlı bir içecek |
shake n.
|
|
66 |
Gastronomy |
genellikle tatlı olan, turuncu renkli ve kıvamlı bir salata sosu |
french dressing n.
|
|
67 |
Gastronomy |
yoğun kıvamlı çorba |
skilly [uk] n.
|
|
68 |
Gastronomy |
kıvamlı ve baharatlı bir sebze sosu |
provençale n.
|
|
|
69 |
Gastronomy |
kıvamlı ve baharatlı bir sebze sosu |
provençale sauce n.
|
|
70 |
Gastronomy |
sürülebilir kıvamlı yiyecek |
spread n.
|
|
71 |
Gastronomy |
sünger kıvamlı tatlı |
spunge n.
|
|
72 |
Gastronomy |
lokum kıvamlı yiyecek |
stickjaw n.
|
|
73 |
Gastronomy |
(kıvamlı bir sos veya mayonez ile) üstünü kaplamak |
mask v.
|
|
74 |
Gastronomy |
sos kıvamlı |
saucy adj.
|
|
75 |
Gastronomy |
lokum kıvamlı |
stickjaw adj.
|
|
Chemistry |
|
76 |
Chemistry |
çeşitli iğne yapraklı ağaçlardan elde edilen kıvamlı ve yağlı bir reçine |
turpentine n.
|
|
77 |
Chemistry |
çeşitli iğne yapraklı ağaçlardan elde edilen kıvamlı ve yağlı bir reçine |
gum turpentine n.
|
|
78 |
Chemistry |
suya benzeyen acı ve koyu kıvamlı renksiz bir sıvı |
hydric dioxide n.
|
|
79 |
Chemistry |
çeşitli kimyasal zehirlenmelere karşı panzehir olarak kullanılan renksiz, yağlı ve kıvamlı bir sıvı |
dimercaprol n.
|
|
Biochemistry |
|
80 |
Biochemistry |
buğday gibi tahıllarda bulunup yüksek oranda prolin içeren ve hamurun kıvamlı olmasını sağlayan bir protein |
gliadine n.
|
|
Botanic |
|
81 |
Botanic |
kıvamlı keten tohumu yağı |
varnish n.
|
|
Sport |
|
82 |
Sport |
kaymaya uygun olmayan kalın balçık kıvamlı kar |
crud n.
|
|
Slang |
|
83 |
Slang |
kıvamlı güveç yemeği |
hoosh n.
|
|
84 |
Slang |
kıvamlı çorba |
hoosh n.
|
|
Star Wars |
|
85 |
Star Wars |
kıvamlı süprüntüsü |
tempered wastes n.
|
|