kendi haline bırakmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kendi haline bırakmak



Bedeutungen von dem Begriff "kendi haline bırakmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 17 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kendi haline bırakmak let somebody alone v.
kendi haline bırakmak let be v.
kendi haline bırakmak leave alone v.
kendi haline bırakmak let alone v.
kendi haline bırakmak leave something/somebody alone v.
kendi haline bırakmak relinquish [obsolete] v.
kendi haline bırakmak leave one to himself v.
kendi haline bırakmak leave v.
Phrasals
kendi haline bırakmak pass by v.
Colloquial
kendi haline bırakmak let it be v.
Idioms
kendi haline bırakmak leave one to one's own devices v.
kendi haline bırakmak leave one to one's own resources v.
kendi haline bırakmak leave someone to his own devices v.
kendi haline bırakmak give up the ghost v.
kendi haline bırakmak leave one to own devices v.
kendi haline bırakmak leave to own devices v.
Archaic
kendi haline bırakmak give way v.

Bedeutungen, die der Begriff "kendi haline bırakmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 26 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
birini kendi haline bırakmak give someone rope v.
birini kendi haline bırakmak leave someone to his own devices v.
birini kendi haline bırakmak leave somebody be v.
(birini) kendi haline bırakmak leave to one's self v.
Colloquial
(birini) kendi haline bırakmak let (one) have (one's) head v.
(bir şeyi) kendi haline bırakmak let (something) play out v.
(her şeyi/bir şeyleri) kendi haline bırakmak let things play out v.
Idioms
birini kendi haline bırakmak leave someone to stew in their own juice v.
birini kendi haline bırakmak leave someone to his own devices v.
işleri kendi haline bırakmak let sleeping dogs lie v.
(birini bir konuda) kendi haline bırakmak let (someone) loose (on something) v.
(birini) tamamen kendi haline bırakmak allow (one) full rein v.
(birini/bir şeyi/bir varlığı) kendi haline bırakmak leave (someone, something, or some creature) alone v.
(birini/bir şeyi/bir varlığı) kendi haline bırakmak let (someone, something, or some creature) alone v.
(birini/bir şeyi/bir varlığı) kendi haline bırakmak leave (someone, something, or some creature) be v.
(birini/bir şeyi/bir varlığı) kendi haline bırakmak let (someone, something, or some creature) be v.
(birini) biraz kendi haline bırakmak cut (one) some slack v.
(birini) kendi haline bırakmak leave (one) to stew in (one's) own juice v.
(birini) kendi haline bırakmak leave (one) to stew in (one's) own juices v.
birini kendi haline bırakmak leave someone to his or her resources v.
(birini) kendi haline bırakmak leave to someone's own devices v.
(birini) yaptığı şeyin sonuçlarını düşünmesi için kendi haline bırakmak let (one) stew v.
(birini) yaptığı şeyin sonuçlarını düşünmesi için kendi haline bırakmak let (one) stew in (one's) own juice v.
(birini) yaptığı şeyin sonuçlarını düşünmesi için kendi haline bırakmak let (one) stew in (one's) own juices v.
(birini) kendi haline bırakmak let somebody loose v.
birini kendi haline bırakmak leave someone to one's own devices v.