mildest - Türkisch Englisch Wörterbuch

mildest

Bedeutungen von dem Begriff "mildest" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 37 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
mild adj. hafif
He is at home with a mild case of the flu.
Hafif bir grip vakası nedeniyle evinde.

More Sentences
General
mild adj. nazik
The librarian had a mild manner by nature.
Kütüphanecinin doğası gereği nazik bir tavrı vardı.

More Sentences
mild adj. ılıman (iklim)
My grandparents moved south, where the climate is mild.
Anneannem ve dedem iklimin ılıman olduğu güney bölgelere taşındı.

More Sentences
mild adj. ılık
We had a mild winter last year.
Bu yıl ılık bir kış geçirdik.

More Sentences
mild adj. yumuşak
He has a mild nature.
Yumuşak bir doğası var.

More Sentences
mild adj. ılımlı
Her presentation received only mild criticism.
Sunumuna yalnızca ılımlı eleştiriler geldi.

More Sentences
mild adj. az acılı
I used a mild pepper on this pizza, but that one is extra hot.
Bu pizzada az acılı bir biber kullandım ama bu ekstra acıymış.

More Sentences
mild adj. hafif etkili
I took a mild muscle relaxant for my neck.
Boynum için hafif etkili bir kas gevşetici aldım.

More Sentences
mild adj. hafif yapılı
I use a mild moisturizer for my sensitive skin.
Hassas cildim için hafif yapılı bir nemlendirici kullanıyorum.

More Sentences
Technical
mild adj. ılımlı
The residents organized a mild protest.
Mahalle sakinleri ılımlı bir protesto düzenledi.

More Sentences
mild adj. yumuşak
The climate of England is milder than that of Scotland.
İngiltere'nin iklimi İskoçya'nınkinden daha yumuşaktır.

More Sentences
Food Engineering
mild adj. ılımlı
If his support cannot be strong, it can at least be mild!
Eğer desteği güçlü olamıyorsa, en azından ılımlı olabilir!

More Sentences
Archaic
mild adv. ılımlı
After three years of mild recession, almost all the States need to address the problem of dwindling resources.
Üç yıllık ılımlı durgunluğun ardından neredeyse tüm Devletlerin azalan kaynaklar sorununu ele alması gerekiyor.

More Sentences
Common Usage
mild adj. ılıman
General
mild n. küçük yumru
mild adj. yavaş
mild adj. mazlum
mild adj. zarif
mild adj. halim
mild adj. iyi huylu
mild adj. acısız
mild adj. mutedil
mild adj. kibar
mild adj. uysal
mild adj. yumuşak başlı
mild adj. mülayim
mild adj. hafif (yiyecek/içecek)
mild adj. merhametli
mild adj. tatsız
mild adj. lezzetsiz
mild adj. yavan
Technical
mild adj. zayıf
mild adj. imalat çeliği özelliği taşıyan
mild adj. karbon (çelik)
Food Engineering
mild adj. ekşiliği giderilmiş
Tobacco
mild adj. tatlı içimli
Archaic
mild adv. biraz

Bedeutungen, die der Begriff "mildest" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 112 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
mild climate n. yumuşak iklim
Coastal areas generally have milder climates.
Kıyı alanları genellikle daha yumuşak iklimlere sahiptir.

More Sentences
mild climate n. ılıman iklim
Coastal areas generally have milder climates.
Kıyı bölgelerinin genellikle daha ılıman iklimleri vardır.

More Sentences
mild-mannered adj. yumuşak huylu
First, we should not be mild-mannered psychotherapists in one country and unrelenting public prosecutors in another.
Birincisi, bir ülkede yumuşak huylu psikoterapistler, diğerinde ise acımasız savcılar olmamalıyız.

More Sentences
mild expletives n. hafif küfürler
extra mild n. çok yumuşak
mild detergent n. hafif deterjan
mild detergent n. yumuşak deterjan
mild reaction n. ılımlı tepki
mild reaction n. normal tepki
mild air n. ılık hava
mild cleanser n. hafif temizleyici
mild soap n. yumuşak sabun
weather mild n. Ilıman hava
weather mild n. ılık hava
weather mild n. yumuşak hava
mild-mannered adj. ılımlı
mild-mannered adj. mülayim
mild tempered adj. yumuşak başlı
mild tempered adj. sakin
mild-mannered adj. nazik ve kibar
mild-tasting adj. hafif tatlı (yiyecek)
Colloquial
draw it mild! expr. abartma!
Speaking
I have a mild headache expr. benim biraz başım ağrıyor
draw it mild! expr. sakin ol!
Technical
mild steel n. akma çelik
mild unalloyed steel n. alaşımsız yumuşak çelik
mild-drawn wire n. az ezilmiş tel
dead-mild steel n. çok yumuşak çelik
mild iron n. dişidemir
mild steel n. düşük karbonlu çelik
mild slope n. hafif meyil
mild temperature n. ılıman sıcaklık
mild iron n. orta yumuşaklıkta demir
cold rolled uncoated mild steel narrow strip n. soğuk haddelenmiş kaplanmamış dar yumuşak çelik şerit
mild slope n. yumuşak eğim
mild steels n. yumuşak çelikler
mild steel n. yumuşak kurç
dead mild steel n. yumuşak çelik
mild steel n. yumuşak çelik
mild steel n. düşük miktarda karbon içeren güçlü sert çelik
mild steel n. karbon çelik
mild steel n. imalat çeliği
Mechanic
mild steel n. düşük karbonlu çelik
mild steel n. yumuşak çelik
Textile
mild washing n. ılıman şartlarda yıkama
range of washing procedures from mild to severe n. orta etkinlik ile sert etkinlik arasındaki yıkama işlemleri
Automotive
mild hybrid n. ılımlı hibrit
mild steel n. yumuşak çelik
Marine
time-dependent mild slope equation n. zamana bağlı yumuşak eğim denklemi
Medical
late onset mild mental deterioration n. geç başlangıçlı hafif mental bozulma
mild sensorimotor polyneuropathy n. hafif düzeyde sensorimotor polinöropati
mild anaemia n. hafif anemi
mild paresis of the facial nerve n. hafif fasiyal sinir parezisi
mild anemia n. hafif anemi
mild effects n. hafif etkiler
mild symptoms n. hafif belirtiler
mild atopic asthmatic patient n. hafif atopik astımlı hasta
mild temperature n. hafif ateş
mild hypothermic cardiopulmonary bypass n. hafif hipotermik kardiyopulmoner baypas
mild dehydration n. hafif derecede dehidratasyon
mild pruritus n. hafif kaşıntı
mild chronic liver insufficiency n. hafif kronik karaciğer yetersizliği
mild itching n. hafif kaşıntı
mild effects n. hafif etkiler
mild cognitive impairment n. hafif bilişsel bozukluk
mild bleeding n. hafif kanama
mild to moderate staining n. hafiften ve orta şiddete boyanma
mild pleocytosis n. hafif pleositoz
mild clinical findings n. hafif şiddetli klinik bulgular
mild motor developmental delay n. hafif motor gelişme geriliği
mild burn n. hafif yanık
mild preeclampsia n. hafif preeklampsi
mild mental retardation n. hafif mental retardasyon
mild proteinuria n. hafif proteinüri
mild-moderate chronic obstructive pulmonary diseases n. hafif ve orta şiddetteki kronik obstrüktif akciğer hastalıkları
mild sedative n. hafif sakinleştirici
mild cyanosis n. hafif siyanoz
mild to moderate depression n. hafif-orta dereceli depresyon
mild metabolic acidemia n. hafif metabolik asidemi
mild to moderate exercise n. hafif ve orta tempolu egzersiz
mild trauma n. hafif travma
mild venous congestion n. hafif venöz konjesyon
mild low-back and leg pain n. orta şiddetli bel ve bacak ağrısı
mild proteinuria n. orta derecede proteinüri
mild form of adj. hafif seyirli
Psychology
mild cognitive impairment n. hafif kognitif bozukluk
mild mental retardadion n. hafif zeka geriliği
Pathology
mild cognitive disorder n. hafif bilişsel bozukluk
mild hyperemesis gravidarum n. hafif hiperemezis gravidarum
mild vaginal dysplasia n. hafif vajinal displazi
mild protein-energy malnutrition n. hafif protein-enerji malnütrisyonu
mild cervical dysplasia n. hafif servikal displazi
mild vulvar dysplasia n. hafif vulvar displazi
mild and moderate birth asphyxia n. hafif ve orta doğum asfiksisi
mild mental retardation n. hafif zeka geriliği
Pharmaceutics
mild silver protein n. iltihaplı deri dokularının tedavisinde lokal antiseptik olarak kullanılan bir bileşik
Gastronomy
mild cream cheese n. labne
mild [uk] n. hafif ingiliz birası
mild [uk] n. hafif bira
Chemistry
mild acid n. hafif asit
high yield and mild reaction conditions n. yüksek verim ve ılımlı reaksiyon koşulları
mild acid n. zayıf asit
Marine Biology
mild smoked adj. hafif tütsülenmiş
Botanic
our lady's mild thistle n. bostan otu
our lady's mild thistle n. kolgan
our lady's mild thistle n. mübarek dikeni
our lady's mild thistle n. peygamber dikeni
our lady's mild thistle n. şevketibostan
Geography
mild temperate zone n. ılıman iklim kuşağı
Meteorology
mild [texas/virginia] v. (rüzgar veya fırtına) hafiflemek
mild [texas/virginia] v. (rüzgar veya fırtına) azalmak
Military
mild detonating cord n. yüksek infilak maddesinin tam ortasında çok tabakalı bir yapıdan meydana gelen patlayıcı fitil