naughtiest - Türkisch Englisch Wörterbuch

naughtiest

Bedeutungen von dem Begriff "naughtiest" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 23 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
naughty adj. yaramaz
You've been a naughty boy.
Yaramaz bir çocuk oldun.

More Sentences
naughty adj. afacan
He is a naughty boy.
O afacandır.

More Sentences
General
naughty adj. yaramaz
That's very naughty of you.
Çok yaramazsın.

More Sentences
naughty adj. terbiyesiz
He is a naughty boy.
O, terbiyesiz bir çocuktur.

More Sentences
Common Usage
naughty adj. haşarı
naughty adj. haylaz
General
naughty v. yaramazlık etmek
naughty adj. haylaz
naughty adj. fena
naughty adj. afacan
naughty adj. edepsiz
naughty adj. münasebetsiz
naughty adj. haşarı
naughty adj. muzip
naughty adj. serkeş
naughty adj. azgın
naughty adj. hışır
naughty adj. müstehcen
naughty adj. açık saçık
naughty adj. ahlaka aykırı
naughty adj. yakışık almaz
naughty adj. ayıp
Archaic
naughty adj. kalitesiz

Bedeutungen, die der Begriff "naughtiest" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 27 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
naughty child n. yaramaz çocuk
Santa Claus doesn't bring presents to naughty children.
Noel Baba yaramaz çocuklara hediye getirmez.

More Sentences
be naughty v. yaramazlık etmek
I was naughty.
Yaramazlık ettim.

More Sentences
be naughty v. yaramazlık yapmak
Tom is being naughty, isn't he?
Tom yaramazlık yapıyor, değil mi?

More Sentences
Colloquial
naughty boy n. yaramaz çocuk
I regard them as being the naughty boys.
Onları yaramaz çocuklar olarak görüyorum.

More Sentences
General
naughty child n. bacaksız
naughty child n. yumurcak
get naughty v. azgınlaşmak
be too naughty v. düz duvara tırmanmak (çocuk)
get naughty v. yaramazlaşmak
too naughty v. düz duvara tırmanan (çocuk)
too naughty adj. yaramaz (çocuk)
naughty [scottish] adj. önemsiz
naughty [scottish] adj. beş para etmez
naughty [scottish] adj. aşağılık
naughty [scottish] adj. hayır gelmez
Colloquial
naughty but nice adj. zararlı ama çok güzel/dayanılmaz/lezzetli
Speaking
I was very naughty when I was young expr. çocukken çok yaramazmışım
I was very naughty when I was a kid expr. çocukken çok yaramazmışım
I was very naughty when I was a kid expr. küçükken çok yaramazmışım
I was very naughty when I was young expr. küçükken çok yaramazmışım
Botanic
naughty man n. misk otu
naughty man n. avrupa'da yetişen tüylü kırmızı veya mor sapları, koyu yeşil yaprakları ve kırmızı-kahverengi çiçekleri olan kokulu çok yıllık bir bitki
Education
naughty step n. mola paspası
naughty step n. yaramazlık yapan çocuğun ceza olarak ayakta durduğu yer
History
naughty nineties n. (ingiltere'de) özellikle cinsel ahlak bakımından eğlence düşkünü ve rahat bir dönem olarak kabul edilen 1890'lı yıllar
Slang
have a naughty v. seks yapmak
British Slang
naughty bits n. üreme organları