night - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

night

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "night" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 32 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
night adj. gece
General
night n. tün
night n. karanlık
night n. gece
night n. akşam
night n. özel gece
night n. gece etkinliği
night n. alacakaranlık
night n. cinsel ilişki zamanı
night n. gece vardiyası
night n. uyku zaman
night v. gecelemek
night v. gece geçirmek
night adj. geceyle ilgili
night adj. geceye ait
night adj. gece konulu
night adj. gece özelliği taşıyan
night adj. gece meydana gelen
night adj. gece düzenlenen
night adj. gece çalışan
night adj. gece görevi yapan
night adj. gece göreviyle ilgili
night adj. gece aktif olan
night adj. geceleri ortaya çıkan
Literature
night n. kara gün
night n. kasvetli zaman
night n. kederli zaman
night n. bilinmezliklerle dolu dönem
night n. umutsuz dönem
night n. suçlarla dolu zaman
night n. kötülük dolu zaman
Mythology
night n. roma mitolojisinde gece tanrıçası

Bedeutungen, die der Begriff "night" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
night table n. komodin
spend the night v. gecelemek
spend the night v. geceyi geçirmek
at night adv. geceleyin
at night adv. geceleri
General
this time of the night n. akşam akşam
nuptial night n. gerdek gecesi
bara'at night n. berat kandili
night watchman n. gece nöbetçisi
night club n. pavyon
walpurgis night n. 30 nisan gecesi
night nurse n. gece hemşiresi
night shift n. gece mesaisi
premiere night n. gala gecesi
night sweat n. gece terlemesi
wedding night n. gerdek gecesi
night tariff n. gece tarifesi
night owl n. geceleri geç yatmayı adet edinen kimse
night duty n. gece nöbeti
night time n. gece vakti
night owl n. gece kuşu
night school n. gece okulu
last night n. dün akşam
last night n. dün gece
night life n. gece hayatı
blessed night n. kandil gecesi
night school n. akşam okulu
night letter n. geceleri ucuz fiyatla gönderilen telgraf
tomorrow night n. yarın akşam
white night n. beyaz gece
night school n. gece bölümü
the dead of night n. gecenin körü
night heron n. gece balıkçılı
wedding night n. zifaf gecesi
night owl n. geceleri geç yatmayı adet edinen
night light n. gece lambası
first night n. açılış gecesi
night watchman n. gece bekçisi
night blindness n. gece körlüğü
night light n. gece kandili
night watchman n. pazvant
the night of power n. kadir gecesi
twelfth night n. onikinci gece
night mail n. gece postası
night light n. idare lambası
white night n. yukarı enlemlerde havanın tam olarak kararmadığı gecelere verilen isim
night soil n. geceleri boşaltılan pislik
late night hour n. gecenin geç saatleri
workman on the night shift n. gece işçisi
watch night n. yılın son gecesi
first night n. gala
night watch n. gece nöbeti
night rider n. geceleri baskın yapan çeteye mensup kişi
last night n. geçen gece
night flight n. gece uçuşu
first night n. gala gecesi
night club n. bar
qadr night n. kadir gecesi
holy night on which the birth of prophet mohammad is marked n. mevlid kandili
night blindness n. tavukkarası
night charge n. (telefonda) gece tarifesi
holy night n. kandil (gecesi)
night training n. gece eğitimi
night phone n. gece telefonu
night work n. gece çalışması
night namaz n. teheccüd
henna night n. kına gecesi
stag night n. bekarlığa veda
stag night n. bekarlığa veda partisi
night star n. gece yıldızı
stag night n. düğünden önce erkeklerin kendi aralarında yaptığı eğlence
fly-by-night company n. paravan şirket
fly-by-night n. vurguncu
day-night reverser n. gündüz-gece şalteri
night-worker n. gece işçisi
night-watchman n. gececi
night-watchman n. bekçi
night-worker n. gececi
night-light n. gece açık bırakılan loş ışık
night-club n. gazino
night-walker n. fahişe
night-robe n. gecelik
night-walker n. uyurgezer
night-pharmacy n. nöbetçi eczane
night bird n. gece kuşu
night shift n. gece vardiyası
night shift n. gece postası
night walker n. uyurgezer
night table n. yatak başucu masası
night setback n. gece için azaltma ayarı
night crew n. gece postası
night watchman n. gece bekçisi
fly-by-night n. borcunu ödemeyen kimse
the night of repentance n. beraat kandili
tomorrow night n. yarın gece
the night of the long knives n. katliam gecesi
night time n. gece
st john's night n. yaz dönümü arifesi
midsummer night n. yaz dönümü arifesi
sira night n. sıra gecesi
night of decree n. kadir gecesi
night-owl n. gece kuşu
night of measures n. kadir gecesi
hen night n. düğünden önce kadınların kendi aralarında yaptığı eğlence
a night of passion n. tutku dolu bir gece
bucks night n. erkeklerin bekarlığa veda partisi
hen's night n. kadınların bekarlığa veda partisi
bucks night n. düğünden önce erkeklerin kendi aralarında yaptığı eğlence
hen's night n. düğünden önce kadınların kendi aralarında yaptığı eğlence
a night of passion n. tutkulu bir gece
stag night n. erkeklerin bekarlığa veda partisi
starless night n. yıldızsız gece
night market n. akşam pazarı
night market n. gece pazarı
night journey n. miraç
night prayer n. yatsı namazı
night dress n. gece kıyafeti
night dress n. gece elbisesi
night out n. gececi otel görevlisinin boş günü
quiz night n. bir masa etrafında 6-8 yarışmacının katıldığı ve kazanana hediyelerin verildiği bir yarışma
night ride n. gece yolculuğu
night travel n. gece yolculuğu
night trip n. gece yolculuğu
sleepless night n. uykusuz gece
a night to remember n. unutulmayacak bir gece
a night to remember n. hatırlanacak bir gece
night robe n. gecelik
night clothes n. gecelik
night of the murder n. cinayet gecesi
night court n. nöbetçi mahkeme
night patrol n. gece devriyesi
bonfire night n. guy fawkes'ın kuklasını yakma şenliği
night walking n. gece yürüyüşü
night walk n. gece yürüyüşü
night editor n. gece editörü
reunion night n. şeb-i arus
opening night n. açılış gecesi
wedding night n. düğün gecesi
starry night n. yıldızlı gece
friday night n. cuma gecesi
night lamp n. gece lambası
night of union n. şeb-i aruz
night of henna n. kına gecesi
the children of the night n. gecenin çocukları
lovely night n. tatlı gece
restless night n. uykusuz/huzursuz gece
sunday night n. pazar gecesi
wine night n. şarap gecesi
night-time n. gece
night-time n. gece vakti
a night of heavy rain n. sağanak yağışlı gece
a night with heavy rain n. sağanak yağışlı gece
night club n. gece kulübü
night sergeant n. gece çavuşu
the darkness of night n. gecenin karanlığı
mizzy night n. yaramazlık gecesi
miggy night n. yaramazlık gecesi
goosing night n. yaramazlık gecesi
cabbage night n. yaramazlık gecesi
devil's night n. yaramazlık gecesi
mischief night n. yaramazlık gecesi
gate night n. yaramazlık gecesi
hell night n. yaramazlık gecesi
a good night kiss n. iyi geceler öpücüğü
saturday night n. cumartesi gecesi
sunday night blues n. pazar sendromu
all-night party n. tüm gece süren parti
star-studded night n. yıldızlı gece
star-studded night n. (genelde gökyüzü için söylenir) yıldızlarla dolu gece
stormy night n. fırtınalı gece
the queen of the night n. gecenin kraliçesi
clear night n. bulutsuz gece
night stroll n. gece yürüyüşü
night soup n. gece çorbası
night ark n. altı ila üç fit boyutunda çıtalı bir zemine sahip küçük kümes
night blue n. gece mavisi
night blue n. çivit mavisinden daha yeşil ve soluk koyu grimsi mavi
night bell n. gece çanı
night bell n. gece zili
night shift n. gece mesaisi ekibi
night shift n. gece çalışan işçiler
night shift n. gece nöbeti
night stick n. cop
night stick n. polis copu
night watch n. gece nöbetçisi
night watch n. gece vardiyacısı
night watch n. gece gözcüsü
night watch n. gece bekçisi
night man n. gece çalışan tuvalet temizlikçisi
night man n. gece görevlisi
night-sight n. geceleri loş ışıkta görme yeteneği
night-sight n. gece görüşü
night-stop n. seyahatte verilen gece molası
the other night n. geçen gece
date night n. randevu gecesi
date night n. buluşma gecesi
white night n. uykusuz gece
midsummer night n. yaz gün dönümünden önceki akşam
gala night n. gala gecesi
movie night n. film gecesi
film night n. film gecesi
guest night n. kulüp veya kolej üyelerinin arkadaşlarını misafir olarak getirdikleri akşam etkinliği
one-night stand n. tek gecelik komedi gösterilerinin sergilendiği yer (şehir, kasaba)
one-night stand n. tek gecelik ilişki için kalınan yer
good-night n. infaz edilen bir suçlunun hikayesini anlatan balad
fly-by-night n. güvenilmez kimse
fly-by-night n. ilkesiz kimse
fly-by-night n. kaypak kimse
fly-by-night n. kısa ömürlü ve güvenilmez (şirket) oluşum
fly-by-night n. gecelere akmayı seven kimse
fly-by-night n. (kredi konusunda) risk taşıyan kimse
fly-by-night n. gece kuşu
fly-by-night n. geceleri uçan canlı
fly-by-night n. gece seyahat eden kimse
fly-by-night n. iş için sürekli seyahat eden kimse
fore-night n. akşamın alacakaranlık ile uyku vakti arasında kalan bölümü
school night n. ertesi sabahında okul olan gece
school night n. ertesi gün işgünü olan gece
make a night of it v. sabaha kadar eğlenmek
sit up all night v. sabahlamak
stay for the night v. konaklamak
stay awake all night v. sabahı bulmak
spend the night out in the cold v. ayazlamak
spend the night v. konaklamak
stay awake all night v. sabahı etmek
sit up all night v. sabahı etmek
be up all night v. sabahlamak
retire for the night v. yatmaya gitmek
sleep the night through v. uykusunu almak
retire for the night v. uyumaya gitmek
sit up all night v. sabahı bulmak
spend the night in v. gecelemek
work night and day v. gecesini gündüzüne katmak
work day and night v. gecesini gündüzüne katmak
have a very enjoyable night v. felekten bir gece çalmak
go out at night v. gece dışarı çıkmak
stay the night v. geceyi geçirmek
wake in the night v. gece uyanmak
eat at night v. gece yemek
go out at night v. gece sokağa çıkmak
stay the night v. gecelemek
run through a series of one-night stands v. bir dizi tek gecelik aşk yaşamak
stay up all night v. sabahlamak
stay up all night v. sabahı etmek
stay up all night v. sabahı bulmak
stay up all night v. bütün gece ayakta kalmak
stay up all night v. bütün gece uyumamak
(night) set in v. karanlık bastırmak
work or study late into the night v. gece geç saatlere kadar çalışmak
come out at night v. geceleyin ortaya çıkmak
make camp for the night v. gece için kamp kurmak
prove his whereabouts on the night in question v. olay gecesi nerede olduğunu ispatlamak
kiss someone good night v. iyi geceler öpücüğü vermek
stop somewhere for the night v. bir yerde gecelemek
stop somewhere for the night v. gecelemek için bir yerde durmak
get up in the middle of the night v. gecenin bir yarısında kalkmak
spend one’s new year's night in ankara v. yılbaşı gecesini ankara’da geçirmek
spend one’s new year's night in istanbul v. yılbaşı gecesini istanbul’da geçirmek
howl all night long v. (köpek) bütün gece ulumak
(for night) to fall v. gece çökmek
work all night v. tüm gece çalışmak
get through the night v. geceyi atlatmak
spend the night in jail v. geceyi nezarethanede geçirmek
soak the beans the night before v. kuru fasulyeleri bir gece önceden ıslatmak
spend a night in jail v. kodeste bir gece geçirmek
be as different as night and day v. birbirinden gece gündüz kadar farklı olmak
have a one-night stand v. tek gecelik aşk yaşamak
have a one-night stand v. tek gecelik heyecan yaşamak
have a one-night stand v. tek gecelik ilişki yaşamak
have a quiet night in v. sessiz bir gece geçirmek
walk alone at night v. gece yalnız yürümek
all-night adj. bütün gece süren (bir olay)
night-time adj. gece
one-night adj. bir gecelik
fly-by-night adj. kapkaççı
night-eyed adj. geceleri görme yeteneği olan
night-eyed adj. keskin gözlü
night-faring adj. gece vakti yolculuk yapan
night-faring adj. gece vakti yurtdışına seyahat eden
all-night adj. gece boyu açık
all-night adj. tüm gece açık
late-night adj. gece geç saatte olan
fly-by-night adj. güvenilmez veya ilkesiz
fly-by-night adj. (iş anlaşmalarında) kaypak
fly-by-night adj. istikrarsız
fly-by-night adj. geçici
fly-by-night adj. temelsiz
fly-by-night adj. kısa ömürlü
fly-by-night adj. gelip geçici
by day as well as night adv. hem gece hem gündüz
at night adv. gece
in the night adv. gece
in the watches of the night adv. geceleyin
this night adv. bu gece
night and day adv. durmadan
at the livelong night adv. hiç bitmeyecekmiş gibi gelen gece boyunca
every night adv. her gece
by night adv. karanlıkta
under cloud of night adv. karanlıktan istifade ederek
day and night adv. gece gündüz
at dead of night adv. el ayak çekilince
all night adv. gece boyunca
from morning till night adv. sabahtan akşama kadar
night and day adv. hiç durmadan
all the livelong night adv. hiç bitmeyecekmiş gibi gelen bir gece boyunca
all night long adv. sabaha kadar
by night adv. gece
all night long adv. gece boyunca
throughout the night adv. gece boyunca
by night adv. geceleyin
in the night adv. geceleyin
night and day adv. gece gündüz
day and night adv. hiç durmadan
day and night adv. akşam sabah
at dead of night adv. gece yarısı
far into the night adv. gece geç vakte kadar
all night long adv. bütün gece
last night adv. akşamdan
from morning to night adv. sabahtan akşama kadar
at this time of (the night) adv. bu saatte
at this time of (the night) adv. gecenin bu saati
at this time of (the night) adv. gece gece
at this time of (the night) adv. gecenin bu saatinde
night after night adv. gecelerce
night after night adv. üst üste her gece
night after night adv. geceler boyu
in one night adv. bir gecede
in a night adv. bir gecede
the night before adv. bir önceki gece
in a cold winter night adv. soğuk bir kış gecesinde
next night adv. ertesi gece
night by night adv. geceler boyu
night by night adv. birçok gece
night by night adv. gecelerce
deep into the night adv. gecenin ilerlemiş saatlerinde
at night adv. geceleri
good night interj. iyi geceler
good night interj. allah rahatlık versin
good night! interj. iyi geceler!
good night interj. iyi geceler!
night-night interj. iyi geceler!
good night expr. hadi ya
good night expr. daha neler
night-night exclam. (konuşma dilinde) iyi geceler
Phrasals
things that go bump in the night expr. gece hayaletler/hortlaklar çıkacak sanma
Phrases
have a good night v. iyi bir gece geçirmek
under the cloak of night expr. gecenin karanlığından faydalanarak
have a good night expr. iyi geceler
good night, sleep tight, don't let the bedbugs bite expr. iyi geceler, iyi uykular
after a sleepless night expr. uykusuz geçen bir gecenin ardından
later that night expr. (o) gecenin ilerleyen saatlerinde
red sky at night, shepherd's delight expr. güzel havanın habercisi
red sky at night, shepherd's delight expr. geceleyin gökyüzü kırmızıysa çobanın yüzü güler
red sky at night, shepherd's delight expr. güneş gökyüzünü kızıla boyarsa, yarın hava güzel olacak demektir
red sky at night, sailor's delight expr. günbatımı esnasında kızıllaşmış gökyüzü (sonraki gün havanın güzel olacağına yorulur)
Proverb
all cats are grey at night n. geceleri tüm kediler gridir
all cats are grey at night n. karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are grey at night n. gece/karanlıkta her şey birbirine benzer
all cats are grey by night n. geceleri tüm kediler gridir
all cats are grey by night n. karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are grey by night n. gece/karanlıkta her şey birbirine benzer
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night kahvaltıdan önce şarkı söyleyen akşam olmadan ağlar
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night sabah gülen akşam olmadan ağlar
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night sabah gülersen akşam olmadan ağlarsın
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night dereyi görmeden paçayı sıvama
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night acele işe şeytan karışır
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night acele yürüyen yolda kalır
sing before breakfast, you'll cry before night kahvaltıdan önce şarkı söyleyen akşam olmadan ağlar
sing before breakfast, you'll cry before night sabah gülen akşam olmadan ağlar
sing before breakfast, you'll cry before night sabah gülersen akşam olmadan ağlarsın
all cats are gray after dark/at night köre renkten bahsolunmaz
all cats are gray after dark/at night köre elvandan bahsolunmaz
all cats are gray after dark/at night zifiri karanlıkta her şey siyahtır/aynıdır
all cats are gray at night zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are gray at night köre renkten bahsolunmaz
all cats are gray at night karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are gray by night zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are gray by night köre renkten bahsolunmaz
all cats are gray by night karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are gray at night zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are gray at night köre renkten bahsolunmaz
all cats are gray at night karanlıkta bütün kediler gridir
all cats are gray by night zifiri karanlıkta her şey aynıdır
all cats are gray by night köre renkten bahsolunmaz
all cats are gray by night karanlıkta bütün kediler gridir
Colloquial
night bird n. geceleri uyumayıp oturan kimse
night bird n. gece sokaklarda gezen külhanbeyi
night bird n. gecelerin adamı
a one-night stand n. tek gecelik ilişki
a one-night stand n. tek atımlık ilişki
a one-night stand n. bir gecelik macera
a one-night stand n. tek günlük gösteri
a one-night stand n. tek günlük sahne performansı
a one-night stand n. bir günlük aşk
one-night stand n. bir gecelik ilişki
day-and-night n. biteviye
a one-night stand n. bir gecelik aşk
big night n. büyük gece
a one-night stand n. bir gecelik macera
a summer night n. bir yaz gecesi
a very special night n. çok özel bir gece
night of the fight n. dövüş gecesi
night celebration n. gece kutlaması
dead of night n. gecenin körü
a night owl n. gece kuşu
dead of night n. gecenin ilerlemiş saati
end of the night n. gece sonu
dead of night n. gece yarısından sonraki zaman
a night person n. gece insanı
dead of night n. gecenin yarısı
night guy n. gececi
night guy n. gece otel görevlisi
night guy n. gececi resepsiyonist
end of the night n. gecenin sonu
monday night n. pazartesi gecesi
morning, noon, and night n. sabah/öğle ve akşam/gece
last night n. son gece
a one-night stand n. tek gecelik aşk macerası
a one-night stand n. tek gecelik aşk serüveni
a stag night/party n. (erkekler için) bekarlığa veda partisi
bank night [obsolete] [us] n. banka gecesi
bank night [obsolete] [us] n. piyango gecesi
bank night [obsolete] [us] n. büyük bunalım sırasında sinema izleyicilerinden birine çıkan nakit para şeklindeki piyango
ladies' night n. kadınlar gecesi
ladies' night n. bar veya kulüpte kadınlar için promosyon yapılan gece
saturday-night special n. kolay elde edilen ucuz ve küçük kalibreli silah
keep someone up at night v. geceleri uykusunu kaçırmak
not get more than two hours of sleep a night v. gecede iki saatten fazla uyuyamamak
make a day/night/weekend of it v. bütün gün/gece/hafta sonu bir şey yapmak
make a day/night/weekend of it v. bütün günü/geceyi/hafta sonunu bir şey yaparak geçirmek
spend the night v. başkasının evinde kalmak
spend the night v. yatıya kalmak
spend the night v. yatılı misafir olarak kalmak
spend the night v. geceyi başkasının evinde geçirmek
spend the night v. başkasının evinde yatıya kalmak
spend the night v. başkasında kalmak
spend the night v. geceyi biriyle geçirmek
spend the night v. geceyi biriyle birlikte/beraber geçirmek
spend the night v. gece birlikte kalmak
spend the night v. biriyle yatmak
spend the night with somebody/together v. geceyi biriyle geçirmek
spend the night with somebody/together v. geceyi biriyle birlikte/beraber geçirmek
spend the night with somebody/together v. geceyi birlikte/beraber geçirmek
spend the night with somebody/together v. gece birlikte kalmak
spend the night with somebody/together v. biriyle yatmak
stay the night v. başkasının evinde kalmak
stay the night v. yatıya kalmak
stay the night v. yatılı misafir olarak kalmak
stay the night v. geceyi başkasının evinde geçirmek
stay the night v. başkasının evinde yatıya kalmak
stay the night v. başkasında kalmak
stay the night v. geceyi biriyle geçirmek
stay the night v. geceyi biriyle birlikte/beraber geçirmek
stay the night v. gece birlikte kalmak
stay the night v. biriyle yatmak
one night adv. bir gece
it'll take you all night expr. bu bütün gecenizi alır
in the middle of the night expr. gecenin yarısında
under the cloak of night expr. geceden yararlanarak
late into the night expr. gece geç saatlere kadar
at the end of the night expr. gecenin sonunda
day-and-night expr. gece gündüz durmadan
different as night and day expr. gece gündüz kadar farklı
good night all expr. hepinize iyi geceler
night, night sleep tight expr. iyi geceler, tatlı rüyalar
say good night expr. iyi geceler de
good night honey expr. iyi geceler tatlım
under the cloak of night expr. karanlıktan yararlanarak
late that night expr. o gecenin sonlarına doğru
late that night expr. o gecenin sonunda
forget about the other night expr. önceki geceyi unut
next saturday night expr. önümüzdeki cumartesi gecesi
on the night in question expr. söz konusu gece
on this exact night expr. tam da bu gecede
different as night and day expr. tamamen farklı
the early hours (of the night) expr. gecenin geç saatleri
the early hours (of the night) expr. gece yarısından sonraki ilk saatler
night night expr. iyi uykular
night night expr. iyi geceler
night night expr. tatlı rüyalar
it'll be all right on the night expr. son kertede her şey güzel olacak
it'll be all right on the night expr. gün doğmadan neler doğar
it'll be all right on the night expr. günün sonunda her şey iyi olacak
it'll be all right on the night expr. gecenin sonu aydınlık
(it's) time to call it a night expr. bu gecelik bu kadar
(it's) time to call it a night expr. bu gecelik bu kadar çalışma yeter
(it's) time to call it a night expr. bu gecelik paydos
(it's) time to call it a night expr. bu gecelik yeter
all hours (of the day and night) expr. gece veya gündüz herhangi bir saat
all hours (of the day and night) expr. gece gündüz her saat
all hours (of the day and night) expr. gece gündüz demeden her saat
all hours (of the day and night) expr. günün her saati
all hours (of the day and night) expr. tüm gün ve tüm gece
all hours (of the day and night) expr. gece gündüz
all hours (of the day and night) expr. yirmi dört saat
all hours (of the day and night) expr. gece veya gündüz herhangi bir saat
all hours (of the day and night) expr. gece gündüz her saat
all hours (of the day and night) expr. gece gündüz demeden her saat
all hours (of the day and night) expr. günün her saati
all hours (of the day and night) expr. tüm gün ve tüm gece