peaceful - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

peaceful

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "peaceful" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 26 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
peaceful adj. huzurlu
peaceful adj. barışçıl
General
peaceful adj. sakin
peaceful adj. uysal
peaceful adj. asude
peaceful adj. hazari
peaceful adj. barışsever
peaceful adj. rahat
peaceful adj. barışçı
peaceful adj. huzur dolu
peaceful adj. huzura ait
peaceful adj. huzur ile ilgili
peaceful adj. barış sürecine ait
peaceful adj. barış süreci ile ilgili
peaceful adj. sükunete ait
peaceful adj. sükunet ile ilgili
peaceful adj. sulhperver
peaceful adj. barış yanlısı
peaceful adj. savaş karşıtı
peaceful adj. hareketsiz ve sakin
peaceful adj. durgun
peaceful adj. barış sürecine özgü
Politics
peaceful adj. barışsever
peaceful adj. barışçı
peaceful adj. sulhçu
Painting
peaceful adj. dingin

Bedeutungen, die der Begriff "peaceful" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 37 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
peaceful settlement n. barışçıl çözüm
peaceful means n. barışçı yollar
peaceful agreement n. sulh anlaşması
peaceful assembly n. barışçı toplantı
peaceful atmosphere n. huzurlu ortam
peaceful coexistence n. barış içinde bir arada yaşama
a peaceful nation n. barışçıl bir millet
make someone peaceful v. huzur vermek
become peaceful v. huzurlu olmak
be peaceful v. huzurlu olmak
settle a conflict by peaceful means v. sulh yolu ile çözmek
settle a conflict by peaceful means v. sulh yoluyla çözmek
Phrases
for peaceful purposes expr. barışçıl amaçlarla
Colloquial
nice and peaceful expr. yeterince huzurlu
nice and peaceful expr. güzel/hoş bir huzuru olan
Idioms
close the door on something on a peaceful solution v. barışçıl bir çözümün yollarını tıkamak
shut the door on something on a peaceful solution v. barışçıl bir çözümün yollarını tıkamak
Law
peaceful use of outer space n. dış uzayın barışçıl kullanımı
peaceful settlement of disputes n. uyuşmazlıkların barışçıl çözümü
Politics
peaceful settlement of disputes n. anlaşmazlıkların barışçıl çözümü
peaceful coexistence n. barış içinde birarada yaşama
peaceful solution n. barışçıl çözüm
peaceful intervention n. barışçıl müdahale
peaceful approach n. barışçıl yaklaşım
peaceful rally n. barışçıl gösteri
right of peaceful assembly n. barışçı toplantı hakkı
peaceful co-existence n. barış içinde bir arada yaşama
peaceful resolution n. barışçıl (yollarla/yollardan) çözüm
peaceful settlement n. barış yoluyla anlaşma
peaceful change n. barışsal değişim
peaceful settlement n. barışçı çözüm
un committee on the peaceful uses of outer space n. birleşmiş milletler uzayın barışçı amaçlarla kullanılması komitesi
peaceful penetration n. kuvvetli bir devletin güçsüz bir devleti silah kullanmadan nüfuzu altına alması
peaceful settlement n. sulhen anlaşma
Institutes
committee for peaceful uses of outer space n. birleşmiş milletler uzayın barışçı amaçlarla kullanılması komitesi
Environment
peaceful nuclear explosion n. savaş amacıyla gerçekleştirilmeyen nükleer patlama
Military
peaceful nuclear explosions treaty n. barışçıl nükleer denemeler antlaşması