plan yapmak - Türkisch Englisch Wörterbuch

plan yapmak

Bedeutungen von dem Begriff "plan yapmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 10 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
plan yapmak plan v.
Therefore, let us continue to plan, campaign and argue for freedom.
Bu nedenle, özgürlük için plan yapmaya, kampanya yürütmeye ve tartışmaya devam edelim.

More Sentences
plan yapmak scheme v.
Tom schemed to destroy the project.
Tom projeyi yok etmek için plan yaptı.

More Sentences
plan yapmak make a plan v.
Think about problems under your control and make a plan to solve them.
Kontrolünüz altındaki sorunları düşünün ve bunları çözmek için bir plan yapın.

More Sentences
plan yapmak design v.
plan yapmak chart v.
plan yapmak conspire v.
plan yapmak calendar v.
plan yapmak pencil v.
Phrasals
plan yapmak cast about for (something) v.
Trade/Economic
plan yapmak lay a scheme v.

Bedeutungen, die der Begriff "plan yapmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 43 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
önceden plan yapmak plan ahead v.
It would give an indication of the amount requested and would make it possible to plan ahead.
Talep edilen miktar hakkında bir fikir verecek ve önceden plan yapmayı mümkün kılacaktır.

More Sentences
Idioms
(entrika amacıyla) plan yapmak hatch a plan v.
Jeri hatches a plan to get her revenge.
Jeri intikamını almak için bir plan yapar.

More Sentences
General
yapmak (plan) set something on foot v.
yapmak (plan) hatch v.
kabaca plan yapmak draft v.
gelecek için plan yapmak plan for future v.
ilerisi için plan yapmak look ahead v.
geleceğe dair plan yapmak make plans for the future v.
aşırı plan yapmak overplan v.
entrika amacıyla plan yapmak cleck v.
üzerine plan yapmak forelay [dialect] v.
'-e göre plan/hazırlık yapmak forelay [dialect] v.
daha fazla plan yapmak outscheme v.
daha çok plan yapmak outscheme v.
daha çok plan yapmak outplan v.
Phrasals
üzerine plan yapmak plan on someone v.
üzerine plan yapmak plan on something v.
detaylı plan/tasarım yapmak lay out v.
bir şey olasılığını düşünerek plan yapmak allow for something v.
bir şey olasılığını düşünerek plan yapmak allow for something v.
(birine/bir şeye) karşı (biriyle) birlikte plan yapmak conspire with (someone) against (something or someone) v.
( biriyle) birlikte plan yapmak conspire with (one) v.
(biriyle) bir plan düşünmek/yapmak cook something up (with someone) v.
(birine/bir şeye karşı) birlikte plan yapmak conspire against (something or someone) v.
birleşip (birine/bir şeye karşı) plan yapmak conspire against (something or someone) v.
(birine/bir şeye) karşı (biriyle) plan yapmak conspire with (someone) against (something or someone) v.
(biriyle bir plan) düşünmek/yapmak cook up v.
(bir şey) için plan yapmak/hazırlanmak look forward to (something) v.
için plan yapmak maneuver for v.
(bir şey) için plan yapmak maneuver for (something) v.
üzerine plan yapmak plan on v.
-e göre plan/hazırlık yapmak plan on v.
için önceden plan yapmak plan for v.
için plan yapmak plan for v.
-i hesaba katarak hazırlık/plan yapmak plan on v.
üzerinden plan/hazırlık yapmak plan on v.
(biriyle) plan yapmak plot with (one) v.
(bir şeye) ulaşmak için komplo kurmak/gizli plan yapmak scheme for (something) v.
(bir şeyi) elde etmek için komplo düzenlemek/gizli plan yapmak scheme for (something) v.
Idioms
üstünkörü plan yapmak reckon without one's host v.
ortada fol yok yumurta yokken hazırlık/plan yapmak (özellikle seçim zamanı) measure the drapes v.
ortada fol yok yumurta yokken hazırlık/plan yapmak (özellikle seçim zamanı) measure for drapes v.
bir şey elde etmek için bir plan yapmak work (one's) ticket v.