popular - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

popular

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "popular" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 34 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
popular adj. popüler
General
popular adj. sevilen
popular adj. uygun
popular adj. herkesçe anlaşılabilir
popular adj. rağbette olan
popular adj. herkesçe sevilen
popular adj. ucuz
popular adj. beğenilen
popular adj. genel
popular adj. gözde
popular adj. halka hitap eden
popular adj. halka özgü
popular adj. halkın zevkine uygun
popular adj. halk
popular adj. popüler
popular adj. halka ait
popular adj. yaygın
popular adj. tutulan
popular adj. halkın kesesine uygun
Law
popular adj. halkı ilgilendiren
popular adj. kamusal
Politics
popular adj. halka ait
popular adj. popüler
popular adj. halkı temsil eden
popular adj. halk tarafından seçilen
Media
popular n. popüler basın
popular n. geniş sirkülasyonlu ucuz gazeteler
Technical
popular adj. popüler
popular adj. tutulan
popular adj. yaygın
Archaic
popular n. halk konseri
popular adj. genel geçer zevkleri olan
popular adj. rafine zevkleri olmayan
popular adj. sıradan zevkleri olan

Bedeutungen, die der Begriff "popular" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 125 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
remain popular v. gündemde kalmak
General
buddhism popular works n. budizm popüler çalışmaları
popular works n. popüler çalışmalar
popular opinion n. popüler fikir
popular belief n. genel inanç
success in popular culture n. popüler kültürde başarı
the popular vote n. halkoyu
popular music n. popüler müzik
popular heroes n. halk kahramanları
happiness popular works n. mutluluk popüler çalışmaları
direct popular vote n. doğrudan halk oylaması
popular literature n. popüler edebiyat
popular medicine n. genel tıp
popular culture n. halk kültürü
popular culture n. popüler kültür
popular newspaper n. çok okunan gazete
popular education n. popüler eğitim
popular vote n. halkın oyu
popular vote n. geçerli oylar
turkish popular poet-singer n. ozan
turkish popular poet-singer n. aşık
turkish popular poet-singer n. saz şairi
popular support n. halk desteği
popular science n. popüler bilim
most popular jukebox model of all time n. tüm zamanların en çok tutulan müzik kutusu
popular wisdom n. yaygın kanı/inanış/bilgi
popular/favorite/top vacation spot/center n. gözde turizm merkezi
popular uprising n. halk ayaklanması
popular mobilization n. halk seferberliği
popular will n. halk iradesi
british popular music n. ingiltere pop müziği
popular videos n. popüler videolar
popular legend n. şehir efsanesi
popular press n. popüler basın
a popular saying n. halk deyişi
become popular v. adından söz ettirmek
become popular v. sesini duyurmak
be popular v. halk tarafından sevilmek
be immensely popular among people v. halk tarafından sevilmek
be popular with the public v. halk tarafından sevilmek
become popular v. yaygınlaşmaya başlamak
become more popular v. daha ünlü olmak
be more popular v. daha ünlü olmak
become a popular place v. uğrak mekan halini almak
become a popular hangout v. uğrak mekan haline gelmek
become a popular place to go v. uğrak mekan haline gelmek
become a popular place to go v. uğrak mekan halini almak
become a popular place v. uğrak mekan olmak
become a popular place v. uğrak mekan haline gelmek
become a popular hangout v. uğrak mekan halini almak
become a popular hangout v. uğrak mekan olmak
become a popular place to go v. uğrak mekan olmak
stay popular v. popülerliğini korumak
become popular v. şöhreti yakalamak
become popular v. yaygınlaşmak
popular with tourists adj. turistik
most popular adj. en popüler
aged in popular culture adj. popüler kültürde yaşlı
extremely popular adj. son derece popüler
popular [obsolete] adj. pleb
popular [obsolete] adj. avam
popular [obsolete] adj. halktan
popular [obsolete] adj. kalabalık
popular [obsolete] adj. yoğun nüfuslu
by popular demand adv. genel istek üzerine
contrary to popular myth adv. bilinenin aksine
by popular demand adv. yoğun istek üzerine
Phrases
contrary to popular belief expr. bilinenin aksine
contrary to popular opinion expr. bilinenin aksine
contrary to popular belief expr. düşünülenin aksine
contrary to popular opinion expr. düşünülenin aksine
contrary to popular belief expr. inanılanın aksine
as opposed to popular belief expr. inanılanın aksine
contrary to popular belief expr. sanılanın aksine
as opposed to popular belief expr. sanılanın aksine
Colloquial
contrary to popular belief/opinion expr. bilinenin aksine
contrary to popular belief/opinion expr. düşünülenin aksine
contrary to popular belief/opinion expr. genel kanının aksine
contrary to popular belief/opinion expr. inanılanın aksine
contrary to popular belief/opinion expr. sanılanın aksine
Speaking
super popular expr. çok popüler
why do you think it’s so popular? expr. sence niye bu kadar popüler?
hats are very popular these days expr. şapkalar bugünlerde çok popüler
hats are so popular these days expr. şapkalar bugünlerde çok popüler
why do you think it’s so popular? expr. sence neden bu kadar popüler?
Trade/Economic
popular bank n. halk bankası
Law
popular action n. kanun davası
Politics
azerbaijani popular front party n. azerbaycan halk cephesi partisi
popular front for the liberation of palestine n. filistin halk kurtuluş cephesi
popular election n. genel seçim
popular opinion n. halk oyu
popular initiative n. halkın girişimi
popular sovereignty n. halk iradesi
popular sovereignty n. halkın elinde bulundurduğu egemenlik
popular sovereignty n. halk egemenliği
popular revolution n. halk devrimi
popular vote n. halk oyu
popular assembly n. halk meclisi
popular opinion n. kamuoyu
popular government n. seçimle iş başına gelen hükümet
popular front n. (solcu) halk cephesi
popular assembly n. yerel yasama organı
lautaro faction of the united popular action movement n. lautaro gençlik hareketi
lautaro popular rebel forces n. lautaro gençlik hareketi
popular democratic front for the liberation of palestine n. filistin demokratik halk kurtuluş cephesi
popular democratic front for the liberation of palestine n. filistin'in ideallerine ancak devrimle ulaşabileceğini savunan marksist-leninist bir grup
popular struggle front n. filistin halk mücadelesi cephesi
popular struggle front n. filistin'e özgü radikal bir terör örgütü
popular front for the liberation of palestine-general command n. filistin halk kurtuluş cephesi genel komutanlığı
mpla (movimento popular de libertacão de angola) abrev. angola'da bir siyasi parti
pdflp (popular democratic front for the liberation of palestine) abrev. filistin demokratik halk kurtuluş cephesi
pdflp (popular democratic front for the liberation of palestine) abrev. filistin'in ideallerine ancak devrimle ulaşabileceğini savunan marksist-leninist bir grup
psf (popular struggle front) abrev. filistin halk mücadelesi cephesi
pflp (popular front for the liberation of palestine) abrev. filistin halk kurtuluş cephesi
Institutes
international federation of popular sports n. uluslararası halk sporları birliği
Psychology
sex in popular culture n. popüler kültürde cinsellik
Education
world popular music n. dünya popüler müziği
Linguistics
popular etymology n. halk kökenlemesi
History
popular sovereignty n. yeni toprakların iç meselelerde federal müdahaleden muaf bulunması gerektiğini savunan doktrin
Religious
popular religion n. halk dini
popular piety n. halk dini
Geography
democratic and popular republic of algeria n. cezayir
Art
popular arts n. popüler sanat
Music
popular music genre n. popüler müzik türü
popular music genre n. popüler müzik