regulate - Türkisch Englisch Wörterbuch

regulate

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "regulate" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 29 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
regulate v. düzenlemek
It is high time for our legal position to be regulated at European level.
Yasal konumumuzun Avrupa düzeyinde düzenlenmesinin tam zamanıdır.

More Sentences
regulate v. düzene sokmak
The doctor prescribed pills to regulate my hormones.
Doktor hormonlarımı düzene sokmak amacıyla haplar yazdı.

More Sentences
regulate v. ayarlamak
General
regulate v. düzenleme yapmak
The bigger the EU becomes, the more difficult it becomes to regulate in detail using EU provisions.
AB büyüdükçe, AB hükümlerini kullanarak ayrıntılı düzenlemeler yapmak daha da zorlaşıyor.

More Sentences
regulate v. (yasayla) düzenlemek
They approved legislation regulating live streaming.
Canlı yayınları düzenleyen mevzuatı onayladılar.

More Sentences
Technical
regulate v. düzenlemek
However, there are certain aspects which should not be exclusively regulated by the EU.
Bununla birlikte sadece AB tarafından düzenlenmemesi gereken bazı hususlar da bulunmaktadır.

More Sentences
General
regulate v. işleyişini ayarlamak
regulate v. işleyişini regüle etmek
regulate v. uydurmak
regulate v. ayar etmek
regulate v. çalışmasını ayarlamak
regulate v. işleyişini düzenlemek
regulate v. çalışmasını regüle etmek
regulate v. çalışmasını denetlemek
regulate v. işleyişini denetlemek
regulate v. çalışmasını düzenlemek
regulate v. düzene koymak
regulate v. ayar çekmek
regulate v. ayarlamak
regulate v. yoluna koymak
regulate v. düzene sokmak
regulate v. düzeltmek
regulate v. nizama getirmek
regulate v. tanzim etmek
regulate v. nizamlamak
Trade/Economic
regulate v. ayarlamak
regulate v. denetim altına almak
regulate v. yoluna koymak
Technical
regulate v. regüle etmek

Bedeutungen, die der Begriff "regulate" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 8 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
sale of foodstuffs by a municipality so as to regulate the prices n. tanzim satışı
regulate down v. ayarını düşürmek
regulate the traffic v. trafiği düzenlemek
regulate [obsolete] v. disipline sokmak
regulate [obsolete] v. terbiye etmek
regulate a watch v. saati ayarlamak
Trade/Economic
regulate the level of demand v. talep seviyesini düzenlemek
Law
power to regulate n. düzenleme yetkisi