sinema - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

sinema



Bedeutungen von dem Begriff "sinema" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 36 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
sinema movie theater n.
sinema cinema n.
General
sinema cinematography n.
sinema drive n.
sinema the pictures n.
sinema theater n.
sinema pictures n.
sinema theatre n.
sinema kinema n.
sinema picture palace n.
sinema movie house n.
sinema motion pictures n.
sinema picture theatre n.
sinema screen n.
sinema the movies n.
sinema movies n.
sinema silver screen n.
sinema motion picture n.
sinema movie n.
sinema big screen n.
sinema moving-picture n.
sinema flicker n.
sinema flicker show n.
sinema cine pref.
Colloquial
sinema celluloid n.
Idioms
sinema the silver screen n.
Cinema
sinema movie house n.
sinema motion picture theatre n.
sinema movies n.
sinema moving picture n.
sinema movie theatre n.
sinema bioscope [south africa] n.
sinema bioscope [uk] n.
sinema movie n.
sinema cinematograph [uk] n.
British Slang
sinema flicks n.

Bedeutungen, die der Begriff "sinema" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 320 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sinema fotoğrafçılığı cinematography n.
sinema yıldızı film star n.
sinema endüstrisi the screen n.
sinema sanatı the movies n.
sinema salonu house n.
sinema salonu cinema n.
sinema endüstrisinde yahudiler jews in the motion picture industry n.
sinema gişesi box office n.
sinema filmi motion picture n.
sinema salonu theater n.
sinema sanayi film industry n.
sinema ve kadınlar motion pictures and women n.
sinema endüstrisi the cinema n.
sinema ve çatışma motion pictures and the conflict n.
sinema aktörleri ve aktirisleri motion picture actors and actresses n.
sessiz sinema oyunu charade n.
sinema ve televizyon motion pictures and television n.
etnolojide sinema motion pictures in ethnology n.
sinema oyunculuğu motion picture acting n.
sinema aktörleri ve aktrisleri motion picture actors and actresses n.
sinema makinisti projectionist n.
sinema endüstrisi motion picture industry n.
sinema yapımcıları ve yönetmenleri motion picture producers and directors n.
sinema filmi motion picture film n.
gişe (sinema) box office n.
sinema oyunları motion pictures plays n.
sinema video ve müzik eserleri kanunu law about cinema video and music works n.
feminizm ve sinema feminism and motion picture n.
sinema ve sanatlar motion pictures and the arts n.
sinema salonu movie house n.
bilet parçası (tiyatro/sinema vb'ne girdikten sonra müşterinin elinde kalan) stub n.
sinema ve televizyon endüstrisi showbiz n.
eskiden beş sente film seyredilen sinema nickelodeon n.
sessiz sinema silent motion pictures n.
sinema karakterleri motion picture characters n.
sinema yazarlığı motion picture authorship n.
sinema hilesi trick cinematography n.
sinema salonları motion picture theaters n.
sinema seyircileri motion picture audiences n.
sinema ve sanat motion pictures and art n.
sinema geleneği cinema tradition n.
bilet gişesi (sinema/tiyatro) box office n.
sinema sektörü cinema industry n.
sinema sektörü cinema sector n.
(sinema/otel vb) kapıcı commissionaire n.
ev sinema sistemi home theater n.
ev sinema sistemi home theater system n.
ev sinema sistemi home cinema system n.
sinema filmi picture n.
sinema filmi film n.
sinema filmi moving picture n.
sinema filmi pic n.
sinema filmi picture show n.
sinema filmi movie n.
sinema filmi flick n.
sinema aktörleri ve aktrisleri moving-picture actors and actresses n.
sinema filmi motion-picture show n.
sinema yapımcıları ve yönetmenleri moving-picture producers and directors n.
sinema filmi motion-picture n.
sinema filmi moving-picture show n.
sessiz sinema oyunu charades n.
sinema veya otel kapıcısı commissionaire n.
sinema tutkusu cinema passion n.
sinema tutkusu passion for cinema n.
sinema tutkunu cineaste n.
sinema meraklısı cineaste n.
sinema hastası cineaste n.
sinema filmleri motion picture films n.
sinema kompleksi cineplex n.
çok katlı sinema cineplex n.
loca koltuğu (sinema) box seat n.
oturma sırası (sinema) tier n.
ön balkon (sinema) mezzanine n.
arabaşlık (sessiz sinema) intertitle n.
sinema salonu salle de cinéma (fr) n.
eski ve kirli sinema ya da tiyatro fleapit n.
sinema filmi cine film n.
sinema filmi flicker n.
sinema filmi flicker show n.
sinema salonu theatre n.
ev sinema odası home theater room n.
ev sinema odası home cinema n.
ev sinema odası media room n.
sinema veya film uzmanı film buff n.
sinema/film hastası cinephile n.
(avrupa'da) sinema salonu kino n.
(avrupa'da) sinema kino n.
(tv/sinema) seyirci viewership n.
marvel sinema evreni marvel cinematic universe (mcu) n.
içerisinde genellikle 16 ve daha fazla sayıda sinema salonu bulunduran çok katlı yapı megaplex n.
sessiz sinema oyunu the game n.
izleyici grubu (sinema) optience n.
(gazete, kitap, televizyon, sinema) internet öncesinde var olan medya old media n.
sinema salonu picture house [uk] n.
ince sinema filmi pellicle n.
sinema ekranı superscreen n.
(yer olarak) sinema cinema n.
çok katlı sinema multiplex n.
sinema çıkışı görüntülenmek be photographed on their way out of a movie v.
sinema/film hastalığı cinephilia v.
sessiz sinema oynamak play charades v.
senaryo üzerine sinema filmi çekmek film v.
(sinema) ekrana uyarlamak script v.
sinema özelliğinde cinematic adj.
otomobille girilen (sinema vb yer) drive-in adj.
sinema makinesiyle ilgili cinematographic adj.
(sinema) belirli saat aralıklarıyla sürekli gösterimde olan grind adj.
(sinema, televizyon) oyuncuların gerçek hayatlarında gerçekleşen off-screen adj.
(sinema, televizyon) oyuncuların özel hayatlarında gerçekleşen off-screen adj.
sinema filmi veya televizyon kamerası alanında on-air adj.
sinema özelliğinde cinematically adv.
(sinema, televizyon) izleyicinin görüş alanı dışında offscreen adv.
(sinema, televizyon) oyuncuların gerçek hayatlarında off-screen adv.
(sinema, televizyon) oyuncuların özel hayatlarında off-screen adv.
(sinema, televizyon) izleyicinin görüş alanı dışında off-screen adv.
Phrasals
dağılmak (sinema/tiyatro) let out v.
(konser/sinema vb) birini bir yere getirmek usher someone or something in v.
(konser/sinema vb) birini bir yere getirmek usher someone into some place v.
Colloquial
sinema gişesi bo (box office) n.
sinema gişesi box office n.
arabalı sinema drive-in n.
büyük bunalım sırasında sinema izleyicilerinden birine çıkan nakit para şeklindeki piyango bank night [obsolete] [us] n.
kokularla desteklenen sinema smellies [uk] n.
Idioms
sinema veya edebiyatta sadece beyaz karakterlere yardım etmek için bulunan standart karakter saintly black character n.
(sinema ve edebiyatta) sevimli manic pixie dream boy n.
sinema ve edebiyatta iyi huylu veya sihirli güçleri olan, siyahi yardımcı oyuncu saintly black character n.
(aşıkların buluşup yakınlaştığı) arabalı sinema (alanı) passion-pit n.
arabalı sinema passion-pit n.
tiyatro, kulüp, sinema girişinde çalışmak be on the door v.
tiyatro, kulüp, sinema girişinde kapı görevlisi olmak be on the door v.
tiyatro, kulüp, sinema girişinde bilet kesen görevli olmak be on the door v.
Trade/Economic
sahibi veya yönetimi aynı olan kuruluşlar (otel, mağaza, sinema vb.) chain n.
sinema salonu sahiplerinin bir filmi henüz izlemeden o filmi gösterebilmek için talepte bulunmaları blind bidding n.
sinema/film endüstrisi movie industry n.
Law
sinema eseri cinematographic work n.
sinema filmi motion picture n.
Politics
komünizm ve sinema communism and motion pictures n.
Institutes
sinema genel müdürlüğü directorate general of cinema n.
telif hakları ve sinema genel müdürlüğü directorate general of copyrights and cinema n.
amerikan sinema filmleri derneği mpaa (motion picture association of america) abrev.
Industry
new york ticari sinema veya eğlence sektörü broadway n.
sinema sektörü motion picture n.
Technical
sinema makinesi cinematograph n.
sinema filminde mikroskopik mercekler lenticulated n.
sinema makinesi vitascope n.
sinema perdesi screen n.
yoğun ışık veren bir lamba (sinema) sun lamp n.
sinema makinesi ile bir perdeye yansıtmak screen v.
sinema filmine ait motionpicture adj.
sinema filmi özelliğinde motionpicture adj.
sinema filmlerinde setin farklı bölümlerinde kaydedilmiş ses bantlarını kullanmak suretiyle derinlik ve gerçekçilik katmak için denetlenen (ses) directional adj.
Computer
sinema dosyası movie file n.
sinema salonları, ev sineması sistemleri ve video oyunlarında kullanılan dijital ses kodlama teknolojileri ailesi dt's (digital theater sound) abrev.
Television
sinema filmi feature film n.
televizyon veya sinema ekranında yavaşça geçerek bilgi veren metin crawl n.
Construction
sinema alanı cinema area n.
Psychology
psikanaliz ve sinema psychoanalysis and motion pictures n.
Education
sanat ve iletisim aracı olarak sinema cinema as art form and communication medium n.
sinema tarihi history of the cinema n.
sinema estetiği aesthetics of the cinema n.
sinema sanatları ve bilimleri akademisi academy of motion picture arts and sciences n.
Literature
sinema filmi veya televizyon programından esinlenilerek yazılmış kitap tie-in n.
genellikle suç, korku ve erotizm ögeleri barındıran, yirminci yüzyıl italyan edebiyat ve sinema tarzı giallo n.
History
bir dizi fotoğrafın hızla arka arkaya gösterilerek hareket etkisinin yaratıldığı bir tür erken sinema filmi cihazı mutoscope n.
Military
kara kuvvetleri sinema hizmeti army motion picture service n.
silahlı kuvvetler sinema haberleri armed forces screen reports n.
Art
sanat ve sinema art and motion pictures n.
izlenimci sinema impressionism n.
Music
hiciv oyunu ya da sinema filminde seyircinin ortamdan ayrılmasını sağlamak için çalınan müzik chaser n.
Theatre
eskiden amerika'da beyaz tiyatro ve sinema sanatçılarının zenci taklidi yapmak için yüzlerini siyaha boyamaları blackface n.
eskiden amerika'da beyaz tiyatro ve sinema sanatçılarının zenci taklidi yapmak için suratlarını siyaha boyamaları blacking up n.
genellikle eski yapımların yeni versiyonlarını içeren bir film seçkisini oynatan bağımsız sinema salonuna ait veya ilişkin repertory adj.
Cinema
belli bir sayıda makara içeren sinema filmi reeler n.
arı sinema pure cinema n.
arabalı sinema drive-in movie theater n.
amatör sinema amateur cinematography n.
amerika sinema birliği film sınıflandırma sistemi/yöntemi motion picture association of america film rating system n.
amatör sinema home movies n.
bağımsız sinema independent cinema n.
bilimsel sinema scientific cinematography n.
boş sinema filmi original camera negative n.
bir televizyon dizisi veya sinema filminin tanıtımı amacıyla hazırlanan kısa film trailer n.
boş sinema filmi raw stock n.
çok salonlu sinema multiplex theater n.
erkek sinema oyuncusu actor n.
hem ciddi hem güldürü unsurları taşıyan televizyon dizisi veya sinema filmi dramedy n.
kadın sinema oyuncusu actress n.
karton/köpük sinema filmi teşhir standı theatrical standee n.
küçük sinema salonu mini movie theater n.
küçük sinema salonu screening room n.
sahne seti (sinema) setpiece n.
sinema endüstrisi film industry n.
sinema endüstrisi cinema industry n.
sinema eleştirmenliği film criticism n.
sinema çekiminden arta kalan sonra kullanılmak üzere saklanan film şeridi short end n.
sinema dergisi film magazine n.
sinema seyircisi filmgoer n.
sinema yazarları screen writers n.
sinema makinesi projector n.
sinema salonu cinema n.
sinema salonu film theater n.
sinema oyuncusu actress n.
sinema oyuncusu actor n.
sinema seyircisi cinemagoer n.
sinema seyircisi moviegoer n.
sinema makinesinin eski adı kinetoscope n.
sinema bileti movie ticket n.
sinema eleştirmeni film critic n.
sinema akımları cinema movements n.
sinema akımları movements in cinema n.
sesli sinema sound cinema n.
sinema salonu picture theater n.
sinema makinesi motion picture projector n.
sinema salonu movie theater n.
sinema makinesi cinematograph n.
sinema ekranı cinema screen n.
sinema filmi motion picture n.
sinema bileti cinema ticket n.
sinema salonu movie house n.
sinema kamerası kinetograph n.
sinema sanatları ve bilimleri akademisi academy of motion picture arts and sciences n.
sinema eleştirmeni movie critic n.
sinema eleştirmenliği movie criticism n.
sinema salonu cinema hall n.
sinema dergisi cinema magazine n.
(sinema filmleri için) yönetmenin kurgusu director's cut n.
ana akım veya ticari olmayan filmleri gösteren sinema art house n.
ana akım veya ticari olmayan filmleri gösteren bir sinema arthouse n.
sinema veya televizyonda samimi gerçekçilik vérité n.
video gösterimi yapılan sinema videotheque n.
thomas edison'un geliştirdiği ilk sinema makinelerinden biri vitascope n.
sahnenin bir kısmının bloke edilip daha sonra başka bir çekim görüntüsü ile değiştirildiği sinema filmi efekti matte n.
sinema veya televizyonda kullanılan hayvanları idare eden kimse wrangler n.
sinema filmi motion-picture film n.
sinema filmi yapımında sesi ve kamera motorlarını ayarlayan kimse motorman n.
sinema sektörü movies n.
sinema gösterimi movies n.
sinema aktörü movie actor n.
sinema sektörü moviedom n.
sinema sektörü lotus land n.
sinema salonu movie n.
sinema endüstrisi movies n.
sinema oyuncusu movie actor n.
sinema endüstrisi moviedom n.
kanada sinema ve televizyon akademisi ödülü genie [canada] n.
sinema filmlerinde çekilen kamera görüntülerinin kaydı log n.
vurdulu kırdılı filmlerin gösterildiği sinema grindhouse n.
birden fazla sinema salonu barındıran kompleks multiplex n.
birden fazla ekranı bulunan sinema salonu multiscreen n.
sinema projektörü cine projector [uk] n.
sinema projeksiyon cihazı cine projector [uk] n.
sinema projektörü cine-projector [uk] n.
sinema projeksiyon cihazı cine-projector [uk] n.
sinema kamerası filmi cine-film n.
sinema gerçekliği cinéma vérité n.
bir geniş perde sinema formatı cinemascope® n.
klasik veya avangart film gösterimi yapan küçük bir sinema cinematheque n.
sinema dili cinemese n.
geniş perde görüntüler oluşturan bir sinema süreci markası cinerama® n.
sinema salonu picture show n.
sinema filmi ekibinde sahneler arasındaki tutarsızlıkları önlemek ve kurguyu kolaylaştırmak için çekimin detaylarının kaydedilmesinden sorumlu çalışan continuity girl n.
sinema filmi ekibinde sahneler arasındaki tutarsızlıkları önlemek ve kurguyu kolaylaştırmak için çekimin detaylarının kaydedilmesinden sorumlu çalışan continuity clerk n.
sinema sahnesinin hemen çekim sonrası yönetmen veya yapımcının incelemesi için işlenmiş pozitifleri dailies n.
sinema festivali film festival n.
sinema yapımcısı film maker n.
sinema filmi çekme film making n.
sinema filmi yapımcısı film producer n.
sinema projeksiyon cihazı film projector n.
sinema filmlerini projeksiyon perdesine yansıtarak gösteren cihaz cine projector n.
sinema projeksiyon cihazı movie projector n.
sinema filmlerini projeksiyon perdesine yansıtarak gösteren cihaz movie projector n.
sinema filmi senaryosu film script n.
popüler sinema oyuncusu film star n.
düzenli sinema müşterilerine verilen kart filmcard n.
sinema sektörü filmdom n.
sinema sektörü çalışanı filmdom n.
sinema filminin fotoğraflaması filming n.
sinema filminin fotoğraflama dönemi filming n.
sinema sektörü filmland n.
sinema veya televizyon filmleri çeken veya bu filmlerin yapımcılığını üstelenen kimse filmmaker n.
sinema veya televizyon filmleri çeken veya bu filmlerin yapımcılığını üstelenen kimse film-maker n.
sinema filminin veya manyetik bandın genişliği gauge n.
sinema filmi photoplay n.
insanları şok etmek amacıyla tasarlanmış sinema ürünü schlock n.
sinema ekranına benzeyen şey screen n.
sinema oyuncusu screen actor n.
sinema yeteneği screencraft n.
sinema filmi screenplay n.
sessiz sinema silents n.
sinema endüstrisi silver screen n.
çekmek (sinema kamerasıyla film) shoot v.
(sinema sahnelerini veya ses bandını) keserek birleştirmek cut v.
sinema için fotoğraf çekmek picture v.
(sinema filmi için) özgün film müzikleri oluşturmak score v.
sinema filmine ses efektli müzik eklemek score v.
sinema filminde yansıtmak screen v.
sinema filminde yer vermek screen v.
sinema filminde göstermek screen v.
sinema filminde görünmek screen v.
sinema filmlerine ait big-screen adj.
sinema filmlerine dair big-screen adj.
hem görüntü hem de ses kaydı içeren (sinema filmi) married [uk] adj.
anaakım sinema ile ilgili broadway adj.
birden fazla sinema filmine ait multipicture adj.
birden fazla sinema filmi ile ilişkili multipicture adj.
(sinema filmi) 17 yaşından küçükler için sadece bir yetişkin eşliğinde uygun olan r-rated adj.
geniş perde görüntüler oluşan sinema süreciyle ilgili cineramic adj.
sinema filmlerine ait screen adj.
sinema filmleri ile ilgili screen adj.
sessiz sinema ile ilişkili silent adj.
(sinema filmi) 35 milimetreden dar kadrajlı substandard adj.
sinema anlamı veren ön ek cine- pref.
ev sinema sistemi hts (home theater system) abrev.
Photography
(sinema filmi) çekimini bitirmek cut v.
Abbreviation
sinema ve video endüstrisi izleyici araştırması caviar (cinema and video industry audience Research) n.
ingiliz sinema ve televizyon sanatları akademisi bafta (british academy of film and television arts) n.
Slang
sinema salonu petting pantry n.
(aşıkların buluşup yakınlaştığı) arabalı sinema (alanı) passion pit [dated] n.
arabalı sinema passion pit [dated] n.
Modern Slang
yalnızca pornografik filmlerin gösterildiği sinema adult theater n.