step in - Türkisch Englisch Wörterbuch

step in

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "step in" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
step in v. devreye girmek
If this comes to nothing, then the government has to step in.
Bu da sonuçsuz kalırsa, hükümet devreye girmek zorunda kalacaktır.

More Sentences
step in v. içeri girmek
When you stepped in, you were instantly shocked.
İçeri girdiğinizde anında şok oldunuz.

More Sentences
step in v. araya girmek
Tom stepped in to help.
Tom yardım etmek için araya girdi.

More Sentences
step in v. girmek
No man ever steps in the same river twice, for it's not the same river and he's not the same man.
Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz; çünkü ne nehir aynı nehirdir, ne de nehre giren kişi aynı kişidir.

More Sentences
step in n. içeri adım
step in v. müdahale etmek
step in v. karışmak
step in v. içeri gelmek
step in v. içeri gitmek
step in v. el atmak
Phrasals
step in v. aniden ileri atılmak

Bedeutungen, die der Begriff "step in" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 126 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
step-in n. kadın külodu
be in step with v. adım uydurmak (başkalarına)
fall in step v. adım uydurmak
be in step with somebody v. aynı ayarda olmak (birisiyle)
keep in step with v. ayak uydurmak
fall in step with v. ayak uydurmak
fall in step v. ayak uydurmak
be in step with something v. aynı ayarda olmak
keep in step (with) v. ayak uydurmak
be in step with v. -e ayak uydurmak
be in step v. diğerleri gibi davranmak
be in step v. başkalarına ayak uydurmak
fall in step with v. ortama ayak uydurmak
in step adj. senkronize
in step adj. eş zamanlı
in step adj. adımları uyumlu
in step adj. eş adımlı
in step adj. uyumlu
in step adj. mutabık
in step adj. anlaşmış
in step adj. anlaşmış
in step adj. anlaşan
in step adj. uyan
in step adj. eş evreli
in step adj. aynı fazda olan
in step adv. aynı ayarda
in step with adv. uygun
in every step of life adv. hayatın her adımında
in step adv. ayak uydurarak
in the first step adv. ilk aşamada
in step adv. eş evreli olarak
in step adv. uyum içinde
in step adv. senkron halde
in step adv. aynı fazda
in step adv. aynı aşamada
in step with prep. ayak uydurarak
in step with prep. uyum içerisinde
Phrasals
fall in (to step) v. diğerlerinin adımlarına uymak
fall in (to step) v. diğerlerinin adımlarını yakalamak
fall in (to step) v. diğerlerinin adımlarına uyum sağlamak
fall in (to step) v. diğerleriyle senkron ilerlemek
step in something v. bir şeye basmak
step in something v. ayağıyla bir şeyin içine girmek
step in something v. ıslak, pis, istenmeyen bir şeye basmak
Phrases
in step with somebody expr. birine ayak uydurarak
in step with (someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) aynı ritimde
in step with (someone or something) expr. (birine/bir şeye) uygun
in step with (someone or something) expr. (biriyle/bir şeyle) uyumlu
Idioms
a step in the right direction n. atılan doğru adım
a spring in (one's) step n. ayağı yerden kesilme
a step in the right direction n. doğru yönde atılan bir adım
a spring in (one's) step n. sevinçten etekleri zil çalma
a spring in (one's) step n. ayakları yere değmeme
a step in the right direction n. olumlu bir adım
a step in the right direction n. olumlu yönde atılan bir adım
keep in step v. (bir şeyle) aynı oranda olmak
keep in step v. adım adım izlemek
keep in step v. takip etmek
keep in step v. ardından gitmek
put the spring back in one's step v. yeniden iyi hissetmek
put the spring back in one's step v. toparlanmak
be in step with someone v. adım uydurmak
keep in step with someone v. adım uydurmak
march in step with someone v. adım uydurmak
have a spring or a bounce in your step v. kişinin mutlu olduğunu belli edecek davranışlarda bulunması
have a spring in one's step v. sevinçten etekleri zil çalmak
keep in step with the times v. çağa ayak uydurmak
keep in step with the times v. zamana ayak uydurmak
keep in step with the times v. çağa uyum sağlamak
keep in step with the times v. modern olmak/olmaya çalışmak
keep in step with the times v. zamana uymak
keep in step with the times v. çağdaş olmak/olmaya çalışmak
keep in step with the times v. çağın gerisinde kalmamak
keep in step with the times v. modaya uymak
keep in step with the times v. zamana uyum sağlamak
be in step (with somebody/something) v. (birine/bir şeye) benzer davranmak
be in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) ayak uydurmak
be in step (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ritmine uymak
be in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uyum sağlamak
be in/out of step v. diğerleri gibi davranmak/davranmamak
be in step (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) senkronize olmak
be in/out of step v. ayak uydurmak/uyduramamak
be in step (with somebody/something) v. (birine/bir şeye) ayak uydurmak
be in step (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ritmini yakalamak
get in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uymak
get in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uyum sağlamak
get in step (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ritmine uymak
get in step (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ritmini yakalamak
get in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) riayet etmek
get in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) ayak uydurmak
keep in step (with someone or something) v. (birini/bir şeyi) takip etmek
keep in step (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) senkronize hareket etmek
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uydurmak
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) adımlarını uydurmak
keep in step (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) aynı ritimde hareket etmek
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) ayak uydurmak
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uymak
keep in step (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ardından gitmek
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uygun hareket etmesini sağlamak
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) ayak uydurmasını sağlamak
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uygun hareket etmek
march in step v. uygun adım yürümek
march in step (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) senkronize yürümek
march in step v. senkronize yürümek
march in step (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) aynı ritimde yürümek
march in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) ayak uydurmak
march in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uygun hareket etmek
march in step v. ayak uydurmak
march in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) adım uydurmak
march in step v. uygun hareket etmek
march in step (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) uygun adım yürümek
march in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uyum sağlamak
march in step v. aynı ritimde yürümek
march in step v. uyum sağlamak
march in step v. adım uydurmak
Speaking
I'll step in expr. (ayırma için) araya girerim
Technical
doffer in step 00 n. takım değiştirici 00 basamağında
step-in n. şıpıdık pabuç
sip (step in place) abrev. yerinde durarak atılan adım
Electric
measurement of the pulse/step return loss in the frequency domain n. frekans bölgesindeki darbe/kademe dönüş kaybının ölçülmesi
Textile
step-in adj. ayaktan giyilen
step-in adj. giy-çık
step-in adj. hemen ayağa geçirilen
step-in adj. ayaktan giyilen giyim kalemlerine özgü
step-in adj. giy-çık ürünlere ait veya ilgili
step-in adj. hemen ayağa geçirilen (giysi)