stick-in - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

stick-in



Bedeutungen von dem Begriff "stick-in" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Industry
stick-in n. çelik çubukları diğer merdanelere götüren çelik işçisi

Bedeutungen, die der Begriff "stick-in" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 171 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
stick in the mud n. uyuşuk
stick in one's gizzard v. gücüne gitmek
stick in one's throat v. boğazında kalmak
stick in (one's) mind v. akla takılmak
stick in v. batırmak
stick in one's gizzard v. kursağında kalmak
stick in v. sokuvermek
stick in v. sokmak
stick in v. saplamak
stick in one's gizzard v. ağırına gitmek
stick in v. saplanmak
stick in (one's) mind and bother v. akla takılmak
stick in the mind v. akılda kalmak
stick in one's mind v. aklında yer etmek
stick in one's mind v. zihninde yer etmek
stick in one's mind v. belleğine almak
stick in one's mind v. belleğine kazımak
stick in v. -e dikmek
stick in through v. -den içeri sokmak
stick in through v. -den içeri uzanmak
stick in through v. -den içeri uzatmak
stick in v. -e dikine saplamak
stick in through v. -den içeri girmek
stick in the ground v. yere saplanmak
stick in the ground v. zemine saplanmak
Phrasals
stick in v. sıkışmak
stick in v. sıkışıp kalmak
stick in v. boğazında düğümlenmek/kalmak
stick in v. aklına takılmak
stick in v. içine atmak
stick in v. içine itmek
stick in v. içine sokmak
stick in v. takmak
stick in v. yuvasına sokmak
stick in v. yerleştirmek
stick in v. arasına/içine sıkıştırmak
stick in v. gelişigüzel koymak
stick in v. içine tıkmak
stick in v. batmak
stick in v. delmek
stick in v. iğnelemek
stick in v. not etmek
stick in v. kaydetmek
stick in v. sıkıştırmak
stick in v. eklemek
stick in v. hesaba para yatırmak
stick in v. hesaba para göndermek
stick in v. bir yerde tutmak
stick in v. bir yere hapsetmek
stick in v. bir yere kapatmak
stick in v. bir yere almak/sokmak
stick in something v. bir şeyin içine oturmak
stick in something v. bir şeyin içinde sabit kalmak
stick in something v. bir şeyin içinde durmak
stick in something v. bir şeye yerleşip kalmak
stick in something v. bir şeye takılmak
stick in something v. bir şeyde takılı kalmak
Idioms
stick-in-the-mud n. ağırkanlı kişi
stick-in-the-mud n. gerici
stick-in-the-mud n. mıymıntı
stick-in-the-mud n. örümcek kafalı
stick-in-the-mud n. uyuşuk tip
a stick-in-the-mud n. sıkıcı kimse
a stick-in-the-mud n. örümcek kafalı kimse
a stick-in-the-mud n. geri/eski kafalı kimse
a stick-in-the-mud n. uyuz/uyuşuk tip
a stick-in-the-mud n. eğlenceden/yeni şeylerden anlamayan kimse
a stick-in-the-mud n. eğlenceden/yeniliklerden hoşlanmayan kimse
an old stick in the mud n. uyuz/uyuşuk tip
an old stick in the mud n. mıymıntı
an old stick in the mud n. sıkıcı tip
an old stick in the mud n. örümcek kafalı kimse
an old stick in the mud n. eski/geri kafalı kimse
an old stick in the mud n. uyuz/uyuşuk tip
an old stick in the mud n. mıymıntı
an old stick in the mud n. sıkıcı tip
an old stick in the mud n. örümcek kafalı kimse
an old stick in the mud n. eski/geri kafalı kimse
have one's words stick in one's throat v. boğazı düğümlenmek
stick in one's oar v. burnunu sokmak
have one's words stick in one's throat v. boğazında düğümlenmek
not have a stick in this world v. dikili ağacı olmamak
stick in one's craw v. çileden çıkarmak
stick in one's oar v. hariçten gazel okumak
stick in one's oar v. her işe maydanoz olmak
stick in one's craw v. içi elvermemek
stick in one's gizzard v. içi elvermemek
stick in one's gullet/throat v. içine sinmemek
stick in someone's throat v. içine sinmemek
stick in your two penn'orth v. konuşmaya dalmak
have one's words stick in one's throat v. kelimeler boğazında düğümlenmek
put in/stick in your two penn'orth v. konuşmaya dalmak
have one's words stick in one's throat v. nutku tutulmak
stick in your two penn'orth v. (sorulmadan) görüşünü açıklamak
put in/stick in your two penn'orth v. (sorulmadan) görüşünü açıklamak
put in/stick in your two penn'orth v. (konuşmaya/konuya) maydanoz olmak
have someone's words stick in one's craw v. (sözleri) rahatsız etmek/keyfini kaçırmak
stick in your two penn'orth v. (konuşmaya/konuya) maydanoz olmak
hold the stick in the middle v. zarar görmeden iki taraflı oynamak
have (something) stick in one's craw v. (bir şey) birinin canını sıkmak
have (something) stick in one's craw v. (bir şey) birinin sinirini bozmak
have stick in craw v. rahatsız etmek
have stick in craw v. keyfini kaçırmak
have stick in craw v. sinir etmek
have stick in craw v. canını sıkmak
have stick in craw v. kızdırmak
have stick in craw v. gıcık etmek
have (something) stick in one's craw v. (bir şey) birini rahatsız etmek
have (something) stick in one's craw v. (bir şey) birinin keyfini kaçırmak
have (something) stick in one's craw v. (bir şey) birini sinir etmek
have (something) stick in one's craw v. (bir şey) birini kızdırmak
have (something) stick in one's craw v. (bir şey) birini gıcık etmek
have words stick in throat v. boğazı düğümlenmek
have words stick in throat v. nutku tutulmak
have words stick in throat v. boğazında düğümlenmek
stick in (one's) two penn'orth v. (konuşmaya/konuya) maydanoz olmak
stick in (one's) two penn'orth v. (sorulmadan) görüşünü açıklamak
stick in (one's) two penn'orth v. konuşmaya dalmak
stick in (one's) two penn'orth v. üstüne vazife olmayan işlere karışmak
stick in craw v. çileden çıkarmak
stick in craw v. içi elvermemek
stick in mind v. akla takılmak
stick in mind v. akılda kalmak
stick in mind v. akılda yer etmek
stick in mind v. zihninde yer etmek
stick in mind v. belleğine almak
stick in mind v. belleğine kazımak
stick in your craw v. çileden çıkarmak
stick in your craw v. rahatsız etmek
stick in your craw v. keyfini kaçırmak
stick in your craw v. sinirini bozmak
stick in your craw v. kızdırmak
stick in your craw v. gıcık etmek
stick in your craw v. kanına dokunmak
stick in your craw v. kursağında kalmak
stick in the craw v. çileden çıkarmak
stick in the craw v. rahatsız etmek
stick in the craw v. keyfini kaçırmak
stick in the craw v. sinirini bozmak
stick in the craw v. kızdırmak
stick in the craw v. gıcık etmek
stick in the craw v. kanına dokunmak
stick in the craw v. kursağında kalmak
stick in your gizzard v. ağırına gitmek
stick in your gizzard v. gücüne gitmek
stick in your gizzard v. kursağında kalmak
stick in your mind v. aklında yer etmek
stick in your mind v. zihninde yer etmek
stick in your mind v. belleğinde kalmak
stick in your mind v. belleğine kazınmak
stick in your mind v. aklına takılmak
stick in your throat v. içine sinmemek
stick in your throat v. canını sıkmak
stick in your throat v. kabullenememek
stick in your throat v. sindirememek
stick in your throat v. boğazında düğümlenmek
stick in your throat/craw/gullet v. içine sinmemek
stick in your throat/craw/gullet v. canını sıkmak
stick in your throat/craw/gullet v. kabullenememek
stick in your throat/craw/gullet v. sindirememek
to stick in the craw v. (biri için) kabul edilemez olmak
to stick in the craw v. nahoş olmak
stick in one's crop v. sindirilmemek
stick in one's crop v. kabulü zor olmak
stick in one's crop v. saldırmak
stick in one's crop v. can sıkmak
stick in one's crop v. zor kabul edilmek
stick-in-the-mud adj. uyuşuk
stick-in-the-mud expr. ağırkanlı
words stick in (one's) throat expr. kelimeler boğazında düğümlenmiş
words stick in (one's) throat expr. nutku tutulmuş