yerleştirmek - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yerleştirmek



Bedeutungen von dem Begriff "yerleştirmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 127 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
yerleştirmek place v.
General
yerleştirmek shake down v.
yerleştirmek set v.
yerleştirmek fix v.
yerleştirmek posit v.
yerleştirmek home v.
yerleştirmek engraft v.
yerleştirmek domiciliate v.
yerleştirmek pose v.
yerleştirmek emplace v.
yerleştirmek put v.
yerleştirmek dispose v.
yerleştirmek ingraft v.
yerleştirmek organize v.
yerleştirmek deal v.
yerleştirmek deposit v.
yerleştirmek entrench v.
yerleştirmek sink v.
yerleştirmek pitch v.
yerleştirmek embed v.
yerleştirmek settle in v.
yerleştirmek stow v.
yerleştirmek shake v.
yerleştirmek ensconce v.
yerleştirmek site v.
yerleştirmek populate v.
yerleştirmek lodge v.
yerleştirmek draw out v.
yerleştirmek quarter v.
yerleştirmek square v.
yerleştirmek put in v.
yerleştirmek post v.
yerleştirmek perch v.
yerleştirmek become established v.
yerleştirmek plant v.
yerleştirmek inject v.
yerleştirmek domicile v.
yerleştirmek enchase v.
yerleştirmek set up v.
yerleştirmek house v.
yerleştirmek retort v.
yerleştirmek fix up v.
yerleştirmek nestle v.
yerleştirmek reset v.
yerleştirmek slot v.
yerleştirmek domicil v.
yerleştirmek indwell v.
yerleştirmek billet v.
yerleştirmek lay v.
yerleştirmek settle down v.
yerleştirmek situate v.
yerleştirmek land v.
yerleştirmek place v.
yerleştirmek accommodate v.
yerleştirmek install v.
yerleştirmek locate v.
yerleştirmek mount v.
yerleştirmek position v.
yerleştirmek station v.
yerleştirmek put into place v.
yerleştirmek embed something in something v.
yerleştirmek organise v.
yerleştirmek place on v.
yerleştirmek range v.
yerleştirmek make [obsolete] v.
yerleştirmek empight v.
yerleştirmek enstate v.
yerleştirmek enter v.
yerleştirmek entrench v.
yerleştirmek base v.
yerleştirmek erect v.
yerleştirmek have v.
yerleştirmek clap v.
yerleştirmek clap v.
yerleştirmek deposit v.
yerleştirmek groove v.
yerleştirmek implant v.
yerleştirmek haft [dialect] [uk] v.
yerleştirmek ingraff [obsolete] v.
yerleştirmek circumstance v.
yerleştirmek fasten v.
yerleştirmek inground v.
yerleştirmek inn v.
yerleştirmek inracinate v.
yerleştirmek insconce v.
yerleştirmek possess [obsolete] v.
yerleştirmek posture [obsolete] v.
yerleştirmek pheese v.
yerleştirmek pult v.
yerleştirmek shag v.
yerleştirmek steve v.
yerleştirmek institutionalize v.
yerleştirmek layer v.
yerleştirmek set v.
Phrasals
yerleştirmek let in v.
yerleştirmek set in v.
yerleştirmek lay into v.
yerleştirmek stick in v.
yerleştirmek pick up v.
yerleştirmek slot in v.
yerleştirmek set down v.
Idioms
yerleştirmek lay in v.
Trade/Economic
yerleştirmek accommodate v.
Politics
yerleştirmek resettle v.
Technical
yerleştirmek position v.
yerleştirmek offer up v.
yerleştirmek space v.
yerleştirmek locate v.
yerleştirmek seat v.
yerleştirmek place v.
yerleştirmek locate v.
yerleştirmek station v.
yerleştirmek settle v.
yerleştirmek accommodate v.
yerleştirmek put in position v.
yerleştirmek insert v.
yerleştirmek bed v.
Computer
yerleştirmek arrange v.
yerleştirmek insert v.
yerleştirmek install v.
Mechanic
yerleştirmek pitch n.
Marine Biology
yerleştirmek spot v.
Military
yerleştirmek spot v.
Archaic
yerleştirmek intrench v.
yerleştirmek constitute v.
yerleştirmek stablish v.
yerleştirmek state v.

Bedeutungen, die der Begriff "yerleştirmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
toplum içine yerleştirmek amacıyla bir akıl hastasını kurumsal bir bakım yerinden taburcu etme deinstitutionalisation n.
toplum içine yerleştirmek amacıyla bir akıl hastasını kurumsal bir bakım yerinden taburcu etme deinstitutionalization n.
tabuta yerleştirmek encoffin n.
tabuta yerleştirmek put in a coffin n.
yakın konuma yerleştirmek neighbor n.
yakın konuma yerleştirmek neighbour n.
yemleri ambara yerleştirmek ensile v.
ortaya yerleştirmek center v.
paletler üzerine yerleştirmek palletize v.
yerleştirmek (bomba vb) plant v.
boru içine yerleştirmek tube v.
tekrar yerleştirmek refit v.
oku yay kirişine yerleştirmek nock v.
insan yerleştirmek people v.
sömürgeye yerleştirmek colonize v.
insan yerleştirmek populate v.
yerleştirmek (eşyayı belirli bir şekilde) arrange v.
gizli mikrofon yerleştirmek bug v.
gizlice yerleştirmek (polisi/bombayı) plant in v.
asker yerleştirmek quarter v.
bir temel üzerine yerleştirmek bottom v.
kampa yerleştirmek camp v.
uygun bir yere yerleştirmek niche v.
yeniden yerleştirmek resettle v.
dikkatle yerleştirmek ease v.
üzerine yerleştirmek mount v.
yeniden yerleştirmek reinstal v.
kasaya yerleştirmek crate v.
belirli bir düzene göre yerleştirmek dispose of v.
barakaya yerleştirmek hut v.
yanlış yerleştirmek misplace v.
üzerine yerleştirmek superimpose on v.
eve yerleştirmek house v.
yaya yerleştirmek (oku) notch v.
altına yerleştirmek underlay v.
yerleştirmek (bir kimseyi bir yere/birinin yanına) quarter v.
gizli dinleme aygıtı yerleştirmek bug v.
mil üzerine yerleştirmek pivot v.
asker yerleştirmek (bir şehre, bölgeye) engarrison v.
(işe) yerleştirmek establish v.
dinleme cihazı yerleştirmek bug v.
yerleştirmek (bir kimseyi bir yere/birinin yanına) quarter in v.
yerleştirmek (bagaj vb) place down v.
yerleştirmek (ordu vb) deploy v.
üzerine yerleştirmek superimpose v.
insanları bir yere yerleştirmek peoples v.
yerleştirmek (bir kimseyi bir yere/birinin yanına) quarter with v.
yeniden yerleştirmek reset v.
çukura yerleştirmek pit v.
yerleştirmek (belirli bir düzene göre) dispose of v.
ortaya yerleştirmek centre v.
cebe yerleştirmek pocket v.
boşluğa yerleştirmek recess v.
plana göre yerleştirmek deploy v.
yerleştirmek (insanları bir yere) settle v.
(mikroskopta incelenecek örneği) lamın üzerine yerleştirmek mount v.
yerleştirmek (asker) post v.
tekrar yerleştirmek reseat v.
sağlam bir şekilde yerleştirmek entrench v.
yeniden yerleştirmek reinstall v.
bir kelime veya ifadeyi uygun bir bağlama yerleştirmek contextualize v.
sağlamca yerleştirmek infix v.
adam yerleştirmek man v.
iç içe yerleştirmek nest v.
işe yerleştirmek hire someone v.
işe yerleştirmek employ v.
sahaya yerleştirmek deploy v.
gettolara yerleştirmek ghettoise v.
gettolara yerleştirmek ghettoize v.
oku kirişe yerleştirmek nock v.
hücreye yerleştirmek niche v.
düzenli yerleştirmek place orderly v.
düzenli yerleştirmek set (down) orderly v.
arasına yerleştirmek interlay v.
bir şeyi kıvırıp birşeyin içine yerleştirmek fold into v.
bomba yerleştirmek put a bomb v.
bomba yerleştirmek plant a bomb v.
bomba yerleştirmek place a bomb v.
mevzuata yerleştirmek place into law v.
demokrasi yerleştirmek establish democracy v.
sıkıca yerleştirmek pin down v.
içine iyice yerleştirmek embed in v.
düzenli yerleştirmek place well-ordered v.
-e yerleştirmek fit into v.
iyice yerleştirmek embed v.
kendini yerleştirmek ensconce v.
-e yerleştirmek fit v.
-e yerleştirmek fit in v.
mile yerleştirmek pivot v.
sıkıca yerleştirmek plant v.
girintiye yerleştirmek recess v.
bir kelime veya ifadeyi uygun bir bağlama yerleştirmek contextualise v.
(odaya vb) (gizli) kamera yerleştirmek secretly install a hidden camera in a room v.
(odaya vb) (gizli) kamera yerleştirmek install a hidden camera v.
içine yerleştirmek imbed v.
yörüngeye yerleştirmek place into orbit v.
yörüngeye yerleştirmek put into orbit v.
kabın içine yerleştirmek place into container v.
kaba yerleştirmek place into container v.
gizli kamera yerleştirmek place a hidden camera v.
gizli kamera yerleştirmek install a hidden camera v.
perspektife yerleştirmek put in perspective v.
delil yerleştirmek plant an evidence on v.
uyduyu yörüngeye yerleştirmek put the satellite into orbit v.
her şeyi yerli yerine yerleştirmek put everything into place v.
birinin yatak odasına kamera yerleştirmek put a camera in someone's bedroom v.
yeniden insan yerleştirmek repopulate v.
girişe gözcü yerleştirmek put a lookout at the entrance v.
girişe nöbetçi yerleştirmek put a lookout at the entrance v.
arabayı dar/sıkışık bir yere yerleştirmek/park etmek ease a car into a narrow space v.
yörüngeye oturtmak/yerleştirmek put something into orbit v.
kapıya ekstra güvenlik görevlisi yerleştirmek place extra guards at the door v.
yörüngeye yerleştirmek orbit v.
nöbetçi yerleştirmek sentinel v.
bulaşıkları makineye yerleştirmek put the dishes in the dishwasher v.
kare yerleştirmek canton v.
yaygınlaştırarak yerleştirmek mainstream v.
paletler üzerine yerleştirmek palletise v.
sömürgeye yerleştirmek colonise v.
birinin arabasına takip cihazı yerleştirmek put a tracker in one's car v.
arasına yerleştirmek/koymak interset v.
bulaşıkları bulaşık makinesine yerleştirmek pack the dishwasher v.
(işe/pozisyona) koymak/yerleştirmek establish v.
sırt yerleştirmek back v.
karton kutuya yerleştirmek carton v.
farklı kategori veya sınıfa yerleştirmek reassign v.
yeniden ortaya yerleştirmek recenter v.
yeniden ortaya yerleştirmek recentre v.
taş duvarlar arasına yerleştirmek castle [obsolete] v.
çapraz olarak yerleştirmek cater [dialect] v.
yeni kategoriye yerleştirmek regrade v.
farklı veya zıt bir konuma yerleştirmek change round v.
arma yerleştirmek charge v.
yanak içine veya yanına yerleştirmek cheek v.
yeniden yerleştirmek reinsert v.
yeniden yerleştirmek reland v.
yeniden yerleştirmek re-lay v.
yuvaya yerleştirmek nest v.
küreyi bir problemin çözümüne uygun şekilde yerleştirmek rectify a globe v.
bir tüpün içine yerleştirmek tubulate v.
(bir şeyi başka bir şeyin) yanına veya karşısına yerleştirmek appose v.
(yuvasına) yerleştirmek embed v.
yazılım programına (örneğin bir virüs) yerleştirmek embed v.
kapsüle yerleştirmek encapsulate v.
kapana yem yerleştirmek bait v.
konutlara yerleştirmek quarter v.
aklına yerleştirmek embed v.
derine yerleştirmek embowel v.
insan yerleştirmek empeople [obsolete] v.
boşluğa yerleştirmek encave v.
derinlemesine yerleştirmek engraff [obsolete] v.
oluğun içine yerleştirmek engroove v.
adaya yerleştirmek enisle v.
oyuğa yerleştirmek enniche v.
makama yerleştirmek enstate v.
sağlam bir şekilde yerleştirmek entrench v.
asker yerleştirmek man v.
kapak yerleştirmek lid v.
ahşap veya metal insan ayağı maketine yerleştirmek last v.
insan yerleştirmek man [obsolete] v.
yakın çevreye yerleştirmek match [obsolete] v.
uygun mevkie yerleştirmek marshall v.
uygun pozisyona yerleştirmek marshall v.
hangara yerleştirmek hangar v.
mikroçip yerleştirmek microchip v.
ortaya yerleştirmek middle v.
(bir şeyi) sarmal şeklinde yerleştirmek helix v.
kendini bir gruba yerleştirmek herd v.
sıkıca yerleştirmek brace v.
kamerayı başka bir yere yerleştirmek break v.
(hayvanı) yuvaya yerleştirmek home [uk] v.
yanlış şekilde yerleştirmek mislodge v.
düzensiz yerleştirmek misorder v.
yanlış şekilde yerleştirmek misplant v.
kötü yerleştirmek misplant v.
yanlış şekilde yerleştirmek misset v.
savaş düzeninde yerleştirmek mount v.
yükseltilmiş bir mevkiye yerleştirmek mount v.
yeni bir yere yerleştirmek reposition v.
insanları veya nesneleri güvenlik amacıyla bir şeyin kenarına yerleştirmek line v.
bir yer boyunca yerleştirmek line v.
pozisyona yerleştirmek load v.
kütükleri kirişlerin üstüne yerleştirmek bunk v.
(araziyi veya avı) ağlı kaçak avcılara karşı korumak için engel yerleştirmek bush v.
nesnenin konumuna göre yerleştirmek objectize v.
nesnenin konumuna göre yerleştirmek objectise v.
yola engeller yerleştirmek obstruct v.
(merdiven) alt uca yerleştirmek butt v.
takoz yerleştirmek chock (off) v.
takoz yerleştirmek chokebore v.
(malzemeleri) depoya yerleştirmek depot v.
tabakalar halinde yerleştirmek dess [dialect] [uk] v.
tabakalar halinde yerleştirmek dass [dialect] [uk] v.
zihnine yerleştirmek hearts v.
güvenli bir yere yerleştirmek ice v.
göreve yerleştirmek office [obsolete] v.
(ince süsleme parçası) yüzeye yerleştirmek onlay v.
hayvan derisine kıl veya ipek alet yerleştirmek rowel v.
bahçeye yerleştirmek impark [obsolete] v.
insan yerleştirmek impeople v.
cebe yerleştirmek impeticos v.
derine yerleştirmek implant v.
(ayakkabı, bot) yeni bir topuk yerleştirmek reheel v.
altına yerleştirmek infrapose v.
kürenin içine yerleştirmek inglobe [obsolete] v.
daire içerisine yerleştirmek inglobe [obsolete] v.
mürekkebin bulaşmaması için yeni basılan sayfalar arasına boş sayfa yerleştirmek interleave v.
katmanlar arasına yerleştirmek interleave v.
… boyunca yerleştirmek distribute v.
çevrelenmiş bir yerin etrafına veya içine yerleştirmek circumpose v.
fitilli silahın horozuna (fitili) yerleştirmek cock [obsolete] v.
küpe yerleştirmek incube v.
(değerli taş) taca yerleştirmek indiadem v.
valize eşya yerleştirmek pack v.
(bir şeye) paralel yerleştirmek parallelize v.
(bir şeye) paralel yerleştirmek parallelise v.
korunaklı bir yere yerleştirmek couch v.
(belirli bir ortama veya arka plana) yerleştirmek couch v.
oku tüye yerleştirmek feather v.
içine yerleştirmek inhearse v.
içine yerleştirmek inherse [obsolete] v.
adaya yerleştirmek inisle [obsolete] v.
(bir şeklin içine) şekil yerleştirmek inscribe v.
yörüngeye yerleştirmek insert v.
sığınağa yerleştirmek inshelter v.
arasına kazık yerleştirmek interpale [obsolete] v.
arasına yerleştirmek interplace [obsolete] v.
sırayla yerleştirmek interplace [obsolete] v.
aralara dağınık olarak yerleştirmek intersperse v.
hassas döküm sürecinde refraktör malzemesine model yerleştirmek invest v.
adaya yerleştirmek isle v.
(şekil verilmiş ekmek hamurunu) tavaya yerleştirmek pan v.
(zıpkın) dikey yerleştirmek peak v.
kaideye yerleştirmek pedestal v.
belirli bir kategoriye yerleştirmek peg v.
(cinsel ilişkide) penisi vajinaya yerleştirmek penetrate v.
insan yerleştirmek plant v.
amaç için (bir şeyi) yerleştirmek plant v.
(birini) ajan olarak yerleştirmek plant v.
platforma yerleştirmek platform v.
yanına yerleştirmek postpone v.
yanına yerleştirmek postpose [obsolete] v.
yanına yerleştirmek postposit v.
kınına yerleştirmek scabbard v.
(mızrağı) kınına yerleştirmek feuter v.
mızrağı kınına yerleştirmek feutre [obsolete] v.
her iki tarafına da yerleştirmek flank v.
şiddetli ve boğuk bir sesle yerleştirmek flump v.
önceden yerleştirmek forelay v.
doğru konuma yerleştirmek orient v.
(kristali) kristalografik eksenleri sabit yönlerde uzanacak şekilde yerleştirmek orient v.
(cismi) kendi parçaları arasındaki ilişkiye göre yerleştirmek orientate v.
(birini) düşük makamdan alıp yükseğe yerleştirmek pluck v.
önceden yerleştirmek predeposit v.
önceden yerleştirmek preestablish v.
önceden yerleştirmek pre-establish v.
(film veya film rulosunu) kullanmadan önce kameraya yerleştirmek pre-expose v.
önceden yerleştirmek preinsert v.
önceden yerleştirmek prelocate v.
önceden yerleştirmek preplace v.
önceden yerleştirmek preposition v.
başka bir olay gerçekleşmeden önce (bir şeyi) bir yere yerleştirmek preposition v.
önceden yerleştirmek pre-position v.
(antijeni) hücre yüzeyine yerleştirmek present v.
tünek yerleştirmek roost v.
sağlam bir yere yerleştirmek sconce [obsolete] v.
(vidalı nesneyi) yuvaya yerleştirmek screw v.
(dahili prizi) erkek vidaya yerleştirmek screw v.
(fikir veya alışkanlık) iyice yerleştirmek screw [obsolete] v.
(birini) yarış başlangıç pozisyonuna yerleştirmek set v.
kulübeye yerleştirmek shed v.
işaret yerleştirmek sign v.
yavaşça yerleştirmek place gently v.
bir şeyi tekrar ederek birinin kafasına yerleştirmek inculcate v.
üzerine kuskun yerleştirmek crupper v.
(bir şeyi) kabuğa yerleştirmek crust v.
vura vura yerleştirmek skelp [dialect] [uk] v.
(bir bölümü) kol olarak yerleştirmek sleeve v.
(ayakkabıya) çivi yerleştirmek slug v.
sıkıştırılmış bir pozisyonda yerleştirmek snug v.
yakın pozisyonda yerleştirmek snuggle v.
sıkışık yerleştirmek snuggle v.
küreye veya kürelerin arasına yerleştirmek sphere v.
çıkmalar yerleştirmek sponson v.
aralıklı olarak yerleştirmek spot v.
farklı noktalara yerleştirmek spot v.
bükerek yerleştirmek spring v.
(at burnuna) sünger parçası yerleştirmek spunge v.
ayaklık yerleştirmek spur v.
düzensizce yerleştirmek stagger v.
dağınık yerleştirmek stagger v.
dik yerleştirmek stand up v.
iterek yerleştirmek stick v.
ayak üzerine yerleştirmek stiltify v.
(cenazeyi) toprağa yerleştirmek streek v.
gömülmek üzere serip yerleştirmek stretch v.
alta yerleştirmek subject [obsolete] v.
yanına yerleştirmek subjoin v.
dibine yerleştirmek subjoin v.
su altına yerleştirmek submerse v.
üst üste arma yerleştirmek supercharge v.
(armayı kapatacak şekilde) üzerine yerleştirmek surmount v.
diğer tarafa yerleştirmek surmount v.
yeniden yerleştirmek redeploy v.
Phrasals
metinde verilen alana (resim) yerleştirmek break in v.
yukarı yerleştirmek put up v.
devrenin arasına (elemanı) yerleştirmek cut in v.
(kağıtları) baskı makinesine yerleştirmek lay on v.
(birini veya bir şeyi başka birinin veya bir şeyin) tam önüne yerleştirmek/koymak set (someone or something) before (someone or something) v.
(birinin veya bir şeyin) önüne (birini veya bir şey) yerleştirmek/koymak set (someone or something) before (someone or something) v.
(birini veya bir şeyi başka birinin veya bir şeyin) tam önüne yerleştirmek/koymak set something before (someone, something, or some creature) v.
(birinin veya bir şeyin) önüne (birini veya bir şey) yerleştirmek/koymak set something before (someone, something, or some creature) v.
(birini veya bir şeyi başka birinin veya bir şeyin) arkasına yerleştirmek place behind (someone or something) v.
(birini/bir şeyi sıralamada başka birinden/bir şeyden) daha alt sıraya koymak/yerleştirmek place someone or something behind someone or something v.
tıka basa/sıkış tıkış yerleştirmek box up v.
kutuya koymak/yerleştirmek box something up v.
vurarak sokup yerleştirmek bung in v.
vurarak sokup yerleştirmek bung something in v.
(bir şeyin) üstüne/üzerine yerleştirmek put onto (someone or something) v.
altına yerleştirmek lay under v.
araca koymak/yerleştirmek carry something on v.
araca koymak/yerleştirmek carry something onto something v.
iterek sıkışık/küçük bir yere yerleştirmek squeeze something in v.
iteleyerek/sıkıştırarak yerleştirmek/sokmak scrunch down into something v.
iterek sıkışık/küçük bir yere yerleştirmek squeeze something into something v.
içine yerleştirmek insert in v.
içine yerleştirmek insert into v.
içine yerleştirmek place in v.
rafa yerleştirmek rack up v.
sıkış tıkış bir yere oturtmak/yerleştirmek squeeze someone up v.
-ya nakletmek/götürmek/yerleştirmek move someone into v.
(birini suçlamak amacıyla) evine/odasına/valizine vb. (uyuşturucu/yasa dışı materyal) yerleştirmek plant something on someone v.
-e bir şey yerleştirmek/takmak implant something in v.
üstüne koymak/yerleştirmek set something over something v.
-e bir şey yerleştirmek/takmak implant something into v.
yuvasına yerleştirmek rack up v.
yanına koymak/yerleştirmek place someone or something next to someone or something v.
yan yana yerleştirmek lay together v.
bir şeyin en üstüne bir şey yerleştirmek crown something with something v.
ön yüzü yukarı gelecek şekilde konumlandırmak/yerleştirmek face up v.
(birini veya bir şeyi bir yere) yerleştirmek place (someone or something) at (some place) v.
(belli bir şekilde) yerleştirmek set at v.
birini bir yere yerleştirmek station someone at something v.
üstüne yerleştirmek hold against v.
(bir şeyi birinin) kafasına yerleştirmek impress (something) on (someone) v.
(bir şeyi birinin) kafasına yerleştirmek impress (something) upon (someone) v.
kafasına yerleştirmek impress on v.
kafasına yerleştirmek impress upon v.
toprağın altına yerleştirmek/koymak lay into v.
'-e doğru/göre yerleştirmek orient to v.
altına yerleştirmek/oturtmak place under v.
birinin/bir şeyin altına bir şey yerleştirmek place something under someone or something v.
bir şirkete, gruba yerleştirmek place with v.
bir kişinin, çiftin, grubun yanına yerleştirmek place with v.
ile yerleştirmek put with v.
yanına koymak/yerleştirmek put with v.
bir şirkete, gruba yerleştirmek put with v.
(birini/bir şeyi yeni bir şeye/yere) yerleştirmek relocate (someone or something) in (something or some place) v.
birini/bir şeyi yeniden bir şeye yerleştirmek relocate someone or something in something v.
birini/bir şeyi başka bir yere yerleştirmek relocate someone or something in something v.
birini/bir şeyi birinin veya bir şeyin tam yukarısına yerleştirmek set someone or something above someone or something v.
(bir şeye/yere) yerleştirmek stick into (something) v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin yanına yerleştirmek keep someone or something in with someone or something v.
(bir şeyi bir şeyin) içine gizlice yerleştirmek plant (something) in (something else) v.
bir yere koymak/yerleştirmek slide in v.
güvenli (bir şeye/yere) koymak/yerleştirmek tuck into (something) v.
birini kalması için bir yere yerleştirmek lodge with v.
(bir şeyi başka bir şeyin) üstüne koymak/yerleştirmek mount (something) on (something else) v.
bir şeyi bir şeyin üstüne yerleştirmek mount something on something v.
bir şeyin üstüne yerleştirmek mount up v.
birinin eşyalarının arasına, cebine haberi olmadan/gizlice (bir şey) yerleştirmek plant (something) on v.
(birinin/bir şeyin) görselini (birinin/bir şeyin) görselinin üzerine yerleştirmek superimpose (someone or something) on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) görselini (birinin/bir şeyin) görselinin üzerine yerleştirmek superimpose (someone or something) onto (someone or something) v.
(parça) birbirine tam olarak yerleştirmek bed in v.
(birini ya da bir şeyi başka birinin ya da bir şeyin) üstüne yerleştirmek put (someone or something) above (someone or something) v.
birini ya da bir şeyi başka birinin ya da bir şeyin üstüne yerleştirmek put someone or something above someone or something v.
üstüne yerleştirmek drop across (someone or something) v.
boylu boyunca yerleştirmek drop across (someone or something) v.
üstüne yerleştirmek drop something across something v.
boylu boyunca yerleştirmek drop something across something v.
üstüne yerleştirmek drop across someone or something v.
boylu boyunca yerleştirmek drop across someone or something v.
sıkışık bir şekilde yerleştirmek jam together v.
üst üste yerleştirmek jam together v.
birilerini/bir şeyleri sıkışık bir şekilde yerleştirmek jam someone or something together v.
bir şeyleri sıkışık bir şekilde yerleştirmek jam something together v.
bir şeyleri üst üste yerleştirmek jam something together v.
-e yerleştirmek nest in v.
içine yerleştirmek nest in v.
güvenli bir şekilde içine yerleştirmek/oturtmak nest in v.
(birini) bir süreliğine (birinin) yanına yerleştirmek put (someone) up with (one) v.
birini bir süreliğine birinin yanına yerleştirmek put someone up with someone v.
(birini/bir şeyi bir şeyin) üzerine yerleştirmek set (someone or something) down on (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyin) üzerine yerleştirmek set (someone or something) down onto (something) v.
-e koymak/yerleştirmek carry onto v.
sığınağa yerleştirmek hole up v.
saklanma yerine yerleştirmek hole up v.
her şeyi boşluk kalmayacak şekilde yap-boz gibi yerleştirmek cube out v.
(bir şeyi bir şeyin) içine yerleştirmek deposit (something) in (something) v.
(bir şeyi bir şeyin) içine yerleştirmek deposit (something) into (something) v.
içine yerleştirmek deposit in v.
(bir şeyi) sürekli tekrar ederek zihnine yerleştirmek din (something) into (one) v.
sürekli tekrar ederek zihnine yerleştirmek din in v.
birini/bir şeyi bir şeye yerleştirmek embed someone or something in something v.
(birinin/bir şeyin) içine iyice yerleştirmek embed in (someone or something) v.
(bir şeyi başka bir şeyin) arasına yerleştirmek intersperse (something) between (something) v.
belirli bir gruba yerleştirmek class (among) v.
bir alıcıyı bir sinyal kaynağına sabitlemek/yerleştirmek home on v.
(birine/bir şeye bir şey) yerleştirmek implant (something) in (someone or something) v.
(birine/bir şeye bir şey) yerleştirmek implant (something) into (someone or something) v.
-e (bir şey) yerleştirmek/takmak implant in v.
arasına yerleştirmek/sokmak/sıkıştırmak insert between v.
(iki şeyin) arasına yerleştirmek/sokmak/sıkıştırmak insert between (two things) v.
(bir şeyin) içine/arasına yerleştirmek insert in (something) v.
(bir şeyin) içine/arasına yerleştirmek insert into (something) v.
(birine/bir şeye bir şey) yerleştirmek install (something) in (someone or something) v.
(bir şeyi bir şeyin) arasına koymak/yerleştirmek intersperse (something) among (something) v.
(bir şeyi bir şeyin) içine koymak/yerleştirmek intersperse (something) throughout (something) v.
arasına yerleştirmek intersperse between v.
(birinin/bir şeyin) altına (bir şey) yerleştirmek lay (something) under (someone or something) v.
(biriyle) aynı yere yerleştirmek chum (on) v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) önüne koymak/dizmek/yerleştirmek place (someone or something) before (someone or something) v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) karşısına koymak/dizmek/yerleştirmek place (someone or something) before (someone or something) v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) ön tarafına koymak/dizmek/yerleştirmek place (someone or something) before (someone or something) v.
önüne koymak/dizmek/yerleştirmek place before v.
karşısına koymak/dizmek/yerleştirmek place before v.
ön tarafına koymak/dizmek/yerleştirmek place before v.
arkasına yerleştirmek place behind v.
yanına koymak/yerleştirmek place next to v.
(biri/bir şey) için poz verdirmek/yerleştirmek pose for (someone or something) v.
çekim için hazırlamak/yerleştirmek pose for (someone or something) v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) önüne yerleştirmek put (someone or something) ahead of (someone or something) v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) önüne yerleştirmek put (someone or something) in front of (someone or something) v.
-in üstüne yerleştirmek put above v.
üstüne/üzerine yerleştirmek put onto v.
(başka bir şeye, yere, göreve) yerleştirmek reassign to (something) v.
iteleyerek/sıkıştırarak yerleştirmek/sokmak scrunch down into v.
(birini/bir şeyi) geriye/uzağa yerleştirmek set (someone or something) back v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) gerisine/uzağına yerleştirmek set (someone or something) back from (someone or something else) v.
-in tam yukarısına yerleştirmek set above v.
önüne yerleştirmek set before v.
(bir şeyin/bir yerin) içine koymak/yerleştirmek slip into (something or some place) v.
(bir şeye) sıkıştırıp yerleştirmek squeeze into (something) v.
sıkışık bir şekilde yerleştirmek squeeze up v.
(birini bir noktaya) yerleştirmek station (one) at (some place) v.
'-e yerleştirmek station at v.
(eşyaları) yerleştirmek pack up v.
Colloquial
arasına yerleştirmek/koymak insert (something) between (something and something else) v.
(golf) topu başlama yerine yerleştirmek tee up v.
birini (bir yere nöbetçi, gözcü olarak) yerleştirmek post someone (somewhere) v.
karargaha yerleştirmek headquarter [us] v.
(birinin makatına) penis yerleştirmek cornhole v.
Idioms
çadırı yerleştirmek pitch camp v.
iyice yerleştirmek set (something) in cement v.
aklının köşesine yerleştirmek put something at the back of someone's mind v.
aklının köşesine yerleştirmek put something in the back of someone's mind v.
bir fikri yerleştirmek/kalıcı kılmak carve something in stone v.
belleğe yerleştirmek jog a person's memory v.
bir şeyleri yerli yerine yerleştirmek put something into place v.
düzgün ve tertipli bir şekilde/muntazaman yerleştirmek put something in apple-pie order v.
düzgün ve tertipli bir şekilde/muntazaman yerleştirmek get something in apple-pie order v.
ebedi istirahatgahına yerleştirmek lay someone to rest v.
ebedi istirahatgahına yerleştirmek lay someone to sleep v.
içine yerleştirmek introduce into v.
rafına yerleştirmek rack something up v.
(bir şeyi bir şeyin) yanına yerleştirmek put to v.
(birini ya da bir şeyi) yüksek bir mertebeye yerleştirmek set a great deal by (someone or something) [obsolete] v.
bir alıcıyı bir sinyal kaynağına sabitlemek/yerleştirmek home on (to something) v.
bir şeyi doğru dürüst yerleştirmek put something straight v.
(birini ya da bir şeyi birinin ya da bir şeyin) önüne yerleştirmek give (someone) the go-ahead v.
huy olarak yerleştirmek breed in the bone v.
bir fikri yerleştirmek/kalıcı kılmak carve in stone v.
belleğe yerleştirmek jog memory v.
birini ebedi istirahatgahına yerleştirmek lay somebody to rest v.
(satrançta) ertelenen partide oynanacak hamlenin notasyonunu hakeme teslim etmek üzere zarfa yerleştirmek seal a move v.
Speaking
dinleme cihazı yerleştirmek have it bugged expr.
Trade/Economic
depoya yerleştirmek warehouse v.
kuruma yerleştirmek institutionalize v.
kuruma yerleştirmek institutionalise v.
basım sırasında sikkenin üzerine hangi darphaneden çıktığını belirtmek için özel harf veya işaret yerleştirmek mintmark v.
Politics
üçüncü bir ülkeye yerleştirmek resettle to a third country v.
Industry
(tornacılıkta) aynaya yerleştirmek chuck v.
Technical
oluk kesip tel ve şerit yerleştirmek için kullanılan plaka banding plane n.
iki aksamı uygun pozisyona yerleştirmek için kullanılan ince çubuk pin n.
(delgiyi) deliğe yerleştirmek center v.
(delgiyi) deliğe yerleştirmek centre v.
(delgiyi) deliğe yerleştirmek center v.
(delgiyi) deliğe yerleştirmek centre v.
reflektör yerleştirmek reflectorise v.
reflektör yerleştirmek reflectorize v.
şablon yerleştirmek template v.
geçici donanım yerleştirmek jury-rig v.
görülecek şekilde yerleştirmek display v.
su altına yerleştirmek submerge v.
tank veya fıçıya yerleştirmek vat v.
yuvasını yerleştirmek stow v.
yeniden yerleştirmek relocate v.
ucunu duvara yerleştirmek tail v.
yan yana yerleştirmek collocate v.
(ateşli silah) namlu yerleştirmek barrel v.