Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
lay
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"lay"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 156 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
lay
v.
sermek
General
2
General
lay
n.
vaziyet
3
General
lay
n.
ezgi
4
General
lay
n.
konum
5
General
lay
n.
yatış
6
General
lay
n.
nağme
7
General
lay
n.
meslek
8
General
lay
n.
arazi yapısı
9
General
lay
n.
şiir
10
General
lay
n.
mürit
11
General
lay
n.
sevişme
12
General
lay
n.
durum
13
General
lay
n.
duruş
14
General
lay
n.
mevki
15
General
lay
n.
şarkı
16
General
lay
n.
hal
17
General
lay
n.
şarkı sözü
18
General
lay
n.
hisse
19
General
lay
n.
kar
20
General
lay
n.
hasılat
21
General
lay
n.
tabaka
22
General
lay
n.
katman
23
General
lay
n.
bahis
24
General
lay
n.
şans
25
General
lay
n.
risk
26
General
lay
n.
yerel yönetim vergisi
27
General
lay
n.
saklanılan yer
28
General
lay
n.
plan
29
General
lay
n.
ücret
30
General
lay
n.
kumaş katı
31
General
lay
n.
topografik özellik
32
General
lay
n.
yumurtlama
33
General
lay
n.
dokuma tahtası
34
General
lay
n.
dokuma takozu
35
General
lay
n.
bükme derecesine göre lif halat kalitesi
36
General
lay
n.
kumaş katları
37
General
lay
n.
düzen
38
General
lay
n.
yerleşim
39
General
lay
n.
alaka
40
General
lay
n.
ayarlama
41
General
lay
n.
göl
42
General
lay
v.
kurmak
43
General
lay
v.
sermek
44
General
lay
v.
dizmek
45
General
lay
v.
emretmek
46
General
lay
v.
sunmak (teklif)
47
General
lay
v.
açılmak
48
General
lay
v.
düdüklemek
49
General
lay
v.
hamletmek
50
General
lay
v.
sunmak
51
General
lay
v.
bahse girmek
52
General
lay
v.
yatıştırmak
53
General
lay
v.
becermek
54
General
lay
v.
toplamak
55
General
lay
v.
yerleştirmek
56
General
lay
v.
kaymak
57
General
lay
v.
örmek (tuğla)
58
General
lay
v.
tasarlamak
59
General
lay
v.
kurmak (sofra)
60
General
lay
v.
yüklemek (suç)
61
General
lay
v.
saldırmak
62
General
lay
v.
yüklenmek
63
General
lay
v.
hazırlamak
64
General
lay
v.
ileri sürmek
65
General
lay
v.
devirmek
66
General
lay
v.
yumurtlamak (yumurta)
67
General
lay
v.
döşemek (halı)
68
General
lay
v.
harcamak
69
General
lay
v.
yüklemek
70
General
lay
v.
ayırmak
71
General
lay
v.
yumurtlamak
72
General
lay
v.
dinmek
73
General
lay
v.
sevişmek
74
General
lay
v.
sergilemek
75
General
lay
v.
koymak (dikkatle)
76
General
lay
v.
bulunmak (iddiada)
77
General
lay
v.
kurmak (plan, tuzak vb'ni)
78
General
lay
v.
yakalamak
79
General
lay
v.
koymak
80
General
lay
v.
yaymak
81
General
lay
v.
döşemek
82
General
lay
v.
(tuğla) örmek
83
General
lay
v.
(ceza) vermek
84
General
lay
v.
(üzerine) yıkmak
85
General
lay
v.
açmak
86
General
lay
v.
atfetmek
87
General
lay
v.
bırakmak
88
General
lay
v.
bükmek
89
General
lay
v.
defnetmek
90
General
lay
v.
düzgünleştirmek
91
General
lay
v.
getirmek
92
General
lay
v.
gidermek
93
General
lay
v.
nişan almak
94
General
lay
v.
önüne getirmek
95
General
lay
v.
sakinleştirmek
96
General
lay
v.
sermek
97
General
lay
v.
takdim etmek
98
General
lay
v.
tesis etmek
99
General
lay
v.
teskin etmek
100
General
lay
v.
toprağa vermek
101
General
lay
v.
yöneltmek
102
General
lay
v.
(kimyasal/krem) sürmek
103
General
lay
v.
(probleme/sıkıntıya) sürüklemek
104
General
lay
v.
bahse girmek
105
General
lay
v.
çöktürmek
106
General
lay
v.
düzeltmek
107
General
lay
v.
gömmek
108
General
lay
v.
yönelmek
109
General
lay
v.
cezalandırmak için (sopa, kamçı ile) vurmak
110
General
lay
v.
iplikleri bükerek halat haline getirmek
111
General
lay
v.
(deniz taşıtını) belirli bir yöne çevirmek
112
General
lay
v.
(köpeklere) iz sürdürmek
113
General
lay
v.
azalmak
114
General
lay
v.
hafiflemek
115
General
lay
v.
(masa) hazırlamak
116
General
lay
v.
uzanmak
117
General
lay
v.
(bahis) yatırmak
118
General
lay
adj.
ruhani sınıftan olmayan
119
General
lay
adj.
alaylı
120
General
lay
adj.
belirli meslekten olmayan
121
General
lay
adj.
laik
122
General
lay
adj.
halka ait
123
General
lay
adj.
mesleği olmayan
124
General
lay
adj.
papaz sınıfına ait olmayan
125
General
lay
adj.
profesyonel olmayan
126
General
lay
adj.
uzman olmayan
127
General
lay
adj.
sıradan
128
General
lay
adj.
alelade
Irregular Verb
129
Irregular Verb
lay
v.
laid - laid
Trade/Economic
130
Trade/Economic
lay
n.
yükleme ve boşaltma süresi
Politics
131
Politics
lay
v.
açığa almak
132
Politics
lay
v.
açığa çıkarmak
133
Politics
lay
v.
işten çıkarmak
Technical
134
Technical
lay
n.
büküm
135
Technical
lay
n.
duruş yönü
136
Technical
lay
v.
koymak
137
Technical
lay
v.
yaymak
138
Technical
lay
v.
yatırmak
Marine
139
Marine
lay
n.
halatın bükümü sırasında uygulanan kuvvet
140
Marine
lay
n.
halatın bükümü
141
Marine
lay
n.
halatın bükümü yönü
142
Marine
lay
v.
bir yöne gitmek
143
Marine
lay
v.
gitmek
144
Marine
lay
v.
gitmek (bir yöne)
145
Marine
lay
v.
rota tutturmak
Botanic
146
Botanic
lay
n.
çayır
147
Botanic
lay
n.
mera
148
Botanic
lay
n.
otlak
Fishery
149
Fishery
lay
n.
balık avında tayfaya düşen pay
Geography
150
Geography
lay
n.
batı fransa'da yer alan bir nehir
Printery
151
Printery
lay
v.
(yeni basım harfini) düzgünce hazneye yerleştirmek
Archaic
152
Archaic
lay
v.
yatıştırmak
153
Archaic
lay
v.
hafifletmek
154
Archaic
lay
v.
dindirmek
Slang
155
Slang
lay
v.
düzüşmek
156
Slang
lay
v.
sevişmek
Bedeutungen, die der Begriff
"lay"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
lay-by
n.
cep
2
General
lay figure
n.
önemsiz kimse
3
General
lay reader
n.
şiir okuyucu
4
General
pipe lay vessel
n.
boru döşeme gemisi
5
General
lay figure
n.
model
6
General
lay brother
n.
keşiş olmayıp, manastırda çalışan kimse
7
General
lay brother
n.
gönüllü çalışan rahip
8
General
lay-by
n.
park yeri
9
General
lay-by
n.
konaklama tesisi
10
General
lay-down
n.
şekerleme
11
General
lay-down
n.
uyuklama
12
General
lay-flat hose
n.
yassı hortum
13
General
lay-down
n.
kestirme
14
General
lay-by
n.
anayolun kenarında araçların geçici olarak konaklamaları için yapılmış yol
15
General
lay-by
n.
arabaların kısa süreli duraklama yapabilecekleri cep
16
General
lay-by
n.
araba durağı
17
General
lay-by
n.
durak
18
General
lay-by
n.
son işlem olarak tarlayı sürüp ekme
19
General
lay terminology
n.
herkesin anlayacağı şekle uyarlanmış terminoloji
20
General
lay terminology
n.
gündelik dil
21
General
lay terminology
n.
halk ağzında söyleniş
22
General
lay figure
n.
mağaza mankeni
23
General
lay figure
n.
giysi mankeni
24
General
lay audience
n.
vasıfsız kitle
25
General
lay down area
n.
stok/depolama alanı
26
General
lay member
n.
bir kurulda halkı temsil eden görevli
27
General
lay interpreter
n.
iki dilde de yeterli olup gönüllü tercumanlık yapan alaylı kimse
28
General
lay scholar
n.
eğitim almadan bir bilim alanında uzmanlaşmış kimse
29
General
lay teacher
n.
katolik okullarında görev yapan, inançlı fakat rahibeler gibi dini kurumlara ve evlenmeme kuralı gibi kurallara bağlı olmayan kiliseye mensup öğretmen
30
General
lay scholar
n.
alaylı bilgin
31
General
lay person
n.
ruhban sınıfından olmayan kimse
32
General
lay person
n.
meslekten olmayan kimse
33
General
lay-by
n.
nehir veya kanallarda teknelerin durduğu veya geçtiği genişletilmiş kısım
34
General
lay-by
n.
(madencilik) boş vagonların park yeri
35
General
lay-by
n.
araba park yeri
36
General
lay-off
n.
mola
37
General
ordinary lay
n.
ipliklerin telin tersi yönünde döndüğü bir çelik halat tipi
38
General
lay in
v.
depolamak
39
General
lay the groundwork for
v.
bir iş için ön hazırlık yapmak
40
General
lay to
v.
vurmak
41
General
lay hands on
v.
el atmak
42
General
lay out
v.
ölüyü gömülmeye hazırlamak
43
General
lay one's hands on
v.
bulmak
44
General
lay off
v.
ara vermek
45
General
lay the cards on the table
v.
dürüst ve açık olmak
46
General
lay low
v.
mahvetmek
47
General
lay bare
v.
açıkça ortaya koymak
48
General
lay out
v.
vurmak
49
General
lay out
v.
planlamak
50
General
lay down
v.
bir şeyi bir yere koymak
51
General
lay down the law
v.
direktif vermek
52
General
lay it on thickly
v.
yağ çekmek
53
General
lay on
v.
yüklemek
54
General
lay out
v.
sergilemek
55
General
lay eyes on
v.
süzmek
56
General
lay up brick
v.
tuğla örmek
57
General
lay hands on
v.
ele geçirmek
58
General
lay a cable
v.
kablo döşemek
59
General
lay it on with a trowel
v.
pohpohlamak
60
General
lay bare
v.
açığa çıkarmak
61
General
lay something at one's door
v.
üstüne yıkmak
62
General
lay mines
v.
mayınlamak
63
General
lay down one's arms
v.
silahlarını bırakmak
64
General
lay bare
v.
açmak
65
General
lay on
v.
koymak
66
General
lay something up
v.
depo etmek
67
General
lay over
v.
sonraya bırakmak
68
General
lay hold of
v.
ele geçirmek
69
General
lay out
v.
tasarlamak
70
General
lay open
v.
açıklamak
71
General
lay siege to
v.
bir yeri kuşatma altına almak
72
General
lay the cards on the table
v.
fikirlerini açıkça söylemek
73
General
lay out
v.
yere sermek
74
General
lay a foundation
v.
temel atmak
75
General
lay somebody out
v.
yere sermek
76
General
lay at someone's door
v.
bir suçu birine yüklemek
77
General
lay stress on
v.
üzerinde durmak
78
General
lay up
v.
depolamak
79
General
lay out
v.
sermek
80
General
lay hands on
v.
yakalamak
81
General
lay hands on
v.
yakalamak (cezalandırmak/dövmek için)
82
General
lay down as a condition
v.
şart koşmak
83
General
lay to rest
v.
gömmek
84
General
lay one's hands on
v.
ele geçirmek
85
General
lay away
v.
ayırmak
86
General
lay on
v.
ayarlamak
87
General
lay off
v.
bırakmak
88
General
lay waste to
v.
yerle bir etmek
89
General
lay aside
v.
biriktirmek
90
General
lay stress on
v.
vurgulamak
91
General
lay in ruins
v.
mahvetmek
92
General
lay waste
v.
tahrip etmek
93
General
lay off
v.
geçici olarak yol vermek (işçiye)
94
General
lay the foundations of
v.
temelini atmak
95
General
lay on
v.
saldırmak
96
General
lay about one
v.
sağına soluna vurmak
97
General
lay the blame on
v.
üstüne atmak
98
General
lay by
v.
biriktirmek
99
General
lay down one's arms
v.
teslim olmak
100
General
lay a bridge
v.
köprü kurmak
101
General
lay on
v.
üzerine atılmak
102
General
lay a trap
v.
tuzak kurmak
103
General
lay into
v.
haşlamak
104
General
lay out
v.
hazırlamak
105
General
lay by
v.
yığmak
106
General
lay up
v.
biriktirmek
107
General
lay oneself down
v.
yatmak
108
General
lay store by
v.
önem vermek
109
General
lay down arms
v.
teslim olmak
110
General
lay down
v.
saklamak
111
General
lay in
v.
stoklamak
112
General
lay open
v.
kesip içini açmak
113
General
lay something to rest
v.
nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak
114
General
lay down arms
v.
silahları bırakmak
115
General
lay hold of
v.
yakasına yapışmak
116
General
lay hands on
v.
zor kullanmak
117
General
lay down the law
v.
zart zurt etmek
118
General
lay something up
v.
depolamak
119
General
lay down
v.
koymak
120
General
lay a plot
v.
komplo kurmak
121
General
lay off
v.
bitmek
122
General
lay something at one's door
v.
üzerine atmak
123
General
lay off
v.
işten çıkarmak
124
General
lay flat
v.
sermek
125
General
lay up
v.
saklamak
126
General
lay the blame on
v.
suçu başkasının üzerine atmak
127
General
lay aside
v.
vazgeçmek
128
General
lay siege to
v.
ikna etmeye çalışmak
129
General
lay one's hands on
v.
elde etmek
130
General
lay into
v.
dayak atmak
131
General
lay in
v.
biriktirmek
132
General
lay over
v.
kaplamak
133
General
lay a trap for
v.
tuzak kurmak
134
General
lay up
v.
stok etmek
135
General
lay on
v.
halletmek
136
General
lay siege to
v.
kuşatmak
137
General
not to lay a finger on someone
v.
kılına dokunmamak
138
General
lay down
v.
döşemek
139
General
lay off
v.
kesmek
140
General
lay up
v.
toplamak
141
General
lay one's hands on
v.
yakalamak (cezalandırmak/dövmek için)
142
General
lay on
v.
üstüne sürmek
143
General
lay eggs
v.
yumurtlamak
144
General
lay hands on something
v.
bir şeye el atmak
145
General
lay somebody up
v.
yatağa düşürmek
146
General
lay bare
v.
ortaya çıkarmak
147
General
lay one's hands on
v.
sahip olmak
148
General
lay down as a condition
v.
şart koymak
149
General
lay open
v.
açmak
150
General
lay on
v.
yüklenmek
151
General
lay up
v.
yığmak
152
General
lay the cards on the table
v.
kartlarını açmak
153
General
lay down
v.
şart koşmak
154
General
lay out
v.
düzenlemek
155
General
lay at someone's door
v.
suçu birinin üstüne atmak
156
General
lay to rest
v.
örtbas etmek
157
General
lay down
v.
başlamak
158
General
lay something at somebody's door
v.
suçu üzerine atmak
159
General
lay flagstones
v.
taş döşemek
160
General
lay it on with a trowel
v.
abartmak
161
General
lay someone to rest
v.
cenazeyi toprağa vermek
162
General
lay something at one's door
v.
yüklemek
163
General
lay bare
v.
açığa vurmak
164
General
lay claim to
v.
sahip çıkmak
165
General
lay the blame on somebody
v.
kabahati birinin üzerine atmak
166
General
lay an ambush
v.
pusu kurmak
167
General
lay in
v.
dayak atmak
168
General
lay aside
v.
rafa kaldırmak
169
General
lay into
v.
azarlamak
170
General
lay away
v.
bir yana koymak
171
General
lay off from a job
v.
açığa almak
172
General
lay store by
v.
önemsemek
173
General
lay one's hand on
v.
bulmak
174
General
lay for
v.
pusuda beklemek
175
General
lay stress
v.
vurgulamak
176
General
lay awake
v.
gözüne uyku girmemek
177
General
lay for
v.
pusu kurmak
178
General
lay waste to
v.
yakıp yıkmak
179
General
lay on
v.
sürmek
180
General
lay at one's door
v.
üstüne atmak
181
General
lay aside
v.
bir yana koymak
182
General
lay something down
v.
yatırmak
183
General
lay low
v.
yatırmak
184
General
lay mines
v.
mayın döşemek
185
General
lay a plot
v.
tuzak kurmak
186
General
lay on
v.
sağlamak
187
General
lay into
v.
pataklamak
188
General
lay out
v.
harcamak
189
General
lay about
v.
saldırmak
190
General
lay away
v.
saklamak
191
General
lay down
v.
bırakmak
192
General
lay low
v.
yatağa düşürmek
193
General
lay low
v.
yere sermek
194
General
lay it on
v.
abartmak
195
General
lay down one's life
v.
canını feda etmek
196
General
lay it on
v.
pohpohlamak
197
General
not to lay oneself open to criticism
v.
açık vermemek
198
General
lay down one's arms
v.
savaşmaktan vazgeçmek
199
General
lay it on thick
v.
çok pohpohlamak
200
General
lay down
v.
yatırmak
201
General
lay eyes on
v.
bakmak
202
General
lay on the stocks
v.
kızağa çekmek
203
General
lay hands on
v.
bulmak
204
General
lay in
v.
sağlamak
205
General
lay flat
v.
yere sermek
206
General
lay aside
v.
terketmek
207
General
lay over
v.
ara vermek
208
General
lay the table
v.
sofrayı kurmak
209
General
lay low
v.
indirmek
210
General
lay mines
v.
mayın dökmek
211
General
lay it on with a trowel
v.
methetmek
212
General
lay down
v.
kural koymak
213
General
lay off
v.
kovmak
214
General
lay off
v.
ertelemek
215
General
lay out
v.
sarf etmek
216
General
lay a tax on
v.
vergi koymak
217
General
lay somebody low
v.
yere sermek
218
General
lay into
v.
girişmek (kavga)
219
General
lay it on
v.
göklere çıkartmak
220
General
lay the base
v.
temel atmak
221
General
lay the foundation
v.
temel atmak
222
General
lay in
v.
ev donatmak
223
General
lay on party
v.
parti düzenlemek
224
General
lay on entertainment
v.
eğlence tertip etmek
225
General
lay on entertainment
v.
eğlence düzenlemek
226
General
lay on party
v.
parti tertip etmek
227
General
lay the foundations
v.
temellerini atmak
228
General
lay mine
v.
mayın döşemek
229
General
lay down a condition
v.
koşul öne sürmek
230
General
lay place
v.
yer ayırmak
231
General
lay out a garden
v.
bahçe kurmak
232
General
lay a foundation
v.
zemin yaratmak
233
General
lay brick
v.
tuğla örmek
234
General
lay impose conditions
v.
şart getirmek
235
General
lay/impose conditions
v.
şart koşmak
236
General
lay down conditions
v.
şart getirmek
237
General
lay down conditions
v.
şart koşmak
238
General
lay down criterion
v.
kıstas koymak
239
General
lay table
v.
masa hazırlamak
240
General
lay wreath
v.
çelenk koymak
241
General
lay a table
v.
masa kurmak
242
General
lay siege to
v.
kuşatma altına almak
243
General
lay a table
v.
sofra kurmak
244
General
lay the groundwork
v.
zemin hazırlamak
245
General
lay a table
v.
masa açmak
246
General
lay emphasis on
v.
üzerinde durmak
247
General
lay emphasis on
v.
vurgulamak
248
General
lay weight on
v.
üzerinde durmak
249
General
lay weight on
v.
vurgulamak
250
General
lay brick
v.
tuğla döşemek
251
General
lay (something) down as a condition
v.
şart getirmek
252
General
lay (something) down as a condition
v.
şart koymak
253
General
lay (something) down as a condition
v.
şart koşmak
254
General
lay the foundation of the building
v.
binanın temelini atmak
255
General
lay hands on
v.
-e el sürmek
256
General
lay at one's door
v.
-e yüklemek
257
General
lay hands on
v.
-e dokunmak
258
General
lay low an empire
v.
bir imparatorluğu yıkmak
259
General
lay a foundation
v.
temelini atmak
260
General
lay the foundations of
v.
temellerini atmak
261
General
lay up
v.
(hastalık) yatağa düşürmek
262
General
lay aside
v.
bir kenara koymak
263
General
lay on
v.
temin etmek
264
General
lay off
v.
vazgeçmek
265
General
lay waste
v.
yakıp yıkmak
266
General
lay waste
v.
harap etmek
267
General
lay claim to
v.
hak talebinde bulunmak
268
General
lay aside by
v.
(sonradan kullanmak için) bir tarafa koymak
269
General
lay an ambush
v.
pusuya düşürmek
270
General
lay a bed
v.
yatak yapmak
271
General
lay down the law
v.
ukalalık etmek
272
General
lay aside by
v.
saklamak
273
General
lay before
v.
resmi makamlara sunmak
274
General
lay an ambush
v.
tuzağa düşürmek
275
General
lay bare
v.
üzerindekileri çıkartmak
276
General
lay before
v.
gündeme sunmak
277
General
lay to one's charge
v.
(suç vb) birisinin üzerine yüklemek
278
General
lay a bed
v.
yatak sermek
279
General
lay a burden on
v.
birine sorumluluk yüklemek
280
General
lay bare
v.
soymak
281
General
lay aside
v.
bir kenara atmak (para vb)
282
General
lay a snare under someone
v.
ardından kuyu kazmak
283
General
lay down the law
v.
ahkam kesmek
284
General
lay a burden on
v.
birine yük yüklemek
285
General
lay a burden on
v.
yükü birinin sırtına yüklemek
286
General
lay hopes on
v.
bel bağlamak
287
General
lay hopes on
v.
umudunu bağlamak
288
General
lay weight on
v.
önemine vurgu yapmak
289
General
lay emphasis on
v.
altını çizerek belirtmek
290
General
lay weight on
v.
önemini vurgulamak
291
General
lay stress on
v.
altını çizerek belirtmek
292
General
lay stress on
v.
önemini vurgulamak
293
General
lay emphasis on
v.
önemini belirtmek
294
General
lay emphasis on
v.
önemine vurgu yapmak
295
General
lay emphasis on
v.
önemini vurgulamak
296
General
lay weight on
v.
önemini belirtmek
297
General
lay stress on
v.
önemine vurgu yapmak
298
General
lay stress on
v.
önemini belirtmek
299
General
lay weight on
v.
altını çizerek belirtmek
300
General
lay down to work
v.
işe gömülmek
301
General
lay claim to
v.
hak iddia etmek
302
General
lay claim to
v.
talep etmek
303
General
lay eyes on someone
v.
birisini gözüne kestirmek
304
General
lay eyes on someone
v.
birini gözüne kestirmek
305
General
lay eyes on someone
v.
gözüne birini kestirmek
306
General
lay too much stress on
v.
üzerinde önemle durmak
307
General
lay too much stress on
v.
önemle üzerinde durmak
308
General
lay marble
v.
mermer döşemek
309
General
lay off staff
v.
eleman çıkarmak
310
General
lay something before someone
v.
birisine bir şey sunmak
311
General
lay something before someone
v.
takdirine/kararına sunmak
312
General
lay in the sun
v.
güneşte uzanmak
313
General
lay claims to
v.
sahiplenmek
314
General
lay things out straight
v.
olanları açıklığa kavuşturmak
315
General
lay great stress on something
v.
bir şeyin üzerinde ısrarla durmak
316
General
lay something at someone's feet
v.
(birinin ayaklarının ucuna) bir şey koymak
317
General
lay the problem to the inadequacy of training
v.
sorunu antrenman eksikliğine bağlamak
318
General
lay down under a tree
v.
bir ağacın altına/altında uzanmak
319
General
lay spread-eagle on the floor
v.
kol ve bacaklar yanlara açılmış olarak yatmak
320
General
lay low
v.
(mec.) geriye çekilmek
321
General
lay a claim
v.
üzerinde hak iddia etmek
322
General
lay the table
v.
masayı kurmak
323
General
re-lay
v.
yeniden sermek
324
General
re-lay
v.
yeniden kurmak
325
General
re-lay
v.
yeniden dizmek
326
General
re-lay
v.
yeniden toplamak
327
General
re-lay
v.
yeniden yerleştirmek
328
General
lay against the field
v.
tüm yarışmacılara karşı (at, vb. üzerine) bahse girmek
329
General
lay in balance
v.
rehin olarak bırakmak
330
General
lay in lavender
v.
saklamak
331
General
lay on one's oars
v.
(kürek) çekmeyi kesmek
332
General
lay on the oars
v.
(kürek) çekmeyi kesmek
333
General
lay stress upon
v.
altını çizerek belirtmek
334
General
lay wait
v.
tuzak kurmak
335
General
lay in lavender
v.
bir yana ayırmak
336
General
lay in balance
v.
ipotek etmek
337
General
lay stress upon
v.
önemine vurgu yapmak
338
General
lay in lavender
v.
riske atmak
339
General
lay in lavender
v.
rehin bırakmak
340
General
lay up
v.
biriktirmek
341
General
without wishing to lay down the law
adv.
haddim olmayarak
Phrasals
342
Phrasals
lay about
v.
her yönden şiddetle saldırmak
343
Phrasals
lay at [dialect]
v.
vurmak
344
Phrasals
lay in for
v.
razı olduğunu belli etmek
345
Phrasals
lay on
v.
vurmak
346
Phrasals
lay out
v.
boylu boyunca uzatmak
347
Phrasals
lay out [dialect]
v.
izinsiz gelmemek
348
Phrasals
lay out
v.
baskı için düzenlemek
349
Phrasals
lay out [dialect]
v.
devamsızlık yapmak
350
Phrasals
lay on
v.
dövmek
351
Phrasals
lay in for
v.
güvenceye almak
352
Phrasals
lay about
v.
rastgele vurmak
353
Phrasals
lay at [dialect]
v.
saldırmak
354
Phrasals
lay out
v.
dizayn etmek
355
Phrasals
lay about
v.
hazırlık için adımlar atmak
356
Phrasals
lay on
v.
saldırmak
357
Phrasals
lay about
v.
işe koyulmak
358
Phrasals
lay out
v.
niyet etmek
359
Phrasals
lay on
v.
suç atmak
360
Phrasals
lay on
v.
itham etmek
361
Phrasals
lay out
v.
önermek
362
Phrasals
lay on
v.
yüzeye uygulamak
363
Phrasals
lay on
v.
(kilo) almak
364
Phrasals
lay on
v.
(su, gaz vb.) dolum yapmak
365
Phrasals
lay on
v.
düzenleme yapmak
366
Phrasals
lay on
v.
(etkinlik) ayarlamak
367
Phrasals
lay on
v.
(kağıtları) baskı makinesine yerleştirmek
368
Phrasals
lay on
v.
bırakmak
369
Phrasals
lay on
v.
kaplamak
370
Phrasals
lay down something
v.
açık ve net söylemek
371
Phrasals
lay something down
v.
açık ve net söylemek
372
Phrasals
lay under
v.
altına koymak
373
Phrasals
lay under
v.
altına yerleştirmek
374
Phrasals
lay something aside for someone
v.
birisi için bir şey ayırmak
375
Phrasals
lay out (money) for something
v.
bir şey için ödeme yapmak
376
Phrasals
lay out (money) for something
v.
bir şey için harcama yapmak
377
Phrasals
lay something out
v.
bir şeyi açıklamak
378
Phrasals
lay something by
v.
bir kenara ayırmak
379
Phrasals
lay something against something
v.
bir şeyi bir şeye yaslamak/dayamak
380
Phrasals
lay something on someone
v.
birinin üstüne bir şey (battaniye/örtü) sermek
381
Phrasals
lay someone away
v.
birisini gömmek
382
Phrasals
lay something out for something
v.
birisinin yerine ödemek
383
Phrasals
lay away
v.
birisini gömmek
384
Phrasals
lay off
v.
bir şeyi yapmaya son vermek
385
Phrasals
lay off
v.
bir şeyi yapmayı bırakmak
386
Phrasals
lay over in some place
v.
bir yerde duraklamak/durmak
387
Phrasals
lay down
v.
bırakmak
388
Phrasals
lay on
v.
donatmak
389
Phrasals
lay into
v.
çatmak
390
Phrasals
lay on
v.
döşemek
391
Phrasals
lay hold on
v.
ele geçirmek
392
Phrasals
lay in
v.
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak
393
Phrasals
lay in
v.
gelecek için saklamak
394
Phrasals
lay in
v.
ileride kullanmak için saklamak
395
Phrasals
lay in
v.
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak
396
Phrasals
lay something down
v.
kesin olarak ifade etmek
397
Phrasals
lay down something
v.
kesin olarak ifade etmek
398
Phrasals
lay up
v.
kullanımdan kaldırmak
399
Phrasals
lay into
v.
kafa göz dalmak
400
Phrasals
lay it off on someone
v.
suçu birinin üzerine atmak
401
Phrasals
lay into
v.
saldırmak
402
Phrasals
lay something for someone
v.
sofra/yemek/öğün hazırlamak
403
Phrasals
lay up
v.
tedavülden kaldırmak
404
Phrasals
lay hold on
v.
tutmak
405
Phrasals
lay someone down
v.
(hastayı/bebeği) yatırmak
406
Phrasals
lay something alongside (of something)
v.
(bir şeyi bir şeyin) yanına koymak
407
Phrasals
lay around
v.
yan gelip yatmak
408
Phrasals
lay something over someone
v.
(birinin üzerine) (örtü/battaniye) sermek/örtmek
409
Phrasals
lay about
v.
yan gelip yatmak
410
Phrasals
lay down
v.
vazgeçmek
411
Phrasals
lay hold on
v.
yakalamak
412
Phrasals
lay together
v.
yan yana sıralamak
413
Phrasals
lay in
v.
zulada saklamak
414
Phrasals
lay together
v.
yan yana dizmek
415
Phrasals
lay something out
v.
(bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak
416
Phrasals
lay together
v.
yan yana yatırmak
417
Phrasals
lay together
v.
yan yana yerleştirmek
418
Phrasals
lay away
v.
tabaklama sırasında derileri düz bir şekilde yaymak
419
Phrasals
lay away
v.
cribbage oyununda belirli kartları kutuya koymak
420
Phrasals
lay away
v.
cribbage oyununda belirli kartları yüz üstü yatırmak
421
Phrasals
lay (something) on (someone or something)
v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne koymak
422
Phrasals
lay (something) on (someone or something)
v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne bırakmak
423
Phrasals
lay (something) on (someone or something)
v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne sermek
424
Phrasals
lay (something) on (someone or something)
v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne atmak/yıkmak
425
Phrasals
lay (something) on (someone or something)
v.
(bir şeyi birine/bir şeye) dayatmak/zorla benimsetmek
426
Phrasals
lay into (something)
v.
bir şeyi (bir şeyin) içine sokmak
427
Phrasals
lay into (something)
v.
(bir şeye/işe) girişmek
428
Phrasals
lay into (something)
v.
(bir şeyi) yapmaya azimle/kararlılıkla başlamak
429
Phrasals
lay into (something)
v.
(bir şeye/işe) gömülmek
430
Phrasals
lay into (someone)
v.
(birine) sözlü saldırıda bulunmak
431
Phrasals
lay into (someone)
v.
(birini) azarlamak
432
Phrasals
lay into (someone)
v.
(birini) haşlamak
433
Phrasals
lay into (someone)
v.
(birine) fiziksel olarak saldırmak
434
Phrasals
lay into (someone)
v.
(birini) pataklamak
435
Phrasals
lay into (someone)
v.
(birine) dayak atmak
436
Phrasals
lay into (someone)
v.
(birine) girişmek
437
Phrasals
lay into (someone)
v.
(birine) kafa göz dalmak
438
Phrasals
lay into (someone)
v.
(birine) saldırmak
439
Phrasals
lay into (someone)
v.
(birini) dövmek
440
Phrasals
lay into
v.
yerleştirmek
441
Phrasals
lay into
v.
içine oturtmak
442
Phrasals
lay into
v.
içine sokmak
443
Phrasals
lay into
v.
toprağa gömmek
444
Phrasals
lay into
v.
toprağın altına yerleştirmek/koymak
445
Phrasals
lay into
v.
içine girmek
446
Phrasals
lay into
v.
içine gömülmek
447
Phrasals
lay into
v.
girişmek
448
Phrasals
lay into
v.
başlamak
449
Phrasals
lay together
v.
yan yana yatmak/uzanmak
450
Phrasals
lay out
v.
dışarı yatmak
451
Phrasals
lay out
v.
dışarı uzanmak
452
Phrasals
lay out
v.
açık havada yatmak/uzanmak
453
Phrasals
lay out
v.
yaymak
454
Phrasals
lay out
v.
açıklamak
455
Phrasals
lay out
v.
detaylıca anlatmak
456
Phrasals
lay out
v.
açık bir şekilde anlatmak
457
Phrasals
lay out
v.
(para) yatırmak
458
Phrasals
lay out
v.
azarlamak
459
Phrasals
lay out
v.
çıkışmak
460
Phrasals
lay out
v.
paylamak
461
Phrasals
lay out
v.
haşlamak
462
Phrasals
lay out
v.
fırça atmak
463
Phrasals
lay out
v.
yerden yere vurmak
464
Phrasals
lay out
v.
dövmek
465
Phrasals
lay out
v.
naaşı cenazeye/gömülmeye hazırlamak
466
Phrasals
lay someone out
v.
birinin naaşını cenazeye/gömülmeye hazırlamak
467
Phrasals
lay out
v.
detaylı plan/tasarım yapmak
468
Phrasals
lay out
v.
detaylı açıklama yapmak
469
Phrasals
lay out
v.
sarf etmek
470
Phrasals
lay out
v.
açıklığa kavuşturmak
471
Phrasals
lay out
v.
açıkça belirtmek
472
Phrasals
lay someone or something into something
v.
birini/bir şeyi bir şeyin içine koymak
473
Phrasals
lay someone or something into something
v.
birini/bir şeyi bir şeyin içine yatırmak
474
Phrasals
lay someone or something in something
v.
birini/bir şeyi bir şeyin içine koymak
475
Phrasals
lay someone or something in something
v.
birini/bir şeyi bir şeyin içine yatırmak
476
Phrasals
lay to
v.
işe koyulmak
477
Phrasals
lay to
v.
işe girişmek
478
Phrasals
lay to
v.
hemen/derhal başlamak
479
Phrasals
lay to
v.
işe, yemeğe gömülmek
480
Phrasals
lay to
v.
işe, yemeğe saldırmak
481
Phrasals
lay something to something
v.
bir şeyi bir şeye bağlamak
482
Phrasals
lay something to something
v.
bir şeyi bir şeye dayandırmak
483
Phrasals
lay something to something
v.
bir şeyi bir şeye yormak
484
Phrasals
lay something to something
v.
bir şeyi bir şeye vermek
485
Phrasals
lay to
v.
başlamak
486
Phrasals
lay to
v.
girişmek
487
Phrasals
lay to
v.
gömülmek
488
Phrasals
lay to
v.
saldırmak
489
Phrasals
lay about
v.
etrafındakilere saldırmak
490
Phrasals
lay about
v.
her açıdan işe saldırmak
491
Phrasals
lay about
v.
her şeyiyle işe girişmek
492
Phrasals
lay about
v.
amacı uğruna çok çalışmak
493
Phrasals
lay about
v.
tembellik etmek
494
Phrasals
lay about
v.
kaytarmak
495
Phrasals
lay about
v.
avarelik etmek
496
Phrasals
lay about
v.
aylaklık etmek
497
Phrasals
lay about
v.
boşa vakit geçirmek
498
Phrasals
lay about
v.
vakit geçirmek
499
Phrasals
lay about
v.
ulu orta bırakılmak
500
Phrasals
lay about
v.
açıkta bırakılmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of lay
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy