Verlauf

durak

Bedeutungen von dem Begriff "durak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 42 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	durak	stop n.
General
2	General	durak	bus stop n.
3	General	durak	pause n.
4	General	durak	stopping place n.
5	General	durak	depot n.
6	General	durak	break n.
7	General	durak	full point n.
8	General	durak	caesura n.
9	General	durak	halt n.
10	General	durak	station n.
11	General	durak	stand n.
12	General	durak	rest n.
13	General	durak	full-stop n.
14	General	durak	lay-by n.
15	General	durak	cesura n.
16	General	durak	blind n.
17	General	durak	stagehouse n.
18	General	durak	stall [obsolete] n.
19	General	durak	stance n.
20	General	durak	standage [uk] n.
21	General	durak	rank n.
22	General	durak	destination n.
Idioms
23	Idioms	durak	a port of call n.
Technical
24	Technical	durak	station n.
Computer
25	Computer	durak	hop n.
Automotive
26	Automotive	durak	stop n.
Linguistics
27	Linguistics	durak	pause n.
28	Linguistics	durak	stop n.
29	Linguistics	durak	break n.
30	Linguistics	durak	hold n.
31	Linguistics	durak	juncture n.
32	Linguistics	durak	junction n.
33	Linguistics	durak	plosive n.
Music
34	Music	durak	fermata n.
35	Music	durak	hold n.
36	Music	durak	birdseye n.
37	Music	durak	grand pause n.
38	Music	durak	rest n.
39	Music	durak	pause n.
40	Music	durak	cyclops eye n.
41	Music	durak	caesura n.
42	Music	durak	silence n.

Bedeutungen, die der Begriff "durak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 107 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	son durak	terminal n.
2	General	ihtiyari durak	request stop n.
3	General	son durak	last stop n.
4	General	son durak	terminus n.
5	General	teknik durak	technical stop n.
6	General	bir taşıtın yolcu veya potansiyel bir yolcunun isteği üzerine durduğu durak	request stop n.
7	General	otoyol kenarlarındaki acil durak yerleri	hard shoulder n.
8	General	dur durak bilmeden konuşma	blue streak n.
9	General	ara durak	way station n.
10	General	akıllı durak	smart stop n.
11	General	(ingiliz borulu orgunda) durak	principal n.
12	General	dur durak bilmeden çalışmak	plug away v.
13	General	dur durak tanımamak	know no boundaries v.
14	General	dur durak tanımamak	know no limit v.
15	General	dur durak bilmemek	know no boundaries v.
16	General	dur durak bilmemek	know no limit v.
17	General	dur durak bilmeyen	unslackened adj.
18	General	durak ile ilgili	caesural adj.
19	General	dur durak bilmez	never-failing adj.
20	General	dur durak bilmeden	without ceasing adv.
Phrasals
21	Phrasals	dur durak bilmeden çalışmak	peg away at v.
22	Phrasals	üzerinde dur durak bilmeden çalışmak	peg away at something v.
23	Phrasals	üzerinde dur durak bilmeden çalışmak	plug away at something v.
24	Phrasals	dur durak bilmeden çalışmak	peg away v.
Phrases
25	Phrases	durak durak	hop-by-hop expr.
Colloquial
26	Colloquial	son durak	the end n.
27	Colloquial	dur durak bilmeden/durmadan (konuşmak, bağırmak, gülmek)	(one's) head off expr.
Idioms
28	Idioms	dur durak bilmeden akıp giden/geçen zaman	the marching time n.
29	Idioms	zamanın dur durak bilmeden ilerleyişi	the march of time n.
30	Idioms	dur durak bilmeden çalışmak	put one's nose to the grindstone v.
31	Idioms	dur durak bilmemek	not let the grass grow beneath (one's) feet v.
32	Idioms	dur durak bilmeden çalışmak	burn the candle at both ends v.
33	Idioms	dur durak bilmeden çalışmak	hold the rope at both ends v.
34	Idioms	dur durak bilmeden çalışmak	keep one's shoulder to the wheel v.
35	Idioms	dur durak bilmeden çalışmak	keep one's nose to the grindstone v.
36	Idioms	dur durak bilmemek	stop at nothing v.
37	Idioms	dur durak bilmeden çalışmak	have one's nose to the grindstone v.
38	Idioms	dur durak bilmeden çalışmak	burn one's candle at both ends v.
39	Idioms	dur durak bilmeden çalışmak	keep nose to the grindstone v.
40	Idioms	dur durak bilmeden çalışmak	keep your nose to the grindstone v.
41	Idioms	dur durak bilmeden çalışmak	put nose to the grindstone v.
42	Idioms	dur durak bilmeden konuşmak	shoot one's mouth off v.
43	Idioms	dur durak bilmeden	around/round the clock adv.
44	Idioms	dur durak bilmeden	on end expr.
45	Idioms	dur durak bilmeden	around the clock expr.
46	Idioms	dur durak bilmeden	round the clock expr.
47	Idioms	dur durak bilmeden konuşmakta	in (full) spate [uk] expr.
Speaking
48	Speaking	bana dur durak yok	I am on my legs all day expr.
49	Speaking	bütün gün bana dur durak yok	I am on my legs all day expr.
Trade/Economic
50	Trade/Economic	tek durak noktası	one-stop-shop n.
51	Trade/Economic	tek durak bankacılık	one stop banking n.
52	Trade/Economic	tek durak noktası	one stop shop n.
Tourism
53	Tourism	yolcu almak veya indirmek amacıyla yapılmayan planlı durak	technical stop n.
Computer
54	Computer	durak günlüğü	station log n.
55	Computer	dikey durak karakteri	vertical tabulation character n.
56	Computer	sonraki durak	next hop n.
57	Computer	yatay durak karakteri	horizontal tabulation character n.
Automotive
58	Automotive	isteğe bağlı durak	request stop n.
Railway
59	Railway	durak (metroya ait)	station n.
Aeronautic
60	Aeronautic	bir uçuşun programlı iki ardışık durak noktası arasındaki yolculuğu için kullanılan resmi iata terim	leg n.
Marine
61	Marine	bir geminin güzergahı üzerinde bulunan durak noktası	port of call n.
62	Marine	durak tüpü	decompression bottles n.
63	Marine	durak tankı	decompression bottle n.
64	Marine	durak istasyonu	decompression habitat n.
Breeding
65	Breeding	serbest durak	free-stall n.
66	Breeding	bağlı durak	tie-stall n.
Literature
67	Literature	üçüncü yarım uyaktan sonra meydana gelen durak	trithemimeral caesura n.
68	Literature	dizeleri hece ve durak bakımından denk olmayan (şiir)	unmetrical adj.
69	Literature	(durak) üçüncü ayağın ortasında	penthemimeral adj.
Linguistics
70	Linguistics	alçalan durak	double cross juncture n.
71	Linguistics	tam durak	full stop n.
72	Linguistics	yunancada sessiz durak ünsüzleri	aspirata n.
73	Linguistics	yunancada sessiz durak ünsüzleri	rough stop n.
74	Linguistics	ötümlü durak sesi	voiced stop n.
75	Linguistics	yunanca'daki ötümlü durak sesleri olan β, ƍ ve γ'dan biri	media n.
76	Linguistics	ötümlü üflemesiz durak	media n.
77	Linguistics	üflemesiz durak	media n.
78	Linguistics	yumuşak durak	media n.
79	Linguistics	yunanca'daki ötümlü durak sesleri olan β, ƍ ve γ'dan biri	medial n.
80	Linguistics	ötümlü üflemesiz durak	medial n.
81	Linguistics	üflemesiz durak	medial n.
82	Linguistics	yumuşak durak	medial n.
83	Linguistics	yunanca'daki ötümlü durak sesleri olan β, ƍ ve γ'dan biri	soft mute n.
84	Linguistics	ötümlü üflemesiz durak	soft mute n.
85	Linguistics	üflemesiz durak	soft mute n.
86	Linguistics	yumuşak durak	soft mute n.
Religious
87	Religious	misyonerlik faaliyetlerinin gerçekleştirildiği durak	station n.
Music
88	Music	otuz saniyelik bir nota zamanına karşılık gelen müzikal durak	thirty-second rest n.
89	Music	orgda 4, 8 veya 16 perdeli durak	tolkaan n.
90	Music	orgda 4, 8 veya 16 perdeli durak	dolcan n.
91	Music	orgda bir oktav artı oktavın beşte birine denk gelen durak	twelfth n.
92	Music	orgda bir perdelik durak	twenty-second n.
93	Music	durak işareti	hold n.
94	Music	durak noktası	organ point n.
95	Music	yarım durak (iki ses arasında)	demitone n.
96	Music	(es veya nota için) porte üzerindeki durak noktası	fermata n.
97	Music	ötümsüz durak sesi	voiceless stop n.
98	Music	durak notası	corona n.
99	Music	borulu orgda tiz sesli bir durak	fife n.
100	Music	(borulu orgda) temel durak düğmesi	foundation n.
101	Music	durak ile ilgili	cesural adj.
Theatre
102	Theatre	durak zamanı	halt n.
103	Theatre	durak zamanı	pause n.
104	Theatre	turneye çıkan tiyatro ekibinin oyun sergilediği durak	stand n.
Archaic
105	Archaic	müzikte durak	numbers n.
Slang
106	Slang	yılmadan/dur durak demeden çalışan	ball-busting adj.
107	Slang	(romantik anlamda) son durak	(someone) is endgame expr.