tavuk - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

tavuk



Bedeutungen von dem Begriff "tavuk" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 17 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
tavuk chicken n.
tavuk hen n.
General
tavuk hen n.
tavuk biddy n.
tavuk fowl n.
tavuk chicken n.
tavuk chuck [dialect] n.
Colloquial
tavuk chookie [australia] n.
Zoology
tavuk hen n.
tavuk gallus n.
tavuk genus gallus n.
tavuk chicken (gallus gallus) n.
Ornithology
tavuk domestic fowl n.
tavuk dunghill n.
tavuk dunghill fowl n.
Slang
tavuk chook n.
tavuk chicky n.

Bedeutungen, die der Begriff "tavuk" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 434 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
tavuk/hindi/ördek eti fowl n.
kuluçkaya yatmış tavuk sitter n.
tavuk pençesi floppers n.
tavuk kafesi hen coop n.
tavuk kümesi chicken coop n.
gurk tavuk broody hen n.
parça tavuk pazarı parts market n.
tavuk çiftliği poultry farm n.
jambon tavuk sosis karides veya istiridyeli bir pirinç yemeği jambalaya n.
tavuk göğsü chicken breast pudding n.
kuluçka tavuk brooder n.
tavuk kümesi hencoop n.
tavuk yemi feed stuff n.
tavuk eti chicken n.
kuluçka tavuk broody n.
tavuk eti fowl n.
kara tavuk blackbird n.
çakşırlı tavuk bantam n.
tavuk yumurtası chicken egg n.
eritilmiş yağ özellikle tavuk yağı schmalz n.
gurklama tavuk chuckle n.
tavuk bacağı chicken leg n.
tavuk pişirme stewing chicken n.
tavuk difterisi roup n.
tavuk karası retinitis pigmentosa n.
bodur tavuk bantam n.
tavuk kümesi chicken house n.
tavuk ayağı chickenfoot n.
tavuk ayağı chicken foot n.
tavuk ve yumurta problemi chicken and egg problem n.
tavuk dansı chicken dance n.
küçük tavuk chickling n.
tavuk kafesleri battery n.
tavuk kafesleri dizisi battery n.
tavuk kanadı chicken wings n.
tavuk böreği chicken pie n.
tavuk yemi chicken feed n.
tavuk ve tilki chicken and fox n.
krema, pirinç ve tavuk etinin karışımıyla yapılan bir çorba soup a la reine n.
kemiksiz tavuk deboned chicken n.
fırında tavuk tarifi oven roasted chicken recipe n.
tavuk bageti drumstick n.
damızlık tavuk layer n.
tavuk çekilişi chook raffle n.
küçük ve kısa bacaklı bir tavuk grig n.
cüce tavuk grig n.
tavuk kulübesi igloo n.
tavuk kulübesi iglu n.
tavuk gibi kabaran kimse peacock n.
nadiren tavuk, balık ve kırmızı et tüketen kimse semivegetarian n.
korkak tavuk pussycat n.
kuluçkaya oturmak (tavuk) sit v.
temizlemek (tavuk/balık vb'ni) dress v.
tavuk vb kesmek carve v.
kuluçkaya yatmak (tavuk) sit v.
(tavuk) gıdaklamak cackle v.
tadı tavuk gibi olmak taste like chicken v.
tavuk yetiştirmek raise chicken v.
kuluçkaya yatmak (tavuk) ruck [dialect] [obsolete] [uk] v.
(tavuk, horoz) gıdaklamak chuckle v.
yumurtladıktan sonra gıdaklayan (tavuk) cackly adj.
(tavuk) kuluçkaya yatmış brood adj.
gurklayarak (tavuk) chucklingly adv.
Proverb
kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez you must lose a fly to catch a trout
kaz gelen yerden tavuk esirgenmez you must lose a fly to catch a trout
Colloquial
anaç tavuk lady bear n.
anaç tavuk mama bear n.
altın yumurtlayan tavuk person with a generous income n.
haşlamalık kart tavuk boiler [uk] n.
kaz gelecek yerden tavuk esirgememek roll the bones v.
Idioms
altın yumurtlayan tavuk the golden goose n.
her tencerede bir tavuk a chicken in every pot n.
içinde tavuk kanı olan torba cackle-bladder n.
tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıkar durumu a chicken and egg situation n.
tavuk ve yumurta durumu a chicken and egg situation n.
korkak tavuk chicken little n.
tavuk ve yumurta durumu a chicken and egg situation/problem n.
tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıkar durumu a chicken and egg situation/problem n.
tavuk ve yumurta durumu a chicken-and-egg problem n.
tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıkar durumu a chicken-and-egg problem n.
tavuk ve yumurta durumu a chicken-and-egg situation n.
tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıkar durumu a chicken-and-egg situation n.
anaç tavuk a mother hen n.
kaz gelecek yerden tavuk esirgememek (be) a sprat to catch a mackerel n.
bugünkü tavuk (yarınki kazdan iyidir) a bird in the hand n.
tavuk ve yumurta durumu chicken and egg n.
tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan chicken and egg n.
(tavuk) kümese dönmek/gelmek come home to roost v.
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak run about like a headless chicken v.
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak be running about like a headless chicken v.
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak be rushing about like a headless chicken v.
başı kesik tavuk gibi etrafta dolanmak run around like a chicken with its head cut off v.
darı ambarına düşmüş tavuk gibi olmak be like a child in a sweetshop v.
kaz gelecek yerden tavuk esirgememek throw a sprat to catch a mackerel v.
kaz gelecek yerden tavuk esirgememek set a sprat to catch a mackerel v.
tavuk gibi erkenden yatmak go to bed with the chickens v.
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak run about like a chicken with its head cut off v.
anaç tavuk gibi fussy as a hen with one chick adj.
bugünkü tavuk yarınki kazdan yeğdir take the cash and let the credit go expr.
başı kesik tavuk gibi like a chicken with its head cut off expr.
bugunkü tavuk yarınki kazdan iyidir a bird in the hand is worth two in the bush expr.
darı ambarına düşmüş tavuk gibi like a blind dog in a meat market expr.
kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez throw out a herring to catch a whale expr.
kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez throw out a sprat to catch a mackerel expr.
yumurta mı tavuktan çıkar tavuk mu yumurtadan? which came first the chicken or the egg? expr.
kırmızı et (koyun/sığır) veya beyaz et (tavuk) leather or feather expr.
kırmızı et mi (koyun/sığır) yoksa beyaz et mi (tavuk)? leather or feather expr.
kırmızı et (koyun/sığır) veya kanatlı (tavuk) leather or feather expr.
biftek mi tavuk mu tercih edersiniz? (dalga geçerek) leather or feather expr.
darı ambarına düşmüş tavuk gibi like a child in a sweet shop [uk] expr.
darı ambarına düşmüş tavuk gibi like a child in a sweetshop [uk] expr.
Speaking
(çocuk dili) tavuk chickabiddy n.
bir tavuk bir günde kaç defa yumurtlar? how many eggs does a chicken lay per day? expr.
biraz tavuk ister misin? do you want some chicken? expr.
tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan çıkar? which came first the chicken or the egg? expr.
yumurta mı tavuktan çıkar tavuk mu yumurtadan çıkar? which came first the chicken or the egg? expr.
öğle yemeğinde genellikle tavuk ve patates yerim I usually eat chicken and potatoes for lunch expr.
öğle yemeğinde genellikle tavuk ve patates yerim I usually have chicken and potatoes for lunch expr.
akşam yemeğinde genellikle tavuk ve patates yerim I usually eat chicken and potatoes for dinner expr.
akşam yemeğinde genellikle tavuk ve patates yerim I usually have chicken and potatoes for dinner expr.
Trade/Economic
tavuk endüstrisi chicken industry n.
Politics
tavuk oyunu chicken game n.
Technical
tavuk yolma makinesi poultry defeathering machine n.
Textile
genelde siyah beyaz kontrastın hakim olduğu, üzerinde tavuk ayağını andıran şekillerden oluşan dokuma kumaş pied de poule n.
Medical
döllenmiş tavuk yumurtaları fertilized chicken eggs n.
tavuk karası moon-blind n.
tavuk karası night-blindness n.
tavuk karası nyctalopia n.
tavuk karası moon blindness n.
tavuk alyuvarları chicken erythrocytes n.
tavuk karası night blindness n.
tavuk karası inability to see clearly in dim light n.
tavuk karası day sight n.
tavuk karası moon-eyed adj.
Pathology
tavuk karası nyctalopy n.
tavuk karası hemeralopia n.
tavuk karası mooneye n.
ciltte tavuk derisi görünümü chicken skin n.
Parasitology
tavuk körbağırsak solucanı cecal worm n.
tavuk vücut biti shaft louse n.
özellikle tavuk kafasında görülen bir pire sticktight (echidnophaga gallinacea) n.
özellikle tavuk kafasında görülen bir pire echidnophaga gallinacea n.
özellikle tavuk kafasında görülen bir pire sticktight flea (echidnophaga gallinacea) n.
özellikle tavuk kafasında görülen bir pire hen flea (echidnophaga gallinacea) n.
özellikle tavuk kafasında görülen bir pire stickfast flea (echidnophaga gallinacea) n.
laboratuvar çalışmalarında kullanılmak üzere, tavuk ve kertenkele gibi hayvanları beslemek için veya olta yemi olarak yetiştirilen açık kahverengi ya da sarımsı olabilen yaygın bir ekin kurdu meal worm n.
laboratuvar çalışmalarında kullanılmak üzere, tavuk ve kertenkele gibi hayvanları beslemek için veya olta yemi olarak yetiştirilen yaygın bir ekin kurdu veya larvası yellow mealworm n.
laboratuvar çalışmalarında kullanılmak üzere, tavuk ve kertenkele gibi hayvanları beslemek için veya olta yemi olarak yetiştirilen yaygın bir ekin kurdu veya larvası tenebrio molitor n.
tavuk vücut bitini içeren bir kuş biti cinsi menopon n.
tavuk vücut bitini içeren bir kuş biti cinsi genus menopon n.
Veterinary
tavuk vebası bird flu n.
tavuk vebası fowl plague n.
tavuk vebası bird influenza n.
tavuk vebası avian flu n.
tavuk kolerası fowl cholera n.
tavuk vebası avian influenza n.
tavuk mermer kemik hastalığı avian osteopetrosis n.
tavuk mermer kemik hastalığı osteopetrosis n.
tavuk mermer kemik hastalığı marble bone disease n.
tavuk mermer kemik hastalığı marble bone n.
tavuk kolerası chicken cholera n.
tavuk kolerası fowl cholera n.
tavuk yuvarlak solucanı chicken roundworm n.
lenfomatozu olan tavuk glass eye n.
tavuk nezlesi roup n.
tavuk salmonellası pullorum n.
Food Engineering
iç organların çıkarılması (tavuk) evisceration n.
ütüleme (tavuk vb) dressing n.
Gastronomy
et, tavuk, sebze ve kuru meyvelerle hazırlanan ve kendisiyle aynı adı taşıyan toprak kapta pişirilen bir tür yahni tajine n.
et, tavuk, sebze ve kuru meyvelerle hazırlanan ve kendisiyle aynı adı taşıyan toprak kapta pişirilen bir tür yahni tagine n.
akadya'ya özgü, rendelenmiş patates yanında domuz ya da tavuk etinden yapılan yemek rappé pie [canadian] n.
akadya'ya özgü, rendelenmiş patates yanında domuz ya da tavuk etinden yapılan yemek rappe [canadian] n.
soğuk et ya da tavuk kaplamada kullanılan tuzlu veya tatlı jöleli sos chaudfroid n.
sosa bulanarak kızartılmış çıtır tavuk veya balık parçası nugget n.
yanında sos ile servis edilen, bol yağda kızartılmış paneli tavuk eti tender n.
japon mutfağında, doğranmış dana eti, tavuk, karides veya sebze gibi yiyeceklerin ızgarada pişirildiği bir teknik teppanyaki n.
japon mutfağında, doğranmış dana eti, tavuk, karides veya sebze gibi yiyeceklerin ızgarada pişirildiği bir teknik teppan-yaki n.
yoğurt ve baharatlarla marine edilmiş, şişte pişirilmiş tavuk veya diğer etlerden oluşan bir güney asya yemeği tikka n.
kuzu/tavuk çevirme yapılırken şişi döndürmekle görevli hizmetçi turnspit n.
kuzu, tavuk çevirmeye yarayan alet turnspit n.
kuzu, tavuk çevirmeye yarayan alet roasting jack n.
bamyalı tavuk chicken with okra n.
baharatlı tavuk spiced chicken n.
beğendili tavuk chicken with aubergine puree n.
bir tür tavuk böreği chicken pot pie n.
çıtır parmak tavuk chicken fingers n.
çıtır parmak tavuk chicken strips n.
çıtır parmak tavuk chicken tenders n.
erikli tavuk dolması stuffed chicken with plums n.
fırında tavuk oven roasted chicken n.
galetalı tavuk viennese chicken n.
haşlanmış tavuk boiled chicken n.
jamaika'ya özgü baharatlı tavuk jamaican jerk chicken n.
ızgara tavuk grilled chicken n.
iskoçya'ya özgü tavuk etli pırasa çorbası cock-a-leekie soup n.
ispanya’nın meşhur tavuk, deniz ürünleri ve tavşanlı pilavı paella n.
karmen salatası (kırmızı biber, tavuk göğsü, bezelye ve pirinç) carmen salad n.
kızarmış tavuk fried chicken n.
kemiksiz tavuk eti boneless chicken meat n.
kemiksiz ördek içinde kemiksiz tavuk yemeği turducken n.
kremalı tavuk çorbası cream of chicken n.
kung pao usulü tavuk kung pao chicken n.
köri soslu tavuk chicken with curry sauce n.
pişmiş tavuk cooked chicken n.
paprikalı tavuk chicken paprikash n.
paprikalı tavuk chicken paprika n.
sebzeli tavuk haşlaması stewed chicken with vegetables n.
soslu tavuk glazed chicken n.
tavuk salatası chicken salad n.
tavuk jambon chicken ham n.
tavuk budu drumstick n.
tavuk sote sautéed chicken n.
tavuk haşlaması boiled chicken n.
tavuk but chicken drumstick n.
tavuk suyu çorbası chicken consomme n.
tavuk makası poultry shear n.
tavuk taşlığı chicken gizzard n.
tavuk budu chicken drumstick n.
tavuk bacağı chicken leg n.
tavuk çorbası chicken soup n.
tavuk kuşbaşı chicken cubes n.
tavuk kanadı chicken wing n.
tavuk kanat chicken wings n.
tavuk şinitzel chicken schnitzel n.
tavuk ya da kuş butu drumstick n.
tavuk kıyması ground chicken n.
tavuk dolması stuffed chicken n.
thai usulü körili tavuk thai-style curry chicken n.
tavuk göğsü chicken breast with white pudding n.
tavuk kızartması roast chicken n.
tavuk suyu chicken broth n.
tavuk sakatatı giblets n.
tavuk göğsü white pudding n.
tavuk butu chicken leg n.
tavuk sote chicken saute n.
tavuk göğsü chicken breast n.
tavuk suyu çorbası chicken broth soup n.
tavuk/et rulo ballotine n.
tel şehriyeli tavuk çorbası chicken broth vermiceli soup n.
tavuk şiş chicken shish n.
tavuk kızartma fried chicken n.
tavuk budu chicken thigh n.
tavuk döner chicken doner n.
yoğurtlu tavuk çorbası yoghurt cream of chicken n.
kırmızı şarapta pişirilmiş tavuk yemeği coq au vin n.
şişlenmiş ve ızgara edilmiş küçük tavuk parçalarından oluşan japon yemeği yakitori n.
tavuk parmesan chicken parmigiana n.
yunan usulü limonlu tavuk çorbası avgolemono n.
tavuk yemeği chicken n.
tavuk but chicken leg n.
tavuk ciğer chicken liver n.
tavuk ciğeri chicken liver n.
tavuk suyu chicken stock n.
(kuzu/tavuk) but saddle n.
barbekü soslu tavuk kanat barbecued wing n.
haşlanarak ve kavrularak hazırlanan, çeşnili hamursuz ekmekle veya un, soğan ve iç yağı ile doldurulmuş sığır veya tavuk bağırsağı kishke n.
tavuk pilav chicken and rice n.
italyan tarzında yapılan bir tavuk güveci chicken cacciatora n.
italyan tarzında yapılan bir tavuk güveci chicken cacciatore n.
italyan tarzında yapılan bir tavuk güveci hunter's chicken n.
tavuk güveç chicken casserole n.
içi peynir ve jambonla doldurulmuş tavuk dilimleri chicken cordon bleu n.
tavuk cordon bleu chicken cordon bleu n.
tavuk fileto chicken fillet n.
kiev usulü tavuk chicken kiev n.
domates, sarımsak ve zeytinyağı sosuyla yapılan bir tavuk yemeği chicken provencale n.
güney abd'ye özgü, tavuk ve pirinçten yapılan bir güveç chicken purloo n.
tavuk güveç chicken stew n.
krema ve mantarlı sosla hazırlanan bir tavuk yemeği chicken tetrazzini n.
tavuk eti volaille n.
sütlü bir sos ile servis edilen kızarmış tavuk maryland chicken n.
haşlamalık tavuk boiler n.
pişirmeye uygun olgun tavuk eti hen n.
acılı tavuk kanadı buffalo wing n.
birlikte sotelenmiş tavuk, mantar, sebze ve baharattan oluşan bir kanton yemeği moo goo gai pan n.
kuzu, tavuk, hindi veya domuz gibi hayvanların bütün olarak şişe geçirme suretiyle ateş üzerinde pişirilmesi spit roast n.
tavuk veya kaz yağı schmaltz n.
tavuk veya kaz yağı schmalz n.
tavuk veya kaz yağı shmalz n.
hindistan cevizi kreması ve ahtapot veya tavuk ile hazırlanan bir gölevez yaprağı yemeği luau n.
bol körili tavuk suyuyla yapılan bir çorba mulligatawny n.
ekmek kırıntısına bulanıp kızartılan ince balık veya tavuk şeridi goujon n.
domuz pastırmasına sarılıp ızgarada pişirilmiş veya kızartılmış tavuk ciğeri ve gölkestanesinden oluşan bir aperitif rumaki n.
tavuk suyu ve pırasayla yapılan bir çorba cockaleekie n.
tavuk suyu ve pırasayla yapılan bir çorba cockaleekie n.
tavuk suyu ve pırasayla yapılan bir çorba cockieleekie n.
tavuk suyu ve pırasayla yapılan bir çorba cockyleekie n.
tavuk suyu ve pırasayla yapılan bir çorba cockyleeky n.
tavuk suyu ve pırasayla yapılan bir çorba cocky-leeky n.
çatlak kabuklu olup membranı yırtılmamış tavuk yumurtası crack n.
tavuk kanadının bagete benzeyen ilk bölümü drumette n.
domuz pastırmasına sarılıp pişirilmiş istiridye, tavuk ciğeri pigs in blankets n.
et veya tavuk ve sebzelerden yapılan bir tür turta pot pie n.
yumurtlayan tavuk poule n.
yahni türü yemeklere uygun tavuk poule n.
tavuk eti poulet n.
tavuk çevirme rotisserie chicken n.
kremalı körü soslu soğuk tavuk yemeği coronation chicken n.
tavuk, hindi veya ördeğin kuyruğundaki yağlı bölüm parson's nose n.
pirinç, tavuk ve av hayvanından yapılan ağır bir yahni poilu n.
pirinç, tavuk ve av hayvanından yapılan ağır bir yahni purloo n.
süprem soslu tavuk yemeği suprême de volaille n.
kremalı tavuk yemeği suprême de volaille n.
acılı tavuk kanadına ait buffalo adj.
acılı tavuk kanadı şeklinde hazırlanmış buffalo adj.
Biology
tavuk embriyo fibroblast kültürü chicken embryo fibroblast culture n.
Marine Biology
tavuk balığı poor cod n.
Zoology
ibikli tavuk tappit-hen n.
ibikli tavuk crested hen n.
kara tavuk blackbird n.
kara tavuk merl n.
kara tavuk ousel n.
kara tavuk turdus merula n.
kara tavuk european blackbird n.
kara tavuk ouzel n.
kara tavuk merle n.
evcil tavuk genus gallus n.
evcil tavuk chicken (gallus gallus) n.
kuyruksuz tavuk rumpy n.
amerika'ya özgü kahverengi yumurtası olan bir tavuk ırkı dominick n.
amerika'ya özgü kahverengi yumurtası olan bir tavuk ırkı dominique n.
çizgili tavuk dominique n.
Agriculture
gurk tavuk broody hen n.
tavuk avlusu poultry yard n.
tavuk çiftliği poultry farm n.
yoğun tavuk barındırma intensive poultry keeping n.
yoğun tavuk barmdırma intensive poultry keeping n.
tavuk gübresi chicken manure n.
(tavuk) yumurta kanalı sarkması blowout n.
tavuk, koyun gibi hayvanların içinde daldırılıp çıkarıldığı sıvı kimyasal dip n.
(tavuk, koyun gibi hayvanları) böceklenmelerini önlemek amacıyla kısa süreliğine sıvı bir kimyasala batırmak dip v.
Breeding
tavuk kümesi cavie [scottish] n.
serbest gezen tavuk free-range chicken n.
damızlık tavuk breeder hen n.
gezen tavuk cage-free chicken n.
gezen tavuk pasture-raised chicken n.
kuluçkalık tavuk yumurtası hatching egg n.
serbest dolaşan (tavuk) free-range n.
tavuk yumurtası hatching egg n.
tavuk çiftliği chicken farm n.
tavuk boynu chicken's neck n.
tavuk boynu chicken neck n.
tavuk gübresi poultry manure n.
tavuk yetiştiricisi chicken breeder n.
tavuk unu poultry meal n.
yumurtacı tavuk layer hen n.
plymouth rock ile ancona tavuğunun çiftleşmesiyle oluşan tavuk ırkı ancobar n.
australorp tavuk ırkı australorp n.
yumurtlamayı teşvik etmek için barındırılan birkaç tavuk battery n.
bir tür tavuk yemi tahıl karışımı chicken scratch n.
kesim sırasında akan kan için tavuk gibi kuşların çenesine takılan metal kap blood cup n.
bakım parasını çıkarmayan inek veya tavuk broader n.
kuzey amerika'ya özgü yumurtası ve eti için yetiştirilen orta boylu evcil tavuk ırkları wyandotte n.
tavuk kafesi hen run n.
tavuk kümesi hen run n.
tavuk çiftliği hennery n.
tavuk kümesi hennery n.
kartlaşmamış evcil tavuk game hen n.
yalnızca kuyruk ve kanat tüylerini yolan tavuk satıcısı rougher n.
ingiltere'ye özgü beş parmaklı büyük bir tavuk ırkı dorking n.
ingiltere'ye özgü beş parmaklı büyük bir tavuk ırkı dorking fowl n.
asya'da yetiştirilen büyük bir evcil tavuk shanghai n.
yarka tavuk poulard n.
korniş tavuk cornish n.
cornish ırkı tavuk cornish n.
ingiltere'ye özgü bir tavuk cinsi cornish n.
korniş tavuk cornish fowl n.
cornish ırkı tavuk cornish fowl n.
ingiltere'ye özgü bir tavuk cinsi cornish fowl n.
tavuk yemi scratch n.
tavuk yemi scratch feed n.
yumurtacı tavuk layer chicken n.
Literature
küçük kırmızı tavuk little red hen n.
History
geçmişte kuzu, tavuk çevirmeye yarayan aleti döndüren köpek turnspit n.
Religious
(musevilik'te) genellikle tavuk çorbasıyla servis edilen etli bir hamur kneidel n.
Archaic
kuzu/tavuk çevirme yapılırken şişi döndürmekle görevli hizmetçi turnbroach n.
Ornithology
tepeli tavuk tappit hen n.
avustralya'ya özgü tavuk benzeri bir kuş native pheasant (leipoa ocellata) n.
avustralya'ya özgü tavuk benzeri bir kuş leipoa n.
tavuk kuluçkasındaki en küçük ve zayıf kuş nisgul [dialect] n.
abd'nin doğusuna özgü bir kara tavuk thrush blackbird (euphagus carolinus) n.
abd'nin doğusuna özgü bir kara tavuk rusty blackbird n.
bir tavuk türü turken n.
bir tavuk türü turkhen n.
yaşını doldurmamış tavuk eirack [scottish] n.
yarka tavuk eirack [scottish] n.
kara tavuk bald coot (fulica atra) n.
gök tavuk bald coot (porphyrio porphyrio) n.
sultani tavuk bald coot (porphyrio porphyrio) n.
sultani tavuk purple swamphen (porphyrio porphyrio) n.
sultani tavuk purple gallinule (porphyrio porphyrio) n.
abd'de üretilen, siyah veya benekli tüylü evcil bir tavuk ırkı java n.
avustralya'ya özgü, iri ayaklıgiller familyasına mensup tavuk benzeri bir kuş mallee bird n.
avustralya'ya özgü, iri ayaklıgiller familyasına mensup tavuk benzeri bir kuş lowan n.
avustralya'ya özgü, iri ayaklıgiller familyasına mensup tavuk benzeri bir kuş mallee fowl n.
avustralya'ya özgü, iri ayaklıgiller familyasına mensup tavuk benzeri bir kuş leipoa ocellata n.
yakalı tavuk birch partridge n.
yakalı tavuk ruffed grouse n.
yakalı tavuk partridge n.
yakalı tavuk bonasa umbellus n.
kara tavuk marsh hen (fulica atra) n.
(tavuk) yumurta kanalı sarkması blow n.
küçük vücutlu ve paçalı bir bodur tavuk ırkı mille fleur n.
yakalı tavuk bonasa n.
yakalı tavuk genus bonasa n.
tavuk gibi görünen horoz henny n.
parlak tavuk impeyan pheasant (lophophorus impejanus) n.
yumurtlayan tavuk mother hen n.
civcivleri olan tavuk mother hen n.
evcil tavuk gallus n.
bodur tavuk dandy-cock n.
delaware'de yetişen beyaz bir tavuk ırkı delaware n.
dişi kara tavuk grey hen n.
korniş ve beyaz plimut melezi ufak bir tavuk ırkı rock cornish n.
korniş ve beyaz plimut melezi ufak bir tavuk ırkı rock cornish hen n.
(tavuk) pelvis kemiğinde bulunan küçük bir kas kütlesi oyster n.
büyük bir evcil tavuk ırkı cochin fowl n.
v şeklinde ibiği olan avrupa'ya özgü evcil bir tavuk ırkı polish n.
tavuk avlayan şahin chicken hawk n.
tavuk avlayan şahin hen hawk n.
kuzey amerika'ya özgü bir tavuk florida gallinule n.
amerika'ya özgü uzun sarı bacaklı orta boy bir tavuk ırkı plymouth rock n.
pleymut tavuk plymouth rock n.
dik kuyruklu bir tavuk prairie fowl n.
dik kuyruklu bir tavuk prairie grouse n.
paçalı (tavuk) ocreate adj.
Entomology
tavuk biti chicken louse n.
Slang
korkak tavuk puss n.
Modern Slang
saçları yolunmuş tavuk gibi olan kimse a flock of seagulls n.
tavuk kanadı siparişi verirken hepsinin yassı parçalardan olmasını istemek için kullanılan bir ifade all flats expr.
Gastronomy
tavuk dürüm chicken wrap n.
tavuk dürüm chicken roll n.
tavuk dürüm chicken kebab wrap n.
tavuk dürüm chicken doner wrap n.