|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
tavuk/hindi/ördek eti |
fowl i.
|
|
2 |
Genel |
kuluçkaya yatmış tavuk |
sitter i.
|
|
3 |
Genel |
tavuk pençesi |
floppers i.
|
|
|
4 |
Genel |
tavuk kafesi |
hen coop i.
|
|
5 |
Genel |
tavuk kümesi |
chicken coop i.
|
|
6 |
Genel |
gurk tavuk |
broody hen i.
|
|
7 |
Genel |
parça tavuk pazarı |
parts market i.
|
|
8 |
Genel |
tavuk çiftliği |
poultry farm i.
|
|
9 |
Genel |
jambon tavuk sosis karides veya istiridyeli bir pirinç yemeği |
jambalaya i.
|
|
10 |
Genel |
tavuk göğsü |
chicken breast pudding i.
|
|
11 |
Genel |
kuluçka tavuk |
brooder i.
|
|
12 |
Genel |
tavuk kümesi |
hencoop i.
|
|
13 |
Genel |
tavuk yemi |
feed stuff i.
|
|
14 |
Genel |
tavuk eti |
chicken i.
|
|
15 |
Genel |
kuluçka tavuk |
broody i.
|
|
16 |
Genel |
tavuk eti |
fowl i.
|
|
17 |
Genel |
kara tavuk |
blackbird i.
|
|
18 |
Genel |
çakşırlı tavuk |
bantam i.
|
|
19 |
Genel |
tavuk yumurtası |
chicken egg i.
|
|
20 |
Genel |
eritilmiş yağ özellikle tavuk yağı |
schmalz i.
|
|
21 |
Genel |
gurklama tavuk |
chuckle i.
|
|
22 |
Genel |
tavuk bacağı |
chicken leg i.
|
|
23 |
Genel |
tavuk pişirme |
stewing chicken i.
|
|
|
24 |
Genel |
tavuk difterisi |
roup i.
|
|
25 |
Genel |
tavuk karası |
retinitis pigmentosa i.
|
|
26 |
Genel |
bodur tavuk |
bantam i.
|
|
27 |
Genel |
tavuk kümesi |
chicken house i.
|
|
28 |
Genel |
tavuk ayağı |
chickenfoot i.
|
|
29 |
Genel |
tavuk ayağı |
chicken foot i.
|
|
30 |
Genel |
tavuk ve yumurta problemi |
chicken and egg problem i.
|
|
31 |
Genel |
tavuk dansı |
chicken dance i.
|
|
32 |
Genel |
küçük tavuk |
chickling i.
|
|
33 |
Genel |
tavuk kafesleri |
battery i.
|
|
34 |
Genel |
tavuk kafesleri dizisi |
battery i.
|
|
35 |
Genel |
tavuk kanadı |
chicken wings i.
|
|
36 |
Genel |
tavuk böreği |
chicken pie i.
|
|
37 |
Genel |
tavuk yemi |
chicken feed i.
|
|
38 |
Genel |
tavuk ve tilki |
chicken and fox i.
|
|
39 |
Genel |
krema, pirinç ve tavuk etinin karışımıyla yapılan bir çorba |
soup a la reine i.
|
|
40 |
Genel |
kemiksiz tavuk |
deboned chicken i.
|
|
41 |
Genel |
fırında tavuk tarifi |
oven roasted chicken recipe i.
|
|
42 |
Genel |
tavuk bageti |
drumstick i.
|
|
43 |
Genel |
damızlık tavuk |
layer i.
|
|
44 |
Genel |
tavuk çekilişi |
chook raffle i.
|
|
45 |
Genel |
küçük ve kısa bacaklı bir tavuk |
grig i.
|
|
46 |
Genel |
cüce tavuk |
grig i.
|
|
47 |
Genel |
tavuk kulübesi |
igloo i.
|
|
48 |
Genel |
tavuk kulübesi |
iglu i.
|
|
49 |
Genel |
tavuk gibi kabaran kimse |
peacock i.
|
|
50 |
Genel |
nadiren tavuk, balık ve kırmızı et tüketen kimse |
semivegetarian i.
|
|
51 |
Genel |
korkak tavuk |
pussycat i.
|
|
52 |
Genel |
kuluçkaya oturmak (tavuk) |
sit f.
|
|
53 |
Genel |
temizlemek (tavuk/balık vb'ni) |
dress f.
|
|
54 |
Genel |
tavuk vb kesmek |
carve f.
|
|
55 |
Genel |
kuluçkaya yatmak (tavuk) |
sit f.
|
|
56 |
Genel |
(tavuk) gıdaklamak |
cackle f.
|
|
57 |
Genel |
tadı tavuk gibi olmak |
taste like chicken f.
|
|
58 |
Genel |
tavuk yetiştirmek |
raise chicken f.
|
|
59 |
Genel |
kuluçkaya yatmak (tavuk) |
ruck [dialect] [obsolete] [uk] f.
|
|
60 |
Genel |
(tavuk, horoz) gıdaklamak |
chuckle f.
|
|
61 |
Genel |
yumurtladıktan sonra gıdaklayan (tavuk) |
cackly s.
|
|
62 |
Genel |
(tavuk) kuluçkaya yatmış |
brood s.
|
|
63 |
Genel |
gurklayarak (tavuk) |
chucklingly zf.
|
|
|
Proverb |
|
64 |
Atasözü |
kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez |
you must lose a fly to catch a trout
|
|
65 |
Atasözü |
kaz gelen yerden tavuk esirgenmez |
you must lose a fly to catch a trout
|
|
Colloquial |
|
66 |
Konuşma Dili |
anaç tavuk |
lady bear i.
|
|
67 |
Konuşma Dili |
anaç tavuk |
mama bear i.
|
|
68 |
Konuşma Dili |
altın yumurtlayan tavuk |
person with a generous income i.
|
|
69 |
Konuşma Dili |
haşlamalık kart tavuk |
boiler [uk] i.
|
|
70 |
Konuşma Dili |
kaz gelecek yerden tavuk esirgememek |
roll the bones f.
|
|
Idioms |
|
71 |
Deyim |
altın yumurtlayan tavuk |
the golden goose i.
|
|
72 |
Deyim |
her tencerede bir tavuk |
a chicken in every pot i.
|
|
73 |
Deyim |
içinde tavuk kanı olan torba |
cackle-bladder i.
|
|
74 |
Deyim |
tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıkar durumu |
a chicken and egg situation i.
|
|
75 |
Deyim |
tavuk ve yumurta durumu |
a chicken and egg situation i.
|
|
76 |
Deyim |
korkak tavuk |
chicken little i.
|
|
77 |
Deyim |
tavuk ve yumurta durumu |
a chicken and egg situation/problem i.
|
|
78 |
Deyim |
tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıkar durumu |
a chicken and egg situation/problem i.
|
|
79 |
Deyim |
tavuk ve yumurta durumu |
a chicken-and-egg problem i.
|
|
80 |
Deyim |
tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıkar durumu |
a chicken-and-egg problem i.
|
|
81 |
Deyim |
tavuk ve yumurta durumu |
a chicken-and-egg situation i.
|
|
82 |
Deyim |
tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıkar durumu |
a chicken-and-egg situation i.
|
|
83 |
Deyim |
anaç tavuk |
a mother hen i.
|
|
84 |
Deyim |
kaz gelecek yerden tavuk esirgememek |
(be) a sprat to catch a mackerel i.
|
|
85 |
Deyim |
bugünkü tavuk (yarınki kazdan iyidir) |
a bird in the hand i.
|
|
86 |
Deyim |
tavuk ve yumurta durumu |
chicken and egg i.
|
|
87 |
Deyim |
tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan |
chicken and egg i.
|
|
88 |
Deyim |
(tavuk) kümese dönmek/gelmek |
come home to roost f.
|
|
89 |
Deyim |
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak |
run about like a headless chicken f.
|
|
90 |
Deyim |
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak |
be running about like a headless chicken f.
|
|
91 |
Deyim |
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak |
be rushing about like a headless chicken f.
|
|
92 |
Deyim |
başı kesik tavuk gibi etrafta dolanmak |
run around like a chicken with its head cut off f.
|
|
93 |
Deyim |
darı ambarına düşmüş tavuk gibi olmak |
be like a child in a sweetshop f.
|
|
94 |
Deyim |
kaz gelecek yerden tavuk esirgememek |
throw a sprat to catch a mackerel f.
|
|
95 |
Deyim |
kaz gelecek yerden tavuk esirgememek |
set a sprat to catch a mackerel f.
|
|
96 |
Deyim |
tavuk gibi erkenden yatmak |
go to bed with the chickens f.
|
|
97 |
Deyim |
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak |
run about like a chicken with its head cut off f.
|
|
98 |
Deyim |
anaç tavuk gibi |
fussy as a hen with one chick s.
|
|
99 |
Deyim |
bugünkü tavuk yarınki kazdan yeğdir |
take the cash and let the credit go expr.
|
|
100 |
Deyim |
başı kesik tavuk gibi |
like a chicken with its head cut off expr.
|
|
101 |
Deyim |
bugunkü tavuk yarınki kazdan iyidir |
a bird in the hand is worth two in the bush expr.
|
|
102 |
Deyim |
darı ambarına düşmüş tavuk gibi |
like a blind dog in a meat market expr.
|
|
103 |
Deyim |
kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez |
throw out a herring to catch a whale expr.
|
|
104 |
Deyim |
kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez |
throw out a sprat to catch a mackerel expr.
|
|
105 |
Deyim |
yumurta mı tavuktan çıkar tavuk mu yumurtadan? |
which came first the chicken or the egg? expr.
|
|
106 |
Deyim |
kırmızı et (koyun/sığır) veya beyaz et (tavuk) |
leather or feather expr.
|
|
107 |
Deyim |
kırmızı et mi (koyun/sığır) yoksa beyaz et mi (tavuk)? |
leather or feather expr.
|
|
108 |
Deyim |
kırmızı et (koyun/sığır) veya kanatlı (tavuk) |
leather or feather expr.
|
|
109 |
Deyim |
biftek mi tavuk mu tercih edersiniz? (dalga geçerek) |
leather or feather expr.
|
|
110 |
Deyim |
darı ambarına düşmüş tavuk gibi |
like a child in a sweet shop [uk] expr.
|
|
111 |
Deyim |
darı ambarına düşmüş tavuk gibi |
like a child in a sweetshop [uk] expr.
|
|
Speaking |
|
112 |
Konuşma |
(çocuk dili) tavuk |
chickabiddy i.
|
|
113 |
Konuşma |
bir tavuk bir günde kaç defa yumurtlar? |
how many eggs does a chicken lay per day? expr.
|
|
114 |
Konuşma |
biraz tavuk ister misin? |
do you want some chicken? expr.
|
|
115 |
Konuşma |
tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan çıkar? |
which came first the chicken or the egg? expr.
|
|
116 |
Konuşma |
yumurta mı tavuktan çıkar tavuk mu yumurtadan çıkar? |
which came first the chicken or the egg? expr.
|
|
117 |
Konuşma |
öğle yemeğinde genellikle tavuk ve patates yerim |
I usually eat chicken and potatoes for lunch expr.
|
|
118 |
Konuşma |
öğle yemeğinde genellikle tavuk ve patates yerim |
I usually have chicken and potatoes for lunch expr.
|
|
119 |
Konuşma |
akşam yemeğinde genellikle tavuk ve patates yerim |
I usually eat chicken and potatoes for dinner expr.
|
|
120 |
Konuşma |
akşam yemeğinde genellikle tavuk ve patates yerim |
I usually have chicken and potatoes for dinner expr.
|
|
Trade/Economic |
|
121 |
Ticaret/Ekonomi |
tavuk endüstrisi |
chicken industry i.
|
|
Politics |
|
122 |
Siyasal |
tavuk oyunu |
chicken game i.
|
|
Technical |
|
123 |
Teknik |
tavuk yolma makinesi |
poultry defeathering machine i.
|
|
Textile |
|
124 |
Tekstil |
genelde siyah beyaz kontrastın hakim olduğu, üzerinde tavuk ayağını andıran şekillerden oluşan dokuma kumaş |
pied de poule i.
|
|
Medical |
|
125 |
Medikal |
döllenmiş tavuk yumurtaları |
fertilized chicken eggs i.
|
|
126 |
Medikal |
tavuk karası |
moon-blind i.
|
|
127 |
Medikal |
tavuk karası |
night-blindness i.
|
|
128 |
Medikal |
tavuk karası |
nyctalopia i.
|
|
129 |
Medikal |
tavuk karası |
moon blindness i.
|
|
130 |
Medikal |
tavuk alyuvarları |
chicken erythrocytes i.
|
|
131 |
Medikal |
tavuk karası |
night blindness i.
|
|
132 |
Medikal |
tavuk karası |
inability to see clearly in dim light i.
|
|
133 |
Medikal |
tavuk karası |
day sight i.
|
|
134 |
Medikal |
tavuk karası |
moon-eyed s.
|
|
Pathology |
|
135 |
Patoloji |
tavuk karası |
nyctalopy i.
|
|
136 |
Patoloji |
tavuk karası |
hemeralopia i.
|
|
137 |
Patoloji |
tavuk karası |
mooneye i.
|
|
138 |
Patoloji |
ciltte tavuk derisi görünümü |
chicken skin i.
|
|
Parasitology |
|
139 |
Parazitbilim |
tavuk körbağırsak solucanı |
cecal worm i.
|
|
140 |
Parazitbilim |
tavuk vücut biti |
shaft louse i.
|
|
141 |
Parazitbilim |
özellikle tavuk kafasında görülen bir pire |
sticktight (echidnophaga gallinacea) i.
|
|
142 |
Parazitbilim |
özellikle tavuk kafasında görülen bir pire |
echidnophaga gallinacea i.
|
|
143 |
Parazitbilim |
özellikle tavuk kafasında görülen bir pire |
sticktight flea (echidnophaga gallinacea) i.
|
|
144 |
Parazitbilim |
özellikle tavuk kafasında görülen bir pire |
hen flea (echidnophaga gallinacea) i.
|
|
145 |
Parazitbilim |
özellikle tavuk kafasında görülen bir pire |
stickfast flea (echidnophaga gallinacea) i.
|
|
146 |
Parazitbilim |
laboratuvar çalışmalarında kullanılmak üzere, tavuk ve kertenkele gibi hayvanları beslemek için veya olta yemi olarak yetiştirilen açık kahverengi ya da sarımsı olabilen yaygın bir ekin kurdu |
meal worm i.
|
|
147 |
Parazitbilim |
laboratuvar çalışmalarında kullanılmak üzere, tavuk ve kertenkele gibi hayvanları beslemek için veya olta yemi olarak yetiştirilen yaygın bir ekin kurdu veya larvası |
yellow mealworm i.
|
|
148 |
Parazitbilim |
laboratuvar çalışmalarında kullanılmak üzere, tavuk ve kertenkele gibi hayvanları beslemek için veya olta yemi olarak yetiştirilen yaygın bir ekin kurdu veya larvası |
tenebrio molitor i.
|
|
149 |
Parazitbilim |
tavuk vücut bitini içeren bir kuş biti cinsi |
menopon i.
|
|
150 |
Parazitbilim |
tavuk vücut bitini içeren bir kuş biti cinsi |
genus menopon i.
|
|
Veterinary |
|
151 |
Veterinerlik |
tavuk vebası |
bird flu i.
|
|
152 |
Veterinerlik |
tavuk vebası |
fowl plague i.
|
|
153 |
Veterinerlik |
tavuk vebası |
bird influenza i.
|
|
154 |
Veterinerlik |
tavuk vebası |
avian flu i.
|
|
155 |
Veterinerlik |
tavuk kolerası |
fowl cholera i.
|
|
156 |
Veterinerlik |
tavuk vebası |
avian influenza i.
|
|
157 |
Veterinerlik |
tavuk mermer kemik hastalığı |
avian osteopetrosis i.
|
|
158 |
Veterinerlik |
tavuk mermer kemik hastalığı |
osteopetrosis i.
|
|
159 |
Veterinerlik |
tavuk mermer kemik hastalığı |
marble bone disease i.
|
|
160 |
Veterinerlik |
tavuk mermer kemik hastalığı |
marble bone i.
|
|
161 |
Veterinerlik |
tavuk kolerası |
chicken cholera i.
|
|
162 |
Veterinerlik |
tavuk kolerası |
fowl cholera i.
|
|
163 |
Veterinerlik |
tavuk yuvarlak solucanı |
chicken roundworm i.
|
|
164 |
Veterinerlik |
lenfomatozu olan tavuk |
glass eye i.
|
|
165 |
Veterinerlik |
tavuk nezlesi |
roup i.
|
|
166 |
Veterinerlik |
tavuk salmonellası |
pullorum i.
|
|
Food Engineering |
|
167 |
Gıda |
iç organların çıkarılması (tavuk) |
evisceration i.
|
|
168 |
Gıda |
ütüleme (tavuk vb) |
dressing i.
|
|
Gastronomy |
|
169 |
Mutfak |
et, tavuk, sebze ve kuru meyvelerle hazırlanan ve kendisiyle aynı adı taşıyan toprak kapta pişirilen bir tür yahni |
tajine i.
|
|
170 |
Mutfak |
et, tavuk, sebze ve kuru meyvelerle hazırlanan ve kendisiyle aynı adı taşıyan toprak kapta pişirilen bir tür yahni |
tagine i.
|
|
171 |
Mutfak |
akadya'ya özgü, rendelenmiş patates yanında domuz ya da tavuk etinden yapılan yemek |
rappé pie [canadian] i.
|
|
172 |
Mutfak |
akadya'ya özgü, rendelenmiş patates yanında domuz ya da tavuk etinden yapılan yemek |
rappe [canadian] i.
|
|
173 |
Mutfak |
soğuk et ya da tavuk kaplamada kullanılan tuzlu veya tatlı jöleli sos |
chaudfroid i.
|
|
174 |
Mutfak |
sosa bulanarak kızartılmış çıtır tavuk veya balık parçası |
nugget i.
|
|
175 |
Mutfak |
yanında sos ile servis edilen, bol yağda kızartılmış paneli tavuk eti |
tender i.
|
|
176 |
Mutfak |
japon mutfağında, doğranmış dana eti, tavuk, karides veya sebze gibi yiyeceklerin ızgarada pişirildiği bir teknik |
teppanyaki i.
|
|
177 |
Mutfak |
japon mutfağında, doğranmış dana eti, tavuk, karides veya sebze gibi yiyeceklerin ızgarada pişirildiği bir teknik |
teppan-yaki i.
|
|
178 |
Mutfak |
yoğurt ve baharatlarla marine edilmiş, şişte pişirilmiş tavuk veya diğer etlerden oluşan bir güney asya yemeği |
tikka i.
|
|
179 |
Mutfak |
kuzu/tavuk çevirme yapılırken şişi döndürmekle görevli hizmetçi |
turnspit i.
|
|
180 |
Mutfak |
kuzu, tavuk çevirmeye yarayan alet |
turnspit i.
|
|
181 |
Mutfak |
kuzu, tavuk çevirmeye yarayan alet |
roasting jack i.
|
|
182 |
Mutfak |
bamyalı tavuk |
chicken with okra i.
|
|
183 |
Mutfak |
baharatlı tavuk |
spiced chicken i.
|
|
184 |
Mutfak |
beğendili tavuk |
chicken with aubergine puree i.
|
|
185 |
Mutfak |
bir tür tavuk böreği |
chicken pot pie i.
|
|
186 |
Mutfak |
çıtır parmak tavuk |
chicken fingers i.
|
|
187 |
Mutfak |
çıtır parmak tavuk |
chicken strips i.
|
|
188 |
Mutfak |
çıtır parmak tavuk |
chicken tenders i.
|
|
189 |
Mutfak |
erikli tavuk dolması |
stuffed chicken with plums i.
|
|
190 |
Mutfak |
fırında tavuk |
oven roasted chicken i.
|
|
191 |
Mutfak |
galetalı tavuk |
viennese chicken i.
|
|
192 |
Mutfak |
haşlanmış tavuk |
boiled chicken i.
|
|
193 |
Mutfak |
jamaika'ya özgü baharatlı tavuk |
jamaican jerk chicken i.
|
|
194 |
Mutfak |
ızgara tavuk |
grilled chicken i.
|
|
195 |
Mutfak |
iskoçya'ya özgü tavuk etli pırasa çorbası |
cock-a-leekie soup i.
|
|
196 |
Mutfak |
ispanya’nın meşhur tavuk, deniz ürünleri ve tavşanlı pilavı |
paella i.
|
|
197 |
Mutfak |
karmen salatası (kırmızı biber, tavuk göğsü, bezelye ve pirinç) |
carmen salad i.
|
|
198 |
Mutfak |
kızarmış tavuk |
fried chicken i.
|
|
199 |
Mutfak |
kemiksiz tavuk eti |
boneless chicken meat i.
|
|
200 |
Mutfak |
kemiksiz ördek içinde kemiksiz tavuk yemeği |
turducken i.
|
|
201 |
Mutfak |
kremalı tavuk çorbası |
cream of chicken i.
|
|
202 |
Mutfak |
kung pao usulü tavuk |
kung pao chicken i.
|
|
203 |
Mutfak |
köri soslu tavuk |
chicken with curry sauce i.
|
|
204 |
Mutfak |
pişmiş tavuk |
cooked chicken i.
|
|
205 |
Mutfak |
paprikalı tavuk |
chicken paprikash i.
|
|
206 |
Mutfak |
paprikalı tavuk |
chicken paprika i.
|
|
207 |
Mutfak |
sebzeli tavuk haşlaması |
stewed chicken with vegetables i.
|
|
208 |
Mutfak |
soslu tavuk |
glazed chicken i.
|
|
209 |
Mutfak |
tavuk salatası |
chicken salad i.
|
|
210 |
Mutfak |
tavuk jambon |
chicken ham i.
|
|
211 |
Mutfak |
tavuk budu |
drumstick i.
|
|
212 |
Mutfak |
tavuk sote |
sautéed chicken i.
|
|
213 |
Mutfak |
tavuk haşlaması |
boiled chicken i.
|
|
214 |
Mutfak |
tavuk but |
chicken drumstick i.
|
|
215 |
Mutfak |
tavuk suyu çorbası |
chicken consomme i.
|
|
216 |
Mutfak |
tavuk makası |
poultry shear i.
|
|
217 |
Mutfak |
tavuk taşlığı |
chicken gizzard i.
|
|
218 |
Mutfak |
tavuk budu |
chicken drumstick i.
|
|
219 |
Mutfak |
tavuk bacağı |
chicken leg i.
|
|
220 |
Mutfak |
tavuk çorbası |
chicken soup i.
|
|
221 |
Mutfak |
tavuk kuşbaşı |
chicken cubes i.
|
|
222 |
Mutfak |
tavuk kanadı |
chicken wing i.
|
|
223 |
Mutfak |
tavuk kanat |
chicken wings i.
|
|
224 |
Mutfak |
tavuk şinitzel |
chicken schnitzel i.
|
|
225 |
Mutfak |
tavuk ya da kuş butu |
drumstick i.
|
|
226 |
Mutfak |
tavuk kıyması |
ground chicken i.
|
|
227 |
Mutfak |
tavuk dolması |
stuffed chicken i.
|
|
228 |
Mutfak |
thai usulü körili tavuk |
thai-style curry chicken i.
|
|
229 |
Mutfak |
tavuk göğsü |
chicken breast with white pudding i.
|
|
230 |
Mutfak |
tavuk kızartması |
roast chicken i.
|
|
231 |
Mutfak |
tavuk suyu |
chicken broth i.
|
|
232 |
Mutfak |
tavuk sakatatı |
giblets i.
|
|
233 |
Mutfak |
tavuk göğsü |
white pudding i.
|
|
234 |
Mutfak |
tavuk butu |
chicken leg i.
|
|
235 |
Mutfak |
tavuk sote |
chicken saute i.
|
|
236 |
Mutfak |
tavuk göğsü |
chicken breast i.
|
|
237 |
Mutfak |
tavuk suyu çorbası |
chicken broth soup i.
|
|
238 |
Mutfak |
tavuk/et rulo |
ballotine i.
|
|
239 |
Mutfak |
tel şehriyeli tavuk çorbası |
chicken broth vermiceli soup i.
|
|
240 |
Mutfak |
tavuk şiş |
chicken shish i.
|
|
241 |
Mutfak |
tavuk kızartma |
fried chicken i.
|
|
242 |
Mutfak |
tavuk budu |
chicken thigh i.
|
|
243 |
Mutfak |
tavuk döner |
chicken doner i.
|
|
244 |
Mutfak |
yoğurtlu tavuk çorbası |
yoghurt cream of chicken i.
|
|
245 |
Mutfak |
kırmızı şarapta pişirilmiş tavuk yemeği |
coq au vin i.
|
|
246 |
Mutfak |
şişlenmiş ve ızgara edilmiş küçük tavuk parçalarından oluşan japon yemeği |
yakitori i.
|
|
247 |
Mutfak |
tavuk parmesan |
chicken parmigiana i.
|
|
248 |
Mutfak |
yunan usulü limonlu tavuk çorbası |
avgolemono i.
|
|
249 |
Mutfak |
tavuk yemeği |
chicken i.
|
|
250 |
Mutfak |
tavuk but |
chicken leg i.
|
|
251 |
Mutfak |
tavuk ciğer |
chicken liver i.
|
|
252 |
Mutfak |
tavuk ciğeri |
chicken liver i.
|
|
253 |
Mutfak |
tavuk suyu |
chicken stock i.
|
|
254 |
Mutfak |
(kuzu/tavuk) but |
saddle i.
|
|
255 |
Mutfak |
barbekü soslu tavuk kanat |
barbecued wing i.
|
|
256 |
Mutfak |
haşlanarak ve kavrularak hazırlanan, çeşnili hamursuz ekmekle veya un, soğan ve iç yağı ile doldurulmuş sığır veya tavuk bağırsağı |
kishke i.
|
|
257 |
Mutfak |
tavuk pilav |
chicken and rice i.
|
|
258 |
Mutfak |
italyan tarzında yapılan bir tavuk güveci |
chicken cacciatora i.
|
|
259 |
Mutfak |
italyan tarzında yapılan bir tavuk güveci |
chicken cacciatore i.
|
|
260 |
Mutfak |
italyan tarzında yapılan bir tavuk güveci |
hunter's chicken i.
|
|
261 |
Mutfak |
tavuk güveç |
chicken casserole i.
|
|
262 |
Mutfak |
içi peynir ve jambonla doldurulmuş tavuk dilimleri |
chicken cordon bleu i.
|
|
263 |
Mutfak |
tavuk cordon bleu |
chicken cordon bleu i.
|
|
264 |
Mutfak |
tavuk fileto |
chicken fillet i.
|
|
265 |
Mutfak |
kiev usulü tavuk |
chicken kiev i.
|
|
266 |
Mutfak |
domates, sarımsak ve zeytinyağı sosuyla yapılan bir tavuk yemeği |
chicken provencale i.
|
|
267 |
Mutfak |
güney abd'ye özgü, tavuk ve pirinçten yapılan bir güveç |
chicken purloo i.
|
|
268 |
Mutfak |
tavuk güveç |
chicken stew i.
|
|
269 |
Mutfak |
krema ve mantarlı sosla hazırlanan bir tavuk yemeği |
chicken tetrazzini i.
|
|
270 |
Mutfak |
tavuk eti |
volaille i.
|
|
271 |
Mutfak |
sütlü bir sos ile servis edilen kızarmış tavuk |
maryland chicken i.
|
|
272 |
Mutfak |
haşlamalık tavuk |
boiler i.
|
|
273 |
Mutfak |
pişirmeye uygun olgun tavuk eti |
hen i.
|
|
274 |
Mutfak |
acılı tavuk kanadı |
buffalo wing i.
|
|
275 |
Mutfak |
birlikte sotelenmiş tavuk, mantar, sebze ve baharattan oluşan bir kanton yemeği |
moo goo gai pan i.
|
|
276 |
Mutfak |
kuzu, tavuk, hindi veya domuz gibi hayvanların bütün olarak şişe geçirme suretiyle ateş üzerinde pişirilmesi |
spit roast i.
|
|
277 |
Mutfak |
tavuk veya kaz yağı |
schmaltz i.
|
|
278 |
Mutfak |
tavuk veya kaz yağı |
schmalz i.
|
|
279 |
Mutfak |
tavuk veya kaz yağı |
shmalz i.
|
|
280 |
Mutfak |
hindistan cevizi kreması ve ahtapot veya tavuk ile hazırlanan bir gölevez yaprağı yemeği |
luau i.
|
|
281 |
Mutfak |
bol körili tavuk suyuyla yapılan bir çorba |
mulligatawny i.
|
|
282 |
Mutfak |
ekmek kırıntısına bulanıp kızartılan ince balık veya tavuk şeridi |
goujon i.
|
|
283 |
Mutfak |
domuz pastırmasına sarılıp ızgarada pişirilmiş veya kızartılmış tavuk ciğeri ve gölkestanesinden oluşan bir aperitif |
rumaki i.
|
|
284 |
Mutfak |
tavuk suyu ve pırasayla yapılan bir çorba |
cockaleekie i.
|
|
285 |
Mutfak |
tavuk suyu ve pırasayla yapılan bir çorba |
cockaleekie i.
|
|
286 |
Mutfak |
tavuk suyu ve pırasayla yapılan bir çorba |
cockieleekie i.
|
|
287 |
Mutfak |
tavuk suyu ve pırasayla yapılan bir çorba |
cockyleekie i.
|
|
288 |
Mutfak |
tavuk suyu ve pırasayla yapılan bir çorba |
cockyleeky i.
|
|
289 |
Mutfak |
tavuk suyu ve pırasayla yapılan bir çorba |
cocky-leeky i.
|
|
290 |
Mutfak |
çatlak kabuklu olup membranı yırtılmamış tavuk yumurtası |
crack i.
|
|
291 |
Mutfak |
tavuk kanadının bagete benzeyen ilk bölümü |
drumette i.
|
|
292 |
Mutfak |
domuz pastırmasına sarılıp pişirilmiş istiridye, tavuk ciğeri |
pigs in blankets i.
|
|
293 |
Mutfak |
et veya tavuk ve sebzelerden yapılan bir tür turta |
pot pie i.
|
|
294 |
Mutfak |
yumurtlayan tavuk |
poule i.
|
|
295 |
Mutfak |
yahni türü yemeklere uygun tavuk |
poule i.
|
|
296 |
Mutfak |
tavuk eti |
poulet i.
|
|
297 |
Mutfak |
tavuk çevirme |
rotisserie chicken i.
|
|
298 |
Mutfak |
kremalı körü soslu soğuk tavuk yemeği |
coronation chicken i.
|
|
299 |
Mutfak |
tavuk, hindi veya ördeğin kuyruğundaki yağlı bölüm |
parson's nose i.
|
|
300 |
Mutfak |
pirinç, tavuk ve av hayvanından yapılan ağır bir yahni |
poilu i.
|
|
301 |
Mutfak |
pirinç, tavuk ve av hayvanından yapılan ağır bir yahni |
purloo i.
|
|
302 |
Mutfak |
süprem soslu tavuk yemeği |
suprême de volaille i.
|
|
303 |
Mutfak |
kremalı tavuk yemeği |
suprême de volaille i.
|
|
304 |
Mutfak |
acılı tavuk kanadına ait |
buffalo s.
|
|
305 |
Mutfak |
acılı tavuk kanadı şeklinde hazırlanmış |
buffalo s.
|
|
Biology |
|
306 |
Biyoloji |
tavuk embriyo fibroblast kültürü |
chicken embryo fibroblast culture i.
|
|
Marine Biology |
|
307 |
Deniz Biyolojisi |
tavuk balığı |
poor cod i.
|
|
Zoology |
|
308 |
Zooloji |
ibikli tavuk |
tappit-hen i.
|
|
309 |
Zooloji |
ibikli tavuk |
crested hen i.
|
|
310 |
Zooloji |
kara tavuk |
blackbird i.
|
|
311 |
Zooloji |
kara tavuk |
merl i.
|
|
312 |
Zooloji |
kara tavuk |
ousel i.
|
|
313 |
Zooloji |
kara tavuk |
turdus merula i.
|
|
314 |
Zooloji |
kara tavuk |
european blackbird i.
|
|
315 |
Zooloji |
kara tavuk |
ouzel i.
|
|
316 |
Zooloji |
kara tavuk |
merle i.
|
|
317 |
Zooloji |
evcil tavuk |
genus gallus i.
|
|
318 |
Zooloji |
evcil tavuk |
chicken (gallus gallus) i.
|
|
319 |
Zooloji |
kuyruksuz tavuk |
rumpy i.
|
|
320 |
Zooloji |
amerika'ya özgü kahverengi yumurtası olan bir tavuk ırkı |
dominick i.
|
|
321 |
Zooloji |
amerika'ya özgü kahverengi yumurtası olan bir tavuk ırkı |
dominique i.
|
|
322 |
Zooloji |
çizgili tavuk |
dominique i.
|
|
Agriculture |
|
323 |
Tarım |
gurk tavuk |
broody hen i.
|
|
324 |
Tarım |
tavuk avlusu |
poultry yard i.
|
|
325 |
Tarım |
tavuk çiftliği |
poultry farm i.
|
|
326 |
Tarım |
yoğun tavuk barındırma |
intensive poultry keeping i.
|
|
327 |
Tarım |
yoğun tavuk barmdırma |
intensive poultry keeping i.
|
|
328 |
Tarım |
tavuk gübresi |
chicken manure i.
|
|
329 |
Tarım |
(tavuk) yumurta kanalı sarkması |
blowout i.
|
|
330 |
Tarım |
tavuk, koyun gibi hayvanların içinde daldırılıp çıkarıldığı sıvı kimyasal |
dip i.
|
|
331 |
Tarım |
(tavuk, koyun gibi hayvanları) böceklenmelerini önlemek amacıyla kısa süreliğine sıvı bir kimyasala batırmak |
dip f.
|
|
Breeding |
|
332 |
Hayvancılık |
tavuk kümesi |
cavie [scottish] i.
|
|
333 |
Hayvancılık |
serbest gezen tavuk |
free-range chicken i.
|
|
334 |
Hayvancılık |
damızlık tavuk |
breeder hen i.
|
|
335 |
Hayvancılık |
gezen tavuk |
cage-free chicken i.
|
|
336 |
Hayvancılık |
gezen tavuk |
pasture-raised chicken i.
|
|
337 |
Hayvancılık |
kuluçkalık tavuk yumurtası |
hatching egg i.
|
|
338 |
Hayvancılık |
serbest dolaşan (tavuk) |
free-range i.
|
|
339 |
Hayvancılık |
tavuk yumurtası |
hatching egg i.
|
|
340 |
Hayvancılık |
tavuk çiftliği |
chicken farm i.
|
|
341 |
Hayvancılık |
tavuk boynu |
chicken's neck i.
|
|
342 |
Hayvancılık |
tavuk boynu |
chicken neck i.
|
|
343 |
Hayvancılık |
tavuk gübresi |
poultry manure i.
|
|
344 |
Hayvancılık |
tavuk yetiştiricisi |
chicken breeder i.
|
|
345 |
Hayvancılık |
tavuk unu |
poultry meal i.
|
|
346 |
Hayvancılık |
yumurtacı tavuk |
layer hen i.
|
|
347 |
Hayvancılık |
plymouth rock ile ancona tavuğunun çiftleşmesiyle oluşan tavuk ırkı |
ancobar i.
|
|
348 |
Hayvancılık |
australorp tavuk ırkı |
australorp i.
|
|
349 |
Hayvancılık |
yumurtlamayı teşvik etmek için barındırılan birkaç tavuk |
battery i.
|
|
350 |
Hayvancılık |
bir tür tavuk yemi tahıl karışımı |
chicken scratch i.
|
|
351 |
Hayvancılık |
kesim sırasında akan kan için tavuk gibi kuşların çenesine takılan metal kap |
blood cup i.
|
|
352 |
Hayvancılık |
bakım parasını çıkarmayan inek veya tavuk |
broader i.
|
|
353 |
Hayvancılık |
kuzey amerika'ya özgü yumurtası ve eti için yetiştirilen orta boylu evcil tavuk ırkları |
wyandotte i.
|
|
354 |
Hayvancılık |
tavuk kafesi |
hen run i.
|
|
355 |
Hayvancılık |
tavuk kümesi |
hen run i.
|
|
356 |
Hayvancılık |
tavuk çiftliği |
hennery i.
|
|
357 |
Hayvancılık |
tavuk kümesi |
hennery i.
|
|
358 |
Hayvancılık |
kartlaşmamış evcil tavuk |
game hen i.
|
|
359 |
Hayvancılık |
yalnızca kuyruk ve kanat tüylerini yolan tavuk satıcısı |
rougher i.
|
|
360 |
Hayvancılık |
ingiltere'ye özgü beş parmaklı büyük bir tavuk ırkı |
dorking i.
|
|
361 |
Hayvancılık |
ingiltere'ye özgü beş parmaklı büyük bir tavuk ırkı |
dorking fowl i.
|
|
362 |
Hayvancılık |
asya'da yetiştirilen büyük bir evcil tavuk |
shanghai i.
|
|
363 |
Hayvancılık |
yarka tavuk |
poulard i.
|
|
364 |
Hayvancılık |
korniş tavuk |
cornish i.
|
|
365 |
Hayvancılık |
cornish ırkı tavuk |
cornish i.
|
|
366 |
Hayvancılık |
ingiltere'ye özgü bir tavuk cinsi |
cornish i.
|
|
367 |
Hayvancılık |
korniş tavuk |
cornish fowl i.
|
|
368 |
Hayvancılık |
cornish ırkı tavuk |
cornish fowl i.
|
|
369 |
Hayvancılık |
ingiltere'ye özgü bir tavuk cinsi |
cornish fowl i.
|
|
370 |
Hayvancılık |
tavuk yemi |
scratch i.
|
|
371 |
Hayvancılık |
tavuk yemi |
scratch feed i.
|
|
372 |
Hayvancılık |
yumurtacı tavuk |
layer chicken i.
|
|
Literature |
|
373 |
Edebiyat |
küçük kırmızı tavuk |
little red hen i.
|
|
History |
|
374 |
Tarih |
geçmişte kuzu, tavuk çevirmeye yarayan aleti döndüren köpek |
turnspit i.
|
|
Religious |
|
375 |
Dini |
(musevilik'te) genellikle tavuk çorbasıyla servis edilen etli bir hamur |
kneidel i.
|
|
Archaic |
|
376 |
Eski Kullanım |
kuzu/tavuk çevirme yapılırken şişi döndürmekle görevli hizmetçi |
turnbroach i.
|
|
Ornithology |
|
377 |
Kuşbilim |
tepeli tavuk |
tappit hen i.
|
|
378 |
Kuşbilim |
avustralya'ya özgü tavuk benzeri bir kuş |
native pheasant (leipoa ocellata) i.
|
|
379 |
Kuşbilim |
avustralya'ya özgü tavuk benzeri bir kuş |
leipoa i.
|
|
380 |
Kuşbilim |
tavuk kuluçkasındaki en küçük ve zayıf kuş |
nisgul [dialect] i.
|
|
381 |
Kuşbilim |
abd'nin doğusuna özgü bir kara tavuk |
thrush blackbird (euphagus carolinus) i.
|
|
382 |
Kuşbilim |
abd'nin doğusuna özgü bir kara tavuk |
rusty blackbird i.
|
|
383 |
Kuşbilim |
bir tavuk türü |
turken i.
|
|
384 |
Kuşbilim |
bir tavuk türü |
turkhen i.
|
|
385 |
Kuşbilim |
yaşını doldurmamış tavuk |
eirack [scottish] i.
|
|
386 |
Kuşbilim |
yarka tavuk |
eirack [scottish] i.
|
|
387 |
Kuşbilim |
kara tavuk |
bald coot (fulica atra) i.
|
|
388 |
Kuşbilim |
gök tavuk |
bald coot (porphyrio porphyrio) i.
|
|
389 |
Kuşbilim |
sultani tavuk |
bald coot (porphyrio porphyrio) i.
|
|
390 |
Kuşbilim |
sultani tavuk |
purple swamphen (porphyrio porphyrio) i.
|
|
391 |
Kuşbilim |
sultani tavuk |
purple gallinule (porphyrio porphyrio) i.
|
|
392 |
Kuşbilim |
abd'de üretilen, siyah veya benekli tüylü evcil bir tavuk ırkı |
java i.
|
|
393 |
Kuşbilim |
avustralya'ya özgü, iri ayaklıgiller familyasına mensup tavuk benzeri bir kuş |
mallee bird i.
|
|
394 |
Kuşbilim |
avustralya'ya özgü, iri ayaklıgiller familyasına mensup tavuk benzeri bir kuş |
lowan i.
|
|
395 |
Kuşbilim |
avustralya'ya özgü, iri ayaklıgiller familyasına mensup tavuk benzeri bir kuş |
mallee fowl i.
|
|
396 |
Kuşbilim |
avustralya'ya özgü, iri ayaklıgiller familyasına mensup tavuk benzeri bir kuş |
leipoa ocellata i.
|
|
397 |
Kuşbilim |
yakalı tavuk |
birch partridge i.
|
|
398 |
Kuşbilim |
yakalı tavuk |
ruffed grouse i.
|
|
399 |
Kuşbilim |
yakalı tavuk |
partridge i.
|
|
400 |
Kuşbilim |
yakalı tavuk |
bonasa umbellus i.
|
|
401 |
Kuşbilim |
kara tavuk |
marsh hen (fulica atra) i.
|
|
402 |
Kuşbilim |
(tavuk) yumurta kanalı sarkması |
blow i.
|
|
403 |
Kuşbilim |
küçük vücutlu ve paçalı bir bodur tavuk ırkı |
mille fleur i.
|
|
404 |
Kuşbilim |
yakalı tavuk |
bonasa i.
|
|
405 |
Kuşbilim |
yakalı tavuk |
genus bonasa i.
|
|
406 |
Kuşbilim |
tavuk gibi görünen horoz |
henny i.
|
|
407 |
Kuşbilim |
parlak tavuk |
impeyan pheasant (lophophorus impejanus) i.
|
|
408 |
Kuşbilim |
yumurtlayan tavuk |
mother hen i.
|
|
409 |
Kuşbilim |
civcivleri olan tavuk |
mother hen i.
|
|
410 |
Kuşbilim |
evcil tavuk |
gallus i.
|
|
411 |
Kuşbilim |
bodur tavuk |
dandy-cock i.
|
|
412 |
Kuşbilim |
delaware'de yetişen beyaz bir tavuk ırkı |
delaware i.
|
|
413 |
Kuşbilim |
dişi kara tavuk |
grey hen i.
|
|
414 |
Kuşbilim |
korniş ve beyaz plimut melezi ufak bir tavuk ırkı |
rock cornish i.
|
|
415 |
Kuşbilim |
korniş ve beyaz plimut melezi ufak bir tavuk ırkı |
rock cornish hen i.
|
|
416 |
Kuşbilim |
(tavuk) pelvis kemiğinde bulunan küçük bir kas kütlesi |
oyster i.
|
|
417 |
Kuşbilim |
büyük bir evcil tavuk ırkı |
cochin fowl i.
|
|
418 |
Kuşbilim |
v şeklinde ibiği olan avrupa'ya özgü evcil bir tavuk ırkı |
polish i.
|
|
419 |
Kuşbilim |
tavuk avlayan şahin |
chicken hawk i.
|
|
420 |
Kuşbilim |
tavuk avlayan şahin |
hen hawk i.
|
|
421 |
Kuşbilim |
kuzey amerika'ya özgü bir tavuk |
florida gallinule i.
|
|
422 |
Kuşbilim |
amerika'ya özgü uzun sarı bacaklı orta boy bir tavuk ırkı |
plymouth rock i.
|
|
423 |
Kuşbilim |
pleymut tavuk |
plymouth rock i.
|
|
424 |
Kuşbilim |
dik kuyruklu bir tavuk |
prairie fowl i.
|
|
425 |
Kuşbilim |
dik kuyruklu bir tavuk |
prairie grouse i.
|
|
426 |
Kuşbilim |
paçalı (tavuk) |
ocreate s.
|
|
Entomology |
|
427 |
Böcek Bilimi |
tavuk biti |
chicken louse i.
|
|
Slang |
|
428 |
Argo |
korkak tavuk |
puss i.
|
|
Modern Slang |
|
429 |
Modern Argo |
saçları yolunmuş tavuk gibi olan kimse |
a flock of seagulls i.
|
|
430 |
Modern Argo |
tavuk kanadı siparişi verirken hepsinin yassı parçalardan olmasını istemek için kullanılan bir ifade |
all flats expr.
|
|
Gastronomy |
|
431 |
Gastronomy |
tavuk dürüm |
chicken wrap i.
|
|
432 |
Gastronomy |
tavuk dürüm |
chicken roll i.
|
|
433 |
Gastronomy |
tavuk dürüm |
chicken kebab wrap i.
|
|
434 |
Gastronomy |
tavuk dürüm |
chicken doner wrap i.
|
|