Verlauf

the present

Bedeutungen von dem Begriff "the present" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	the present n.	bugün
2	General	the present n.	içinde bulunduğumuz zaman
Linguistics
3	Linguistics	the present n.	şimdiki zaman

Bedeutungen, die der Begriff "the present" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 69 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	the number present n.	mevcut
2	General	present to the attention v.	dikkate sunmak
3	General	present to the attention of v.	dikkatine sunmak
4	General	live in the present v.	zamanının insanı olmak
5	General	present to the market v.	piyasaya arz edilmek
6	General	reach the present day v.	günümüze ulaşmak
7	General	bring the past to the present v.	geçmişi günümüze taşımak
8	General	bring the past into the present v.	geçmişi günümüze taşımak
9	General	bring the past to the present v.	dünü bugüne taşımak
10	General	bring the past to the present v.	geçmişi bugüne taşımak
11	General	bring the past into the present v.	dünü bugüne taşımak
12	General	bring the past into the present v.	geçmişi bugüne taşımak
13	General	present evidence to the court v.	mahkemeye delil sunmak
14	General	present evidence to the court v.	mahkemeye kanıt sunmak
15	General	for the present adv.	şimdilik
16	General	at the present time adv.	şimdi
17	General	at the present time adv.	şu anda
18	General	at the present moment adv.	şimdilik
19	General	at the present time adv.	halihazırda
20	General	in the present instance adv.	bu kez
21	General	in the present case adv.	bu durumda
22	General	up to the present adv.	bugüne kadar
23	General	up to the present adv.	şimdiye kadar
24	General	in the present case adv.	bu meselede
25	General	up to the present adv.	şu ana kadar
26	General	for the present adv.	şu anda
27	General	till the present day adv.	bu zamana dek
28	General	in the present conditions adv.	mevcut koşullarda
29	General	in the present circumstances adv.	mevcut koşullarda
30	General	for the present adv.	şu an için
31	General	for the present adv.	bu müddet zarfında
32	General	for the present adv.	hemen şimdi
33	General	up to the present adv.	bugüne dek
34	General	at the present time adv.	günümüzde
35	General	at the present time adv.	zamanımızda
Phrases
36	Phrases	the governments on whose behalf the present agreement is signed, hereinafter referred to as the "Participating States" n.	adlarına bu sözleşmenin imzalandığı hükümetler bundan sonra "katılımcı devletler" olarak anılacaktır
37	Phrases	the present bulk of (something) adj.	(bir şeyin) halihazırdaki/mevcudunun büyük çoğunluğu
38	Phrases	in the present study expr.	bu çalışmada
39	Phrases	when we look at the present expr.	günümüze baktığımızda
40	Phrases	under the present circumstances expr.	mevcut koşullarda
41	Phrases	according to the present conditions expr.	mevcut şartlara göre
42	Phrases	according to the present conditions expr.	mevcut koşullara göre
43	Phrases	in the present case expr.	somut olayda
44	Phrases	if the quorum is not present/reached/met expr.	yeter sayı sağlanmadığı takdirde
45	Phrases	if the quorum is not present/reached/met expr.	yeter sayı sağlanmazsa
Proverb
46	Proverb	no time like the present	bugünün işini yarına bırakma
47	Proverb	there's no time like the present	bugünün işini yarına bırakma
48	Proverb	the golden age was never the present age	altın çağ hiçbir zaman içinde bulunulan çağ olmamıştır
49	Proverb	the golden age was never the present age	içerisinde bulunulan zaman hep geçmişten ve gelecekten eksik görünür/gelir
50	Proverb	the golden age was never the present age	içinde bulunulan durum/zaman hiçbir zaman en iyi durum/zaman olarak görünmez
51	Proverb	the golden age was never the present age	insan içinde bulunduğu zamanın kıymetini bilmez
52	Proverb	the golden age was never the present age	insan elindekinin kıymetini bilmez
Colloquial
53	Colloquial	the present day n.	günümüz
54	Colloquial	the present day n.	şu an
55	Colloquial	the present day n.	içinde bulunduğumuz zaman
56	Colloquial	open the present expr.	hediyeyi aç
Idioms
57	Idioms	there's no time like the present expr.	tam zamanı
Speaking
58	Speaking	that is the worst birthday present you could ever give someone expr.	birine verebileceğin en kötü doğum günü hediyesi bu
59	Speaking	thanks for the present expr.	hediye için teşekkürler
60	Speaking	thanks for the present expr.	hediye için teşekkür ederim
61	Speaking	at the present time expr.	şu anda
Trade/Economic
62	Trade/Economic	value of the present time n.	halihazır kıymet
63	Trade/Economic	present the original receipt v.	dekont ibraz etmek
Politics
64	Politics	committee on the present danger n.	mevcut tehlikeler komitesi
Technical
65	Technical	calculating the amount of organic sulfur present n.	mevcut organik kükürt miktarının hesaplanması
Medical
66	Medical	history of the present illness (hpi) n.	hastanın mevcut hastalık hikayesi
67	Medical	history of the present illness (hpi) n.	hastanın mevcut hastalık öyküsü
Linguistics
68	Linguistics	the simple present tense n.	geniş zaman
69	Linguistics	the present continuous tense n.	şimdiki zaman