toe - Türkisch Englisch Wörterbuch

toe

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "toe" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 42 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
toe n. ayak parmağı
Hitting your toe to something is the most painful thing in this world.
Ayak parmağınızı bir şeye çarpmak bu dünyadaki en acı verici şeydir.

More Sentences
General
toe n. burun (ayakkabıda)
You need to clean the toes of your shoes.
Ayakkabılarınızın burunlarını temizlemeniz gerekir.

More Sentences
toe n. parmak
Marilyn Monroe had six toes on one of her feet.
Marilyn Monroe'nun bir ayağında altı parmak vardı.

More Sentences
toe n. ayak başparmağı
Mary tested the bath's temperature with her big toe.
Mary ayak başparmağıyla banyonun sıcaklığını test etti.

More Sentences
Anatomy
toe n. ayak parmağı
Mary dipped her toe into the water.
Mary ayak parmağını suya daldırdı.

More Sentences
General
toe n. ayak ucu
toe n. ayakkabıda burun
toe n. çorap burnu
toe n.
toe n. uç (çorapta)
toe n. burun
toe v. ölmek
toe v. ayak parmakları ile dokunmak
toe v. ayak ucuyla vurmak
toe v. tekme atmak
toe v. burun takmak (çorap/ayakkabı vb'ne)
toe v. yamuk bir açıyla ilerlemek
toe v. parmak uçlarında yürümek
toe v. temkinli bir şekilde ilerlemek
Technical
toe n. dikey şaft grubunun alt rulmanı
toe n. baraj tabanı
toe n. topuk
Construction
toe n. maden ocağının tabanı
toe n. taş ocağının tabanı
toe n. matkap deliğinin en uç kısmı
toe n. çekicin sivri ucu
toe n. dirsekli makara
toe v. (çivi, raptiye) yandan çakmak
Automotive
toe n. kam profiline geçen supap iticisinin ucu
toe n. içe-dışa dönüklük
Railway
toe n. demiryolu makas göbeğinin ön ucu
Botanic
toe n. bitki kökünün toprağa girdiği ucu
toe n. bazı bitkilerde yumru kök
Agriculture
toe n. tohum ekmek için açılan çukurun en dip kısmı
Geology
toe n. alüvyon yelpazesinin aşağı eğimli ucunun çıkıntısı
Military
toe n. ateşleme pozisyonundayken topun en alçak köşesi
Sport
toe n. golf sopasının ucu
toe n. parmak uçlarında yapılan bir tür dans
toe v. (topa) golf sopasının ucuyla vurmak
toe v. (topuk dansında) ayak parmağıyla dokunmak
Football
toe n. şut çekmesi için takıma alınmış futbolcu
Music
toe v. (dans ederken) parmak uçlarıyla zemine vurmak

Bedeutungen, die der Begriff "toe" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 344 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
little toe n. küçük parmak
My little toe hurts.
Küçük parmağım acıyor.

More Sentences
tic-tac-toe n. üç taş oyunu
The kids played tic-tac-toe on the chalkboard.
Çocuklar kara tahta üzerinde üç taş oyunu oynadılar.

More Sentences
Idioms
head to toe adv. tepeden tırnağa
What we do not want is to line up the Commission head to toe and find out that all that is left is inconsistency.
İstemediğimiz şey, Komisyonu tepeden tırnağa sıraya dizmek ve geriye kalan tek şeyin tutarsızlık olduğunu görmektir.

More Sentences
Technical
big toe n. ayak başparmağı
Tom also broke his big toe on his right foot.
Tom'un sağ ayak başparmağı da kırıldı.

More Sentences
General
steel toe shoes n. çelik burunlu ayakkabı
peep toe n. burnu açık ayakkabı
peep toe n. burnu açık
little toe n. serçe parmak
toe rail n. küpeşte
toe brake n. ayak freni
toe of a shoe n. ayakkabı burnu
toe of a shoe n. ayakkabının burnu
shoe toe n. ayakkabı burnu
heel-and-toe n. küçük adımlarla yürüme
steel-toe boots n. çelik destekli ayakkabı
tick-tack-toe n. üç taş
toe-hold n. ilk adım
toe wall n. topuk duvarı
toe-in n. tekerlek kapanıklığı
toe-in n. içe doğru yatıklık
toe board n. marşpiye
toe board n. basamak ayaklığı
toe board n. marşpiyel
fourth toe n. dördüncü ayak parmağı
little toe n. ayak küçük parmağı
tit-tat-toe n. üç taş oyunu
tick-tack-toe n. üç taş oyunu
toe box n. bombe (ayakkabının burun kısmındaki kalıplı parça )
toe guard n. ayak burun koruyucusu
toe shoe n. bale ayakkabısı
tic-tack-toe n. xox oyunu
camel toe n. deve toynağı
open toe sandal n. önü/burnu açık sandalet
timber toe n. tahta bacak
toe ring n. ayak parmağı yüzüğü
toe sock n. parmaklı çorap
toe ring n. atların egzersiz yaparak ısındığı küçük padok
toe-and-heel click n. bir ayağın parmakları diğer ayağın topuğuna vurarak yapılan dans hareketi
toe-kissing n. alçakgönüllü hayranlık duygusu
toe calk n. at nalındaki mıh
toe-kissing n. derinden saygı duyma
toe calk n. nal mıhı
great toe n. ayak başparmağı
toe the mark v. kurallara uymak
toe the line v. kurallara uymak
pinkie toe v. küçük parmak
toe the line v. kendinden bekleneni yapmak
toe the line v. hizaya gelmek
get a toe-hold v. tutunmak
hammer toe v. çekiç parmak
toe-and-heel v. dans etmek
pigeon-toe v. çarpık çarpık yürümek
pigeon-toe v. yalpalayarak ilerlemek
armed from tip to toe adj. tepeden tırnağa silahlı
toe-to-toe adj. başa baş
toe-and-heel adj. topuk ve ayak parmakları kullanılarak yapılan
toe-and-heel adj. topuk ve ayak parmakları birbirine vurularak yapılan (dans)
pointed-toe adj. sivri burun
pointed-toe adj. sivri uçlu
squared-toe adj. küt burunlu
squared-toe adj. kare burunlu
squared-toe adj. parmak bölümü kare şeklinde gelen
squared-toe adj. kare parmaklı
from head to toe adv. tepeden tırnağa kadar
from head to toe adv. tamamiyle
from top to toe adv. bütünüyle
from top to toe adv. baştan ayağa
from top to toe adv. tepeden tırnağa
from top to toe adv. baştan aşağı
heel to toe adv. topuktan başparmağa
toe-to-toe adv. teke tek
Phrasals
toe out v. dışa basarak yürümek
toe in v. içe basarak yürümek
toe in v. (futbolda) topa ayak ucuyla vurmak
toe in v. pis burun vurmak
toe in v. konuşmacıları verev olarak dizmek
toe in v. eğik açıyla dizmek/düzenlemek
toe in v. verev dizmek/oturtmak
toe in v. ayak ucu vurmak
Colloquial
tippy-toe [usa] v. parmak uçlarında yürümek
toe-tag v. ölen kişinin morgda baş parmağına etiket takmak
toe-tag v. ölen kişinin morgda kimliğini belirlemek için ayak baş parmağına bir kağıt/kart takmak
toe tag v. ölen kişinin morgda baş parmağına takılan etiket
toe tag v. ölen kişinin morgda kimliğini belirlemek için ayak baş parmağına takılan kağıt/kart
toe-curling adj. utanç verici
Idioms
the black ox has trod upon (one's) toe [obsolete] n. talih yüzüne gülmeme
the black ox has trod upon (one's) toe [obsolete] n. gün yüzü görememe
the black ox has trod upon (one's) toe [obsolete] n. bataktan çıkamama
the black ox has trod upon (one's) toe [obsolete] n. bir sorun ya da sıkıntıyla karşılaşma
a toe in the door n. (bir işe/yere) girme şansı
a toe in the door n. (ilerideki fırsatlar için) atılan adım
a toe in the door n. istediği şeye/amaca ulaşmak için atılan ilk adım
a toe in the door n. (bir yere/işe) kapağı atma
a toe in the door n. (bir yerin) kapısından içeri atılan adım
a toe in the door n. bir şeyin ilk adımı
a toe in the door n. (ilerideki fırsatlar için) aralanan kapı
timber-toe [obsolete] n. tahta bacak
timber-toe [obsolete] n. tahta bacaklı kimse
toe the line v. hizaya gelmek
toe the line v. söyleneni yapmak
toe the line v. bekleneni yapmak
toe the line v. emirlere uymak
stub one's toe against something v. ayağını sert bir cisime çarpmak
stub one's toe on something v. ayağını sert bir cisime çarpmak
stub one's toe on something v. ayağı tökezlemek
stub one's toe against something v. ayağı tökezlemek
go toe to toe with someone v. karşı koymak
go toe to toe with someone v. zıt gitmek
toe the mark v. bekleneni yapmak
toe the mark v. emirlere uymak
toe the mark v. söyleneni yapmak
make (someone) toe the line v. birini hizaya getirmek
make (someone) toe the line v. birini yola getirme
toe the line v. kurallara ayak uydurmak
dip one's toe in the water v. bir şeye el atmak
dip one's toe in the water v. yeni bir şeye başlamak
dip one's toe in the water v. dahil olmak
dip one's toe in the water v. bir şey için kollarını sıvamak
dip one's toe in the water v. bir işe girişmek
toe a line v. kurala uymak
toe a line v. emirlere uymak
toe a mark v. söyleneni yapmak
toe the oche v. oyuna başlamak
toe a line v. söyleneni yapmak
toe a mark v. kurala uymak
toe the line v. yarış veya maçın başlamasına hazır olduğunu göstermek için ayak veya elle başlama çizgisine dokunmak
toe a line v. sorumluluğunu yerine getirmek
toe a mark v. sorumluluğunu yerine getirmek
toe a mark v. emirlere uymak
toe the mark v. yarış veya maçın başlamasına hazır olduğunu göstermek için ayak veya elle başlama çizgisine dokunmak
trip the light fantastic toe v. dans etmek
get a toe in the door v. kapağı atmak
get a toe in the door v. fırsat bulmak
get a toe in the door v. şans kazanmak
get a toe in the door v. ayağını yer etmek
dip (one's) toe into (something) v. yeni yeni (bir şeye) adım atmak
dip (one's) toe into (something) v. (bir şeye) girişmek
dip (one's) toe into (something) v. (bir şeye) adım atmak
dip (one's) toe into (something) v. (bir şeye) bulaşmak
dip (one's) toe into (something) v. yavaş yavaş (bir şeye) başlamak
dip (one's) toe into (something) v. (bir şeye) el atmak
put (one's) toe in the water v. ucundan bir işe girişmek
put (one's) toe in the water v. dahil olmak
put (one's) toe in the water v. bir şey için kollarını sıvamak
put (one's) toe in the water v. bir şeye el atmak
put (one's) toe in the water v. yeni bir şeye başlamak
put (one's) toe in the water v. deneme amaçlı bir şeye başlamak
put (one's) toe in the water v. bir işe girişmek
dip a toe in the water [uk] v. yeni bir şeye başlamak
dip one's toe in the water [uk] v. el atmak
dip one's toe in the water [uk] v. yavaş yavaş başlamak
dip a toe in the water [uk] v. ucundan kıyısından başlamak
dip a toe in the water [uk] v. denemek
dip one's toe in the water [uk] v. ucundan kıyısından başlamak
dip one's toe in the water [uk] v. bir işe adım atmak
dip one's toe in the water [uk] v. denemek
dip a toe in the water [uk] v. yavaş yavaş başlamak
dip a toe in the water [uk] v. bir işe adım atmak
dip a toe in the water [uk] v. bir işe girişmek
dip a toe in the water [uk] v. el atmak
dip one's toe in the water [uk] v. kolları sıvamak
dip one's toe in the water [uk] v. bir işe girişmek
dip a toe in the water [uk] v. kolları sıvamak
dip one's toe in the water [uk] v. yeni bir şeye başlamak
dip one's toe in the water [uk] v. dahil olmak
dip a toe in the water [uk] v. dahil olmak
go toe-to-toe v. kapışmak
go toe-to-toe v. zıtlaşmak
go toe to toe [us] v. kapışmak
go toe to toe [us] v. zıtlaşmak
go toe to toe [us] v. mücadele etmek
go toe-to-toe v. mücadele etmek
stub (one's) toe v. ayağını sert bir cisme çarpmak
stub toe against v. ayağı tökezlemek
stub (one's) toe v. ayağı tökezlemek
stub toe against v. ayağını sert bir cisme çarpmak
head-to-toe adj. baştan aşağı
head-to-toe adj. bütünüyle
head-to-toe adj. tamimiyle
head-to-toe adj. tepeden aşağı
head-to-toe adj. tamamen
head-to-toe adj. tepeden tırnağa
from head to toe adv. baştan aşağı
head to toe adv. baştan aşağı
head to toe adv. tepeden aşağı
head to toe adv. tamimiyle
head to toe adv. tamamen
head to toe adv. bütünüyle
from head to toe expr. tepeden aşağı
from head to toe expr. tepeden tırnağa
from head to toe expr. bütünüyle
from head to toe expr. tamamen
from tip to toe expr. tepeden tırnağa
dip your toe into something expr. bir şeyi dene
dip your toe into something expr. bir şeye el at
dip your toe into something expr. bir şeye ucundan kıyısından başla
dip your toe into something expr. bir şeye adımını at
dip your toe into something expr. temkinli bir şekilde bir şeyi dene
dip your toe into something expr. bir işe giriş
Technical
dam toe n. baraj tabanı
toe of footing n. sömel burnu
toe failure n. topuk yenilmesi
toe adjustment n. tekerlek açıklık ayarı
pile toe n. kazık ucu
toe resistance of a pile n. bir kazığın uç mukavemeti
toe drain n. topuk dreni
toe of slope n. şev topuğu
negative toe resistance of a pile n. bir kazığın negatif uç mukavemeti
toe circle failure n. topuk dairesi yenilmesi
toe failure n. topuk kayması
toe circle n. topuk dairesi
toe of a dam n. baraj topuğu
toe wall n. topuk duvarı
toe of the slope n. şev topuğu
allowable pile-toe load n. kabul edilebilir kazık uç yükü
toe-in n. king pim açısı
toe-in n. toe açısı
toe-out n. tekerlek açıklığı
toe-out n. dışa doğru yatıklık
toe nail n. meyilli çakılmış çivi
toe crack n. dip çatlağı
toe guard n. etek (ayak koruyucu)
toe angle n. kep açısı
toe drain n. topuk dreni
toe dog n. ince işlerde masaya sabitleme görevi gören 3 ila 6 cm uzunluğunda çelik çubuk
toe ring n. kancanın ucuna takılan kaymayı önleyici demir halka
toe hardie n. yarı yuvarlak demirci keskisi
Textile
steel toe shoes n. çelik burunlu ayakkabı
toe post n. parmak arası
open toe foot n. açık uçlu ayak (dikiş makinesi)
open toe foot n. açık uçlu ayak (dikiş makinesi)
toe shoes n. bale ayakkabısı
toe puff n. ayakkabının dış derisi ile astar arasına yerleştirilen, ayak parmağını destekleyen malzeme
toe cap n. ayakkabının burnunu destekleyen veya süsleyen deri parça
toe slipper n. bale ayakkabısı
toe rubber n. özellikle topuklu ayakkabının ön kısmını kaplayan kauçuk
Construction
toe-out n. açıklık
toe-drain n. topuk drenajı
toe kick n. süpürgelik mesafesi
toe board n. tekmelik
toe board n. iskelede işcilerin ayaklarını platformun dışında taşıyıp boşluğa düşmesine önleyen dikine bağlanmış tahta lehva
toe board n. korkuluk eteği
toe piling n. baraj kazığı
Automotive
toe setting n. toe ayarı
tooth toe n. dişin iç ucunun darlığı
brake shoes toe n. fren pabuçları
bead toe n. damak burnu
toe-in n. tekerleklerin ön taraflarının arka taraflarına oranla kapalılık miktarı
toe-out of turns n. virajda tekerleklerin ön taraflarının arka taraflarına oranla açıklık miktarı
toe-out n. tekerleklerin ön taraflarının arka taraflarına oranla açıklık miktarı
heel-and-toe n. (lastikte) merdiven aşınma
heel and toe wear n. (lastikte) merdiven aşınma
heel and toe wear n. (lastikte) testere dişli aşınma
heel and toe wear n. dış omzun aşınması
toe-out n. dışa dönüklük
toe dolly n. dil dayama
toe-in n. içe dönüklük
toe control link n. içe-dışa dönüklük kontrol kolu
toe control n. içe-dışa dönüklük kontrolü
toe steer n. içe-dışa dönüklük yön verme etkisi
tooth toe n. diş iç ucu
weld toe n. kaynak eşiği
bead toe n. topuk ucu
heel and toe technique n. topuk ve ayakucu tekniği
brake shoe toe n. fren pabucu burnu
toe and heel n. frene parmak ucuyla basma tekniği
toe-out adj. dışa dönük
Marine
toe protection n. topuk koruma
toe pressure of upright section n. üst kesitin topuk basıncı
toe of slope n. şev bitimi
toe-protection block n. topuk koruma bloğu
Petrol
tons of oil equivalent (toe) n. ton eşdeğer petrol (tep)
tonne of oil equivalent (toe) n. ton eşdeğer petrol (tep)
t.o.e. (tonnes of oil equivalent) n. t.e.p. (ton eşdeğer petrol)
Medical
toe crack n. parmak kırığı
babinski toe sign n. babinski işareti
toe nail n. ayak tırnağı
toe joint replacement n. ayak parmak eklemi değiştirimi
pigeon toe n. ayakların içe basması
claw toe deformity n. pençe parmak deformitesi
in-toe gait n. ayakların içe dönük olması
hammer toe deformity n. çekiç parmak deformitesi
lesser toe deformities n. ayak küçük parmak deformiteleri
in-toe gait n. ayakların içe basması
pigeon toe n. ayakların içe dönük olması
mallet toe deformity n. tokmak parmak deformitesi
toe-web n. ayak parmakları arası
turf toe n. bilek bağ doku ve eklemini çevreleyen bölgedeki lifli dokunun burkulması veya yırtılması
mallet toe n. tokmak parmak
mallet toe n. ayak parmağının en uçtaki ekleminde meydana gelen deformite
claw toe v. çekiç parmak
Anatomy
claw toe v. pençe parmak
Physiology
toe walking n. parmak ucu yürüyüşü
toe walking n. parmak ucu yürüme
Veterinary
toe crack n. atın arka ayağının ön kısmının çatlaması
seedy toe n. at toynağında görülen bir hastalık
Zoology
toe biter n. iribaş
two-toe adj. iki ayak parmağı olan
Botanic
toe toe (cortaderia richardii) n. yeni zelanda'ya özgü tüysü çiçek başları olan uzun bir ot
toe toe (cortaderia richardii) n. tüykamışı
toe toe (cortaderia richardii) n. pampaotu
trip-toe (vibernum alnifolium) n. kuzey amerika'nın doğusuna özgü beyaz çiçekli çalımsı bir kartopu bitkisi
pussy's toe n. kuzey amerika'nın doğusuna özgü bir kedi ayağı otu
pussy's toe n. antennaria cinsi bitki
Breeding
toe clip n. at nalının kenarında yer alan yukarı yönlü çıkıntı
toe weight n. atın ön toynağına bağlanan küçük metal ağırlık
toe-punch v. ayak parmakları arasındaki perdeye delik açarak (kümes hayvanını) işaretlemek
toe-mark v. ayak parmakları arasındaki perdeye delik açarak (kümes hayvanını) işaretlemek
Environment
toe failure n. ayak yetersizliği
Military
strac toe strength n. stratejik kolordu teşkilat ve malzeme kadrosu mevcudu
toe covers n. ayakkabı burun kılıfları
Sport
toe loop n. buz pateninde bir zıplama biçimi
toe hold n. rakibin ayağını bükme
toe-piece n. kayak botunu kavraması için kayağın uç kısmına sabitlenmiş parça
toe clip n. bisiklet sürerken ayağın pedaldan kaymasını önlemek için ayak parmaklarının yerleştirildiği uç
toe-iron n. kayak botunu kavraması için kayağın uç kısmına sabitlenmiş parça
toe strap n. (kayakta) ayağı saran çeşitli kayışlardan herhangi biri
heel-and-toe v. (özellikle motor yarışında) frene ve gaza aynı ayağın topuğu ve parmak ucuyla basmak
heel-and-toe adj. bir ayağı yerden kaldırmadan diğerini basan
Football
toe poke n. pis burun
Art
heel-and-toe n. bir ayağın parmakları diğer ayağın topuğuna vurarak yapılan dans hareketi
Music
toe dance n. (balede) ayak parmak uçlarında yapılan bir dans
toe dancing n. (balede) ayak parmak uçlarında yapılan bir dans
toe-tap n. ayak parmaklarının uçlarında yapılan step dansı
toe dance v. parmak uçlarında dans etmek
Entomology
toe-biter n. nepidae veya belostomatidae familyalarından olan böceklere verilen ad
toe-biter n. corydalus cornutus böceğinin uzun ömürlü etçil su larvası
toe-biter n. suda yaşayan büyük böcek
Slang
toe to toe n. doğrudan ve saldırgan rekabet
camel toe n. deve toynağı
camel's toe n. (vajinada) deve toynağı görünümü
camel toe n. (vajinada) deve toynağı görünümü
pink toe n. beyaz kadınlar için kullanılan aşağılayıcı bir ifade
toe [australia] n. hız
toe jam n. ayak parmaklarının arasında birikmiş kir
tip-toe through the tulips expr. tereyağından kıl çeker gibi
British Slang
toe-rag n. ciğeri beş para etmez tip
toe-rag n. şerefsiz
toe-rag n. pislik
toe-jam n. ayak parmaklarının arasında birikmiş kir
toe-job v. ayak parmağı yalamak
toe-rag adj. adi
toe-rag interj. aşağılık herif
toe-rag interj. adi şerefsiz