yivli - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yivli



Bedeutungen von dem Begriff "yivli" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 19 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
yivli grooved adj.
General
yivli screwed adj.
yivli fluted adj.
yivli ribbed adj.
yivli striated adj.
yivli exarate adj.
yivli sulcal adj.
yivli sulcar adj.
yivli sulcate adj.
yivli sulcated adj.
Technical
yivli chamfered adj.
yivli ribbed adj.
yivli tapped adj.
yivli scd (screwed) adj.
Mechanic
yivli chamfered adj.
Biology
yivli pectinate adj.
Hunting
yivli riffled adj.
yivli grooved adj.
yivli rifled adj.

Bedeutungen, die der Begriff "yivli" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 97 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yivli boru grooved pipe n.
yivli tüfek rifle n.
u harfi biçiminde iki ucu yivli cıvata u-bolt n.
(giyim ve moda) yivli kıvrım quill n.
yivli süs gadroon n.
yivli tasarım grooving n.
(giyim ve moda) yivli kıvrımlar yapmak quill v.
yivli kıvrımlar basmak quill v.
beyaz yivli white-ribbed adj.
ince yivli costellate adj.
Technical
metali şekillendirmeye yarayan bir dizi düz veya yivli rulo train n.
çift v-yivli kaynak double v-groove weld n.
çok yivli merdaneler multigroove rolls n.
çift u-yivli kaynak double u-groove weld n.
derin yivli bilyalı rulman deep groove ball bearing n.
daire başlı yivli pim grooved pin with round head n.
havşa başlı yivli pim grooved pin with countersunk head n.
iki yivli tahtanın birbirine geçmesi ile oluşan birleşme yeri rabbet joint n.
iki yivli tahtanın birbirine geçmesi ile oluşan birleşme yeri rabbet n.
oksijenle yivli kesme oxygen gauging n.
pim ve yivli pimleri kesme dayanımı deneyi pins and grooved pins shear test n.
yarım boy konik yivli pim half-length taper grooved pin n.
yivli mil spline shaft n.
yivli kenar fluted bevel n.
yivli kaplin grooved coupling n.
yivli cam ribbed glass n.
yivli hadde strand mill n.
yivli kafa swing stopper finisih n.
yivli tambur grooved drum n.
yivli bulon tap bolt n.
yivli levha fluted sheet n.
yivli silindir fluted roller n.
yivli bilyeli rulman grooved ball bearing n.
yuvarlak başlı yivli pim grooved pin with round head n.
yivli diş bevelled teeth n.
yivli pim grooved pin n.
yivli conta splinted joint n.
yivli metalik conta grooved metallic gasket n.
yivli ingot kalıbı fluted ingot mould n.
yivli kalandır riffle calender n.
yivli merdane grooved roll n.
yivli plak grooved tile n.
yivli bağlantı threaded connect n.
yivli yay çeliği ribbed spring steel n.
yivli tomruk kalıbı fluted ingot mould n.
yivli süs fluting n.
yivli geçme rabbet joint n.
yivli geçme rabbet n.
yivli bağlantı grooved connection n.
kol saatinin üstünde kristali tutan yivli çerçeve bezel n.
(saat kadranı veya far üzerinde) bir cam veya plastik kaplamayı tutan yivli çerçeve bezel n.
kol saatinin üstünde kristali tutan yivli çerçeve bezil n.
(saat kadranı veya far üzerinde) cam veya plastik kaplamayı tutan yivli çerçeve bezil n.
kol saatinin üstünde kristali tutan yivli çerçeve bizel n.
(saat kadranı veya far üzerinde) cam veya plastik kaplamayı tutan yivli çerçeve bizel n.
kesiti 3 veya 4 loblu bir dişliye benzeyen yivli uç wobbler n.
yivli makaralardan geçen halatlar aracılığıyla uzun mesafeler arasında güç aktarma yöntemi rope transmission n.
boydan boya paralel yivli full-length parallel grooved adj.
boydan boya yivli full-length grooved adj.
iki yivli bisulcate adj.
Informatics
yivli dikey vurum serrated vertical pulse n.
Mechanic
vinç mekanizmasının parçası olarak üzerinde bulunan çelik halatı saran yivli döner tambur winding drum n.
yivli cıvata garnish bolt n.
karşılıklı uçları sırasıyla sağ dişli ve sol dişli vida için olan yivli manşon right and left coupling n.
Textile
yivli kalandır riffle calender n.
yivli silindir fluted roller n.
Architecture
yivli sütun fluted column n.
sütunun yivli süsleri arasındaki tiriz platband n.
yivli sütunun girintili kısımlarının arasındaki çıkıntılara verilen ad fillet n.
Woodworking
yivli (geçme) foliated adj.
Automotive
yivli deseni olan, vites ayarlamaya yarayan döndürmeli gidon tutamağı twist grip n.
arabaların pencere ve kapıları boyunca suyu tutan ve taşıyan yivli parça gutter n.
Biology
yivli halde pectinately adv.
Archaeology
tarih öncesi dönemlere ait bir yivli balta full–grooved ax n.
Military
yivli silah namlusunda düzgün spiral hatve uniform twist n.
yivli namlusu bulunan büyük top rifle n.
yivli namlusu bulunan büyük havan rifle n.
II. dünya savaşı esnasında kullanılan 155 milimetre yivli bir abd silahı long tom n.
namlusu önden doldurulan yivli bir top çeşidi shunt gun n.
çok yivli polygrooved adj.
Hunting
aynı kubuz üzerinde birden fazla kalibrede yivli-yivsiz namluları olan çok amaçlı silah combination gun n.
özellikle yivli tüfeklerde kullanılan ikili istinat ayağı bipod n.
tüm yivsiz av ve bazı yivli silah fişeklerinın tablasında bulunan çıkıntı rim n.
yivsiz av tüfeğinde kullanılan üzeri yivli tek kurşun rifled slug n.
yivli silah yarışma x-ring n.
yivli tüfek riffle n.
yivli silah kovanlarında çekirdeği kavrayan kısım neck n.
yivli namlularda yiv hadvesi rate of twist n.
yivli tüfek rifle n.
tüfek namlusunun içindeki yivli yüzeyin girintisiz kısmı land n.
yivli yüzeyin girintisiz kısmı land n.
sir joseph whitworth tarafından icat edilen bir tür yivli top ve hafif silah whitworth gun n.
Printery
kör yivli blind grooved n.
yivli cetvel ağzı serrated slice n.
yivli pres grooved roll press n.
Reptiles
afrika'ya özgü, üst çenesinin arka tarafında yivli ve zehirli dişleri olan bir yılan cinsi trimerorhinus n.
üst çenesinin arka tarafında yivli ve zehirli dişleri olan (yılan) back-fanged adj.