zorlanmak

Bedeutungen von dem Begriff "zorlanmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 20 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	zorlanmak	slog on v.
2	General	zorlanmak	sweat v.
3	General	zorlanmak	slog away v.
4	General	zorlanmak	eat crow v.
5	General	zorlanmak	slog v.
6	General	zorlanmak	seil v.
7	General	zorlanmak	stew v.
8	General	zorlanmak	stick v.
9	General	zorlanmak	stiver [dialect] v.
Phrasals
10	Phrasals	zorlanmak	foul up v.
Colloquial
11	Colloquial	zorlanmak	be put to it v.
12	Colloquial	zorlanmak	put to it v.
Idioms
13	Idioms	zorlanmak	be put to it v.
14	Idioms	zorlanmak	go out of one's depth v.
15	Idioms	zorlanmak	be hard put to do something v.
16	Idioms	zorlanmak	have a bumpy ride v.
17	Idioms	zorlanmak	have a bumpy ride v.
18	Idioms	zorlanmak	be in a spot of bother v.
19	Idioms	zorlanmak	be hard put v.
20	Idioms	zorlanmak	be hard put to v.

Bedeutungen, die der Begriff "zorlanmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 52 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	gerilerek zorlanmak (kaslar)	strain v.
General
2	General	(bir şeyi yapmada) zorlanmak	have difficulty in v.
Without such a settlement, we will have difficulty in carrying on any sort of European foreign and security policy. Böyle bir çözüm olmadan, herhangi bir Avrupa dış ve güvenlik politikasını sürdürmekte zorlanacağız. More Sentences
Phrasals
3	Phrasals	(bir şeyde) zorlanmak	struggle with (something) v.
One of the things I am struggling with is the exemption from this directive when a company is said to be at risk. Zorlandığım konulardan biri de bir şirketin risk altında olduğu söylendiğinde bu direktiften muaf tutulmasıdır. More Sentences
Colloquial
4	Colloquial	(bir şey yapmakta) zorlanmak	struggle to (do something) v.
Even now the hotels are struggling to cope. Şu anda bile oteller başa çıkmakta zorlanıyor. More Sentences
General
5	General	anlamakta zorlanmak	have difficulty to understand v.
6	General	ayakta durmakta zorlanmak	have difficulty in standing v.
7	General	istifaya zorlanmak	be forced to resign v.
8	General	çok zorlanmak	have great difficulty in v.
9	General	rekabete zorlanmak	be forced to compete v.
10	General	karar vermekte zorlanmak	have difficulty in deciding v.
11	General	bir şey yapmaya zorlanmak	be forced into doing something v.
12	General	varlığını sürdürmekte zorlanmak	totter v.
13	General	virajda zorlanmak	understeer v.
14	General	gereksiz zorlanmak	overstretch v.
15	General	(söyleyecek söz) bulmakta zorlanmak	fumble v.
Phrasals
16	Phrasals	ağırlığını taşımakta zorlanmak	groan under v.
17	Phrasals	(bir şeyi) anlamakta zorlanmak/zorluk çekmek	struggle with (something) v.
18	Phrasals	(bir şeyi) düzgün söylemekte zorlanmak	trip over (something) v.
Colloquial
19	Colloquial	(bir şeyi) yapmakta zorlanmak	have a (hard/difficult) job doing/to do something v.
20	Colloquial	(bir şeyi) yapmakta zorlanmak	have a job v.
21	Colloquial	'-de zorlanmak/tıkanmak	be stuck for v.
22	Colloquial	(bir şey) bulmakta zorlanmak	be stuck for (something) v.
23	Colloquial	(bir şeyde) zorlanmak/tıkanmak	be stuck for (something) v.
24	Colloquial	-i bulmakta zorlanmak	be stuck for v.
25	Colloquial	yapmakta zorlanmak	struggle to do v.
26	Colloquial	aşırı zorlanmak	drown v.
Idioms
27	Idioms	istifaya zorlanmak	get the boot v.
28	Idioms	(bir şeyi yapmakta) zorlanmak	be hard-pressed v.
29	Idioms	ayık kalmakta giderek zorlanmak	fade fast v.
30	Idioms	bilincini açık tutmakta giderek zorlanmak	fade fast v.
31	Idioms	maddi açıdan zorlanmak	feel the crunch v.
32	Idioms	dışkısını yapmada zorlanmak	strain at stool v.
33	Idioms	dışkısını yapmada zorlanmak	strain at (one's) stool v.
34	Idioms	kötü hava koşullarında zorlanmak	make bad weather of it v.
35	Idioms	bir şeyin ağırlığını taşımakta zorlanmak	groan under the weight of something v.
36	Idioms	(bir şeyin) ağırlığını taşımakta zorlanmak	groan under (someone or something) v.
37	Idioms	istemediğin bir şeyi yapmaya zorlanmak	have a gun to your head v.
38	Idioms	bir yeri terk etmeye zorlanmak	run out of town v.
39	Idioms	emekli olmaya zorlanmak	be put out to grass v.
40	Idioms	çok sayıda olumlu seçenek arasından seçmekte zorlanmak	be spoiled for choice v.
41	Idioms	seçim yapmakta zorlanmak	be spoilt for choice v.
42	Idioms	çok sayıda olumlu seçenek arasından seçmekte zorlanmak	be spoilt for choice v.
43	Idioms	seçim yapmakta zorlanmak	be spoiled for choice v.
44	Idioms	birini zorlamak/zorlanmak	have a bumpy ride v.
45	Idioms	birini zorlamak/zorlanmak	give somebody a bumpy ride v.
46	Idioms	(bir şeyi) yapmakta zorlanmak	have a job doing/to do something v.
47	Idioms	telaffuz etmekte zorlanmak	trip over (one's) tongue v.
48	Idioms	devam etmekte zorlanmak	miss a beat v.
Trade/Economic
49	Trade/Economic	pazar bulmakta zorlanmak	have difficulty in finding a market v.
50	Trade/Economic	rekabette zorlanmak	have difficulty competing against v.
Slang
51	Slang	kayıp olarak görmeye zorlanmak	kiss off v.
52	Slang	vazgeçmeye zorlanmak	kiss off v.