allowed - English Turkish Sentences
English Turkish
allowed izin verilmiş adj.
  • Tom wasn't allowed to help Mary.
  • Tom'un Mary'ye yardım etmesine izin verilmedi.
  • Tom isn't really allowed to do that.
  • Tom'un bunu yapmasına gerçekten izin verilmiyor.
  • I wasn't allowed to see him.
  • Bana onu görmek için izin verilmedi.
Show More (96)
allowed izinli adj.
  • Are we allowed to swim here?
  • Burada yüzmek için izinli miyiz?
  • Am I allowed to do that?
  • Bunu yapmaya izinli miyim?
  • You're no longer allowed to speak.
  • Artık konuşmaya izinli değilsin.
Show More (2)