bottlenecking - Turkish English Dictionary

bottlenecking

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "bottlenecking" in Turkish English Dictionary : 44 result(s)

English Turkish
General
bottleneck n. darboğaz
Network operators, however, have no interest in removing bottlenecks in the supply to their neighbours.
Ancak şebeke operatörlerinin komşularına tedarikte yaşanan darboğazları ortadan kaldırmak gibi bir kaygıları yoktur.

More Sentences
bottleneck n. tıkanıklık
She drove around the outside of the town to avoid the bottleneck in the centre.
Merkezdeki tıkanıklıktan kaçınmak için şehrin dışından dolaştı.

More Sentences
bottleneck n. engel
The shortage of engineers is the greatest bottleneck to the development of our company.
Mühendis eksikliği şirketimizin gelişmesinin önündeki en büyük engeldir.

More Sentences
bottleneck n. çıkmaz
The bottleneck in the project resulted from disagreements.
Projedeki çıkmaz fikir ayrılıklarından kaynaklandı.

More Sentences
bottleneck v. darboğaz olmak
This does not mean that 20% of the rail network is a bottleneck.
Bu, demir yolu ağının %20'sinin darboğaz olduğu anlamına gelmez.

More Sentences
bottleneck n. şişe boğazı
bottleneck n. dar geçit
bottleneck n. şişe boynu
bottleneck n. daralmış yol
bottleneck n. dar boğaz
bottleneck n. mani
bottleneck n. boğum yeri
bottleneck n. ilerlemenin durduğu aşama
bottleneck n. darboğazdan kaynaklanan tıkanıklık
bottleneck n. durma noktası
bottleneck n. açmaz
bottleneck v. tıkamak
bottleneck v. yavaşlatmak
bottleneck v. durdurmak
bottleneck v. darboğaz oluşturmak
bottleneck v. sıkmak
bottleneck v. yıldırmak
bottleneck v. felç etmek
bottleneck v. frenlemek
bottleneck v. ket vurmak
bottleneck v. darboğaz nedeniyle engellenmek
bottleneck adj. şişe boynu şeklinde
bottleneck adj. darboğaz gibi dar
bottleneck adj. darboğaz gibi engellenmiş
Idioms
bottleneck n. ayak bağı
Trade/Economic
bottleneck n. bir üretim sistemindeki en yavaş halka
bottleneck n. bir üretim sistemindeki en zayıf halka
bottleneck n. dar boğaz
bottleneck n. engel
bottleneck n. şişe boynu
bottleneck n. tıkanıklık
Industry
bottleneck n. bir üretim sistemindeki en yavaş halka
Technical
bottleneck n. dar bir geçit
bottleneck n. şişe boğazı
Computer
bottleneck n. bilgisayar darboğaz sorunu
Automotive
bottleneck n. tıkanıklık
Music
bottleneck n. amerikan blues müziğinde gitarla farklı ses çıkarmak için kullanılan kırık şişe boynu
bottleneck n. şişe boynu kullanarak çalınan gitar tarzı
bottleneck adj. bir tür blues gitar çalma tarzına ait

Meanings of "bottlenecking" with other terms in English Turkish Dictionary : 14 result(s)

English Turkish
General
financial bottleneck n. mali darboğaz
energy bottleneck n. enerji darboğazı
Trade/Economic
bottleneck inflation n. bir tür talep çekişti enflasyon
bottleneck inflation n. dar boğaz enflasyonu
shifting bottleneck heuristic n. değişken darboğazlı deneyimsel çözüm yolu
foreign exchange bottleneck n. döviz darboğazı
energy bottleneck n. enerji darboğazı
credit bottleneck n. kredi darboğazı
Technical
bottleneck analysis n. darboğaz çözümlemesi
bottleneck analysis n. darboğaz analizi
Computer
bottleneck analysis n. darboğaz analizi
bottleneck analysis n. darboğaz çözümlemesi
Military
traffic bottleneck n. trafik tıkanma noktası
Music
bottleneck guitar n. şişe boynu gibi bir nesnenin kullanıldığı bir gitar çalma tarzı