carefully - English Turkish Sentences
English Turkish
carefully dikkatlice adv.
  • A Community strategy must be carefully planned in co-operation with the Member States.
  • Üye devletlerle işbirliği içerisinde dikkatlice bir topluluk stratejisi planlanmalıdır.
  • We really have to think carefully about the right road to take.
  • İzlenecek doğru yol konusunda gerçekten dikkatlice düşünmeliyiz.
  • I thought carefully before doing so, because it means committing the Union to a long and difficult process.
  • Bunu yapmadan önce dikkatlice düşündüm çünkü bu, Birliği uzun ve zorlu bir sürece sokmak anlamına geliyor.
Show More (220)
carefully dikkatle adv.
  • I think that your comments, which were also a complaint, should be carefully considered.
  • Aynı zamanda bir şikayet niteliği de taşıyan yorumlarınızın dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
  • I should ask you to reconsider my amendments on this score carefully.
  • Sizden bu konuda yaptığım değişiklikleri dikkatle gözden geçirmenizi rica ediyorum.
  • Its implementation will be followed carefully.
  • Uygulanması dikkatle takip edilecektir.
Show More (156)
carefully dikkatli şekilde adv.
  • Gunpowder needs to be handled very carefully.
  • Barut çok dikkatli şekilde işlenmeli.
  • Tom answered carefully.
  • Tom dikkatli şekilde cevap verdi.
  • We need to study this delicate question very carefully.
  • Bu hassas soruyu çok dikkatli şekilde çalışmamız gerek.
Show More (0)
carefully özenle adv.
  • Choose a present carefully.
  • Özenle bir hediye seçin.
Show More (-2)
carefully itinayla adv.
  • They lifted him carefully into the ambulance.
  • Onu itinayla ambulansa kaldırdılar.
Show More (-2)