different - English Turkish Sentences
English Turkish
different farklı adj.
  • The layout of her house is not so different from mine.
  • Evinin düzeni benimkinden pek farklı değil.
  • Water and milk have different consistencies.
  • Su ve sütün kıvamları farklıdır.
  • However, I do accept that perspectives can be different across committees.
  • Ancak komisyonlar arasında bakış açılarının farklı olabileceğini kabul ediyorum.
Show More (1928)
different farklı bir şekilde adv.
  • The public must also receive its information in a different way and not only through leaks.
  • Kamuoyu da bilgilerini sadece sızıntılar yoluyla değil, farklı bir şekilde almalıdır.
  • These can be held at other times, in a different manner and with much more time available.
  • Bunlar başka zamanlarda, farklı bir şekilde ve çok daha fazla zaman ayrılarak yapılabilir.
  • As for questions of special importance, they are in the first part, classified in a different manner.
  • Özel öneme sahip konulara gelince, bunlar ilk bölümde farklı bir şekilde sınıflandırılmıştır.
Show More (33)
different başka adj.
  • She lives in a different city now.
  • Artık başka bir şehirde yaşıyor.
  • Financial management responsibilities are fragmented among several administrations, each headed by a different minister.
  • Mali yönetim sorumlulukları, her biri başka bir bakana bağlı olan çeşitli kurumlar arasında dağılmıştır.
  • I might rather eat a different thing.
  • Başka bir şey yemeyi tercih ederim belki.
Show More (19)
different değişik adj.
  • Did you like the pumpkin soup? It was certainly different.
  • Balkabağı çorbasını sen beğendin mi? Cidden değişikti.
  • These are parties where people bring different cookies to share and trade.
  • Bunlar milletin paylaşmak ve takas etmek için değişik kurabiyeler getirdiği partilerdir.
  • Tom gave a different answer.
  • Tom değişik bir cevap verdi.
Show More (6)
different muhtelif adj.
  • On different occasions standardisation issues have led to barriers in trade.
  • Muhtelif durumlarda, standardizasyon konuları ticarette engellere yol açmıştır.
Show More (-2)
different ayrı adj.
  • Creative writing and content marketing are different things.
  • Yaratıcı yazarlık ve içerik pazarlamacılığı ayrı şeylerdir.
Show More (-2)