|
- I should be interested in learning what is the Council Presidency's reaction to the proposal.
- Konsey Başkanlığı'nın bu öneriye nasıl bir tepki vereceğini öğrenmek isterim.
- There is no information without learning how to produce and use it oneself.
- Kendiniz nasıl üreteceğinizi ve kullanacağınızı öğrenmeden bilgi sahibi olamazsınız.
- Lifelong learning is something we all look upon with the greatest benevolence.
- Yaşam boyu öğrenme, hepimizin büyük bir hayırseverlikle baktığı bir şeydir.
- It is true that coordination is still going through a learning phase.
- Koordinasyonun hala bir öğrenme aşamasından geçtiği doğrudur.
- It will also provide a direct link to the learning opportunities website which will be up and running in 2003.
- Ayrıca 2003 yılında faaliyete geçecek olan öğrenme fırsatları web sitesine doğrudan bir bağlantı sağlayacaktır.
- Lifelong learning often passes them by, while this is, in fact, very important.
- Aslında bu çok önemli olsa da, yaşam boyu öğrenme onları genellikle es geçer.
- A dynamic knowledge economy requires a sound Learning programme.
- Dinamik bir bilgi ekonomisi sağlam bir Öğrenme programı gerektirir.
- Second, the issue of lifelong learning and the problem of early retirement.
- İkinci olarak, yaşam boyu öğrenme ve erken emeklilik sorunu.
- A European website on the various options for learning will be up and running before the end of the year.
- Çeşitli öğrenme seçeneklerine ilişkin bir Avrupa web sitesi yıl sonundan önce faaliyete geçecektir.
- I believe that lifelong learning has very often been defined as a priority objective.
- Yaşam boyu öğrenmenin sıklıkla öncelikli bir hedef olarak tanımlandığına inanıyorum.
- If we cannot reduce this chasm and do not succeed in doing this via lifelong learning, then we have failed.
- Eğer bu uçurumu azaltamazsak ve bunu yaşam boyu öğrenme yoluyla başaramazsak, başarısız olmuşuz demektir.
- This paragraph recommends that a process of mutual learning should be started.
- Bu paragraf, karşılıklı öğrenme sürecinin başlatılmasını tavsiye etmektedir.
- Second, the issue of lifelong learning and the problem of early retirement.
- İkincisi, yaşam boyu öğrenme ve erken emeklilik sorunu.
- That saying really does not hold true any more, as it implies that learning is limited to school.
- Bu söz, öğrenmenin okulla sınırlı olduğunu ima ettiği için artık gerçekten doğru değil.
- Now, and I quote once again, the issue is lifelong learning.
- Şimdi, bir kez daha söylüyorum, mesele yaşam boyu öğrenmedir.
- We are entering new territory here and that is why learning is also the order of the day.
- Burada yeni bir bölgeye giriyoruz ve bu yüzden öğrenmek de günün emri.
- Lifelong learning is therefore not a policy model; it is a fact.
- Bu nedenle yaşam boyu öğrenme bir politika modeli değil, bir gerçektir.
- Informal learning is precisely what this is all about.
- İnformel öğrenme tam da bununla ilgilidir.
- We should remember that a quality secondary education creates a basis for lifelong learning.
- Kaliteli bir orta öğretimin yaşam boyu öğrenme için bir temel oluşturduğunu unutmamalıyız.
- It is true that coordination is still going through a learning phase.
- Koordinasyonun hala bir öğrenme aşamasından geçmekte olduğu doğrudur.
- We must create the basis for the essential establishment of lifelong learning.
- Yaşam boyu öğrenmenin temelini oluşturmalıyız.
- There is a big gap when it comes to education and lifelong learning.
- Eğitim ve yaşam boyu öğrenme söz konusu olduğunda büyük bir boşluk var.
- Lifelong learning is, therefore, not a policy model; it is a fact.
- Dolayısıyla yaşam boyu öğrenme bir politika modeli değil, bir gerçektir.
- The rapporteur has proposed individual learning accounts.
- Raportör bireysel öğrenme hesapları önermiştir.
- All current obstacles to lifelong learning should be dealt with and removed.
- Yaşam boyu öğrenmenin önündeki mevcut tüm engeller ele alınmalı ve kaldırılmalıdır.
- It is pointless to talk about lifelong learning if we ignore researchers.
- Araştırmacıları görmezden gelirsek yaşam boyu öğrenme hakkında konuşmak anlamsız olur.
- This paragraph recommends that a process of mutual learning should be started.
- Bu paragraf karşılıklı öğrenme sürecinin başlatılmasını önermektedir.
- We cannot talk about a society of knowledge and learning without taking the next logical step.
- Bir sonraki mantıksal adımı atmadan bilgi ve öğrenme toplumundan bahsedemeyiz.
- We often hear in this House and other establishments about the idea of lifelong learning.
- Bu Meclis'te ve diğer kurumlarda yaşam boyu öğrenme fikrini sık sık duyuyoruz.
- Lifelong learning requires the opposite, namely continuity and courses of long duration.
- Yaşam boyu öğrenme bunun tam tersini, yani sürekliliği ve uzun süreli kursları gerektirir.
- Inevitably this is a learning-by-doing process.
- Kaçınılmaz olarak bu bir yaparak öğrenme sürecidir.
- I subscribe to the need for lifelong learning.
- Yaşam boyu öğrenme ihtiyacına katılıyorum.
- The proposals on lifelong learning are an emerging response to this deficit, but only an emerging one.
- Yaşam boyu öğrenmeye ilişkin öneriler bu eksikliğe yönelik yeni bir yanıttır, ancak sadece yeni bir yanıttır.
- The proposals on lifelong learning are an emerging response to this deficit, but only an emerging one.
- Yaşam boyu öğrenmeye ilişkin öneriler bu eksikliğe verilen yeni bir yanıttır, ancak yeni olmaktan öteye gidememektedir.
- That is why I welcome the proposal for a 'lifelong learning account'.
- İşte bu nedenle 'yaşam boyu öğrenme hesabı' önerisini memnuniyetle karşılıyorum.
- Digital literacy must therefore be a part of lifelong learning.
- Dolayısıyla dijital okuryazarlık yaşam boyu öğrenmenin bir parçası olmalıdır.
- Finally, I will mention policy on lifelong learning.
- Son olarak, yaşam boyu öğrenme politikasından bahsedeceğim.
- E-learning offers new pedagogical models for teaching and learning.
- E-öğrenme, öğretme ve öğrenme için yeni pedagojik modeller sunmaktadır.
- Social exclusion and marginalisation need to be reduced by means of a new European project such as lifelong learning.
- Sosyal dışlanma ve marjinalleşme, yaşam boyu öğrenme gibi yeni bir Avrupa projesi vasıtasıyla azaltılmalıdır.
- Let us bear in mind that it is the most vulnerable people who must be concerned by lifelong learning.
- Yaşam boyu öğrenme ile ilgilenmesi gerekenlerin en savunmasız insanlar olduğunu aklımızdan çıkarmayalım.
- We have also requested greater lifelong learning and retraining for teachers.
- Ayrıca öğretmenler için daha fazla yaşam boyu öğrenme ve yeniden eğitim talep ettik.
- Lifelong learning has to be meaningful, not just a slogan.
- Yaşam boyu öğrenme sadece bir slogan değil, anlamlı olmalıdır.
- Sport in schools involves more than just learning sports.
- Okullarda spor, sadece spor öğrenmekten daha fazlasını içerir.
- That saying really does not hold true any more, as it implies that learning is limited to school.
- Bu söz, öğrenmenin okulla sınırlı olduğunu ima ettiği için artık gerçekten doğru değildir.
- We very often talk about human capital and lifelong learning.
- Sık sık insan sermayesi ve yaşam boyu öğrenme hakkında konuşuyoruz.
- Secondly, access to lifelong learning must be provided for all employees and for jobseekers.
- İkinci olarak tüm çalışanlar ve iş arayanlar için yaşam boyu öğrenmeye erişim sağlanmalıdır.
- I do suggest learning some basic travel French before your trip.
- Seyahatinizden önce temel seyahat Fransızcası öğrenmenizi öneririm.
- We provide a safe, comfortable, supportive community dedicated to education and learning about one another.
- Birbirimizi eğitmeye ve öğrenmeye adanmış güvenli, rahat, destekleyici bir topluluk sağlıyoruz.
- Don't waste time learning how to use complicated software.
- Karmaşık yazılımların nasıl kullanılacağını öğrenmekle zaman kaybetmeyin.
- Learning a new language is a bit like being a kid again.
- Yeni bir dil öğrenmek biraz da yeniden çocuk olmak gibi.
- I do suggest learning some basic travel French before your trip.
- Gezinizden önce temel seyahat Fransızcası öğrenmenizi öneririm.
- Learning a new language is a bit like being a kid again.
- Yeni bir dil öğrenmek, tekrardan çocuk olmak gibidir biraz.
- Learning a new language is a bit like being a kid again.
- Yeni bir dil öğrenmek yeniden çocuk olmaya benziyor.
- Learning it will offer you the opportunity to do wonderful things.
- Bunu öğrenmek size harika şeyler yapma fırsatı sunacaktır.
- This chapter will introduce you to the first step of learning C language.
- Bu bölüm size C dilini öğrenmenin ilk adımını tanıtacaktır.
- Learning, having fun and loving one another in your free time is a pleasure.
- Boş zamanlarınızda öğrenmek, eğlenmek ve birbirinizi sevmek bir zevktir.
- Learning a foreign language is fun.
- Bir yabancı dil öğrenmek eğlencelidir.
- Children are often very good at learning foreign languages.
- Çocuklar genellikle yabancı dil öğrenme konusunda çok iyidirler.
- She is interested in learning new ideas.
- Yeni fikirler öğrenmekle ilgilidir.
- Learning a foreign language is hard.
- Yabancı dil öğrenmek zordur.
- When did you begin learning French?
- Fransızca öğrenmeye ne zaman başladın?
- Learning to play a musical instrument requires thousands of hours of practice.
- Bir müzik aletini çalmayı öğrenmek binlerce saat uygulama gerektirir.
- It's never too early to start learning.
- Öğrenmeye başlamak için asla çok erken değildir.
- Learning vocabulary is a neverending struggle.
- Kelime öğrenmek bitmeyen bir mücadeledir.
- I love learning other languages.
- Diğer dilleri öğrenmeyi seviyorum.
- Tom had a hard time learning how to ride a bicycle.
- Tom bisiklet sürmeyi öğrenmekte zorlandı.
- For experience and learning, eternity is not enough.
- Tecrübe ve öğrenme için sonsuzluk yeterli değildir.
- You always were good at learning new songs.
- Yeni şarkılar öğrenmede her zaman iyiydin.
- Tom started learning Arabic for fun.
- Tom eğlenmek için Arapça öğrenmeye başladı.
- I've started learning French.
- Fransızca öğrenmeye başladım.
- I think learning French is a lot of fun.
- Sanırım Fransızca öğrenmek çok eğlenceli.
- I like learning old languages.
- Eski dilleri öğrenmeyi seviyorum.
- I think that for many people learning the trigonometric functions is meaningless.
- Sanırım trigonometrik fonksiyonları öğrenmek birçok kişi için anlamsızdır.
- We want to make learning effective, interesting, and fascinating.
- Öğrenmeyi etkili, ilginç ve büyüleyici hale getirmek istiyoruz.
- I've just started learning how to do that.
- Onun nasıl yapılacağını yeni öğrenmeye başladım.
- Learning Korean is difficult.
- Korece öğrenmek zordur.
- I prefer learning multiple languages at the same time.
- Aynı anda birden fazla dil öğrenmeyi tercih ederim.
- When did you start learning French?
- Sen ne zaman Fransızca öğrenmeye başladın?
- Do you think that games and learning are compatible?
- Oyun ve öğrenmenin uyumlu olduğunu düşünüyor musun?
- Yesterday I finished learning Esperanto on Duolingo.
- Dün Duolingo'da Esperanto öğrenmeyi bitirdim.
- Maybe it's about time I started learning to do programming.
- Belki de programlama öğrenmeye başlamamın zamanı gelmiştir.
- Learning a new language is fun.
- Yeni bir dil öğrenmek eğlencelidir.
- I think learning French is a lot of fun.
- Bence Fransızca öğrenmek çok eğlenceli.
- Learning German was as important as learning English in the recent past.
- Almanca öğrenmek yakın geçmişte İngilizce öğrenmek kadar önemliydi.
- Learning should not be forced, but rather encouraged.
- Öğrenmeye zorlanmamalı, aksine teşvik edilmeli.
- When education ends, learning begins.
- Eğitim bittiğinde öğrenme başlar.
- In my city, there is no school for learning Esperanto.
- Benim şehrimde Esperanto öğrenmek için bir okul yok.
- I have been learning a science.
- Ben bir bilim öğrenmekteyim.
- I love learning other languages.
- Diğer dilleri öğrenmeyi severim.
- You should check out tatoeba.org, a website for learning different languages.
- Farklı diller öğrenmek için bir web sitesi olan tatoeba.org'u gözden geçirmen gerekir.
- Learning to play a musical instrument requires thousands of hours of practice.
- Bir müzik aleti çalmayı öğrenmek binlerce saat pratik yapmayı gerektirir.
- I have no practical reason for learning this language.
- Bu dili öğrenmek için pratik bir nedenim yok.
- Learning a foreign language requires perseverance.
- Yabancı bir dil öğrenmek azim gerektirir.
- I have difficulty learning languages.
- Ben dil öğrenmekte zorluk yaşıyorum.
- When are you going to start learning French?
- Ne zaman Fransızca öğrenmeye başlayacaksın?
- The pleasure of teaching is not smaller than the pleasure of learning.
- Öğretme zevki, öğrenme zevkinden daha az değildir.
- A dictionary is an important aid in language learning.
- Sözlük dil öğrenmede önemli bir yardımcıdır.
- Teaching is learning.
- Öğretmek öğrenmektir.
- Learning French is useful.
- Fransızca öğrenmek yararlıdır.
- He says that learning a foreign language is hard.
- Yabancı dil öğrenmenin zor olduğunu söylüyor.
- He went to America for the purpose of learning a new method of producing crops.
- Yeni bir ürün üretme yöntemi öğrenmek amacıyla Amerika'ya gitti.
- Tom started learning French last year.
- Tom geçen yıl Fransızca öğrenmeye başladı.
- Repetition is the father of learning.
- Tekrar, öğrenmenin babasıdır.
- This is an excellent site for learning Finnish.
- Bu Fince öğrenmek için mükemmel bir site.
- I don't like learning irregular verbs.
- Düzensiz fiilleri öğrenmeyi sevmiyorum.
- Learning foreign languages is hard.
- Yabancı dil öğrenmek zordur.
- Tom started learning Arabic for fun.
- Tom eğlencesine Arapça öğrenmeye başladı.
- I've just started learning French.
- Fransızca öğrenmeye yeni başladım.
- I've always loved learning languages.
- Dil öğrenmeyi hep sevdim.
- When did you begin learning German?
- Ne zaman Almanca öğrenmeye başladın?
- He is quick at learning a foreign language.
- Yabancı dil öğrenmede hızlıdır.
- Have you ever thought about learning how to swim?
- Hiç yüzmeyi öğrenmeyi düşündün mü?
- Learning a foreign language is truly interesting and enjoyable.
- Bir yabancı dil öğrenmek gerçekten ilginç ve zevkli.
- You've started learning Esperanto.
- Sen Esperanto öğrenmeye başladın.
- Have you already started learning French?
- Fransızca öğrenmeye başladınız mı?
- I'm interested in learning how to play the banjo.
- Banjo çalmayı öğrenmek istiyorum.
- As the poet says, a little learning is a dangerous thing.
- Şairin dediği gibi, biraz öğrenme tehlikeli bir şeydir.
- Are you planning on learning more languages?
- Daha fazla dil öğrenmeyi planlıyor musun?
- You have to start learning.
- Öğrenmeye başlamak zorundasın.
- Learning a foreign language is difficult.
- Yabancı dil öğrenmek zordur.
- What is the hard part of learning Japanese?
- Japonca öğrenmenin zor yanı nedir?
- Tom didn't seem terribly interested in learning French.
- Tom Fransızca öğrenmekle pek ilgilenmiyor gibiydi.
- She had no difficulty in learning the poem by heart.
- Şiiri ezbere öğrenmekte hiç zorlanmadı.
- I like learning.
- Ben öğrenmekten hoşlanırım.
- You never stop learning.
- Öğrenmeyi asla bırakmıyorsun.
- I like learning old languages.
- Eski dilleri öğrenmeyi severim.
- Are you planning on learning more languages?
- Daha fazla dil öğrenmeyi düşünüyor musun?
- When are you going to start learning French?
- Fransızca öğrenmeye ne zaman başlayacaksın?
- How long ago did you start learning Esperanto?
- Esperanto öğrenmeye ne zaman başladın?
- If I had started learning these languages five years ago, I would know them now.
- Bu dilleri öğrenmeye beş yıl önce başlamış olsaydım, şimdi biliyor olurdum.
- How long ago did you start learning Esperanto?
- Ne kadar süre önce Esperanto öğrenmeye başladın?
- Aren't you interested in learning French?
- Fransızca öğrenmekle ilgilenmiyor musun?
- Learning French takes longer than most people think.
- Fransızca öğrenmek çoğu insanın düşündüğünden daha uzun sürer.
- The dictionary is an invaluable tool for learning languages.
- Sözlük, dil öğrenmek için paha biçilmez bir araçtır.
- Learning without thought is labor lost.
- Düşünmeden öğrenmek emek kaybıdır.
- Learning is one thing, and common sense another.
- Öğrenmek başka bir şeydir, sağduyu başka bir şey.
- You've started learning Esperanto.
- Esperanto öğrenmeye başlamışsın.
- Learning German was as important as learning English in the recent past.
- Yakın geçmişte Almanca öğrenmek İngilizce öğrenmek kadar önemliydi.
- When did you begin learning French?
- Sen ne zaman Fransızca öğrenmeye başladın?
- Learning Klingon will be of great use for his career as a businessman.
- Klingonca öğrenmek bir işadamı olarak kariyerine büyük katkı sağlayacak.
- Is learning in middle school hard?
- Ortaokulda öğrenmek zor mu?
- Learning languages comes easy to her.
- Dil öğrenmek ona kolay gelir.
- She has a love of learning.
- Onun öğrenme aşkı vardır.
- I'm very interested in learning French.
- Fransızca öğrenmekle çok ilgileniyorum.
- I'm not interested in learning how to cook Chinese food.
- Çin yemeği pişirmeyi öğrenmekle ilgilenmiyorum.
- Learning a foreign language is hard.
- Yabancı bir dili öğrenmek zor.
- I prefer learning languages that has a long history.
- Uzun bir geçmişi olan dilleri öğrenmeyi tercih ederim.
- I love learning.
- Öğrenmeyi seviyorum.
- A little learning is a dangerous thing.
- Birazcık öğrenme tehlikeli bir şeydir.
- This dictionary is a good learning tool for both students and professors.
- Bu sözlük hem öğrenciler hem de öğretmenler için iyi bir öğrenme aracıdır.
- Learning a foreign language is interesting.
- Yabancı dil öğrenmek ilginçtir.
- When education ends, learning begins.
- Eğitim bitince öğrenme başlar.
- Language learning isn't a short distance race; it's a marathon.
- Dil öğrenmek kısa mesafeli bir yarış değildir; bir maratondur.
- I am obsessed with learning Hebrew.
- İbranice öğrenmeye kafayı taktım.
- Learning calligraphy is fun.
- Kaligrafi öğrenmek eğlencelidir.
- Have you already started learning French?
- Fransızca öğrenmeye başladın mı?
- My hobby is learning languages.
- Benim hobim dil öğrenmek.
- In order to improve your language skills, try to find books written in the language you are learning.
- Dil becerilerinizi geliştirmek için, öğrenmekte olduğunuz dilde yazılmış kitaplar bulmaya çalışın.
- I have a lot of learning to do.
- Öğrenmem gereken çok şey var.
- Learning a foreign language is interesting.
- Yabancı bir dil öğrenmek ilginçtir.
- This is an excellent site for learning French.
- Bu, Fransızca öğrenmek için mükemmel bir site.
- You have to start learning.
- Öğrenmeye başlamalısın.
- I prefer learning multiple languages at the same time.
- Aynı anda birden çok dil öğrenmeyi tercih ediyorum.
- I had the pleasure of learning that you recently became the manager of the production division.
- Kısa bir süre önce üretim bölümünün müdürü olduğunuzu öğrenmekten memnuniyet duydum.
- I like learning languages.
- Dil öğrenmeyi seviyorum.
- It's important to keep learning.
- Öğrenmeye devam etmek önemlidir.
- I've been learning to drive.
- Ben araba sürmeyi öğrenmekteyim.
- A little learning is a dangerous thing.
- Biraz öğrenmek tehlikeli bir şeydir.
- It's never too late to start learning foreign languages.
- Yabancı dil öğrenmeye başlamak için asla çok geç değildir.
- He has been intent on learning French.
- Fransızca öğrenmeye niyetlidir.
- I'm excited about learning German.
- Almanca öğrenme konusunda çok heyecanlıyım.
- In terms of intellectual hobbies, I really like learning Chinese characters.
- Entellektüel hobiler açısından, ben gerçekten Çince karakterleri öğrenmeyi seviyorum.
- I started learning French three years ago.
- Fransızca öğrenmeye üç yıl önce başladım.
- It's never too late to start learning foreign languages.
- Yabancı dil öğrenmeye başlamak için hiçbir zaman geç değildir.
- Tom is obsessed with learning French.
- Tom Fransızca öğrenmeye kafayı takmış durumda.
- Keep learning and become a polyglot.
- Öğrenmeye devam et ve çok dilli ol.
- Generally speaking, girls are better at learning languages than boys.
- Genel olarak konuşursak, kızlar dil öğrenmede erkeklerden daha iyidir.
- I'm not interested in learning how to cook Chinese food.
- Çin yemeklerini nasıl pişireceğimi öğrenmekle ilgilenmiyorum.
- Why did you give up the idea of learning French?
- Fransızca öğrenme fikrinden neden vazgeçtin?
- There is no easy road to learning.
- Öğrenmenin kolay bir yolu yok.
- If you need Vietnamese learning books, please contact me.
- Vietnamca öğrenme kitaplarına ihtiyacınız varsa, lütfen benimle bağlantı kurun.
- The hardest part of language learning is remembering vocabulary.
- Dil öğrenmenin en zor kısmı kelimeleri hatırlamaktır.
- Learning a foreign language requires perseverance.
- Bir yabancı dil öğrenmek azim gerektirir.
- I have the knack for learning languages.
- Dil öğrenme konusunda yetenekliyim.
- Learning French is difficult.
- Fransızca öğrenmek zordur.
- When education ends, learning begins.
- Eğitim bittiğinde, öğrenme başlar.
- Tom says that learning a foreign language is hard.
- Tom, bir yabancı dil öğrenmenin zor olduğunu söylüyor.
- How long ago did you start learning French?
- Fransızca öğrenmeye ne zaman başladın?
- Learning and cherishing data are not just the domain of Jewish people.
- Bilgiyi öğrenmek ve ona değer vermek sadece Yahudilere özgü değildir.
- Learning foreign languages is boring.
- Yabancı dilleri öğrenme sıkıcıdır.
- I've just started learning how to play the tuba.
- Az önce Tuba çalmayı yeni öğrenmeye başladım.
- She has a love of learning.
- Onda öğrenme aşkı var.
- Now that we are at nearly the same level, we can start learning some piano duets.
- Artık neredeyse aynı seviyede olduğumuza göre, piyano düetleri öğrenmeye başlayabiliriz.
- Learning languages is interesting.
- Dil öğrenmek ilginçtir.
- Learning languages is my passion.
- Dil öğrenmek benim tutkum.
- Learning Klingon will be of great use for his career as a businessman.
- Klingonca öğrenmek bir iş adamı olarak onun mesleği için büyük yararı olacak.
- We want to make learning effective, interesting, and fascinating.
- Biz öğrenmeyi, etkili, ilginç ve etkileyici yapmak istiyoruz.
- Repetition is the mother of learning.
- Tekrar, öğrenmenin anasıdır.
- I will show you a new approach to foreign language learning.
- Sana, yabancı dil öğrenmede yeni bir yaklaşım göstereceğim.
- She is interested in learning new ideas.
- Yeni fikirler öğrenmekle ilgileniyor.
- I love learning languages by listening to them.
- Dilleri dinleyerek öğrenmeyi seviyorum.
- I want to start learning French.
- Fransızca öğrenmeye başlamak istiyorum.
- Tom likes learning French.
- Tom Fransızca öğrenmeyi seviyor.
- Learning languages comes easy to him.
- Dil öğrenmek ona kolay geliyor.
- Learning Finnish takes time.
- Fince öğrenmek zaman alır.
- Keep learning and become a polyglot.
- Öğrenmeye devam et ve bir poliglot ol.
- Learning French takes time.
- Fransızca öğrenmek zaman alır.
- Where did you start learning to speak Dutch?
- Hollandaca konuşmayı öğrenmeye nerede başladın?
- Maybe it's about time I started learning to program.
- Belki de programlama öğrenmeye başlamamın zamanı gelmiştir.
- I've just started learning how to play the tuba.
- Tuba çalmayı yeni öğrenmeye başladım.
- Neither students nor teachers should ever stop learning.
- Ne öğrenciler ne de öğretmenler öğrenmeyi asla bırakmamalı.
- I think it's silly that Tom is learning French.
- Bence Tom'un Fransızca öğrenmesi çok saçma.
- For experience and learning, eternity is not enough.
- Deneyim ve öğrenme için sonsuzluk yeterli değildir.
- Learning another language means discovering a new world.
- Başka bir dil öğrenmek, yeni bir dünya keşfetmek demektir.
- I think that for many people learning the trigonometric functions is meaningless.
- Birçok insan için trigonometrik fonksiyonları öğrenmenin anlamsız olduğunu düşünüyorum.
- There is no easy road to learning.
- Öğrenmenin kolay bir yolu yoktur.
- Learning vocabulary is a neverending struggle.
- Kelime öğrenmek hiç bitmeyen bir mücadeledir.
- Tom has just started learning to read.
- Tom okumayı yeni öğrenmeye başladı.
- Learning foreign languages is boring.
- Yabancı diller öğrenmek sıkıcıdır.
- I think learning French would be useful.
- Fransızca öğrenmenin yararlı olacağını düşünüyorum.
- Thanks a lot for the link, I love translating and learning languages!
- Bağlantı için çok teşekkürler, çeviri yapmayı ve dilleri öğrenmeyi severim!
- She has a love of learning.
- Öğrenme aşkına sahip.
- This dictionary is a good learning tool for both students and professors.
- Bu sözlük hem öğrenciler hem de profesörler için iyi bir öğrenme aracıdır.
- Aren't you learning French?
- Fransızca öğrenmiyor musun?
- Tom started learning French when he was thirteen.
- Tom on üç yaşındayken Fransızca öğrenmeye başladı.
- Reading is the key to learning Berber vocabulary.
- Okuma, Berberice kelime öğrenmenin anahtarıdır.
- I like learning various languages.
- Çeşitli diller öğrenmeyi seviyorum.
- Learning a new language is difficult at first.
- Yeni bir dil öğrenmek ilk başta zordur.
- Don't stop learning.
- Öğrenmeyi bırakma.
- If you need Vietnamese learning books, please contact me.
- Eğer Vietnamca öğrenme kitaplarına ihtiyacınız varsa, lütfen bana ulaşın.
- Tom is interested in learning French.
- Tom Fransızca öğrenmekle ilgileniyor.
- This is a learning opportunity.
- Bu bir öğrenme fırsatı.
- Learning foreign languages is fun.
- Yabancı dilleri öğrenmek eğlenceli.
- Learning never stops.
- Öğrenmek asla durmaz.
- The pleasure of teaching is not smaller than the pleasure of learning.
- Öğretmenin zevki öğrenmenin zevkinden daha az değildir.
- Children are often very good at learning foreign languages.
- Çocuklar genellikle yabancı dil öğrenmede çok iyidirler.
- The dictionary is an invaluable tool for learning languages.
- Sözlük, dil öğrenmek için paha biçilmez bir araç.
- Tom is very interested in learning French.
- Tom Fransızca öğrenmeye çok meraklıdır.
- I've always loved learning languages.
- Dil öğrenmeyi her zaman sevmişimdir.
- I've just started learning French.
- Az önce Fransızca öğrenmeye başladım.
- Are native English speakers used to learning other languages?
- Ana dili İngilizce olanlar başka dilleri öğrenmeye alışkın mı?
- I hope to begin learning your beautiful language in the near future.
- Yakın gelecekte güzel dilinizi öğrenmeye başlamayı umuyorum.
- Learning French is useful.
- Fransızca öğrenmek faydalıdır.
- Tom had difficulty learning French.
- Tom Fransızca öğrenmekte zorluk çekiyordu.
- You have to start learning.
- Öğrenmeye başlamalısınız.
- This is a good learning environment.
- Bu iyi bir öğrenme ortamı.
- Learning probably takes place in virtually every activity in which we take part.
- Öğrenme, muhtemelen içinde yer aldığımız hemen her faaliyette gerçekleşir.
- Thanks a lot for the link, I love translating and learning languages!
- Bağlantı için çok teşekkürler, çeviri yapmayı ve dil öğrenmeyi seviyorum!
- Tom says that learning a foreign language is hard.
- Tom yabancı bir dil öğrenmenin zor olduğunu söylüyor.
- Reading is the key to learning Berber vocabulary.
- Berberice kelime öğrenmenin anahtarı okumaktır.
- I'm interested in learning how to play the banjo.
- Banjonun nasıl çalınacağını öğrenmekle ilgiliyim.
- When did you start learning French?
- Fransızca öğrenmeye ne zaman başladın?
- I think learning French would be useful.
- Sanırım Fransızca öğrenmek faydalı olurdu.
- Tom said he's interested in learning how to do that.
- Tom bunu nasıl yapacağını öğrenmek istediğini söyledi.
- Repetition plays a very important role in language learning.
- Tekrarlama, dil öğrenmede çok önemli bir rol oynamaktadır.
- I think it's silly that Tom is learning French.
- Bence Tom'un Fransızca öğrenmesi saçma.
- Learning languages comes easy to him.
- Dil öğrenmek ona kolay gelir.
- I've just started learning how to do that.
- Bunu nasıl yapacağımı yeni öğrenmeye başladım.
- He says that learning a foreign language is hard.
- Yabancı bir dil öğrenmenin zor olduğunu söylüyor.
- I love learning.
- Öğrenmeyi severim.
- How long ago did you start learning French?
- Fransızca öğrenmeye ne kadar zaman önce başladın?
- As the vast opportunities of the Internet reach every corner of the globe, learning outside of school has become as important as learning in school.
- İnternetin geniş olanakları dünyanın her köşesine ulaştıkça, okul dışında öğrenmek de okulda öğrenmek kadar önemli hale geldi.
- I believe that lifelong learning is essential.
- Yaşam boyu öğrenmenin gerekli olduğuna inanıyorum.
- Yesterday I finished learning Esperanto on Duolingo.
- Dün Duolingo'da Esperanto öğrenmeyi tamamladım.
- Learning calligraphy is fun.
- Hat sanatını öğrenmek zevklidir.
- Learning probably takes place in virtually every activity in which we take part.
- Öğrenme muhtemelen hemen hemen katıldığımız her faaliyette yer alır.
- I'm interested in learning French.
- Fransızca öğrenmekle ilgileniyorum.
- Tom started learning French when he was thirteen years old.
- Tom on üç yaşındayken Fransızca öğrenmeye başladı.
- Learning a foreign language is truly interesting and enjoyable.
- Yabancı bir dil öğrenmek gerçekten ilginç ve zevkli.
- This is a good learning environment.
- Bu iyi bir öğrenme ortamıdır.
- You should check out tatoeba.org, a website for learning different languages.
- Farklı diller öğrenmek için bir web sitesi olan tatoeba.org'a göz atmalısınız.
- He has been intent on learning French.
- Fransızca öğrenmeye niyetli.
- Repetition is the father of learning.
- Tekrarlamak, öğrenmenin babasıdır.
- She has a love of learning.
- Öğrenme aşkı var.
- Repetition is the mother of all learning.
- Tekrar, tüm öğrenmelerin anasıdır.
- Don't stop learning.
- Öğrenmekten vazgeçmeyin.
- In terms of intellectual hobbies, I really like learning Chinese characters.
- Entelektüel hobiler açısından, Çince karakterleri öğrenmeyi gerçekten seviyorum.
- When education ends, learning begins.
- Eğitim bittiği zaman öğrenme başlar.
- Learning foreign languages is boring.
- Yabancı dil öğrenmek sıkıcıdır.
- I started learning French three years ago.
- Üç yıl önce Fransızca öğrenmeye başladım.
- I like learning.
- Öğrenmeyi seviyorum.
- Learning foreign languages is hard.
- Yabancı dilleri öğrenmek zordur.
- Learning foreign languages is fun.
- Yabancı dil öğrenmek eğlencelidir.
- You always were good at learning new songs.
- Yeni şarkılar öğrenmekte her zaman iyiydin.
- I spend time with Tom because he's interested in learning.
- Tom'la zaman geçiriyorum çünkü öğrenmeye meraklı.
- Learning a foreign language is fun.
- Yabancı dil öğrenmek eğlencelidir.
- Neither students nor teachers should ever stop learning.
- Ne öğrenciler ne de öğretmenler öğrenmeyi durdurmalı.
- Tom had a hard time learning how to ride a bicycle.
- Tom bisiklete binmeyi öğrenmekte zorlandı.
- Learning languages is my passion.
- Dilleri öğrenmek benim tutkumdur.
- School is for learning!
- Okul öğrenmek içindir!
- Learning a foreign language is hard work.
- Yabancı bir dil öğrenmek zor iştir.
- I hope to begin learning your beautiful language in the near future.
- Ben yakın gelecekte senin güzel dilini öğrenmeye başlamayı umuyorum.
- Learning another language means discovering a new world.
- Başka bir dil öğrenmek yeni bir dünya keşfetmek demektir.
- This is an excellent site for learning Finnish.
- Fince öğrenmek için mükemmel bir site.
- She directed her efforts at learning to speak English.
- O, çabalarını İngilizce konuşmayı öğrenmeye yöneltti.
- Learning a foreign language is hard work.
- Yabancı dil öğrenmek zor iştir.
- Do you think that games and learning are compatible?
- Oyun ve öğrenmenin uyumlu olduğunu mu düşünüyorsun?
- Where did you start learning to speak Dutch?
- Hollandaca konuşmayı öğrenmeye nereden başladın?
- I have no practical reason for learning this language.
- Bu dili öğrenmek için pratik bir sebebim yok.
- Learning languages comes easy to her.
- Dil öğrenmek ona kolay geliyor.
- I like learning ancient languages.
- Eski dilleri öğrenmeyi seviyorum.
- It's important to keep learning.
- Öğrenmeye devam etmek önemli.
- In my city, there is no school for learning Esperanto.
- Kentimde, Esperanto öğrenmek için hiçbir okul yoktur.
- Why did you start learning French?
- Neden Fransızca öğrenmeye başladın?
- She directed her efforts at learning to speak English.
- Çabalarını İngilizce konuşmayı öğrenmeye yöneltti.
- I have difficulty learning languages.
- Dil öğrenmekte zorluk çekiyorum.
- Many people say that learning a foreign language requires mastery of vocabulary and grammar.
- Birçok insan yabancı dil öğrenmenin kelime ve dilbilgisine hakim olmayı gerektirdiğini söyler.
- I love learning languages.
- Dil öğrenmeyi seviyorum.
- Language learning is like the number system; it has a beginning but doesn't have an end.
- Dil öğrenmek sayı sistemi gibidir; bir başlangıcı vardır ama bir sonu yoktur.
- What is the hard part of learning Japanese?
- Japonca öğrenmenin en zor kısmı nedir?
- Learning never stops.
- Öğrenmek asla bitmez.
Show More (308)
|