prayed - Turkish English Dictionary

prayed

Meanings of "prayed" in Turkish English Dictionary : 18 result(s)

English Turkish
Common Usage
pray v. dua etmek
Reese prayed for her mother's recovery.
Reese annesinin iyileşmesi için dua etti.

More Sentences
General
pray n. yalvarma
She prayed that her daughters would forgive her.
Kızlarının kendisini affetmesi için yalvardı.

More Sentences
pray v. ibadet etmek
It's the first time I pray in a mosque.
Camide ilk defa ibadet ediyorum.

More Sentences
pray v. namaz kılmak
Sami doesn't know how to pray.
Sami nasıl namaz kılacağını bilmiyor.

More Sentences
pray v. dua etmek
Logan hoped and prayed for a new car.
Logan yeni bir araba sahibi olma umuduyla dua etti.

More Sentences
pray n. dua
pray v. dua okumak
pray v. yalvarmak
pray v. rica etmek
pray v. yakarmak
pray v. (birinden) başkası adına bir şey istemek
pray v. başkası için bir şey dilemek
pray v. dua ile elde etmek
pray v. ibadetle başarmak
pray v. (birini) iman gücü ile yenmek
Archaic
pray expr. yalvarırım
pray expr. lütfen
pray expr. ne olur

Meanings of "prayed" with other terms in English Turkish Dictionary : 53 result(s)

English Turkish
General
pray to god v. tanrıya dua etmek
He prayed to God for help.
Yardım için Tanrı'ya dua etti.

More Sentences
Phrasals
pray for v. (birinin sağlığı, iyiliği) için dua etmek
We pray for compassion towards the Iraqi people and soldiers and their families.
Irak halkına, askerlerine ve ailelerine merhamet gösterilmesi için dua ediyoruz.

More Sentences
pray for v. (bir şey için/bir şey olsun diye) dua etmek
They are hoping and praying for an independent and responsible Europe.
Bağımsız ve sorumlu bir Avrupa için umut ve dua ediyorlar.

More Sentences
pray to (someone or something) v. (birine/bir şeye) dua etmek
I'm praying to help me find comfort with that decision.
Bu kararla teselli bulabileyim diye dua ediyorum.

More Sentences
Speaking
pray with me interj. benimle dua et
Pray with me, Tom.
Benimle dua et, Tom.

More Sentences
General
pray the god v. tanrıya yakarmak
pray the god v. tanrıya dua etmek
pray for someone v. birisi için dua etmek
pray to Allah v. Allah'a dua etmek
pray over the dinner/lunch v. yemek için şükür duası etmek
pray before a meal v. yemek için şükür duası etmek
pray aid v. yardım talep etmek
pray in aid v. yardım talep etmek
pray aid v. yalvarmak
pray in aid v. yalvarmak
pray aid v. yardım istemek
pray in aid v. yardım istemek
pray [obsolete] v. davet etmek
pray [obsolete] v. çağırmak
pray [obsolete] v. buyur etmek
Phrasals
pray over v. için dua etmek
pray over (something) v. (bir şey) için dua etmek
pray to v. -e dua etmek
Colloquial
spray-and-pray n. yaylım ateşi
spray-and-pray v. rastgele ateş etmek
pray tell expr. anlat bana
pray tell expr. söylesene
pray tell expr. allah aşkına, söylesene!
pray tell expr. allah aşkına, söyle!
Speaking
pray for me interj. benim için dua et
I pray for you expr. dualarım seninle
I pray for you expr. dualarım sizinle
I will pray for them expr. onlar için de dua edeceğim
Law
pray aid v. vassalın lorda fidye olarak ödediği haracı talep etmek
pray in aid v. davayla ilgisi olan kişiyi çağırmak
pray in aid v. vassalın lorda fidye olarak ödediği haracı talep etmek
Geology
choquette and pray classification n. choquette ve pray sınıflaması
Slang
do a pull and pray v. dışarıya boşalmak
pray to the porcelain god v. klozete eğilip kusmak
pray to the enamel god v. tuvalete kusmak
pray to the enamel god v. klozete kusmak
pray to the enamel god v. klozete eğilip kusmak
pray to the enamel god v. klozete eğilip ağız dolusu kusmak
pray to the enamel god v. diz çöküp tuvalete/klozete ağız dolusu kusmak
pray at the porcelain altar v. tuvalete/klozete kusmak
pray at the porcelain altar v. klozete eğilip kusmak
pray at the porcelain altar v. içip içip tuvalete kusmak
pray at the porcelain altar v. tuvaletin/klozetin önünde eğilip kusmak
pray to the porcelain goddess v. klozete eğilip kusmak
pray to the porcelain goddess v. tuvalete kusmak
pray to the porcelain goddess v. klozete kusmak
pray to the porcelain goddess v. klozete eğilip ağız dolusu kusmak
pray to the porcelain goddess v. diz çöküp tuvalete/klozete ağız dolusu kusmak