çözgü - Turkish English Dictionary
History

çözgü



Meanings of "çözgü" in English Turkish Dictionary : 4 result(s)

Turkish English
Technical
çözgü warp n.
Textile
çözgü abb n.
çözgü warp n.
çözgü warping n.

Meanings of "çözgü" with other terms in English Turkish Dictionary : 96 result(s)

Turkish English
General
çözgü sehpası creel n.
gücüde bulunan ve içinden çözgü ipliği geçen metal veya camdan göz mail n.
dokuma sırasında çözgü ipliğinin geçmesi için deliği bulunan metal bıçak veya bükülmüş tel heald [uk] n.
Industry
çözgü ve örgüde farklı ipliklerden dokunan kumaş mixture n.
Technical
çözgü sehpası creel n.
çözgü boyama warp dyeing n.
çözgü tezgahı warping mill n.
çözgü sehpası bank creel n.
çözgü atelyesi warping mill n.
çözgü kopması warp breakage n.
çözgü ipliği warp yarn n.
çözgü levendi loom beam n.
çözgü ipliği warp thread n.
çözgü baskı makinesi warp printing machine n.
çözgü sıklığı set of warp n.
çözgü levendi beam dyeing apparatus n.
inç karedeki atkı çözgü sayısı mesh n.
dokuma tezgahının çözgü ipliklerini yükseltip alçaltan cihazı mounting n.
kirişe sarılırken kancaları arasından çözgü ipliklerinin yönlendirildiği tahta çubuk separator n.
Textile
dolgu ipliklerinin çözgü ipliklerini gizlediği dokuma tapestry weave n.
dokuma tezgahın kırık sazlarını değiştiren veya sazların içinden çözgü ipliklerini çeken tekstil işçisi reeder n.
ince çözgü iplikleri ve sert dolgu iplikleri ile yapılan, kaba çakıllı yüzeye sahip bir tür kumaş oatmeal n.
yeni çözgü ipliklerini bağlayan tekstil işçisi tier-in n.
çözgü veya dolgu ipliklerinin kırılmasından kaynaklanan kumaş hatası trap n.
koşum takımının uçlarına yeni çözgü ipliklerini bağlayan tekstil işçisi twister n.
çözgü ipliklerinin uçlarını kıvırarak birbirine bağlama twisting-in n.
atkı ipliklerinin çözgü etrafında karışık şekilde büküldüğü bir tür örgü dantel balloon net n.
atkı ve çözgü doğrultusunda birim uzunluktaki iplik sayısı number of yarns per unit length of warp and weft n.
atkı veya çözgü sayısı count n.
birim atkı ve çözgü uzunluğu unit length of warp and weft n.
çözgü sehpası bank creel n.
çözgü sıklığı warp density n.
çözgü makinesi warper n.
çözgü makinesi warp machine n.
çözgü ipliği warp yarn n.
çözgü boyama beam dyeing n.
çözgü gerginliği warp tension n.
çözgü makinesi warping machine n.
çözgü levendi loom beam n.
çözgü boyama warp dyeing n.
çözgü örgü makinesi warp knitting machine n.
çözgü hazırlama weaving preparation n.
çözgü ipliği warp thread n.
çözgü makinesi leventleri warper beams n.
çözgü kopması warp breakage n.
çözgü cağlığı warp creel n.
çözgü oranı warp repeat n.
çözgü   warp   n.
çözgü baskı makinesi warp-printing machine n.
çözgü çağlığı warp creel n.
çözgü haşıl makinesi warp sizing machine n.
çözgü levendi warp beam n.
çözgü hazırlama warp preparation n.
çözgü levendi beam dyeing apparatus n.
elektronik kumaş çekme ve çözgü salma mekanizması electronic take up and let off mechanism n.
elektrikli çözgü durdurma düzeneği electrical warp stop system n.
elektrikli çözgü durdurma sistemi electrical warp stop system n.
hav çözgü iplikleri pile warp yarns n.
konik çözgü sectional warping n.
konik çözgü makinesi cone sectional warping machine n.
seri çözgü direct warping n.
zemin çözgü iplikleri ground warp yarns n.
yüz çözgü boyamada kullanılan silindirik dönen makara balloon n.
dokuma tezgahının üzerinde sabit olmayan çözgü ipliği geçirilmiş iğnelerin bulunduğu parça lappet n.
çift katlı dokumada kumaşın önünü ve arkasını bir arada tutan fazladan çözgü ve atkı iplik dizisi binder n.
ipek veya reyondan çözgü iplerinin arasına diğer ipliklerin katılması ile yapılan bir krep crepe marocain n.
dokuma tezgahında çözgü ipliklerini yükseltip alçaltan cihaz harness n.
kumaş çözgü ipliklerini kaldırmak için kullanılan paralel çubuk düzeni griff n.
kumaş çözgü ipliklerini kaldırmak için kullanılan paralel çubuk düzeni griffe n.
çözgü ipliklerini kontrol etme cihazı heck n.
çıkrık veya çözgü tezgahında iplikleri yöneten ek parça heck n.
çözgü ipliklerini gücü gözünden geçirme heddling n.
kamışın her bir deliğinin içinden geçen ikiden fazla iplikli çözgü cram n.
dokuma hazırlığı sırasında çözgü ipliklerinin bölündüğü parçalardan her biri section n.
dokuma tezgahında çözgü ipliklerini yükseltip alçaltan cihaz simblot n.
(dokumada) çözgü ipinin geçtiği küçük kare/dikdörtgen bölüm sinker n.
kumaşta çözgü sayısı sley n.
kumaşta çözgü sayısı slay n.
kumaşta çözgü sayısı sleigh n.
çözgü veya atkı ipliklerinin kopmasından kaynaklı kumaş defosu smash n.
çözgü veya atkı ipliklerinin kopmasından kaynaklı kumaş defolarını onaran kimse smasher n.
çözgü veya atkı ipliklerinin kopmasından kaynaklanan kumaş defolarını onaran kimse smash fixer n.
çözgü veya atkı ipliklerinin kopmasından kaynaklanan kumaş defolarını onaran kimse smash hand n.
çözgü veya atkı ipliklerinin kopmasından kaynaklanan kumaş defolarını onaran kimse smash piecer n.
(axminster ve şönil halılarda) çözgü yönünde inç başına tutam beat-up n.
çözgü makinesi spreader n.
(duvar kiliminin) orijinal tasarımını yeni çözgü ipleri ile restore etmek renter v.
(dokumada) çözgü iplikleriyle desen yapmak draft v.
(mekik veya atkı ipliğini) çözgü iplikten geçirmek shoot v.
(çözgü ipliklerini) taramak sley v.
(çözgü ipliklerini) ayırarak düzenlemek sley v.
çözgü iplikleri iki bölüme ayrılmış olup hiç birleşmeyen open adj.
birden çok çözgü veya argaç içeren (kumaş) compound adj.
eşit çözgü ve atkı ipliğinden dokunan square adj.
eşit miktarda çözgü ve iplik ile örülen square adj.
Food Engineering
çözgü ipleri (hububat) warp n.