Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | çarşaf gibi | calm adj. |
Idioms | ||
Idioms | çarşaf gibi | as calm as a millpond expr. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | bir mağazanın çarşaf ve havlu gibi keten veya pamuktan yapılmış ev eşyalarının satıldığı bölümü | manchester n. |
Idioms | ||
Idioms | çarşaf gibi bembeyaz olmak | look as if (one) has seen a ghost v. |
Idioms | çarşaf gibi bembeyaz olmak | look as if you have seen a ghost v. |
Idioms | çarşaf gibi bembeyaz olmak | look like (one) has seen a ghost v. |
Idioms | çarşaf gibi (durgun su) | (as) smooth as glass adj. |
Idioms | çarşaf gibi suda | in smooth waters expr. |
Idioms | çarşaf gibi suda | in smooth water expr. |
Textile | ||
Textile | çarşaf ve havlu gibi keten veya pamuktan yapılmış ev eşyaları | manchester n. |
Marine | ||
Marine | çarşaf gibi deniz | dead calm n. |
Pathology | ||
Pathology | yüksek ateş altında sayıklayan bilinci yarı kapalı hastaların nevresim, çarşaf gibi objeleri istemsizce sıkması | tilmus n. |
Pathology | yüksek ateş altında sayıklayan bilinci yarı kapalı hastaların nevresim, çarşaf gibi objeleri istemsizce sıkması | floccillation n. |