çok şekilde - Turkish English Dictionary
History

çok şekilde



Meanings of "çok şekilde" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
General
çok şekilde multiply adv.

Meanings of "çok şekilde" with other terms in English Turkish Dictionary : 186 result(s)

Turkish English
General
sesi çok doğal bir şekilde verme high fidelity n.
sesi çok doğal bir şekilde veren (radyo/pikap/hoparlör) high fidelity n.
(çok) hızlı şekilde ilerleyen hastalık rampant disease n.
tüm tarafların anlamlı bir şekilde bir şeyler katılabileceği kapsayıcı, çok taraflı bir sistem panarchy n.
çıktısı sadece belirli şartlarda harekete geçecek şekilde düzenlenmiş çok girdili elektronik devre gate n.
(armacılık) bir yüzeyin kenarında sınır oluşturacak şekilde düzenlenmiş çok sayıda küçük arma orle n.
birini çok sıcak bir şekilde karşılamak welcome someone with open arms v.
çok sakin bir şekilde düşünmek think very calmly v.
çok ve sık şekilde düşmek avalanche v.
(heyecanlı bir şekilde) çok konuşmak effuse v.
(rol) çok iyi ve hızlı şekilde yapmak blaze away v.
(konuyu) çok uzun, ayrıntılı ve sınırlı bir şekilde ele almak wiredraw v.
topa yerden çok yükselmeden ve hızlı gideceği şekilde vurmak line v.
topu yerden çok yükselmeden ve hızlı gideceği şekilde atmak line v.
çok gürültülü bir şekilde konuşan vociferous adj.
vücuda çok hoş bir şekilde oturan (rop) slinky adj.
çok bencil bir şekilde inatçı willful adj.
çok çabuk/hızlı bir şekilde sharpish adj.
çok bencil bir şekilde inatçı wilful adj.
çok sıkı bir şekilde tightishly adj.
çok kötü bir şekilde heinously adj.
çok kötü bir şekilde calamitously adv.
çok pis bir şekilde filthily adv.
çok değişen bir şekilde kaleidoscopically adv.
çok saygılı bir şekilde reverently adv.
çok güzel bir şekilde devastatingly adv.
çok resmi bir şekilde ceremoniously adv.
çok olumlu bir şekilde highly adv.
çok tehlikeli bir şekilde virulently adv.
çok yağlı bir şekilde oilily adv.
çok değerli bir şekilde goldenly adv.
çok şatafatlı bir şekilde sumptuously adv.
çok yönlü bir şekilde sophisticatedly adv.
çok resmi bir şekilde stiltedly adv.
çok öfkeli bir şekilde lividly adv.
çok mutlu şekilde ecstatically adv.
çok ısrarlı bir şekilde importunately adv.
kendinden çok emin bir şekilde overconfidently adv.
çok obur bir şekilde insatiately adv.
çok samimi bir şekilde from the bottom of one's heart adv.
çok kapsamlı bir şekilde sweepingly adv.
çok önemli bir şekilde crucially adv.
çok değerli bir şekilde inestimably adv.
kışı en çok anımsatacak şekilde wintrily adv.
çok sevinçli bir şekilde jubilantly adv.
çok zayıflamış bir şekilde emaciatedly adv.
çok eski bir şekilde anciently adv.
çok sakin bir şekilde sleepily adv.
çok neşeli bir şekilde brighteyedly adv.
çok çekici bir şekilde irresistibly adv.
çok fazla bir şekilde extortionately adv.
çok soğuk bir şekilde frostily adv.
çok dikkatli bir şekilde just so adv.
çok kaba bir şekilde swinishly adv.
çok düzenli bir şekilde in apple-pie order adv.
çok iyi bir şekilde splendidly adv.
çok iyi bir şekilde gorgeously adv.
çok iyi bir şekilde magnificently adv.
çok iyi bir şekilde resplendently adv.
çok şaşırtıcı şekilde shockingly adv.
çok iyi bir şekilde champion [dialect] adv.
çok soğuk bir şekilde unhumanly adv.
karısına çok düşkün bir şekilde uxoriously adv.
çok yönlü bir şekilde manifoldly adv.
çok genel bir şekilde grossly adv.
çok geniş bir şekilde grossly adv.
kendinden çok emin bir şekilde overlarge [obsolete] adv.
çok telaşlı bir şekilde overrashly adv.
çok sade bir şekilde oversimply adv.
çok kolay bir şekilde overwell adv.
çok benzer bir şekilde close adv.
çok kenarlı şekilde polygonally adv.
çok belirtili şekilde polymorphically adv.
çok iyi şekilde clever [dialect] adv.
çok iyi bir şekilde fine adv.
çok iyi bir şekilde first-rate adv.
çok fena bir şekilde desperately adv.
çok enerjik bir şekilde like gangbusters expr.
çok agresif bir şekilde like gangbusters expr.
Phrasals
yanından şiddetli/çok hızlı bir şekilde geçmek whip by v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek rocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) olmak rocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) getirmek rocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek rocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek rocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) olmak rocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) getirmek rocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek rocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek skyrocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) olmak skyrocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) getirmek skyrocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek skyrocket into (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek skyrocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) olmak skyrocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) getirmek skyrocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek skyrocket to (something or some place) v.
çok hızlı bir şekilde geçmek zoom through v.
çok hızlı bir şekilde (bir duruma) gelmek/getirmek rocket to v.
Proverb
büyük ve başarılı şirketler, kuruluşlar bazen çok mütevazı bir şekilde başlar great oaks from little acorns grow v.
büyük ve başarılı şirketler, kuruluşlar bazen çok mütevazı bir şekilde başlar tall oaks from little acorns grow v.
büyük ve başarılı şirketler, kuruluşlar bazen çok mütevazı bir şekilde başlar great oaks from little acorns grow
büyük ve başarılı şirketler, kuruluşlar bazen çok mütevazı bir şekilde başlar tall oaks from little acorns grow
Colloquial
hisse senetlerine beklenmedik şekilde hızla ve çok miktarda yapılan yatırım melt-up n.
(bir şeyi) çok kuvvetli bir şekilde yapmak let (something) rip v.
çok kuvvetli bir şekilde yapmak let her rip v.
çok kuvvetli bir şekilde yapmak let it rip v.
çok hızlı bir şekilde like a bandit adv.
çok hızlı bir şekilde like greased lightning expr.
çok samimi bir şekilde ftbomh (from the bottom of my heart) expr.
tüm gücüyle, çok yoğun bir şekilde (one's) heart out expr.
Idioms
çok yoğun bir şekilde gelme fire hose n.
bir şeyi çok dikkatli bir şekilde yapma a fine-tooth comb n.
amerika'da cumhuriyetçi adayların olağan dışı şekilde çok oy alması red wave [us] n.
birini çok sıcak bir şekilde karşılamak welcome somebody with open arms v.
bir şeyi o ana kadar kabul edildiğinden çok farklı bir şekilde sunmak stand something on its head v.
bir şeyi o ana kadar kabul edildiğinden çok farklı bir şekilde sunmak turn something on its head v.
birini çok sıcak bir şekilde karşılamak greet somebody with open arms v.
birini çok sıcak bir şekilde karşılamak greet with open arms v.
çok hızlı bir şekilde kaçmak be in full flight v.
çok yavaş bir şekilde hareket etmek/hareket ederek ilerlemek inch one's way across something v.
çok yavaş bir şekilde hareket etmek/hareket ederek ilerlemek inch oneself across something v.
çok yavaş bir şekilde hareket etmek/hareket ederek ilerlemek inch one's way along something v.
çok yavaş bir şekilde hareket etmek/hareket ederek ilerlemek inch oneself along something v.
sorunlarla çok/daha güçlü bir şekilde baş edebilen biri olmak be made of sterner stuff v.
çok hızlı bir şekilde parlayıp fıs diye sönmek rise like a rocket (and fall like a stick) v.
(birini/bir şeyi) birini çok sıcak bir şekilde karşılamak greet (someone or something) with open arms v.
çok yavaş bir şekilde hareket etmek/hareket ederek ilerlemek inch way across v.
çok yavaş bir şekilde hareket etmek/hareket ederek ilerlemek inch way along v.
sorunlarla çok/daha güçlü bir şekilde baş edebilen made of sterner stuff adj.
çok iyi şekilde to (good) advantage adv.
çok iyi şekilde to (better) advantage adv.
çok tarz bir şekilde in great style adv.
açıkça/çok net bir şekilde in no uncertain terms expr.
çok başarılı bir şekilde with flying colors expr.
olabildiğince çabuk (erken) ve bir o kadar çok kişiyle (güçlü şekilde) firstest with the mostest expr.
eskimolar karı bir çok farlı şekilde ifade ederler eskimos have (some amount of) words for snow expr.
eskimolar karı bir çok farlı şekilde ifade ederler eskimo have (some amount of) words for snow expr.
çok samimi bir şekilde from the bottom of (one's) heart expr.
çok samimi bir şekilde from the depths of (one's) heart expr.
çok samimi bir şekilde from the bottom of heart expr.
çok samimi bir şekilde from the bottom of your heart expr.
çok hızlı bir şekilde kaçmış in full flight expr.
çok hızlı ve etkin şekilde like a dose of salts [uk] expr.
çok kolay bir şekilde standing on (one's) head expr.
çok başarılı bir şekilde with bells on expr.
Trade/Economic
arza göre çok fazla satın alarak kötü şekilde etkilemek overbuy v.
Politics
çok taraflı şekilde multilaterally adv.
çok sayıda devleti etkileyecek şekilde multilaterally adv.
Technical
sesi çok doğal bir şekilde veren (radyo, pikap) hifi n.
sesi çok doğal bir şekilde veren (radyo, pikap) hi-fi n.
elektriği çok etkili bir şekilde iletmek superconduct v.
Computer
yazı tipi boyutu çok küçük olduğunda ekranda gri çizgiler şekilde görülen kelimeler greeked text n.
Medical
çok güzel sanat eserleriyle veya doğal güzelliklerle yoğun bir şekilde karşılaşıldığında (kalp çarpıntısı veya baş dönmesi gibi durumlar ile) duyulan psikosomatik rahatsızlık florence syndrome n.
çok güzel sanat eserleriyle veya doğal güzelliklerle yoğun bir şekilde karşılaşıldığında (kalp çarpıntısı veya baş dönmesi gibi durumlar ile) duyulan psikosomatik rahatsızlık hyperkulturemia n.
çok güzel sanat eserleriyle veya doğal güzelliklerle yoğun bir şekilde karşılaşıldığında (kalp çarpıntısı veya baş dönmesi gibi durumlar ile) duyulan psikosomatik rahatsızlık stendhal syndrome n.
çok güzel sanat eserleriyle veya doğal güzelliklerle yoğun bir şekilde karşılaşıldığında (kalp çarpıntısı veya baş dönmesi gibi durumlar ile) duyulan psikosomatik rahatsızlık stendhal's syndrome n.
Biology
(biyolojik numuneyi) çok düşük sıcaklıktaki bir ortama maruz bırakarak ani şekilde dondurmak flash-freeze v.
Astronomy
çekirdeği çok yoğun olduğu için bozulan düşük kütleli bir yıldızda meydana gelen helyumun patlayıcı bir şekilde yanması helium flash n.
Botanic
abd'de yaygın bir şekilde yetiştirilen, çan şeklinde kırmızımsı çiçekleri olan çok yıllık bir avrasya bitkisi belladonna plant (atropa belladonna) n.
kuzey amerika'nın doğusunda yaygın bir şekilde görülen çok yıllık, uzun bir ot black root n.
kuzey amerika'nın doğusunda yaygın bir şekilde görülen çok yıllık, uzun bir ot culver's root n.
kuzey amerika'nın doğusunda yaygın bir şekilde görülen çok yıllık, uzun bir ot culver's physic n.
kuzey amerika'nın doğusunda yaygın bir şekilde görülen çok yıllık, uzun bir ot culvers n.
kuzey amerika'nın doğusunda yaygın bir şekilde görülen çok yıllık, uzun bir ot veronicastrum virginicum n.
güney ve doğu abd'de yaygın bir şekilde görülen, sarkık pembemsi çiçekleri olan çok yıllık bir bitki gall-of-the-earth (nabalus serpentarius) n.
Literature
1980'lerde abd'de ortaya çıkıp sıradan yaşamı çok ayrıntılı bir şekilde tasvir eden bir yazı üslubu dirty realism n.
Linguistics
çok dilli şekilde multilingually adv.
Religious
dinine çok sıkı şekilde bağlı religiose adj.
Geology
çok hızlı şekilde soğuyan herhangi bir bileşimin magması natural glass n.
Hunting
çok hızlı bir şekilde avını takip etmek (şahinle avlanma) rake v.
Sport
direğe bağlı bir ipin ucundaki topa çok hızlı bir şekilde vurulan bir tür oyun bumblepuppy n.
direğe bağlı bir ipin ucundaki topa çok hızlı bir şekilde vurulan bir tür oyun bumble-puppy n.
çok sayıda karambol yapılabilecek şekilde yakın yerleştirilmiş (bilardo topu) anchored adj.
Basketball
topu çok hızlı şekilde hücum sahasına getirmek push up v.
Music
ses tellerinin çok az bir şekilde birleşmesiyle ortaya çıkan ses falsetto n.
çok canlı bir şekilde vivacissimo adv.
çok canlı bir şekilde vivamente adv.
ayrı ve çok vurgulu şekilde (yaylı çalgı çalma) martellato adv.
çok yüksek şekilde fortississimo adv.
çok güçlü şekilde fortississimo adv.
Archaic
(yapılan eylemi ahlak dışı veya uygunsuz kılacak şekilde) birbirine çok yakın insanlar veya gruplar arasında meydana gelen incesttuous adj.
Slang
bir aracı çok hızlı bir şekilde sollamak blow (one's) doors off v.
çok feci şekilde boka bulaşmak be in some real deep shit v.
çok başarılı bir şekilde yapmak eat v.
(bir şeyi) çok başarılı bir şekilde yapmak eat (something) v.
Modern Slang
askerin üzerinde ekipman varken hafif hafif/çok yavaş şekilde koşması airborne shuffle n.