rake - Turkish English Dictionary
History

rake

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "rake" in Turkish English Dictionary : 73 result(s)

English Turkish
Common Usage
rake n. tırmık
rake v. tırmıklamak
rake v. tırmıkla toplamak
rake v. tırmıkla düzeltmek
General
rake n. eğiklik
rake n. tarak
rake n. hovarda
rake n. fırın tarağı
rake n. çapkın
rake n. uçarı
rake n. hergele
rake n. çapkın adam
rake n. zampara
rake n. bahçıvan tarağı
rake n. ateş süngüsü
rake n. harç karma gelberisi
rake n. gelberi
rake n. meyil
rake n. sürü
rake n. dizi
rake n. eğilim
rake n. sıra (katır, at, tay vb.)
rake n. şapkayı yan koyma/takma
rake v. arayıp taramak
rake v. taraklamak
rake v. taraklamak (toprağı)
rake v. meyletmek
rake v. araştırmak
rake v. taramak (silah)
rake v. taramak (silahla)
rake v. yan yatmak
rake v. taramak
rake v. tırmıklamak (toprağı)
rake v. eğrilmek
rake v. eğimlenmek
rake v. gelberi yapmak
rake v. üstünden şöylesine geçmek
rake v. makaslamak (sansürlemek)
rake v. hızlıca göz atmak
rake v. tırmıklamak
rake v. tırmıkla toplamak
rake v. sıyırmak
rake v. taramak (gözle)
rake v. tırmık kullanmak
rake v. incelemek
rake v. sıyırıp geçmek
rake v. ateşi karıştırmak
rake v. gözden geçirmek
rake v. göz gezdirmek
Technical
rake n. ateş süngüsü
rake n. basınç sensörü
rake n. eğim
rake n. eğim açısı
rake n. fırın küsküsü
rake n. gelberi
rake n. tırmık
rake v. gelberi yapmak
Construction
rake n. çatı eğim açısı
rake n. eğimli bir çatının kenarı
Automotive
rake n. eğim
Railway
rake n. (yeni zelanda) katar (vagon)
Aeronautic
rake n. uçağın kanatları ve uçağın simetri çizgisi arasındaki açı
rake n. pervane kanadı bölümünün kütle merkezini birleştiren çizgi ile eksene dik gelen çizgi arasındaki açı
Marine
rake n. çalım
rake v. meyletmek
rake v. yan yatmak
Agriculture
rake n. tırmık veya benzeri bir aletle düzeltmek
Geography
rake n. lake district'te dik ve sivri kayalık boyunca uzanan eğimli kaya tabakası
rake n. iowa eyaletinde şehir
Military
rake v. ateşle taramak
Hunting
rake n. koklayarak avlanmak (av köpeği)
rake v. çok hızlı bir şekilde avını takip etmek (şahinle avlanma)
Theatre
rake n. sahne yokuşu

Meanings of "rake" with other terms in English Turkish Dictionary : 237 result(s)

English Turkish
General
fire rake n. gelberi
hand rake n. el tırmığı
rake-off n. kazançtan alınan (yasadışı) pay
rake-off n. komisyon (yasadışı)
rake-off n. rüşvet
hay rake n. çayır tırmığı
garden rake n. tırmık
rake-off n. kazançtan alınan pay
rake-off n. avanta
rake-off n. anafor
rake handle n. tırmığın sapı
rake handle n. tırmığın tutma yeri
rake handle n. tırmık sapı
croupier's rake n. krupiyer sopası
rake over v. tırmıklamak
rake through v. taramak
rake someone over the coals v. birini şiddetle azarlamak
rake up the past v. maziyi kurcalamak
rake something up v. kurcalamak
rake together v. toparlamak
rake up v. canlandırmak
rake around v. taramak
rake in money v. para kırmak
rake someone over the coals v. birini haşlamak
rake about for something v. arayıp taramak
rake together v. bir araya getirmek
rake it in v. voli vurmak
rake up v. aydınlatmak
rake together v. toplamak
rake up the past v. eski defterleri karıştırmak
rake through v. dikkatle gözden geçirmek
rake it in v. vurgun vurmak
rake up v. kurcalamak
rake in money v. çok para kazanmak
rake about v. taramak
rake around for something v. arayıp taramak
rake in money v. para kesmek
rake out v. dışarı atmak
rake out v. küremek
rake (up) v. bol bol toplamak
rake off v. yasal olmayan yollardan para kazanmak
rake-off v. avanta vermek
rake-off v. avanta almak
rake (up) v. biriktirmek
rake (up) v. (skandalı vb.) ortaya çıkarmak
rake (up) v. (skandalı vb.) gözler önüne sermek
rake-off v. rüşvet vermek
rake-off v. rüşvet almak
rake [dialect] v. hızla koşmak
rake [dialect] v. ileri atılmak
rake [dialect] v. gezinmek
rake [dialect] v. boş boş dolaşmak
rake [dialect] v. aylaklık yapmak
rake the leaves v. yaprakları tırmıklamak
rake the leaves v. tırmıkla yaprakları temizlemek
as thin as a rake adj. çok zayıf
as thin as a rake adj. bir deri bir kemik
as thin as a rake adj. dal gibi
as thin as a rake adj. çöp gibi
as thin as a rake adj. değnek gibi
Phrasals
rake off v. haksız elde etmek
rake off v. yolsuzluk yapmak
rake up v. toplamak
rake over v. dikkatle gözden geçirmek
rake up v. bir araya getirmek
rake over v. dikkatlice incelemek
rake over v. dikkatlice araştırmak
rake up v. toparlamak
rake up v. güçlükle bir araya getirmek
rake up v. tırmıkla temizlemek
rake up v. (skandalı vb.) gözler önüne sermek
rake up v. (skandalı vb.) ortaya çıkarmak
rake away v. (şahin) sahibinden çok uzağa uçmak
rake off v. (şahin) sahibinden çok uzağa uçmak
rake out v. (şahin) sahibinden çok uzağa uçmak
rake up v. ateşi canlandırmak
rake in v. avanta kazanmak
rake in v. büyük para kazanmak
rake in v. parayı bulmak
rake up v. tırmıkla temizlemek
rake up v. tırmıkla toplamak
rake something out of something v. tırmıkla dışarıya süpürmek
rake something in v. tırmıkla içeriye çekmek/süpürmek
rake something up v. tırmıkla temizlemek
rake something off (of) something v. tırmıkla dışarıya süpürmek
rake something out v. tırmıkla dışarıya süpürmek
rake something off v. tırmıkla dışarıya süpürmek
rake something around v. tırmık ile yaymak
rake in v. yolunu bulmak
rake (something) out of (something else) v. (bir şeyi) tırmıkla (bir şeyden) dışarıya süpürmek
rake (something) out of (something else) v. (bir şeyi bir yerden) tırmıkla almak/temizlemek
rake (something) out of (something else) v. (bir şeyi bir şeyden) tırmıkla alır gibi almak
rake (something) out of (something else) v. (bir şeyi bir şeyden) sıyırıp almak
rake in (something) v. avanta kazanmak
rake in (something) v. büyük para kazanmak
rake in (something) v. parayı bulmak
rake in (something) v. yolunu bulmak
rake in (something) v. (çok bir şey) kazanmak
rake on (one) v. (birinin) kafasını ütülemek
rake on (one) v. (birinin) başının etini yemek
rake on (one) v. (birine) vırvır etmek
rake on (one) v. (birine) dırdır etmek
rake on (one) v. (birine) söylenip durmak
rake on (one) v. (birini) eleştirip durmak
rake on (one) v. (birini) fırçalayıp/azarlayıp durmak
rake on (one) v. (birine) fırça çekmek
rake on (one) v. (birini) paylamak
rake on (one) v. (biriyle) dalga geçmek
rake on (one) v. (biriyle) alay etmek
rake on (one) v. (birine) sataşmak
rake on (one) v. (biriyle) kafa bulmak
rake out of v. tırmıkla dışarıya süpürmek
rake out of v. tırmıkla almak/temizlemek
rake out of v. tırmıkla alır gibi almak
rake out of v. sıyırıp almak
rake through (something) v. (bir şeyi) eşeleyerek aramak
rake through (something) v. (bir şeyi) taramak
rake through (something) v. (bir şeyi) dikkatle gözden geçirmek
Idioms
thin as a rake n. aşırı zayıf
as thin as a rake n. aşırı zayıf
tall enough to hunt geese with a rake n. ortalamanın çok üzerinde boylu olan kimse
rake over the coals v. birini paylamak
rake over the coals v. şiddetle azarlamak
rake over the coals v. haşlamak
rake over the coals v. fırça atmak
be as thin as a rake v. bir deri bir kemik kalmak
rake someone over the coals v. birisini azarlamak
rake on someone v. birine rahatsızlık vermek
be as thin as a rake (brit/aus) v. bir deri bir kemik olmak
rake someone over the coals v. birine ağzının payını vermek
rake someone over the coals v. birini acımasızca eleştirmek
rake on someone v. birini rahatsız etmek
be as thin as a rake v. çöpe dönmek
be as thin as a rake v. çok zayıflamak
rake it in v. çok para yapmak/kazanmak
rake over the coals v. geçmişi deşmek
rake up the past v. eski defterleri açmak
rake someone over the coals v. eskiyi deşmek
rake over the coals v. eskileri deşmek
rake over the coals v. eskiyi deşmek
rake over the coals v. eski defterleri açmak
rake over the ashes v. geçmişin küllerini eşelemek
rake up the past v. eski defterleri karıştırmak
rake over the coals v. geçmişten söz etmek
be as thin as a rake (brit/aus) v. kemikleri sayılacak kadar zayıf olmak
rake something up v. kurcalamak
rake over the coals v. kimsenin hatırlamak istemediği konulardan bahsetmek
rake in the shekels v. para kırmak
rake something up v. (hoş olmayan bir şeyi) gün yüzüne çıkarmak/gündeme getirmek
rake over old coals [uk] v. kötü anıları eşelemek
rake over old coals [uk] v. geçmişi eşelemek/kurcalamak
rake over old coals [uk] v. geçmiş/eski defterleri açmak
rake over old coals [uk] v. geçmişte olanları deşmek
rake over the ashes/the past v. geçmişin küllerini eşelemek
rake over the ashes/the past v. geçmişi kurcalamak
rake over the ashes/the past v. geçmiş/eski defterleri açmak
rake over the ashes/the past v. geçmişte olanları deşmek
thin as a rake expr. incecik
as thin as a rake expr. incecik
as thin as a rake expr. ipince
tall enough to hunt geese with a rake expr. sırık gibi uzun
tall enough to hunt geese with a rake expr. tırmıkla kaz avlayacak kadar uzun
as thin as a rake expr. zapzayıf
Trade/Economic
rake-off n. bir anlaşma üzerinden genellikle el altından alınan komisyon veya pay
rake-off n. kardan hisse
rake off n. yolsuz kazanç
Technical
rake-vein n. maden cevheri
rake-vein n. kaya katmanları arasındaki maden filizleri
back rake angle n. arka talaş açısı
block rake n. cam tozu çiziği
negative rake n. eksi açı
rake angle n. eğim açısı
oyster rake n. istiridye tırmığı
oyster rake n. istiridye toplamak için kullanılan tırmık
oyster rake n. istiridye tarağı
radial rake n. kesiş açısı
thumb rake n. kulaklı gelberi
critical rake angle n. kritik eğim açısı
rake angle n. meyil açısı
port cap rake n. port boynu kemeri
radial rake n. radyal açı
back rake angle n. sırt talaş açısı
brush rake n. süpürge tırmığı
rake classifier n. tırmıklı kümeleç
rake receiver n. tırmık alıcı
negative rake n. ters açı
rake classifier n. tırmıklı ayırıcı
radial rake n. yarıçapsal açı
rake out v. dışarı atmak
rake out v. küremek
Mechanic
top rake n. bir aletin ön kısmı
rake angle n. talaş açısı
rake face n. talaş yüzeyi
tool normal rake angle n. talaş açısı
side rake angle n. yan talaş açısı
Construction
rake angle n. aşındırıcı tane kesme eğimi
rake angle n. kesme ucu eğimi
pin rake n. tarak izi
space rake n. (aralıklı) tırmık
Automotive
rake adjustment n. eğim ayarı
wheel rake n. kamber
rake angle n. kesiş açısı
forward rake n. öne eğim
wheel b rake cylinder n. tekerlek fren silindiri
wheel rake n. tekerlek king piminin eğimi
Marine
after rake n. kıç bodoslama
Mining
rake classifier n. tırmıklı kümeleyici
rake classifier n. tırmıklı sınırlandırıcı
Marine Biology
fish rake n. balık tırmığı
herring rake n. ringa yabası
gill rake n. balıklarda katı maddelerin brankial yarıklardan geçmesini önleyen kemik çıkıntı
Agriculture
garden rake n. bahçe tırmığı
hay rake n. çayır tırmığı
side-delivery rake n. ot kümeleme tırmığı
hay rake n. ot tırmığı
cheese rake n. peynir tarağı
rake weeder n. tırmıklı yabancı ot yolucu
stringed rake n. yaylı tırmık
finger wheel rake n. yıldız çarklı ot tırmığı
buck rake n. bir tür ot tırmığı
bull rake n. eskiden kullanılan bir tür tırmık
muck rake n. çamur toplama tırmığı
muck rake n. gübre toplama tırmığı
sulky rake n. tek koltuklu ilkel bir tür atlı saban
Apiculture
pollen rake n. polen tarağı
Environment
trash rake n. baraj ızgara(sı)
trash rake n. (baraj/göl) katı atık/çöp/moloz toplama tırmığı/tarağı
Military
range rake n. mesafe t aleti
rake through v. taramak (ateşle)
Hunting
rake (away) v. avdan uzak uçmak (şahinle avlanma)
Card
pot rake n. ganyot
Slang
a rake-off n. haksız kar payı
a rake-off n. haksız yüzde/komisyon
a rake-off n. kardan arınan usulsuz pay
a rake-off n. usulsuz kar payı
a rake-off n. yolsuz kazanç
rake in the money v. çok para kazanmak