Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
ötesine
Meanings of
"ötesine"
in English Turkish Dictionary : 4 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
ötesine
further
adv.
2
General
ötesine
outside
prep.
3
General
ötesine
beyond
prep.
4
General
ötesine
outgate [dialect]
prep.
Meanings of
"ötesine"
with other terms in English Turkish Dictionary : 97 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
ötesine geçen
overreaching
n.
2
General
yasal ve etik sınırların ötesine geçme durumu
twilight zone
n.
3
General
ötesine geçilemeyen sınır
bound
n.
4
General
(askeri hapishanede) ötesine geçen mahkumların anında kurşuna dizildiği çizgi
deadline
n.
5
General
hizmetleri veya faaliyetleri mevcut veya geleneksel sınırların ötesine genişletme
outreach
n.
6
General
gerçeğin ötesine geçme
superlation [obsolete]
n.
7
General
ötesine geçmek
transcend
v.
8
General
ötesine geçmek
go beyond
v.
9
General
ötesine geçmek
overreach
v.
10
General
ötesine gitmek
soar
v.
11
General
ötesine geçmek
cut across
v.
12
General
ötesine gitmek
cut across
v.
13
General
uykunun ötesine geçmek
go beyond sleep
v.
14
General
ötesine geçememek
be unable to go beyond
v.
15
General
ötesine geçememek
be unable to exceed
v.
16
General
zamanın ötesine geçmek
go beyond time
v.
17
General
ötesine geçmek
move beyond
v.
18
General
güvenli sınırın ötesine genişlemek
overextend
v.
19
General
mantıklı sınırın ötesine yayılmak
overextend
v.
20
General
ötesine uçmak
overfly
v.
21
General
ötesine geçmek
overget
v.
22
General
(birini) hedefinin ötesine atlatmak
overleap
v.
23
General
ötesine geçmek
beggar
v.
24
General
normal sınırlarının ötesine ulaşmak
disbound
v.
25
General
ötesine taşmak
outlie
v.
26
General
ötesine geçmek
outlie
v.
27
General
ötesine geçmek
outpass
v.
28
General
(nokta veya sınırın) ötesine geçmek
outrun
v.
29
General
ötesine geçmek
outshoot
v.
30
General
ötesine ateş etmek
outshoot
v.
31
General
ötesine gitmek
outsoar
v.
32
General
ötesine süzülmek
outsoar
v.
33
General
ötesine geçmek
outspeed
v.
34
General
sportiflikte ötesine geçmek
outsport [obsolete]
v.
35
General
ötesine uzanmak
outstretch
v.
36
General
ötesine seyahat etmek
outtravel
v.
37
General
ötesine yürümek
outwalk
v.
38
General
olağan sınırların ötesine zorlamak
push
v.
39
General
ötesine geçmek
surpass
v.
40
General
ötesine geçilemez
untranscendable
adj.
41
General
ötesine geçilemeyen
untranscendable
adj.
42
General
açık olanın ötesine geçen
obscured
adj.
43
General
aşikar olanın ötesine geçen
obscured
adj.
44
General
belli olanın ötesine geçen
obscured
adj.
45
General
ötesine geçen
overbold
adj.
Phrasals
46
Phrasals
ötesine geçmek
get beyond
v.
47
Phrasals
(ragbide) topu rakip takımın kale çizgisinin ötesine atarak gol atmak
touch down
v.
48
Phrasals
ötesine geçmek
extend across
v.
49
Phrasals
sınırların ötesine taşımak
run away with
v.
50
Phrasals
(bir şeyin) ötesine geçmek
cut across (something)
v.
51
Phrasals
birinin/bir şeyin ötesine geçmek
go beyond someone or something
v.
52
Phrasals
(bir şeyin) ötesine geçmek
go beyond (something)
v.
Phrases
53
Phrases
ötesine gelince
for the rest
expr.
Colloquial
54
Colloquial
(koşarak (birinin/bir şeyin) ötesine geçirmek
run past (someone or something)
v.
55
Colloquial
(bir limitin/eşiğin) ötesine geçmek
run past (something)
v.
Idioms
56
Idioms
ötesine/ardına geçmek
be beyond someone or something
v.
57
Idioms
ötesine taşmak
lie beyond
v.
58
Idioms
ötesine geçmek
lie beyond
v.
59
Idioms
şakanın ötesine geçmek
get beyond a joke
v.
60
Idioms
şakanın ötesine geçmek
go beyond a joke
v.
61
Idioms
ötesine bakmak
look past
v.
62
Idioms
(bir şeyin) çok ötesine geçmek
blow past (something)
v.
63
Idioms
ötesine geçmiş olmak
be far and away
v.
64
Idioms
(bir şeyin) ötesine geçmiş olmak
be far and away the (something)
v.
65
Idioms
şakanın ötesine geçmek
be beyond a joke
v.
66
Idioms
şakanın ötesine geçmek
get beyond a joke
v.
67
Idioms
şakanın ötesine geçmek
go beyond a joke
v.
68
Idioms
beklenenin/umulanın ötesine geçmek/üzerine çıkmak
hit (something) out of the ballpark
v.
69
Idioms
beklenenin/umulanın ötesine geçmek/üzerine çıkmak
hit (something) out of the park
v.
70
Idioms
(birinin/bir şeyin) ilerisine/ötesine uzanmak
reach past (someone or something)
v.
71
Idioms
(birinin/bir şeyin) ötesine ulaşmak
reach past (someone or something)
v.
72
Idioms
birinin/bir şeyin ötesinde/ötesine
beyond someone or something
expr.
Trade/Economic
73
Trade/Economic
altının bir ülke sınırlarının ötesine hareket etmesi
gold flow
n.
Law
74
Law
şehirlerin merkezden banliyölere ve ötesine doğru genişlemelerini önleyici yasa
anti-sprawl law
n.
Computer
75
Computer
ufuk ötesine yayılım
beyond-the-horizon propagation
n.
Aeronautic
76
Aeronautic
ötesine uçma
transvolation
n.
Marine
77
Marine
üst yelkeni zıpkının ötesine uzatan kısa direk
jack yard
n.
Medical
78
Medical
normal boyutlarının ötesine esneme
dilatation
n.
Logic
79
Logic
mantık kapsamının ötesine geçen
metalogical
adj.
Fishery
80
Fishery
hedeflenen noktanın ötesine düşen olta iğnesi
overcast
n.
Religious
81
Religious
sözlerin ötesine uzanan ilham
verbal inspiration
n.
Geography
82
Geography
doğal sınırlarının ötesine taşan yeryüzü şekli
salient
n.
Military
83
Military
(askeri hapishanede) ötesine geçen mahkumların anında kurşuna dizildiği çizgi
dead line
n.
84
Military
(askeri argo) okyanus ötesine
downrange
adv.
Hunting
85
Hunting
ilki hedefin ötesine diğeri gerisine hedef alınan iki mermi arasındaki mesafe
bracket
n.
86
Hunting
ilki hedefin ötesine diğeri gerisine hedef alınarak ateşlenen iki mermi
bracket
n.
Sport
87
Sport
(ragbide) topu rakip takımın kale çizgisinin ötesine atarak gol atmak
touch the ball down
n.
88
Sport
(ragbide) topu rakip takımın kale çizgisinin ötesine atarak gol atmak
touch down the ball
n.
89
Sport
(ragbide) topu gol çizgisinin ötesine taşıyan hücum oyuncusunun karşı takımın savunma oyuncusu tarafından puan alamadan durdurulduğu oyun
maul
n.
90
Sport
(ragbide) topu gol çizgisinin ötesine taşıyan hücum oyuncusunun karşı takımın savunma oyuncusu tarafından puan alamadan durdurulduğu oyun
maul in goal
n.
91
Sport
sayı çizgisinin ötesine atılan top
dead ball
n.
92
Sport
sayı çizgisinin ötesine atılan top
dead ball
n.
Baseball
93
Baseball
yere düşmeden sahanın ötesine giden top
looper
n.
Boxing
94
Boxing
boks ringinin etrafını çevreleyen, halatların ötesine uzanan kısım
apron
n.
Art
95
Art
dışavurumculuğun ötesine geçmeye çalışan bir sanat hareketi
supra expressionism
n.
Archaic
96
Archaic
ötesine geçmek
overcome
v.
97
Archaic
belirli sınırların ötesine geçmeyen
intransitive
adj.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ötesine
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy