Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
supaplı süpürme
(yaşça) büyük
History
Sentences
Meanings of
"(yaşça) büyük"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
(yaşça) büyük
elder
adj.
Meanings of
"(yaşça) büyük"
with other terms in English Turkish Dictionary : 27 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
yaşça büyük
elder
adj.
His
elder
sister died due to heart disease.
Yaşça büyük
kız kardeşi kalp rahatsızlığı nedeniyle hayatını kaybetti.
More Sentences
2
General
yaşça en büyük
eldest
adj.
The
eldest
of the three boys is Tom.
Üç çocuktan
yaşça en büyüğü
Tom'dur.
More Sentences
3
General
yaşça büyük
senior
adj.
They are also holding
senior
sports competitions.
Ayrıca
yaşça büyükler
düzeyinde spor müsabakaları da düzenliyorlar.
More Sentences
4
General
en büyük (yaşça)
eldest
adj.
I really love your
eldest
sister.
En büyük
ablanı hakikaten severim.
More Sentences
5
General
yaşça daha büyük olma
eldership
n.
6
General
yaşça büyük olan kimse
senior
n.
7
General
yaşça büyük kimse
senior
n.
8
General
yaşça büyük kimse
elder
n.
9
General
yatılı okulda kendinden yaşça büyük öğrencinin ayak işlerini yapan öğrenci
fag
n.
10
General
kabiledeki yaşça büyük kimse
old man
n.
11
General
(bir kimsenin) yaşça büyük çağdaşı olan kimse
precoetanean
n.
12
General
yaşça büyük olma
signeurie [obsolete]
n.
13
General
yatılı okulda kendinden yaşça büyük öğrencinin ayak işlerini yapmak
fag
v.
14
General
yaşça daha büyük
senior
adj.
15
General
(yaşça) en büyük
eldest
adj.
16
General
yaşça büyük
elderly
adj.
17
General
yaşça büyük
older
adj.
Idioms
18
Idioms
yaşça büyük birinden
at (one's) knee
expr.
19
Idioms
yaşça büyük/tecrübeli/bilgili birinin yanında
at (one's) knee
expr.
Trade/Economic
20
Trade/Economic
yaşça büyük
seniority
n.
Law
21
Law
mirasın varislerinden yaşça en büyük olanına miras hisselerini seçme konusunda tanınan hak
esnecy
n.
Medical
22
Medical
kendisinden yaşça büyük
older in age
n.
Geology
23
Geology
organik kalıntılar içeren en alçaktaki kayaçlardan yaşça büyük olanı
hypozoic
adj.
Slang
24
Slang
kendinden yaşça çok büyük bir kadınla birlikte olan genç erkek
a boy toy
n.
25
Slang
kendinden yaşça çok büyük bir kadınla birlikte olan genç erkek
a toy boy
n.
26
Slang
kendinden yaşça büyük bir kadınla ilişkisi olan/takılan genç erkek
boy toy
n.
27
Slang
yaşça büyük erkek arkadaşa hitaben kullanılan bir sevgi sözcüğü
daddy
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (yaşça) büyük
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy