elderly - Turkish English Dictionary
History

elderly

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "elderly" in Turkish English Dictionary : 12 result(s)

English Turkish
Common Usage
elderly adj. yaşlı
elderly adj. kıdemli
General
elderly adj. yaşını başını almış
elderly adj. geçkin
elderly adj. ihtiyar
elderly adj. oldukça yaşlı
elderly adj. yaşlıca
elderly adj. yaşça büyük
elderly adj. ileri yaşlı
elderly adj. kıdemli
Idioms
elderly adj. ununu elemiş eleğini duvara asmış
Trade/Economic
elderly n. mürver

Meanings of "elderly" with other terms in English Turkish Dictionary : 37 result(s)

English Turkish
General
elderly population n. yaşlı nüfus
an elderly greek woman n. kokona
elderly person n. kelli felli
elderly care n. yaşlı bakımı
elderly abuse n. yaşlı istismarı
children, handicapped and elderly people n. çocuk, özürlü ve yaşlılar
elderly couple n. yaşlı çift
home for elderly n. yaşlılar evi
elderly care center n. yaşlı bakım merkezi
elderly relatives n. yaşlı akrabalar
give up your seat for elderly v. yaşlılara yer vermek
give up your seat to elderly v. yaşlılara yer vermek
give up seat to elderly on bus v. otobüste yaşlılara yer vermek
Phrases
from young to elderly expr. gençten yaşlısına
give up your seat to pregnant women and elderly expr. hamilelere ve yaşlılara yer veriniz
give up your seat for pregnant women and elderly expr. hamilelere ve yaşlılara yer veriniz
please give your seat to an elderly or disabled person expr. lütfen yaşlı ve sakatlara yer veriniz
please give your seat to an elderly or disabled person expr. yaşlılara ve sakatlara yer veriniz
Trade/Economic
elderly exemption n. yaşlılık muafiyeti
Law
elderly mentally infirm person n. akli dengesi zayıf yaşlı kişi
dependant elderly person n. bakmakla yükümlü olunan yaşlılar
Institutes
directorate general of services for persons with disabilities and the elderly n. engelli ve yaşlı hizmetleri genel müdürlüğü
directorate general of services for the elderly and disabled n. özürlü ve yaşlı hizmetleri genel müdürlüğü
Insurance
confused elderly n. zihinsel yetersizliği bulunan yaşlı kimse
confused elderly n. bunamış kimse
confused elderly n. yardıma muhtaç yaşlı
Medical
elderly patients on dialysis n. diyalize giren yaşlı hastalar
elderly with hearing loss n. işitme kaybı olan yaşlılar
health issues of the elderly n. ileri yaş sağlık sorunları
elderly patients n. ileri yaştaki hastalar
elderly care n. yaşlı bakımı
elderly day hospital n. yaşlılar için gündüz hastanesi
elderly home care n. yaşlının evde bakımı
elderly patients n. yaşlı hastalar
depression in the elderly n. yaşlılarda depresyon
treatment of diabetes in the elderly n. yaşlılarda diyabet tedavisi
elderly forgetfulness n. yaşlılık unutkanlığı