kıdemli - Turkish English Dictionary
History

kıdemli



Meanings of "kıdemli" in English Turkish Dictionary : 26 result(s)

Turkish English
Common Usage
kıdemli senior n.
kıdemli veteran adj.
kıdemli old adj.
kıdemli elderly adj.
General
kıdemli nestor n.
kıdemli senior fellow n.
kıdemli père n.
kıdemli highly placed adj.
kıdemli premier adj.
kıdemli veteran adj.
kıdemli longtime adj.
kıdemli elder adj.
kıdemli vet adj.
kıdemli senior adj.
kıdemli ranking adj.
kıdemli old adj.
kıdemli elderly adj.
kıdemli aged adj.
kıdemli old-time adj.
kıdemli five-star adj.
kıdemli snr (senior) abrev.
kıdemli sr. (senior) abrev.
Trade/Economic
kıdemli veteran adj.
kıdemli senior adj.
Politics
kıdemli prince n.
Military
kıdemli senior adj.

Meanings of "kıdemli" with other terms in English Turkish Dictionary : 244 result(s)

Turkish English
General
kıdemli olma eldership n.
kıdemli kimse senior n.
kıdemli işçi employee seniority n.
grubun en kıdemli üyesi doyen n.
kıdemli kimse old timer n.
kıdemli kimse elder n.
kıdemli başçavuş first sergeant n.
kıdemli başkan yardımcısı senior vice president n.
kıdemli vatandaş senior citizen n.
en kıdemli üye dean n.
kıdemli mühendis senior engineer n.
kıdemli proje görevlisi senior project officer n.
en kıdemli üye doyen n.
kıdemli kimse nestor n.
kıdemli ortak senior associate n.
kıdemli eğitmen senior lecturer n.
kıdemli bilim çalışanı senior scientific worker n.
kıdemli muhabir senior correspondent n.
kıdemli takım lideri senior team leader n.
kıdemli araştırmacı bilim adamı senior research scientist n.
kıdemli yetkili/yönetici senior manager n.
kıdemli yetkili/yönetici senior generalist n.
kıdemli yetkili/yönetici senior executive n.
kıdemli test uzmanı senior test specialist n.
kıdemli teknisyen senior technician n.
jersey adasında halkın oyuyla üç yıllığına onursal polis seçilen kıdemli polis memuru centenier n.
kıdemli kadın izci ranger guide n.
akademik veya edebi çevrelerde bilgiçlik taslayan, nüfuzlu ve kıdemli kimse mandarin n.
denizcilikte ve gemilerde uzmanlaşmış kıdemli izci kız mariner n.
çıkar amacıyla daha güçlü veya kıdemli bir kimseyi kopya eden kimse mini-me n.
(ingiltere'deki christ's hospital okulunda) kıdemli öğrenci grecian n.
(abd deniz kuvvetleri'nde) mühimmat depolarından sorumlu kıdemli subay gunner n.
(erkek) kıdemli vatandaş long-beard n.
(askeri) bir örgütün kıdemli üyesi old man n.
kıdemli asker birliği ironside n.
kıdemli püriten asker ironside n.
en kıdemli kimse paramount n.
hemşire ekipleri yöneten kıdemli hemşire consultant nurse [uk] n.
kıdemli üniversite personeli fellow [uk] n.
kıdemli kimse potency n.
kıdemli kimse potent [obsolete] n.
kıdemli kimse potestate [obsolete] n.
(baş rahibe denk) kıdemli kilise görevlisi precentor n.
kıdemli kilise görevliliği precentorship n.
(baş rahibe denk) kıdemli kadın kilise görevlisi precentress n.
(baş rahibe denk) kıdemli kadın kilise görevlisi precentrix n.
kıdemli kimse sen. (senior) n.
kıdemli vatandaş senior n.
kıdemli olma size n.
şehirden sorumlu kıdemli sivil subay proveditor n.
şehirden sorumlu kıdemli sivil subay proveditore n.
şehirden sorumlu kıdemli sivil subay provedore n.
alanında kıdemli kadın stateswoman n.
kıdemli kimse superagent n.
kıdemli olmak rank v.
kıdemli insanlardan yoksun bırakmak diselder v.
daha genç birini terfi ettirmek için kıdemli bir çalışanı es geçmek deadhead v.
alt kıdemli lower ranking adj.
az kıdemli junior adj.
alt kıdemli junior-grade adj.
en kıdemli overmost [obsolete] [scotland] adj.
az kıdemli freshman adj.
kıdemli anlamına gelen bir ön ek super- pref.
astsubay kıdemli başçavuş cmsgt (chief master sergeant) abrev.
kıdemli subay sop (senior officer present) abrev.
(kıdemli) kd. sr. (senior) abrev.
Colloquial
kıdemli kimse/oyuncu oldbie n.
(erkek) kıdemli vatandaş longbeard n.
kıdemli kimse oldtimer n.
kıdemli kimse gom (grand old man) abrev.
Idioms
kıdemli gücü grey power n.
kıdemli nüfuzu grey power n.
kıdemli kimse an elder statesman n.
kıdemli kimse an oldie but (a) goodie n.
kıdemli kimse oldie but goodie n.
kıdemli kimse old warhorse n.
bir alanda kıdemli kimse a grand old man of n.
bir alanda kıdemli kimse the grand old man of n.
kıdemli adam the grand old man n.
kıdemli adam a grand old man n.
(bir şeyde) kıdemli adam a grand old man (of something) n.
(bir şeyde) kıdemli adam the grand old man (of something) n.
Trade/Economic
insan kaynakları kıdemli uzmanı senior human resources specialist n.
kıdemli genel müdür senior managing director n.
kıdemli memur senior officer n.
kıdemli müşteri yöneticisi senior account manager n.
kıdemli planlama uzmanı senior planning specialist n.
kıdemli memur/çalışan senior employee n.
kıdemli uzman senior expert n.
kıdemli iş analisti senior business analyst n.
kıdemli borç senior debt n.
kıdemli finansal analist senior financial analyst n.
kıdemli ortak senior partner n.
kıdemli genel müdür senior general manager n.
kıdemli muhasip senior accountant n.
kıdemli danışman senior advisor n.
kıdemli hazine uzmanı senior treasury specialist n.
kıdemli program yöneticisi senior programme officer n.
kurumsal iletişim kıdemli uzmanı senior corporate communications specialist n.
kıdemli kurumsal iletişim uzmanı senior corporate communications specialist n.
kıdemli olan/kıdemsiz olan senior/junior adj.
Law
bir işyerinde kıdemsiz işçilerin kıdemli işçilerden önce işten çıkarılması back tracking n.
kıdemli yargıç senior judge n.
kıdemli polis memuru senior constable n.
hükümetin kıdemli hukuk danışmanı attorney general n.
taşradaki kıdemli sivil yargıç ve devlet arşivleri kurumu müdürü master of the rolls n.
(ingiltere'de) miras ve boşanma davalarına bakan kıdemli hükümet avukatı queen's proctor n.
iskoç temyiz mahkemesi'nin en kıdemli ikinci hakimi lord justice clerk n.
iskoç temyiz mahkemesi'nin en kıdemli hakimi lord justice general [scotland] n.
ceza istinaf mahkemesi'nin başkanlığını yapan, ülkenin en kıdemli hakimi lord justice general [scotland] n.
Politics
genel sağlık kıdemli memurlar komitesi committee of senior officials on public health n.
kıdemli yurttaş senior citizen n.
kıdemli vatandaş senior citizen n.
kıdemli kongre üyesi ranking member n.
kıdemli istihbarat memuru senior intelligence official n.
sivil olağanüstü hal planlaması kıdemli komitesi senior civil emergency planning committee (scepc) n.
belli devlet dairelerindeki kıdemli memurlar undersecretary n.
belli devlet dairelerindeki kıdemli memurluk under-secretaryship n.
yabancı ülkelerde savunma bakanlığını temsil eden kıdemli abd subayı us defense representative n.
ağır sorumlulukları bulunan kıdemli bir bakana yardımcılık için atanmış bakan minister of state [uk] n.
amerikan devletleri örgütünün en kıdemli resmi organı pan american union n.
başkan tarafından yapılan atamaya eyaletteki senatörlerin veya kıdemli senatörün karşı çıkması sonucu abd senatosu'nun onaylamayı reddetme geleneği senatorial courtesy n.
(britanya'da muhafazakar hükumet) kamu harcamalarını belirleyen kıdemli bakanlar grubu star chamber n.
kıdemli kadın siyasetçi statesperson n.
kıdemli siyasetçi statesperson n.
kıdemli kadın siyasetçi stateswoman n.
deneyimsiz olunan alanda kıdemli pozisyona getirilmek parachute v.
(kıdemli pozisyona) tepeden inmek parachute v.
Institutes
(üniversiteye ait) kıdemli öğretim üyeleri birliği congregation [uk] n.
Aeronautic
kıdemli pilot senior pilot n.
Marine
londra denizcilik dairesi'ndeki kıdemli üyelere verilen ad elder brethren n.
abd deniz piyade teşkilatında başçavuşun üsttü olup kıdemli başçavuşa denk olan rütbe master gunnery sergeant n.
abd deniz piyade teşkilatında başçavuşun üsttü olup kıdemli başçavuşa denk olan erbaş master gunnery sergeant n.
abd'nin kara, deniz ve hava ordusunda en kıdemli erbaşın hemen altındaki erbaş master sergeant n.
donanma birliğinde disiplin, idare ve güvenlikten sorumlu astsubay kıdemli üstçavuşlar masters-at-arms n.
denizcilik eğitimi almış kıdemli rehber sea ranger [uk] n.
denizcilik eğitimi almış kıdemli rehber mariner n.
(amerika kız izcileri) kıdemli denizci piyade birliği ship n.
kıdemli yüzbaşı lt cdr (lieutenant commander) abrev.
Medical
kıdemli pratisyenler senior practitioners n.
kıdemli hemşire supernurse n.
Social Sciences
kabilede kıdemli kimse kaumatua [new zealand] n.
Education
kıdemli okul idarecisi regent n.
kıdemli öğretmen regent n.
kıdemli okutman senior lecturer n.
kıdemli öğretmen head teacher n.
kıdemli öğretmen headteacher n.
kıdemli öğretim üyesi senior faculty member n.
kıdemli öğretmen headmaster or headmistress n.
(ingiliz üniversitelerinde) kıdemli akademisyen senior n.
(ingiliz üniversitelerinde) kıdemli akademisyenler topluluğu seniority n.
diğer öğretmenlere ders veren kıdemli öğretmen superteacher [uk] n.
History
toprak karşılığı krala hizmet eden kıdemli soylu abthane n.
sovyetler birliği bürokrasisinde kıdemli pozisyonlara atanan ayrıcalıklı insanlar sınıfı nomenklatura n.
(eski hindistan'da) kentin kıdemli polis memuru kotwal n.
Religious
roma kardinaller heyetinin kıdemli piskoposu cardinal dean n.
(anglikanizm'de) lordlar kamarası'nın üyeleri olan iki başpiskopos ile ingiltere ve galler'in en kıdemli 24 piskoposu lords spiritual n.
fransisken tarikatında kıdemli kimse custos n.
burma'da kıdemli bir budist rahip ponghee n.
Military
abd hava kuvvetlerinde er ile kıdemli er arasındaki rütbe airman first class n.
alayın en kıdemli başçavuşu regimental sergeant major n.
kıdemli başçavuş top sergeant n.
kıdemli başçavuş top n.
astsubay kıdemli üstçavuş (asb. kd. üçvş) technical sergeant (tsgt) n.
astsubay kıdemli başçavuş (havacı) chief master sergeant n.
astsubay kıdemli üstçavuş (denizci) chief petty officer n.
astsubay kıdemli başçavuş (karacı) command sergeant major n.
astsubay kıdemli üstçavuş (havacı) master sergeant n.
astsubay kıdemli çavuş (havacı) staff sergeant n.
alayın en kıdemli başçavuşu regimental sergeant n.
astsubay kıdemli başçavuş command sergeant major n.
astsubay kıdemli başçavuş chief master sergeant n.
astsubay kıdemli başçavuş master chief petty officer n.
astsubay kıdemli çavuş petty officer second class n.
astsubay kıdemli üstçavuş technical sergeant n.
astsubay kıdemli üstçavuş chief petty officer n.
astsubay kıdemli üstçavuş (kara) first sergeant n.
birlik kıdemli astsubayı command master chief n.
denizde en kıdemli subay senior officer present afloat n.
ikinci sınıf kıdemli subay warrant officer junior grade n.
kademeli kıdemli başçavuş senior chief master sergeant n.
kademeli kıdemli başçavuş senior master chief petty officer n.
kıdemli subaylar kursu senior officers course n.
kıdemli kara kuvvetleri havacısı senior army aviator n.
kıdemli başçavuş sergeant major n.
kıdemli subay warrant officer n.
kıdemli proje lideri senior project leader n.
kıdemli binbaşı senior major n.
kıdemli nato generali senior nato general n.
kıdemli subay senior officer n.
kıdemli general senior general n.
kıdemli askeri ataşe senior military attaché n.
kıdemli deniz binbaşı senior lieutenant commander n.
kıdemli astsubay salonu chief’s mess n.
kıdemli askeri temsilci senior military representative n.
ord. kıdemli albay ordnance senior colonel n.
uçak kıdemli makinisti air crew chief n.
kraliyet hava kuvvetlerinde kıdemli subaya eşdeğer fakat ondan önde gelen rütbe master aircrew n.
donanma birliğinde disiplin, idare ve güvenlikten sorumlu astsubay kıdemli üstçavuş master-at-arms n.
(abd donanmasında) kıdemli subayın yardımcılığını yapan erbaş mate n.
kıdemli yüzbaşı lcdr (lieutenant commander) n.
doğu hint ordusunda yerli kıdemli başçavuş havildar major n.
kıdemli deniz subayı branch officer n.
abd'nin west point'te yer alan harp okulundaki kıdemli subay ve öğrencilere verilen ad mister n.
ingiliz hava kuvvetleri'nde hava yarbayından daha kıdemli bir rütbe group captain n.
(britanya ve milletler topluluğunda) alay veya taburda görev yapan kıdemli bölük astsubayı company sergeant major (csm) n.
üs savunma harekatında koordinasyondan sorumlu kıdemli subay base cluster commander n.
astsubay kıdemli üstçavuş (karacı) sergeant first class n.
astsubay kıdemli üstçavuş sergeant first class n.
kıdemli bir komutan altındaki birden fazla birlik in-company n.
alt kıdemli komutana yönlendirilen askeri harekat uygulama emri initiating directive n.
sorumluluk alanı veya harekat alanını tanıyıp hava harekatlarında deneyimli olan kıdemli subay director of mobility forces n.
kıdemli sahra topçusu fire support officer n.
(ingiltere kraliyet hava kuvvetlerinde) astsubay kıdemli başçavuş fleet chief petty officer n.
kıdemli askerin veya deniz subayının ere verdiği direktif order n.
(birlikte) kıdemli başçavuş orderly sergeant n.
(kraliyet hava kuvvetleri'nde) er ile kıdemli er arasındaki rütbenin üstünde ve astsubay kıdemli çavuşun altında yer alan rütbe senior airman n.
(kraliyet hava kuvvetleri'nde) kıdemli erin üstünde ve astsubay kıdemli çavuşun altında yer alan asker senior airman n.
astsubay kıdemli başçavuş csm (command sergeant major) n.
(britanya'da) kıdemli bölük astsubayı csm (company sergeant-major) n.
kıdemli başçavuş smsgt (senior master sergeant) n.
kıdemli olmak outrank v.
kıdemli subay w/o (warrant officer) abrev.
kıdemli subay wo (warrant officer) abrev.
astsubay kıdemli başçavuş mcpo (master chief petty officer) abrev.
abd deniz piyade teşkilatında başçavuşun üsttü olup kıdemli başçavuşa denk olan erbaş mgysgt (master gunnery sergeant) abrev.
kıdemli yüzbaşı lieut comdr (lieutenant commander.) abrev.
kıdemli yüzbaşı lt comdr (lieutenant commander) abrev.
astsubay kıdemli üstçavuş cpo (chief petty officer) abrev.
sorumluluk alanı veya harekat alanını tanıyıp hava harekatlarında deneyimli olan kıdemli subay dirmobfor (director of mobility forces) abrev.
astsubay kıdemli çavuş ssg (staff sergeant) abrev.
astsubay kıdemli çavuş ssgt (staff sergeant) abrev.
kıdemli başçavuş ssm (squadron sergeant major) abrev.
Sport
okçuluk etkinliklerinde güvenlikten sorumlu kıdemli yetkili field captain n.
Archaic
şansölye mahkemesi'nin kıdemli üyesi ancient n.
kıdemli kimse potentiary n.
Slang
kıdemli başçavuş top kick n.
yaşlı ve kıdemli çete üyesi og (rap slang) n.
(kıdemli doktor) tıp öğrencilerini sorularıyla terletmek pimp v.
Star Wars
kıdemli yönetici'nin ofisi administrator senior's office n.
astsubay kıdemli üstçavuş chief petty officer n.
kıdemli kaptan senior captain n.
kıdemli yüzbaşı senior commander n.
kıdemli jedi general senior jedi general n.