|
Category |
Turkish |
English |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
(öykü/film vb'de) kötü adam |
villain n.
|
|
2 |
Common Usage |
yine de |
even so adv.
|
|
3 |
Common Usage |
yine de |
still adv.
|
|
4 |
Common Usage |
yine de |
nevertheless adv.
|
|
5 |
Common Usage |
yine de |
however conj.
|
|
General |
|
6 |
General |
portekiz'de lizbon civarındaki kıyılar |
costa de lisboa n.
|
|
7 |
General |
gümüş kıyı, kuzeyde oporto'dan güneyde costa de lisboa'ya kadar uzanan portekiz sahil şeridi |
costa de prata n.
|
|
8 |
General |
hem karada hem de denizde yaşayan canlı |
amphibian n.
|
|
9 |
General |
kuyruksuyu (baraj vb'de) |
tailwater n.
|
|
10 |
General |
iki elini de kullanabilen kimse |
ambidexter n.
|
|
|
11 |
General |
asociacion mayoristas agencias de viajes espanolas |
amave n.
|
|
12 |
General |
mekke'de kabe'yi ziyaret etmiş müslüman |
hajji n.
|
|
13 |
General |
çin'de yüksek memur |
mandarin n.
|
|
14 |
General |
mektup ve yazışmaları okuyan görevli (ordu, okul vb'de) |
censor n.
|
|
15 |
General |
ingilizce'de menfi anlamda almanları nitelemek için kullanılır |
hun n.
|
|
16 |
General |
daha çok filipinler'de görülen küçük otobüs |
jeepney n.
|
|
17 |
General |
abd'de gizli bir yasadışı grup |
cosa nostra n.
|
|
18 |
General |
portekiz'de lizbon civarındaki kıyılar |
costa del sol n.
|
|
19 |
General |
kenanlılar'ın incil'de bahsi geçen gaddar tanrısı |
moloch n.
|
|
20 |
General |
israil'de kolektif çiftlik |
kibbutz n.
|
|
21 |
General |
erkin bir hükümdarın elinde değil de halkın elinde bulunduğu yönetim biçimi |
republic n.
|
|
22 |
General |
ingilizce'de bar veya pub anlamında argo sözcük |
watering hole n.
|
|
23 |
General |
çin'de bulunan bir sıradağ |
kuenlun n.
|
|
24 |
General |
kuzey kore'de bir bölge |
kyongsong n.
|
|
25 |
General |
jainizm ve budizm'de toplantı |
sangh n.
|
|
26 |
General |
abd'de dışarda bulunan tuvalet |
privy n.
|
|
27 |
General |
özelikle abd'de toplumun alt seviyesindeki insanların üst seviyedeki insanların hayatlarına girmelerine engel olan sosyal bariyer |
marble ceiling n.
|
|
28 |
General |
suriye'de bulunan liman şehir |
latakia n.
|
|
29 |
General |
jainizm ve budizm'de toplantı |
sangha n.
|
|
30 |
General |
ibranice'de yedinci harf |
zayin n.
|
|
|
31 |
General |
abd'de missouri ırmağının iki yakasında kurulu minneapolis ve st paul şehirleri |
twin cities n.
|
|
32 |
General |
ebeveyn ya da onların ebeveyninin ingiltere'de doğmuşlukları nedeniyle orada yaşama hakkı |
patriality n.
|
|
33 |
General |
nisan 1 de kandırılan kişi |
april fool n.
|
|
34 |
General |
hem avrupalı hem de siyahi kökenden gelen kimse veya bu kimselerin konuştuğu dil |
creole n.
|
|
35 |
General |
abd'de eyalet |
delaware n.
|
|
36 |
General |
bilgisayar çıktısından alınan değil de elle yazılan dokümanlar için kullanılan ifade |
manual issue n.
|
|
37 |
General |
ingilizce'de turistler için kullanılan aşağılayıcı ifade |
rubberneck n.
|
|
38 |
General |
budizm'de öğrenci ve ustası arasında öğrencinin meditasyon gelişmesi üzerine günde iki kere yapılan günlük toplantı |
sanzen n.
|
|
39 |
General |
portekiz'de turistik kıyı şeridi |
costa verde n.
|
|
40 |
General |
rio de jenaryo |
janeiro n.
|
|
41 |
General |
ingiltere'de kontluk idare bölgesi |
shire n.
|
|
42 |
General |
birkaç küçük kabileyi de kapsayan malaya orman insanları |
sakai n.
|
|
43 |
General |
başmeleklerden mikail´in 29 eylül´de kutlanan yortusu |
michaelmas n.
|
|
44 |
General |
ms 950 yıllarında dnyeper havzasının kuzey kesimlerinde başlayıp bugün de süren medeniyet |
orthodox christian n.
|
|
45 |
General |
fransız doğabilimci jean de lamarck'ın teorilerini destekleyen kişiler |
lamarckian n.
|
|
46 |
General |
iki elini de kullanabilme |
ambidexterity n.
|
|
47 |
General |
iki elini de aynı beceriyle kullanabilme |
ambidexterity n.
|
|
48 |
General |
güneydoğu ingiltere'de bir kent |
epsom n.
|
|
49 |
General |
müziği varolan hareketleri bilinmeyen 13.yüzyılda napoli'de yaygın olan hareketli bir dans türü |
saltarello n.
|
|
50 |
General |
ingilizce'de meksika ve orta amerika için kullanılan ifade |
middle america n.
|
|
51 |
General |
türkiye'de ms 680 civarında doğup bugün de süren medeniyet |
orthodox christian n.
|
|
52 |
General |
yahudiler'de giyilen bir tür başlık |
yarmelke n.
|
|
53 |
General |
ingiltere'de alkollü içeceklerin satış ve tüketimine tahsis edilmiş bina |
public house n.
|
|
54 |
General |
israil'de komünal yerleşim |
kibbutz n.
|
|
55 |
General |
her iki kategoriye de girebilecek bir durum |
borderline case n.
|
|
56 |
General |
ingilizce'de vergi veya geçiş ücreti anlamında sözcük |
levy n.
|
|
57 |
General |
genellikle meyve de içeren kahveli kek |
kuchen n.
|
|
58 |
General |
incil'de jonah |
jon n.
|
|
59 |
General |
israil'de bir aşiret |
dan n.
|
|
60 |
General |
müslümanların belli mevsimlerde mekke'de kabe'yi ziyaretleri |
hajj n.
|
|
61 |
General |
hinduizm ve budizm'de ölüm ve yeniden doğma devri |
samsara n.
|
|
62 |
General |
incil'de adı geçen hoş kokulu ağaç |
lignaloes n.
|
|
63 |
General |
ingilizce'de özellikle kırsal kesimlerdeki dar sokak veya patikalara verilen isim |
lane n.
|
|
64 |
General |
hem karada hem de suda işleyebilen taşıtlar |
amphibian n.
|
|
65 |
General |
(abd'de) iş tulumu |
overall n.
|
|
66 |
General |
suyun 0*'de donup 80*'de kaynadığı eski bir ısı ölçeği |
réaumur n.
|
|
67 |
General |
ibranice'de altıncı harf |
waw n.
|
|
68 |
General |
kuyruksuyu batıklığı (baraj vb'de) |
tailwater submergence n.
|
|
69 |
General |
iş ilanları (gazete'de vb) |
job ads n.
|
|
70 |
General |
güney ingiltere'de bir kıyı bölgesi |
bournemouth n.
|
|
|
71 |
General |
hem geçişli hem de geçişsiz olabilen eylemler |
ergative verbs n.
|
|
72 |
General |
abd'de kongre azası |
congressman n.
|
|
73 |
General |
ibranice'de onuncu harf |
yod n.
|
|
74 |
General |
ingiltere'yle fransa'yı birleştiren ve dover boğazı'nı geçen tünele ingiltere'de halk arasında veril |
chunnel n.
|
|
75 |
General |
devlet dairelerinin ve ticari işletmelerin de çoğunun kapalı olduğu gün |
public holiday n.
|
|
76 |
General |
abd'de ana yola katılan veya onu kesen bir başka yol |
crossroad n.
|
|
77 |
General |
abd'de hizmet veren bir telefon firması |
telco n.
|
|
78 |
General |
ingiltere'de, katedrali olan büyük yerleşim yeri |
city n.
|
|
79 |
General |
portekiz'de yerel üslupla inşa edilmiş ve devletin sahibi olduğu otel |
pousada n.
|
|
80 |
General |
keşmir'de yüksek bir dağ |
k2 n.
|
|
81 |
General |
(abd'de 1920-1933 arasında) alkollü içeceklerin üretiminin ve satışının yasak olduğu dönem |
prohibition era n.
|
|
82 |
General |
çin'de bir yarımada |
kowloon n.
|
|
83 |
General |
eskiden ingiltere'de sopa ve topla oynanan bir tür takım oyunu |
shinty n.
|
|
84 |
General |
musevilik'de roşaşana ve yom kipur bayramlarında çalınan koç veya keçiboynuzundan yapılmış bir boru |
shofar n.
|
|
85 |
General |
nepal de himalayalar da yaşayan tibetli |
sherpa n.
|
|
86 |
General |
çin'de yıllarca yaşamış batılı gazeteciler ya da diplomatlar |
old china hands n.
|
|
87 |
General |
(çin'de) muhtar |
village headman n.
|
|
88 |
General |
ingiltere'de bir şehir |
chester n.
|
|
89 |
General |
israil'de nasıra şehri |
nazareth n.
|
|
90 |
General |
ne erkek ne de dişi olan hayvan |
neuter n.
|
|
91 |
General |
çin'de yaşayan müslüman kesim |
hui n.
|
|
92 |
General |
cezayir'de bir şehir |
constantine n.
|
|
93 |
General |
benin'de ticaretin merkezi olan şehir |
cotonou n.
|
|
94 |
General |
ingiltere'de bir şehir |
plymouth n.
|
|
95 |
General |
abd'de bir şehir |
plymouth n.
|
|
96 |
General |
modern ama yine de klişe olmuş yeni kelime |
buzzword n.
|
|
97 |
General |
etin yanı sıra süt ve süt ürünleri de yemeyen kimse |
vegan n.
|
|
98 |
General |
15. yüzyıla kadar ispanya ve portekiz'de yaşamış museviler |
sephardic jew n.
|
|
99 |
General |
emek-değer kuramı |
labour theory of value n.
|
|
100 |
General |
-de usta |
skilled in n.
|
|
101 |
General |
p-değeri |
p-value n.
|
|
102 |
General |
ismin -de hali |
the locative n.
|
|
103 |
General |
ingiltere'de tekerlekli, motorlu veya motorsuz kara taşıma aracı |
car n.
|
|
104 |
General |
abd'de bar veya gece kulübü |
café n.
|
|
105 |
General |
ingiltere'de hint alt kıtası veya çevresinden gelen kişi |
asian n.
|
|
106 |
General |
abd'de otomobilin kısaltması |
auto n.
|
|
107 |
General |
abd'de uzakdoğu dahil asya'nın herhangi bir yerinden gelen kişi |
asian n.
|
|
108 |
General |
abd'de arabaya servis yapan restoranlarda garsonlara halk arasında verilen isim |
carhop n.
|
|
109 |
General |
ingiltere'de milli eğitim programının dört basamağından her biri |
key stage n.
|
|
110 |
General |
(harita vb'de) açıklayıcı bilgiler |
legend n.
|
|
111 |
General |
(patates vb'de) kabuk |
peelings n.
|
|
112 |
General |
(tv'de) izlenme oranı |
rating n.
|
|
113 |
General |
(arı vb'de) iğne |
sting n.
|
|
114 |
General |
her iki elini de kullanamayan |
ambisinister n.
|
|
115 |
General |
kentucky'de bir bölge |
bluegrass n.
|
|
116 |
General |
olumlu özellikleriyle birlikte olumsuz özellikleri de olan şey |
mixed blessing n.
|
|
117 |
General |
her iki elini de kullanma |
cross-dominance n.
|
|
118 |
General |
her iki elini de kullanma |
mixed-handedness n.
|
|
119 |
General |
filipinler'de bir etnik grup |
bicolano n.
|
|
120 |
General |
nepal'de bir halk |
gorkha n.
|
|
121 |
General |
türkiye’de yaşayan gürcüler'in gürcüce olarak kendilerini adlandırdıkları isim |
chveneburi n.
|
|
122 |
General |
güneydoğu ingiltere'de bölge |
chelsea n.
|
|
123 |
General |
çin'de sincan uygur özerk bölgesi'nde yaşayan bir halk |
dolan n.
|
|
124 |
General |
güney afrika cumhuriyeti ve zimbabve’de yaşayan bantu halkı |
matebele n.
|
|
125 |
General |
çin'de sincan uygur özerk bölgesi'nde yaşayan bir halk |
dolang n.
|
|
126 |
General |
çin'de yaşayan bir türk halkı |
salar n.
|
|
127 |
General |
çin'de yaşayan müslüman kesim |
hwei n.
|
|
128 |
General |
(davranış/giyim vb'de) ortak standartlar |
convention n.
|
|
129 |
General |
ingiltere'de bir şehir |
brighton n.
|
|
130 |
General |
(ingiltere'de) trafik polisi |
traffic warden n.
|
|
131 |
General |
heteroseksüel olup kendi cinsine de ilgi duyan kimse |
heteroflexible n.
|
|
132 |
General |
abd'de bir genç kızın 16. yaşgününde yapılan doğumgünü kutlaması |
sweet sixteen n.
|
|
133 |
General |
eskiden ingiltere'de zenginlerin ve soyluların kullandığı bir yaka türü |
piccadilly n.
|
|
134 |
General |
hem et hem de balıktan oluşan öğün |
surf and turf n.
|
|
135 |
General |
hem et hem de balıktan oluşan öğün |
surf 'n' turf n.
|
|
136 |
General |
faaliyeti bir arada özellikle de güçlükle sürdürmeye çalışma |
juggling n.
|
|
137 |
General |
(roman/oyun vb 'de) kahraman |
protagonist n.
|
|
138 |
General |
abd'de yaşayan hispanik nüfusun konuştuğu ingilizce |
espaninglish n.
|
|
139 |
General |
abd'de yaşayan hispanik nüfusun konuştuğu ingilizce |
spanglish n.
|
|
140 |
General |
abd'de yaşayan hispanik nüfusun konuştuğu ingilizce |
espanglish n.
|
|
141 |
General |
iki kişinin de çok istediği halde yapamadığı bir şeyi belki karşıdaki kişi teklif eder diye birbirleriyle bakışması |
mamihlapinatapai n.
|
|
142 |
General |
iki kişinin de çok istediği halde yapamadığı bir şeyi belki karşıdaki kişi teklif eder diye birbirleriyle bakışması |
mamihlapinatapei n.
|
|
143 |
General |
galler'de bir yerleşim yeri |
pontypool n.
|
|
144 |
General |
kelimenin hem başına hem de sonuna getirilen ek |
circumfix n.
|
|
145 |
General |
hawai'de taze çiçeklerden yapılan taç |
haku n.
|
|
146 |
General |
yapmacık gülümseyen (tv.de vb.) |
eccedentesiast n.
|
|
147 |
General |
-de olmayan bir özellik |
a feature absent in n.
|
|
148 |
General |
hinduizm'de tanrı veya ilahi varlık |
deva n.
|
|
149 |
General |
aynı anda hem özne hem de nesne konumunda olma durumu |
assujetissement n.
|
|
150 |
General |
celile (israil'de bir bölge) |
galilee n.
|
|
151 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
carpooling n.
|
|
152 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
ride-sharing n.
|
|
153 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
covoiturage n.
|
|
154 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
rideshare n.
|
|
155 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
lift-sharing n.
|
|
156 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
car-sharing n.
|
|
157 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
carpool n.
|
|
158 |
General |
korece nehrin güneyi anlamına gelen güney kore'de son derece varlıklı bir muhit |
kangnam n.
|
|
159 |
General |
korece nehrin güneyi anlamına gelen güney kore'de son derece varlıklı bir muhit |
gangnam n.
|
|
160 |
General |
sekiz his (hislerle ilgili budizm'de kullanılan sınıflandırma) |
eight consciousnesses n.
|
|
161 |
General |
hinduizm'de inziva yeri |
ashram n.
|
|
162 |
General |
hem içe kapanık hem de dışa dönük kişi |
ambivert n.
|
|
163 |
General |
abd'de italyan kökenli/asli mafya üyesi |
made man n.
|
|
164 |
General |
israil'de doğmuş yahudiler |
sabra n.
|
|
165 |
General |
bağımsızlık bildirgesini kutlamak amacıyla 1976 yılında abd'de düzenlenmiş bisiklet turu |
bikecentennial n.
|
|
166 |
General |
incil'de geçen büyük tufan |
biblical great flood n.
|
|
167 |
General |
insan ruhunun (doğmadan) daha önce de varolması |
pre-mortal existence n.
|
|
168 |
General |
insan ruhunun (doğmadan) daha önce de varolması |
beforelife n.
|
|
169 |
General |
insan ruhunun (doğmadan) daha önce de varolması |
pre-existence n.
|
|
170 |
General |
insan ruhunun (doğmadan) daha önce de varolması |
preexistence n.
|
|
171 |
General |
akdeniz'de korsanlık |
piracy in mediterranean n.
|
|
172 |
General |
1892'de üretilmiş ilk piknik tüpü markası |
primus stove n.
|
|
173 |
General |
iki dilde de yeterli olup gönüllü tercumanlık yapan alaylı kimse |
chance interpreter n.
|
|
174 |
General |
iki dilde de yeterli olup gönüllü tercumanlık yapan alaylı kimse |
lay interpreter n.
|
|
175 |
General |
iki dilde de yeterli olup gönüllü tercumanlık yapan alaylı kimse |
ad hoc interpreter n.
|
|
176 |
General |
(isveç'de) kahve molası |
fika n.
|
|
177 |
General |
sydney'de doğmuş kimse |
sydney-sider n.
|
|
178 |
General |
1862'de III. Napolyon komutasındaki Fransız ordularına karşı elde edilen zaferin kutlandığı meksika bayramı |
cinco de mayo n.
|
|
179 |
General |
güneybatı ingiltere'de konuşulan bir kelt dili |
cornish language n.
|
|
180 |
General |
(çin'de) muhtar |
village chief n.
|
|
181 |
General |
nba'de takımların bir sezonda oyuncularına ödeyebileceği maksimum miktar |
salary cap n.
|
|
182 |
General |
hem erkeklerin hem de kadınların kullandığı parfüm |
unisex fragrance n.
|
|
183 |
General |
(abd'de) resmi tatil |
federal holiday n.
|
|
184 |
General |
abd'de şükran günü'nden sonraki ilk cuma günü kutlanan gün boyunca tüketicilerin hemen hemen tüm ürünleri son derece indirimli fiyatlarla aldıkları gün |
black friday n.
|
|
185 |
General |
sscb'de komiser |
commissar n.
|
|
186 |
General |
sscb'de idari bir kurumun başındaki görevli |
commissar n.
|
|
187 |
General |
aberdeen'de yaşayan |
aberdonian n.
|
|
188 |
General |
1928'de doğan popüler şarkıların bestesini yapan amerikalı bestekar |
bacharach n.
|
|
189 |
General |
oxford, queen's college'de orijinal kıyafeti cübbe olan bilim insanı |
tabarder n.
|
|
190 |
General |
oxford, queen's college'de orijinal kıyafeti cübbe olan bilim insanı |
tabaarder n.
|
|
191 |
General |
fransa pireneler' de yer alan bir azınlık grup |
cagot n.
|
|
192 |
General |
1847'de ingiltere'de kurulan, gençleri hayat boyu alkolden uzak durmaya teşvik eden dernek |
band of hope n.
|
|
193 |
General |
1850-64 yılları arasında güney çin'de mançu yönetimine karşı düzenlenen ayaklanma |
tai ping rebellion n.
|
|
194 |
General |
güney çin ve güneydoğu asya dillerinin yanı sıra tai dillerini de içine alan dil ailesi |
tai-kadai n.
|
|
195 |
General |
kuzey batı ingiltere'de, manchester'da bulunan üniter bir bölge |
tameside n.
|
|
196 |
General |
çin'de bölge yöneticisi |
taotai n.
|
|
197 |
General |
14. yy'de italya'da doğan bir iskambil oyunu |
tarok n.
|
|
198 |
General |
15. yy'de italya'da doğan bir iskambil oyunu |
taroc n.
|
|
199 |
General |
1820 de napoli'de kurulmuş şantajcı ve gaspçı bir mafya örgütü |
camorra n.
|
|
200 |
General |
eski ingiltere'de hafif yolcu arabası |
spring cart n.
|
|
201 |
General |
aynı ismin hem cins hem de tür adı olarak kullanılması |
tautonym n.
|
|
202 |
General |
rugby'de iki takımın sekiz oyuncusunun birbirine kenetlenmesi sırasında arka bölümdeki uç oyuncuları |
back row n.
|
|
203 |
General |
kuran-ı kerim'de adı geçmeyen suç |
tazir crime n.
|
|
204 |
General |
dublin'de bilinen bir tiyatro |
abbey theatre n.
|
|
205 |
General |
(ingiltere'de) küçük lokanta |
teashop n.
|
|
206 |
General |
(ingiltere'de) küçük lokanta |
tearoom n.
|
|
207 |
General |
rio de janeiro'lu kimse |
carioca n.
|
|
208 |
General |
rio de janeiro'lu kimse |
cariocan n.
|
|
209 |
General |
sıcaklık bakımından ne çok sıcak ne de çok soğuk olan, havanın değişken olduğu iklim kuşağı |
temperate n.
|
|
210 |
General |
satılmak için üretilmiş olup sanatsal özellikler de taşıyan gündelik nesne |
ready-made n.
|
|
211 |
General |
ingiltere'de york yakınlarında, içerisinde tapınak ve müze barındıran görkemli eski konak |
castle Howard n.
|
|
212 |
General |
filipinler'de ispanyol kökenli güçlü toprak sahibi |
cazique n.
|
|
213 |
General |
filipinler’de vergi kayıt belgesi |
cedula n.
|
|
214 |
General |
ruhların gezegenler üzerinde, gezegenlerin de insanlar üzerinde etkisine sebep olduğuna inanılan doğaüstü güç |
celestial magic n.
|
|
215 |
General |
(ingiltere'de) yüz librelik ağırlık |
centenary [obsolete] n.
|
|
216 |
General |
filipinler'de kullanılan, uzun, ağır, tek kenarlı pala |
bolo n.
|
|
217 |
General |
(incil'de) metinden alıntı yaparken kullanılan belirli bir bölüm ve ayet |
chapter and verse n.
|
|
218 |
General |
çin'de kullanılan, 1 litrenin biraz üzerindeki sıvı ölçüm birimi |
cheng n.
|
|
219 |
General |
çin'de kullanılan, 1 litrenin biraz üzerindeki sıvı ölçüm birimi |
sheng n.
|
|
220 |
General |
israil'de bir askeri gençlik örgütü |
nahal n.
|
|
221 |
General |
nijer'de yaşayan kimse |
nigerien n.
|
|
222 |
General |
antik roma takviminde, her ayın ortasından önceki (kendisi de dahil olmak üzere) dokuzuncu gün (mart, mayıs, temmuz veya ekim ayının yedinci, diğer ayların ise beşinci gününe tekabül eder) |
nones n.
|
|
223 |
General |
daha sonra ülkesine geri dönmek şartıyla abd'de geçici bir süre ikamet eden kimse |
nonimmigrant [usa] n.
|
|
224 |
General |
daha önceden saat 15:00'de yapılan, şimdilerde roma katolik kilisesi'nde biraz daha erkene alınmış bir ayin |
noon [obsolete] n.
|
|
225 |
General |
vancouver adası ve cape flattery'de yaşayan amerikan yerlileri |
nootka n.
|
|
226 |
General |
malavi’de yaşayan orta afrika zenci halklarının üyesi olan kimse |
nyanja n.
|
|
227 |
General |
mozambik ve zimbabve'de yaşayan bantu etnik grubunun üyesi olan kimse |
ndau n.
|
|
228 |
General |
ne fiziksel ne de zihinsel olma |
neutralness n.
|
|
229 |
General |
kuzey abd'de maine, new hampshire, vermont, massachusetts, connecticut ve rhode island'dan oluşan bölgenin sakini olan kimse |
new englander n.
|
|
230 |
General |
new jersey'de oturan kimse |
new jerseyan n.
|
|
231 |
General |
(abd'de) asker çocuğu |
terror n.
|
|
232 |
General |
(özellikle ingiltere'de yaygın olan) siyah taksi |
hackney n.
|
|
233 |
General |
(özellikle ingiltere'de yaygın olan) siyah taksi |
hackney carriage n.
|
|
234 |
General |
(özellikle ingiltere'de yaygın olan) siyah taksi |
black cab n.
|
|
235 |
General |
(özellikle ingiltere'de yaygın olan) siyah taksi |
hack n.
|
|
236 |
General |
(özellikle ingiltere'de yaygın olan) siyah taksi |
london taxi n.
|
|
237 |
General |
hem komik hem de trajik unsurları taşıyan olay veya durum |
tragicomedy n.
|
|
238 |
General |
abd'de ikinci el mal satın alıp latin amerika'da satan kimse |
transmigrante n.
|
|
239 |
General |
abd'de her sene 19 haziran'da kutlanan kölelikten kurtuluş günü |
juneteenth n.
|
|
240 |
General |
abd'de her sene 19 haziran'da kutlanan kölelikten kurtuluş günü |
freedom day n.
|
|
241 |
General |
abd'de her sene 19 haziran'da kutlanan kölelikten kurtuluş günü |
jubilee day n.
|
|
242 |
General |
abd'de her sene 19 haziran'da kutlanan kölelikten kurtuluş günü |
liberation day n.
|
|
243 |
General |
abd'de her sene 19 haziran'da kutlanan kölelikten kurtuluş günü |
emancipation day n.
|
|
244 |
General |
noel'de kar yağması |
white christmas n.
|
|
245 |
General |
(ingiltere'de) 21'inci yaş günü |
twenty-first n.
|
|
246 |
General |
hem sağ hem de sol el için ayarlanabilir testeresi olan kereste makinesi |
twin band mill n.
|
|
247 |
General |
iki elini de aynı beceriyle kullanabilme |
ambidextrousness n.
|
|
248 |
General |
(çin'de) kırsal alanlardan kitleler halinde şehre göç etmiş genç nesil |
ant tribe n.
|
|
249 |
General |
doğu bengal'de yaşayan kimse |
east bengali n.
|
|
250 |
General |
doğu berlin'de yaşayan kimse |
east berliner n.
|
|
251 |
General |
east end'de yaşayan kimse |
east ender n.
|
|
252 |
General |
ingiltere'de üniversite denetimleri sırasında içilmek için üretilen bir tür bira |
audit ale n.
|
|
253 |
General |
ingiltere'de bağ bozumu festivali |
august 1 n.
|
|
254 |
General |
ilk kez köln'de üretilmiş bir çeşit parfüm |
eau-de-cologne n.
|
|
255 |
General |
çin'de 1949 yılına kadar çeşitli devlet kurumlarına verilen isim |
yamen n.
|
|
256 |
General |
(çin'de) gençlerin bekarlıklarını kutladıkları gün |
singles' day n.
|
|
257 |
General |
abd'de kadın kongre üyesi |
congresswoman n.
|
|
258 |
General |
atın üzerinde bacakların ikisi de bir tarafta oturma pozisyonu (genel olarak kadınların kullandığı at biniş şekli) |
sidesaddle n.
|
|
259 |
General |
abd'de kullanılan ölçü birimi sistemi |
united states customary system n.
|
|
260 |
General |
abd'de yaşayan bir tunika halkı |
yazoo n.
|
|
261 |
General |
abd'de yaşayan yazoo halkına mensup kimse |
yazoo n.
|
|
262 |
General |
ingiltere'de yaşayan kadın |
englishwoman n.
|
|
263 |
General |
çin'de bir etnik grup |
zhuang n.
|
|
264 |
General |
ingiltere'de yüksek rütbeli feodal bir soylu |
baron n.
|
|
265 |
General |
ingiltere'de yüksek rütbeli feodal bir soylunun soyundan gelen kimse |
baron n.
|
|
266 |
General |
(ingiltere'de) lord |
baron n.
|
|
267 |
General |
(ingiltere'de) eskiden krala hizmetle görevli olan özgür kimse |
baron n.
|
|
268 |
General |
filipinler'de kullanılan uzun geniş bir bıçak |
barong n.
|
|
269 |
General |
iki yüzü de tura olan madeni para |
jack n.
|
|
270 |
General |
zaire'de yaşayan kimse |
zairese n.
|
|
271 |
General |
ingiltere'de savaş bölgelerinde yaşamış olanlara verilen bir soyadı |
battle n.
|
|
272 |
General |
(iskoçya ve kuzey ingiltere'de) iki sporcu arasındaki müsabaka |
kemp n.
|
|
273 |
General |
(iskoçya ve kuzey ingiltere'de) iki işçi grubu arasındaki müsabaka |
kemp n.
|
|
274 |
General |
(iskoçya ve kuzey ingiltere'de) çiftçiler arasındaki hasat yarışması |
kemp n.
|
|
275 |
General |
kentucky'de yaşayan kimse |
kentuckian n.
|
|
276 |
General |
kentucky'de yaşayan kimse |
bluegrass stater n.
|
|
277 |
General |
abd'de kullanılan ölçü birimi sistemi |
us customary system n.
|
|
278 |
General |
galler'de yaygın olan baba kökenli bir soyadı |
evans n.
|
|
279 |
General |
kuzeydoğu zimbabve'de yaşayan bir bantu halkına mensup kimse |
korekore n.
|
|
280 |
General |
abd'de yaşayan latin kökenli kimse |
latino n.
|
|
281 |
General |
abd'de yaşayan latin kökenli kimse |
latinx n.
|
|
282 |
General |
madrid'de yaşayan kimse |
madrilenian n.
|
|
283 |
General |
abd'de ailelerin etrafında organize olan ve sicilya mafyası ile ilişkili olduğu düşünülen suç örgütü |
maffia n.
|
|
284 |
General |
abd'nin maine eyaletinde de yürürlükte olan, alkollü içeceklerin üretimini ve satışını yasaklayan yasalar |
maine law n.
|
|
285 |
General |
maine'de yaşayan kimse |
mainer n.
|
|
286 |
General |
(şintoizm'de) insanlara sadece kutsal ruhlar vasıtasıyla bildirildiğine inanılan hakikat yolu |
makoto n.
|
|
287 |
General |
maldivler'de yaşayan kimse |
maldivan n.
|
|
288 |
General |
bengal'de yaşayan bir dravid halkına mensup kimse |
male n.
|
|
289 |
General |
1931'de kurulan afrikaner gençlik hareketinin bir üyesi |
voortrekker n.
|
|
290 |
General |
eskiden mısır ve türkiye'de kullanılmış bir altın sikke |
xeriff n.
|
|
291 |
General |
İsviçre'de banka hesabı |
swiss bank account n.
|
|
292 |
General |
tv'nin çerçeve hızını artırarak görüntüsünü pürüzsüz hale getiren ve bazen de abartılı gerçek ve garip bir görüntü veren bir tv teknolojisi |
motion smoothing n.
|
|
293 |
General |
beytüllahim'de yaşayan kimse |
bethlehemite n.
|
|
294 |
General |
(eskiden ingiltere'de) düşkün bir kimsenin yararına düzenlenen bir festival |
bidale [obsolete] n.
|
|
295 |
General |
hawaii'de yabancı kimse |
malihini n.
|
|
296 |
General |
(kanada ve abd'de) sığır çobanı |
waddie n.
|
|
297 |
General |
(kanada ve abd'de) kovboy |
waddie n.
|
|
298 |
General |
eskiden abd'de yaşayan bir kızılderili halkına mensup kimse |
biloxi n.
|
|
299 |
General |
(eskiden ingiltere'de) yüzünü siyaha boyayarak avlanan kaçak avcı |
black n.
|
|
300 |
General |
1920'li yıllarda abd'de ortaya çıkan bir dans |
black bottom n.
|
|
301 |
General |
abd'de blackfoot konfederasyonunun en kuzeyindeki kabilenin üyeleri |
blackfeet n.
|
|
302 |
General |
abd'de blackfoot konfederasyonunun en kuzeyindeki kabilenin üyesi |
blackfoot n.
|
|
303 |
General |
(ingiltere'de) kraliyet sarayının üçüncü görevlisi |
master of the horse n.
|
|
304 |
General |
(golfte) vuruş sayısına göre değil de kazanılan delik sayısına göre yapılan puanlama |
matchplay n.
|
|
305 |
General |
(hinduizm ve caynizm'de) hindu manastırı |
math n.
|
|
306 |
General |
dakikanın 120'de 1'i |
half-second n.
|
|
307 |
General |
el falcılarının saldırganlık veya dayanıklılık, bazen de çabuk alevlenen bir mizaç ile ilişkilendirdikleri el çizgisi |
martian n.
|
|
308 |
General |
(ingiltere'de) kraliçe mahkemesi |
queen's bench n.
|
|
309 |
General |
(ingiltere'de) kraliçenin izcisi |
queen's guide n.
|
|
310 |
General |
(ingiltere'de) kraliçe'nin izcisi |
queen's scout n.
|
|
311 |
General |
(ingiltere'de) dokumacı kimseler için kullanılan mesleki bir soyadı |
webster n.
|
|
312 |
General |
(abd'de 1920-1933 arasında) alem yapma |
whoopee n.
|
|
313 |
General |
abd'de siyasi örgütlerin merkez veya buluşma yeri olarak kullandığı büyük bina |
wigwam n.
|
|
314 |
General |
(portekiz'de) şarap bağı |
quinta n.
|
|
315 |
General |
bedfordshire'de bir malikane |
woburn abbey n.
|
|
316 |
General |
aynı anda hem iyi bir eş olan hem de profesyonel bir kariyere sahip olabilen bir kadın |
wonder woman n.
|
|
317 |
General |
(pul koleksiyonculuğunda) cape üçgenlerinin 1861'de basılan acil baskısı |
woodblock n.
|
|
318 |
General |
abd'de yaşayan bir kızılderili kabilesinin üyesi |
blood n.
|
|
319 |
General |
ingiltere'de dört hanedan arması koleji uşağından biri |
blue mantle n.
|
|
320 |
General |
özellikle abd'de 1940'lı yıllarda genç kızların giydiği bilekli çorap |
bobbysox n.
|
|
321 |
General |
(hawaii'de) yabancılar için kullanılan bir ifade |
haole n.
|
|
322 |
General |
(budizm'de) orta yol |
mean n.
|
|
323 |
General |
(budizm'de) vurdumduymazlık ve çilecilik arasındaki ılımlı yol |
mean n.
|
|
324 |
General |
saksonya kralının himayesi ile 1715 civarında dresden yakınlarındaki meissen'de üretilmeye başlanan, hem süs hem de sofra takımı olarak kullanılan sert hamurlu bir porselen |
meissen n.
|
|
325 |
General |
saksonya kralının himayesi ile 1715 civarında dresden yakınlarındaki meissen'de üretilmeye başlanan, hem süs hem de sofra takımı olarak kullanılan sert hamurlu bir porselen |
meissen china n.
|
|
326 |
General |
saksonya kralının himayesi ile 1715 civarında dresden yakınlarındaki meissen'de üretilmeye başlanan, hem süs hem de sofra takımı olarak kullanılan sert hamurlu bir porselen |
meissen ware n.
|
|
327 |
General |
melbourne'de yaşayan kimse |
melburnian n.
|
|
328 |
General |
melbourne'de yaşayan kimse |
melbournian n.
|
|
329 |
General |
erkek giyimine uygun olup kadın giyimde de kullanılabilen kumaş |
men's wear n.
|
|
330 |
General |
(feodal ingiltere'de) derebeyine kiracısı tarafından kızının evlenmesine izin vermesi için verilen harç |
merchet [obsolete] n.
|
|
331 |
General |
(filipinler'de) yabancı-yerli melezi |
mestizo n.
|
|
332 |
General |
(britanya'daki üniversitelerde) akademik yılın ekim'de başlayıp noel'de biten dönemi |
michaelmas term n.
|
|
333 |
General |
(ingiltere'de) orta sınıftan gelen ailelerin çocukları için bir okul |
middle school [obsolete] n.
|
|
334 |
General |
abd'de büyük göller ve mississippi nehri vadisi'nin üst kısmını kapsayan kesin sınırları olmayan bölge |
middle west n.
|
|
335 |
General |
güneydoğu ingiltere'de eski bir idari bölge |
middletown n.
|
|
336 |
General |
abd'de avrupa, latin amerika ve iskandinav topluluklarının 24 haziran'da yaz gün dönümünü kutladıkları gün |
midsummer day n.
|
|
337 |
General |
incil'de bahsi geçen, isa'nın dünyaya hükmedeceği 1000 yıllık zaman dilimi |
millennium n.
|
|
338 |
General |
londra, ingiltere'de bir asma köprü |
millennium bridge n.
|
|
339 |
General |
sudan sterlininin 1000'de 1'ine eşit olan bir birim |
millim n.
|
|
340 |
General |
bir pound'un 1000'de 1'ine eşit olan mısır para birimi |
millieme n.
|
|
341 |
General |
bir pound'un 1000'de 1'ine eşit olan sudan para birimi |
millieme n.
|
|
342 |
General |
bir gramın 1000'de 1'ine eşit olan bir kütle birimi |
milligramme [uk] n.
|
|
343 |
General |
bir gramın 1000'de 1'ine eşit olan bir ağırlık birimi |
milligramme [uk] n.
|
|
344 |
General |
on sekizinci yüzyılda ingiltere'de kullanılan deri bir maşrapa |
bombard n.
|
|
345 |
General |
eskiden abd'de komedyenler tarafından kullanılan kemik veya tahtadan yapılmış yassı tokmaklar |
bones n.
|
|
346 |
General |
eskiden abd'de bir tür komedi gösterisinin komedyeni |
bones n.
|
|
347 |
General |
(islamiyet'te veya hinduizm'de) kutsal kabul edilen dilenci keşiş |
fakir n.
|
|
348 |
General |
(islamiyet'te veya hinduizm'de) dünyevi serveti reddeden münzevi |
fakir n.
|
|
349 |
General |
(hinduizm'de) dünyevi serveti reddeden münzevi |
faqir n.
|
|
350 |
General |
(hinduizm'de) dünyevi serveti reddeden münzevi |
fakeer n.
|
|
351 |
General |
(islamiyet'te veya hinduizm'de) kutsal kabul edilen dilenci keşiş |
faquir n.
|
|
352 |
General |
kuzey nijerya ve güney nijer'de yaşayan müslüman halktan olan kimse |
hausa n.
|
|
353 |
General |
hawaii'de yaşayan kimse |
hawaiian n.
|
|
354 |
General |
haiti'de yaşayan kimse |
haytian n.
|
|
355 |
General |
1600 ve 1700'lerde ingiltere'de popüler olan bir zar oyunu |
hazard n.
|
|
356 |
General |
(eski ingiltere'de) on ailelik yönetim bölgesinin başkanı |
headborough n.
|
|
357 |
General |
incil'de geçen bir kadın adı |
hephzibah n.
|
|
358 |
General |
ingiltere'de uzman armacıların oluşturduğu bir kuruluş |
heralds' college n.
|
|
359 |
General |
ingiltere'de uzman armacıların oluşturduğu bir kuruluş tarafından kullanılan bina |
heralds' college n.
|
|
360 |
General |
(hanedan armalarında) iki kolu üst taraftan diğer ikisi de alt taraftan kıvrılan motif |
millrind n.
|
|
361 |
General |
(hanedan armalarında) iki kolu üst taraftan diğer ikisi de alt taraftan kıvrılan motif |
millrynd n.
|
|
362 |
General |
milwaukee'de yaşayan kimse |
milwaukeean n.
|
|
363 |
General |
tatillerde de açık olup geç saatlere kadar kapanmayan, acil ihtiyaç maddeleri bulunduran ve görece yüksek fiyattan satış yapan bir tür perakendeci |
mini-mart n.
|
|
364 |
General |
1793'den bu yana stoke-on-trent' de üretilen yüksek kalite bir porselen |
minton n.
|
|
365 |
General |
ingiltere'de 1960'lı yıllarda hippilere karşı gelişen bir gençlik altkültürü |
bootboys n.
|
|
366 |
General |
abd'de yahudi alpleri bölgesi |
borscht circuit n.
|
|
367 |
General |
(ingiltere'de) suçlu erkek çocukları için okul |
borstal n.
|
|
368 |
General |
iskoçya ve ingiltere'de eskiden kullanılan çeşitli hacim birimlerine verilen ad |
bow n.
|
|
369 |
General |
(abd'de) elit kesime mensup kimse |
brahmin n.
|
|
370 |
General |
(karayipler'de) öğle yemeği |
breakfast [dialect] n.
|
|
371 |
General |
cinsiyeti ne erkek ne de kadın olan kimse |
hijrah [south asia/india] n.
|
|
372 |
General |
eskiden britanya kontrolündeki çin'de kullanılan bir afyon ölçüm birimi |
hoon [obsolete] n.
|
|
373 |
General |
ingiliz, irlanda ve galler'de kullanılan bir soyisim |
hopkins n.
|
|
374 |
General |
ingiltere'de yapılan bir panayır |
hopping [dialect] [uk] n.
|
|
375 |
General |
galce ve ingilizce'de kullanılan bir soyadı |
hughes n.
|
|
376 |
General |
abd’de oturum hakkı olan melez kimse |
hyphenate n.
|
|
377 |
General |
mississippi'de yaşayan kimse |
mississippian n.
|
|
378 |
General |
eskiden kuzey-orta missouri'de yaşamış olup günümüz nüfusu kuzey-orta oklahoma'da bulunan amerikan yerli kabilesine mensup kimse |
missourian n.
|
|
379 |
General |
(filipinler'de) ormancı |
montero n.
|
|
380 |
General |
(filipinler'de) kolcu |
montero n.
|
|
381 |
General |
çin'de kullanılan çeşitli arsa alanı birimlerine verilen ad |
mou n.
|
|
382 |
General |
çin'de kullanılan ve 0.1518 akreye eşdeğer olan bir arsa alanı birimi |
mou n.
|
|
383 |
General |
eskiden ingiltere'de kadınların taktığı üçgen şeklinde bir başlık |
gable n.
|
|
384 |
General |
celile'de yaşayan kimse |
galilaean n.
|
|
385 |
General |
celile'de yaşayan kimse |
galilean n.
|
|
386 |
General |
(iskoçya) galloway'de yaşayan kimse |
gallovidian n.
|
|
387 |
General |
galloway'de yaşayan kimse |
galwegian n.
|
|
388 |
General |
(irlanda) galway'de yaşayan kimse |
galwegian n.
|
|
389 |
General |
ingiltere'de bir kasaba |
huntingdon n.
|
|
390 |
General |
kökeni bilinmese de bazı tarihi olaylarla ilişkilendirilebilen ve genellikle dini ritüel ve inançlara ışık tutan hikaye |
mythoi n.
|
|
391 |
General |
(abd'de) postaya yapıştırılmadan önce iptal edilmiş posta pulu |
bureau n.
|
|
392 |
General |
(abd'de) postaya yapıştırılmadan önce iptal edilmiş posta pulu |
bureau print n.
|
|
393 |
General |
dubai'de bir gökdelen |
burj dubai n.
|
|
394 |
General |
dubai'de bir gökdelen |
burj khalifa n.
|
|
395 |
General |
bir soylunun kendisi de soylu olan hizmetkarı |
gentleman n.
|
|
396 |
General |
atları çalıştıran ve bazen jokeylik de yapabilen küçük ölçekli yarış atı sahibi |
gipsy n.
|
|
397 |
General |
(ingiltere'de) ormanlardaki açıklıklarda çulluk gibi kuşları yakalamak için kullanılan ağ |
glade net n.
|
|
398 |
General |
(eskiden ingiltere'de) hükümdarların otorite simgesi olarak taşıdığı altın küre |
globe n.
|
|
399 |
General |
japonya ve çin'de tutkal yapımında kullanılan gloiopeltis cinsi bir alg |
glue plant n.
|
|
400 |
General |
eskiden kuzey ingiltere'de birbirine benzeyen iki idolden biri |
golden calf n.
|
|
401 |
General |
yılbaşı arifesinde moray'de tutuşturulan bir tür fıçı |
clavie [scotland] n.
|
|
402 |
General |
(abd'de) baba adayını kutlayıp ona hediye vermek için düzenlenen parti |
dadchelor party [us] n.
|
|
403 |
General |
mryland'de bulunan, belediyeye ait olmayan bir alan |
darlington n.
|
|
404 |
General |
kentucky'de özerk bir bölge |
denton n.
|
|
405 |
General |
ingiltere'de bazı adli kurumların tatil olarak kabul ettiği günler |
grand days n.
|
|
406 |
General |
ingiltere'de bazı adli kurumların tatil olarak kabul ettiği günler |
dies non juridici n.
|
|
407 |
General |
(genellikle abd'de) geçit töreni mareşali |
grand marshal [us] n.
|
|
408 |
General |
çiftçilerle üreticileri ve üreticilerle de tüketicileri bir araya getirmeyi hedefleyen dernek |
grange n.
|
|
409 |
General |
çiftçilerle üreticileri ve üreticilerle de tüketicileri bir araya getirmeyi hedefleyen çiftçi derneğine mensup kimse |
granger n.
|
|
410 |
General |
çiftçilerle üreticileri ve üreticilerle de tüketicileri bir araya getirmeyi hedefleyen çiftçi derneklerinin politikaları |
grangerism n.
|
|
411 |
General |
eskiden ingiltere'de muhtar |
grieve [dialect] [uk] n.
|
|
412 |
General |
eskiden abd'de posta pullarında kullanılan bir tür desen |
grill n.
|
|
413 |
General |
eskiden abd'de posta pullarında kullanılan bir tür desen |
grille n.
|
|
414 |
General |
abd'de camp fire girls isimli gençlik organizasyonunun temel program birimi |
group n.
|
|
415 |
General |
beyaz, kızılderili ve siyahi kökenleri bulunan ve genellikle batı virjinya ve maryland'de yaşayan topluluğa mensup kimse |
guinea n.
|
|
416 |
General |
guarana bitkisinin tohumlarından yapılan, içeceklere katılan ve de bitkisel ilaç olarak kullanılabilen bir preparat |
guarana n.
|
|
417 |
General |
ingiltere'de kutlanan guy fawkes gününde dolaştırılıp yakılan temsili kukla |
guy n.
|
|
418 |
General |
(özellikle broadway'de) dans grubu üyesi |
gypsy n.
|
|
419 |
General |
abd'de bulunan büyük bir sağlık bilgi sistemleri firması |
idx n.
|
|
420 |
General |
papua yeni gine'de kullanılan bir tür toprak fırın |
mumu n.
|
|
421 |
General |
(papua yeni gine'de) toprak fırında pişirilmiş domuz eti |
mumu n.
|
|
422 |
General |
delaware'de yaşayan bir amerikan yerli kabilesine mensup kimse |
munsee n.
|
|
423 |
General |
18. yüzyılda ingiltere'de kurulan gizli bir yardımlaşma derneğinin üyesi |
odd fellow n.
|
|
424 |
General |
18. yüzyılda ingiltere'de kurulan gizli bir yardımlaşma derneğinin üyesi |
oddfellow n.
|
|
425 |
General |
abd'de yaşayan bir kızılderili halkı |
okanagan n.
|
|
426 |
General |
eskiden abd'de kullanılan bir kadın ismi |
ola n.
|
|
427 |
General |
abd'de yaşayan bir kızılderili halkı |
onondaga n.
|
|
428 |
General |
abd'de yaşayan bir kızılderili halkı |
onondaga n.
|
|
429 |
General |
çin'de yetiştirilen çeşitli siyah çaylara verilen ad |
oopack n.
|
|
430 |
General |
bazı ingiliz üniformalarının parçası olup resmi ata binme aktivitelerinde de giyilen dar kalıplı pantolon |
overall n.
|
|
431 |
General |
ingiltere'de elizabeth-jacob devrinde yoldan geçenleri haraca kesen serseri |
roaring boy n.
|
|
432 |
General |
ingiltere'de elizabeth-jacob devrinde yoldan geçenleri haraca kesen serseri |
roaring lad n.
|
|
433 |
General |
galler'de müzik, drama, şiir ve güzel sanatlarda yarışmalarla dolu bir festival |
royal national eisteddfod n.
|
|
434 |
General |
(türkiye'de) han |
imaret n.
|
|
435 |
General |
(türkiye'de) imarethane |
imaret n.
|
|
436 |
General |
(ingiltere'de) üst sınıf entelektüel yaşam tarzı |
oxbridge n.
|
|
437 |
General |
(ingiltere'de) asiller sınıfının lord unvanına sahip en düşük rütbeli grubu |
baron n.
|
|
438 |
General |
çin'de köylerde temel sağlık hizmeti veren kimse |
barefoot doctor n.
|
|
439 |
General |
eskiden isviçre'de kullanılan kısa bir kılıç |
baselard n.
|
|
440 |
General |
başmeleklerden mikail´in 29 eylül´de kutlanan yortusu |
goose feast n.
|
|
441 |
General |
(abd'de) genellikle taşlarla kaplı, üstü kapalı depolama çukuru |
cist n.
|
|
442 |
General |
(abd'de) şehir |
city n.
|
|
443 |
General |
eskiden ingiltere'de kullanılan bir takvim |
clog n.
|
|
444 |
General |
eskiden ingiltere'de kullanılan bir takvim |
clog almanac n.
|
|
445 |
General |
(ispanya ve portekiz'de) ulusal yasama organını meydana getiren iki hükümet meclisi |
cortes n.
|
|
446 |
General |
(papua yeni gine'de) ev |
donga n.
|
|
447 |
General |
(papua yeni gine'de) barınak |
donga n.
|
|
448 |
General |
(papua yeni gine'de) sığınak |
donga n.
|
|
449 |
General |
(abd'de) aşağı doğu yakasında doğmuş kimse |
down easter n.
|
|
450 |
General |
(abd'de) aşağı doğu yakasında yaşayan kimse |
down easter n.
|
|
451 |
General |
maine'de yaşayan kimse |
down-easter n.
|
|
452 |
General |
(incil'de) isa'nın sözünü yansıtan anlatı metni |
paradigm n.
|
|
453 |
General |
(sscb'de) işsizlik |
parasitism n.
|
|
454 |
General |
17 ve 18. yüzyılda ingiltere'de kullanılan çeşitli altın paralara verilen ad |
piece [obsolete] n.
|
|
455 |
General |
(ingiltere'de) eskiden maliye bakanlığı'na bağlı bir daire |
pipe office n.
|
|
456 |
General |
(iskoçya ve kuzey ingiltere'de) akıllılık |
cleverality [dialect] n.
|
|
457 |
General |
ingiltere'de bir malikane |
cliveden n.
|
|
458 |
General |
ingiltere'de toprak sahibi zenginler |
country gentleman n.
|
|
459 |
General |
abd'de yaşayan bir kızılderili halkı |
crow n.
|
|
460 |
General |
kirene'de yaşayan kimse |
cyrenaic n.
|
|
461 |
General |
kirene'de yaşayan kimse |
cyrenian n.
|
|
462 |
General |
çin'de kullanılan bir ağırlık birimi |
fen n.
|
|
463 |
General |
(abd'de) federal acil durum yönetim komisyonu |
ferc (federal emergency regulatory commission) n.
|
|
464 |
General |
(atletler için) yavaş tempolu ara egzersizleri de içeren hızlı egzersiz serisi |
interval n.
|
|
465 |
General |
budizm'de en yüksek rütbeli ikinci din adamı |
panchen lama n.
|
|
466 |
General |
(kaşmir'de) hindu katip |
pandit [india] n.
|
|
467 |
General |
(kaşmir'de) hindu görevli |
pandit [india] n.
|
|
468 |
General |
(japonya'da geliştirilen ve birleşik devletler'de kullanılan) küçük bir balıkçı teknesi |
panga n.
|
|
469 |
General |
(iskoçya ve kuzey-doğu ingiltere'de) halka açık çeşme |
pant n.
|
|
470 |
General |
abd'de üretilmiş bir delikli pano markası |
pegboard® n.
|
|
471 |
General |
abd'de üretilmiş bir delikli pano markası |
peg-board® n.
|
|
472 |
General |
yeni gine'de kullanılan madeni para |
penny n.
|
|
473 |
General |
(ingiltere'de, abd'de) madeni para ayar kutusu |
pix n.
|
|
474 |
General |
fox valley'de yaşayan yerli bir halk |
sauk n.
|
|
475 |
General |
fox valley'de yaşayan yerli bir halk |
sac n.
|
|
476 |
General |
(eskiden) ingiltere'de avukatların taktığı beyaz bir takke |
coif n.
|
|
477 |
General |
(eskiden) ingiltere'de avukatların taktığı beyaz bir takke |
coiffe n.
|
|
478 |
General |
kentucky'de özerk bir topluluk |
coin n.
|
|
479 |
General |
portekiz'de en düşük asalet unvanı |
fidalgo n.
|
|
480 |
General |
(filipinler'de) savcı |
fiscal n.
|
|
481 |
General |
(ingiltere'de) mera |
gate [dialect] n.
|
|
482 |
General |
(ingiltere'de) hayvan otlatılan umumi arazi |
gate [dialect] n.
|
|
483 |
General |
ingiltere'de üniversiteleri kamuda temsil eden memur |
orator n.
|
|
484 |
General |
(ingiltere'de) krallığın gücü ve adaletini simgeleyen haçlı küre |
orb n.
|
|
485 |
General |
(abd'de) erkek izcilerin deniz keşfi programındaki ikinci rütbe |
ordinary [obsolete] n.
|
|
486 |
General |
bir büyük bir de küçük tekerleği bulunan ilkel bir bisiklet türü |
ordinary n.
|
|
487 |
General |
her bir parçasının hem bir araç hem de amaç olduğu bir varlık |
organism n.
|
|
488 |
General |
(abd'de) abd anayasası'nın yazarlarının amaçladığı şekilde yorumlayan kimse |
originalist n.
|
|
489 |
General |
ingiltere'de bir tarihi bina |
osborne house n.
|
|
490 |
General |
(ingiltere'de) ortaçağ'da kasaba sınırları dışında yaşayan veya çalışan kimse |
outman n.
|
|
491 |
General |
(abd'de) yerel kiliseye bağlı olup ona ait binaları elinde bulunduran ve papazın maaşını veren kongregasyonalist kurum |
parish n.
|
|
492 |
General |
(hinduizm'de) yağmur tanrısı |
parjanya n.
|
|
493 |
General |
1842'de saban üretimi yapmak için kurulmuş bir fabrika |
parlin & orendorff co. n.
|
|
494 |
General |
(güney abd'de) üstü açık iç avlu |
parlor [dialect] n.
|
|
495 |
General |
madrid'de bir sanat galerisi |
prado n.
|
|
496 |
General |
(gnostisizm'de) kutsal yaşamın bütünlüğü |
pleroma n.
|
|
497 |
General |
eskiden iskoçya ve kuzey ingiltere'de kullanılan bir arazi birimi |
ploughgate n.
|
|
498 |
General |
eskiden iskoçya ve kuzey ingiltere'de kullanılan bir arazi birimi |
plowgate n.
|
|
499 |
General |
eskiden kuzey ve doğu ingiltere'de çiftçilerle kutlanan bayram |
plow monday n.
|
|
500 |
General |
(abd'de) başkanın ofisi ile başkana bağlı çeşitli daireleri içeren hükümet kurumu |
presidency n.
|
|