affection - Turkish English Dictionary
History

affection

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "affection" in Turkish English Dictionary : 34 result(s)

English Turkish
General
affection n. alaka
affection n. etkileme
affection n. meyil
affection n. duygusal yakınlık
affection n. muhabbet
affection n. sevgi
affection n. eğilim
affection n. düşkünlük
affection n. şefkat
affection n. tefani
affection n. hastalık
affection n. yakınlık
affection n. ilgi
affection n. duygu
affection n. his
affection n. rahatsızlık
affection n. etkilenme
affection n. mizaç
affection n. tabiat
affection n. temayül
affection n. varlığın tesadüfi oluşu
Trade/Economic
affection n. ipotek etme
Technical
affection n. etkime
affection n. etki etme
affection n. tesir etme
Medical
affection n. afeksiyon
affection n. afet
affection n. duygulanım
affection n. hastalık hali
affection n. illet
affection n. marazi durum
affection n. maraz
Philosophy
affection n. duygulanım
Ottoman Turkish
affection n. teessür

Meanings of "affection" with other terms in English Turkish Dictionary : 43 result(s)

English Turkish
General
demonstration of affection n. sevgi gösterisi
mutual affection n. karşılıklı etki
ties of affection n. gönül bağı
affection training n. sevgiyle eğitme
affection training n. şefkatle eğitme
self-affection n. öz-etkilenim
an inconstant affection n. hercai gönül
public display of affection n. sevginin aleniyete dökülmesi
natural affection n. yakınlar arasındaki doğal sevgi ve şefkat ilişkisi
affection and respect n. sevgi ve saygı
term of affection n. sevgi sözcüğü
term of affection n. (tatlım/canım gibi) sevgi sözcüğü
mother's affection n. anne şefkati
motherly affection n. anne şefkati
maternal affection n. anne şefkati
affection [obsolete] n. ön yargı
affection [obsolete] n. tarafgirlik
affection [obsolete] n. yanlılık
affection [obsolete] n. tarafgirlik
affection [obsolete] n. ön yargı
affection [obsolete] n. kayırma
affection [obsolete] n. taraf tutma
affection [obsolete] n. peşin yargı
affection [obsolete] n. peşin hüküm
sense of gratitude and affection n. minnettarlık ve şefkat duygusu
mutual affection n. karşılıklı sempati
win someone's affection v. bir kimsenin sevgisini kazanmak
lose one's affection completely (for) v. buz gibi soğumak
treat with tenderness and affection v. şefkat göstermek
show affection v. şefkat göstermek
without affection adj. şefkatsiz
Colloquial
a sign of affection n. bir ilgi göstergesi
Trade/Economic
affection value n. itibari kıymet
affection value n. itibari değer
affection value n. nominal değer
Law
alienation of affection n. bir kimseyi eşinden soğutma
alienation of affection n. evli eşlerin arasını bozan üçüncü şahsa karşı açılan dava
Medical
local affection n. belirli bir bölüm veya organla sınırlı olup sistemi doğrudan etkilemeyen hastalık
Pathology
systematized affection n. sistemli hastalık
systematic affection n. sistemli hastalık
hydrocephaloid affection n. küçük çocuklarda akut hidrosefaliye benzeyen aşırı ishali izleyen semptom grubu
Modern Slang
affection erection n. duygusal yakınlaşmayla ereksiyon olma
affection erection n. birinin elini tuttuğunda, birine sarıldığında, biri sevdiğini söylediğinde ereksiyon olma