Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
German - English
History
büyük ölçüde
Meanings of
"büyük ölçüde"
in English Turkish Dictionary : 47 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
büyük ölçüde
a vast scale
adj.
2
General
büyük ölçüde
whole slew (of)
adj.
3
General
büyük ölçüde
to a great extent
adv.
4
General
büyük ölçüde
substantially
adv.
5
General
büyük ölçüde
to a large extent
adv.
6
General
büyük ölçüde
largely
adv.
7
General
büyük ölçüde
on a large scale
adv.
8
General
büyük ölçüde
widely
adv.
9
General
büyük ölçüde
majorly
adv.
10
General
büyük ölçüde
considerably
adv.
11
General
büyük ölçüde
pretty much
adv.
12
General
büyük ölçüde
pretty well
adv.
13
General
büyük ölçüde
in no small measure
adv.
14
General
büyük ölçüde
radically
adv.
15
General
büyük ölçüde
all too
adv.
16
General
büyük ölçüde
only too
adv.
17
General
büyük ölçüde
big
adv.
18
General
büyük ölçüde
big-time
adv.
19
General
büyük ölçüde
materially
adv.
20
General
büyük ölçüde
with a witness
adv.
21
General
büyük ölçüde
widewhere
adv.
22
General
büyük ölçüde
meikle [scotland]
adv.
23
General
büyük ölçüde
mickle [scotland]
adv.
24
General
büyük ölçüde
right smart
adv.
25
General
büyük ölçüde
considerable [dialect]
adv.
26
General
büyük ölçüde
powerful
adv.
27
General
büyük ölçüde
gayly [scotland]
adv.
Phrases
28
Phrases
büyük ölçüde
a bit of a/an
expr.
Colloquial
29
Colloquial
büyük ölçüde
super dooper
adv.
30
Colloquial
büyük ölçüde
hang of a
expr.
31
Colloquial
büyük ölçüde
a hang of
expr.
Idioms
32
Idioms
büyük ölçüde
to great effect
adv.
33
Idioms
büyük ölçüde
to fine effect
adv.
34
Idioms
büyük ölçüde
to outstanding effect
adv.
35
Idioms
büyük ölçüde
to good effect
adv.
36
Idioms
büyük ölçüde
leaps and bounds
adv.
37
Idioms
büyük ölçüde
on a biblical scale
expr.
38
Idioms
büyük ölçüde
a whole lot
expr.
39
Idioms
büyük ölçüde
by the yard
expr.
40
Idioms
büyük ölçüde
by/in leaps and bounds
expr.
41
Idioms
büyük ölçüde
to pieces
expr.
42
Idioms
büyük ölçüde
with a capital (some letter)
expr.
Trade/Economic
43
Trade/Economic
büyük ölçüde
on a big scale
expr.
44
Trade/Economic
büyük ölçüde
on a large scale
expr.
Archaic
45
Archaic
büyük ölçüde
thrice
adv.
Slang
46
Slang
büyük ölçüde
bare
adv.
47
Slang
büyük ölçüde
like buggery [uk]
expr.
Meanings of
"büyük ölçüde"
with other terms in English Turkish Dictionary : 84 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
büyük ölçüde bütünleşik devre
large scale integrated circuit
n.
2
General
çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir ölçüde bağımsızlığı olan büyük il
state
n.
3
General
büyük ölçüde can kaybı
mortality
n.
4
General
daha büyük ölçüde tartışma
further discussion
n.
5
General
muadillerinden anormal ölçüde büyük olan şey
lunker
n.
6
General
biyografileri büyük ölçüde izlenemeyen bir grup insanın ortak özelliklerinin araştırılması
prosopography
n.
7
General
bağımsız unsurların büyük etki yaratacak ölçüde etkileşimi
synergism
n.
8
General
büyük ölçüde artmak
redouble
v.
9
General
büyük ölçüde farklılık göstermek
differ greatly
v.
10
General
büyük ölçüde etkilemek
overimpress
v.
11
General
normalden daha büyük ölçüde olana ait
kingsize
adj.
12
General
büyük ölçüde etkili
largely effective
adj.
13
General
büyük ölçüde değiştirilmiş
heavily modified
adj.
14
General
büyük ölçüde kısıtlı görüş mesafesine sahip
near-blind
adj.
15
General
daha büyük ölçüde
more of
adj.
16
General
toplumun davranış normlarından büyük ölçüde farklılık gösteren
deviate
adj.
17
General
çelişkili görünmesine karşın büyük ölçüde doğru olan
paradoxical
adj.
18
General
büyük bir ölçüde
largely
adv.
19
General
büyük ölçüde/oranda
in large measure
adv.
20
General
büyük ölçüde/çapta
largely
adv.
21
General
büyük ölçüde/çapta
to a large extent
adv.
22
General
büyük ölçüde/çapta
in great measure
adv.
23
General
büyük ölçüde/çapta
to a great extent
adv.
24
General
daha büyük ölçüde
to a greater extent
adv.
25
General
daha büyük ölçüde
more so
adv.
26
General
çok büyük ölçüde
particularly
adv.
27
General
daha büyük ölçüde
still [obsolete]
adv.
28
General
büyük ölçüde anlamı veren ön ek
be-
pref.
29
General
daha büyük ölçüde anlamı veren ön ek
be-
pref.
Phrases
30
Phrases
büyük, az, hatırı sayılır ölçüde
to good, little, etc. effect
expr.
Colloquial
31
Colloquial
olabilecek en büyük ölçüde
for fair
expr.
32
Colloquial
çok büyük oranda/ölçüde
a whole heap
expr.
33
Colloquial
büyük ölçüde (bir şey)
all too (something)
expr.
34
Colloquial
büyük ölçüde (bir şey)
all too (something)
expr.
Idioms
35
Idioms
(bir şeyi) büyük ölçüde azaltmak
pare (something) to the bone
v.
36
Idioms
(bir şeyi/konuyu) büyük ölçüde aydınlığa kavuşturmak
throw a lot of light on (something)
v.
37
Idioms
(bir şeye/konuya) büyük ölçüde ışık tutmak
throw a lot of light on (something)
v.
38
Idioms
(bir şeyi/konuyu) büyük ölçüde aydınlatmak
throw a lot of light on (something)
v.
39
Idioms
(bir şeyi/konuyu) büyük ölçüde açıklamak
throw a lot of light on (something)
v.
40
Idioms
(bir şeyi/konuyu) büyük ölçüde açıklığa kavuşturmak
throw a lot of light on (something)
v.
41
Idioms
(bir şeye/konuya) büyük ölçüde açıklık getirmek/kazandırmak
throw a lot of light on (something)
v.
42
Idioms
bir eşiği/sınırı kolaylıkla ve büyük ölçüde geçmek
blow past (something)
v.
43
Idioms
büyük ölçüde bir şey yapmak
do something in a big way
v.
44
Idioms
(bir şeyin) fiyatını büyük ölçüde artırmak
place a premium on (something)
v.
45
Idioms
ciddi/büyük ölçüde gerilemek
take a drubbing
v.
46
Idioms
büyük ölçüde tahrip edici
slash-and-burn
adj.
47
Idioms
önemli/büyük ölçüde
big time
adv.
Trade/Economic
48
Trade/Economic
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlere ait
large-cap
adj.
49
Trade/Economic
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketler ile ilişkili
large-cap
adj.
50
Trade/Economic
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonlarına ait
large-cap
adj.
51
Trade/Economic
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonları ile ilişkili
large-cap
adj.
52
Trade/Economic
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlere ait
large-capitalisation
adj.
53
Trade/Economic
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketler ile ilişkili
large-capitalisation
adj.
54
Trade/Economic
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonlarına ait
large-capitalisation
adj.
55
Trade/Economic
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonları ile ilişkili
large-capitalisation
adj.
56
Trade/Economic
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlere ait
large-capitalization
adj.
57
Trade/Economic
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketler ile ilişkili
large-capitalization
adj.
58
Trade/Economic
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonlarına ait
large-capitalization
adj.
59
Trade/Economic
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonları ile ilişkili
large-capitalization
adj.
Law
60
Law
bir tarafı büyük ölçüde kısıtlarken diğer tarafı serbest bırakan bir sözleşme
contract of adhesion
n.
Politics
61
Politics
(büyük ölçüde britanya kolumbiyası'nda) terör destekçisi bir doukhobor tarikatı
freedomites
n.
62
Politics
(büyük ölçüde britanya kolumbiyası'nda) terör destekçisi bir doukhobor tarikatı
sons of freedom
n.
Technical
63
Technical
büyük ölçüde kılavuz çekilmiş
oversized tapped
adj.
Anatomy
64
Anatomy
mesane duvarının büyük ölçüde uzunlamasına olan dış kas sistemi
detrusor
n.
65
Anatomy
mesane duvarının büyük ölçüde uzunlamasına olan dış kas sistemi
detrusor muscle
n.
66
Anatomy
mesane duvarının büyük ölçüde uzunlamasına olan dış kas sistemi
detrusor
n.
Food Engineering
67
Food Engineering
büyük ölçüde eşdeğerlik
substantial equivalence
n.
68
Food Engineering
tamamen veya büyük ölçüde graham unundan yapılmış
graham
adj.
Biology
69
Biology
kalitatif bir özelliğin dışavurumunu büyük ölçüde etkileyen gen
oligogene
n.
Zoology
70
Zoology
metabolizmanın büyük ölçüde yavaşlaması
torpor
n.
71
Zoology
metabolizması büyük ölçüde yavaşlamış
torpid
adj.
Botanic
72
Botanic
kayaların altında veya alt yüzeyinde bulunup büyük ölçüde ışıksız bir ortamda olan
hypolithic
adj.
73
Botanic
kayaların altında veya alt yüzeyinde bulunup büyük ölçüde ışıksız bir ortamda yaşayan
hypolithic
adj.
Education
74
Education
büyük ölçüde bağımsız enstitülerin oluşturduğu (üniversite)
federal [uk]
adj.
Linguistics
75
Linguistics
büyük ölçüde ingilizceye dayalı yapay bir uluslararası dil
volapük
n.
76
Linguistics
büyük ölçüde ingilizceye dayalı yapay bir uluslararası dil
volapuk
n.
Religious
77
Religious
(hinduizm'de) büyük ölçüde rahip büyülerinden oluşan dördüncü ve sonuncu veda
atharva-veda
n.
Environment
78
Environment
altındaki mineralli topraktan farklı olarak büyük ölçüde organik madde katmanından oluşan humuslu orman toprağı
mor
n.
Geography
79
Geography
büyük ölçüde değiştirilmiş su kütlesi
heavily modified water body
n.
Geology
80
Geology
büyük ölçüde zirkonyum dioksit içeren, zirkonyum kaynağı bir mineral
baddeleyite
n.
81
Geology
nehir ağzına yakın olup büyük ölçüde açık sulardan korunan çamurlu lagün, bataklık veya göl
liman
n.
Archaic
82
Archaic
özgürlüğe büyük ölçüde izin veren
large
adj.
Ornithology
83
Ornithology
kuzey amerika'daki bataklık ve kıyılarda bulunan büyük ölçüde gri renkli bir kuş
turkeyback (tringa melanoleuca)
n.
Modern Slang
84
Modern Slang
vücudun her yerinin büyük ölçüde zayıflayıp kafanın büyük kalması
al roker syndrome
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of büyük ölçüde
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy