Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
wave mechanics
cruising turbine
cause discontent
yaşam sevgisi
high-visibility clothing
blind from birth
başkasının
History
Sentences
Meanings of
"başkasının"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
başkasının
someone else's
pron.
Someone else's
failure might be an opportunity for you.
Başkasının
başarısızlığı sizin için bir fırsat olabilir.
More Sentences
Meanings of
"başkasının"
with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
başkasının zararına sevinme
schadenfreude
n.
He felt a sense of
schadenfreude
when his rival's business failed.
Rakibi başarısız olunca, adam
başkasının zararına sevinme
duygusu hissetti.
More Sentences
2
General
işine bakmak (geçici olarak başkasının)
cover for
v.
Tom had to
cover for
Mary.
Tom Mary'nin yerine
işe bakmak
zorunda kaldı.
More Sentences
3
General
izinsiz girmek (başkasının arazisine)
trespass on
v.
Why are illegal immigrants
trespassing on
various sites used by rail freight transporters?
Neden yasadışı göçmenler demiryolu yük taşıyıcıları tarafından kullanılan çeşitli alanlara
izinsiz giriyor?
More Sentences
Colloquial
4
Colloquial
başkasının yerine utanmak
cringe
v.
Tom
cringed.
Tom
başkasının yerine utandı.
More Sentences
Law
5
Law
(başkasının mülküne) izinsiz giren
intruder
n.
The sensors detect an
intruder
in the area.
Sensörler bölgede
izinsiz giren
birini tespit ediyor.
More Sentences
6
Law
(başkasının mülküne) izinsiz giren
trespasser
n.
Trespassers
will be shot.
İzinsiz girenler
vurulacak.
More Sentences
Common Usage
7
Common Usage
başkasının duygularını anlayan
sympathetic
adj.
General
8
General
başkasının yerine kullanılan (şey)
surrogate
n.
9
General
başkasının yerine bakan
supply
n.
10
General
başkasının yerine geçirilen kimse
substitute
n.
11
General
başkasının yerini işgal eden kimse
squatter
n.
12
General
bir başkasının duygularını anlayabilme
empathy
n.
13
General
başkasının yerine geçebilen kimse
alternate
n.
14
General
bir başkasının intiharının takliti
copycat suicide
n.
15
General
başkasının cezasını çeken kimse
fall guy
n.
16
General
bir başkasının malına kasti olarak zarar veen kimse
vandalist
n.
17
General
başkasının görevini yapan kimse
substitute
n.
18
General
başkasının yeri
stead
n.
19
General
başkasının işine burnunu sokan kimse
busybody
n.
20
General
başkasının işine burnunu sokan kimse
interloper
n.
21
General
bir başkasının hakkını çiğneme
entrenching on
n.
22
General
başkasının emrinde olan kimse
underling
n.
23
General
başkasının emrinde olan kimse
underfellow
n.
24
General
başkasının istediği gibi kullandığı kimse
tool
n.
25
General
başkasının yerini tutan (kimse)
surrogate
n.
26
General
başkasının işine burnunu sokan
interloper
n.
27
General
başkasının emrinde olan kimse
subordinate
n.
28
General
tecavüzde bulunma (başkasının hakkına)
encroachment
n.
29
General
başkasının yerine geçen kimse (geçici bir süre için)
substitute
n.
30
General
başkasının aleti olan
cat's paw
n.
31
General
başkasının talihsizliğinden zevk alan
gloater
n.
32
General
başkasının üstüne atılabilemezlik
nonimputability
n.
33
General
başkasının arsasına tecavüz
encroachment
n.
34
General
başkasının iyiliğini isteyen kimse
well-wisher
n.
35
General
başkasının yerine geçmeye
backup
n.
36
General
başkasının suçunu yüklenen kimse
scapegoat
n.
37
General
suçu başkasının üzerine atma
scapegoating
n.
38
General
başkasının aşkı/sevgilisi
somebody else's lover
n.
39
General
hayal gücüne dayanarak kendimizi başkasının yerine koyabilme yeteneği
ability to put ourselves imaginatively in another’s place
n.
40
General
bir başkasının iç yaşamıyla kaynaşma
interiorization
n.
41
General
başkasının hamlesine karşı yapılan hamle
counter manoeuvre
n.
42
General
başkasının arsasına tecavüz
accroachment
n.
43
General
tecavüzde bulunma (başkasının hakkına)
accroachment
n.
44
General
kişinin bir başkasının gözlerinde gördüğü kendi yansıması
babies in the eyes
n.
45
General
başkasının söylediklerini yazan kimse
transcriptionist
n.
46
General
başkasının çıkarlarını kendininkinin önüne koyma
tuism
n.
47
General
başkasının yerine utanma
secondhand embarrassment
n.
48
General
başkasının emrinde olan kimse
underfellow
n.
49
General
başkasının emri altındaki memur
underofficer
n.
50
General
başkasının emri altındaki yetkili
underofficer
n.
51
General
bir şeyi başkasının gözetiminde kullanan kimse
usager
n.
52
General
başkasının hakkına tecavüz eden kimse
usurper
n.
53
General
izin almadan başkasının aracını kullanma
joyriding
n.
54
General
başkasının yerine hüküm süren kraliçe
queen regent
n.
55
General
başkasının rütbesini miras alma hakkına sahip kimse
heir
n.
56
General
bir başkasının daha küçük veya daha genç haline benzeyen kimse
mini-me
n.
57
General
başkasının çok benzeri olan şey
look-alike
n.
58
General
başkasının şanssızlığı veya başarısızlığından duyulan keyif
glee
n.
59
General
başkasının mutsuzluğuna sevinme
gloat
n.
60
General
üstü tarafından geçici süre için başkasının hizmetine atanma
loan
n.
61
General
başkasının arazisinde çalışan işçi
bywoner [africa]
n.
62
General
başkasının arazisinde çalışan çiftçi
bywoner [africa]
n.
63
General
üstünlük sağlamak için başkasının dengesini bozma
oneupmanship
n.
64
General
bir başkasının sözcülüğünü yapan kimse
paranymph
n.
65
General
başkasının kopyası gibi olma
picture
n.
66
General
başkasının yerine geçen kimse
pinch hitter
n.
67
General
başkasının yarım kalan işini yapan kimse
continuator
n.
68
General
başkasının davasını savunan kimse
fellow traveler
n.
69
General
başkasının işine burnunu sokan kimse
interponent
n.
70
General
(ölümcül günahlardan biri olarak) başkasının başarısına kin besleme
invidia
n.
71
General
başkasının yazısını taklit etme
isography
n.
72
General
başkasının kötülük arzusuna hizmet eden kimse
pander
n.
73
General
başkasının arazisinden geçme ücreti
paage [obsolete]
n.
74
General
başkasının kuklası olan kimse
satellite
n.
75
General
başkasının yerini dolduran kimse
fill-in
n.
76
General
başkasının emrinde olan kimse
flunkey
n.
77
General
başkasının emrinde olan kimse
flunky
n.
78
General
başkasının uşağı olan baskıcı ve küstah kimse
gauleiter
n.
79
General
önceden başkasının kullandığı yer veya istasyon
room
n.
80
General
başkasının ısmarladığı şey
free ride
n.
81
General
başkasının ihtiyacını fark etme
prevenancy [obsolete]
n.
82
General
başkasının ihtiyaçlarını gözetme
prevenience
n.
83
General
başkasının malını hacılayan kimse
smoocher
n.
84
General
başkasının kuklası
sock puppet
n.
85
General
başkasının yerine müzik üreten kişi
ghost producer
n.
86
General
başkasının malına, haklarına veya fikirlerine edilen tecavüz
poaching
n.
87
General
başkasının malına, haklarına veya fikirlerine çökme
poaching
n.
88
General
başkasının tesiri altında gerçekleştirilen hareket
spuddle [dialect]
n.
89
General
başkasının sırtından geçinen kimse
spunge
n.
90
General
başkasının yerine atama
superordination
n.
91
General
geçici bir süre için başkasının yerine çalışmak
substitute
v.
92
General
başkasının yerine çalışmak (geçici bir süre için)
substitute
v.
93
General
tecavüzde bulunmak (başkasının hakkına)
encroach upon
v.
94
General
yetkisini kullanarak başkasının kararını iptal etmek
overrule
v.
95
General
başkasının konuşmasını dinlemek
listen in
v.
96
General
izin almadan kullanmak (başkasının malı olan bir şeyi)
make free with
v.
97
General
ucuza satmak (başkasının önerdiği fiyattan)
undercut
v.
98
General
birini başkasının yerine geçirmek
substitute
v.
99
General
başkasının adına yazmak
ghostwrite
v.
100
General
başkasının yerine geçmek
supersede
v.
101
General
sorumluluğu başkasının üzerine atmak
pass the buck
v.
102
General
müdahale etmek (başkasının işine)
mess with
v.
103
General
başkasının emrinde olmak
be subordinate to
v.
104
General
yetkisini kullanarak başkasının kararını geçersiz kılmak
override
v.
105
General
suçu başkasının üzerine atmak
lay the blame on
v.
106
General
aşırmak (başkasının sözlerini/fikrini)
plagiarize
v.
107
General
yetkisini kullanarak başkasının kararını geçersiz kılmak
overrule
v.
108
General
başkasının eline geçmek
change hands
v.
109
General
bir başkasının evinde uyumak
crash out
v.
110
General
yerine çalışmak (geçici bir süre için başkasının)
substitute
v.
111
General
yerine geçmek (başkasının/başka bir şeyin)
take over
v.
112
General
kendini başkasının yerine koymak
put oneself in another's place
v.
113
General
başkasının vazifesini yapmak
act as
v.
114
General
suçu başkasının üzerine atmak
pass the buck
v.
115
General
birine olan borcu ödemek için başkasının hakkını yemek
rob peter to pay paul
v.
116
General
başkasının sırtından geçinmek
drone
v.
117
General
geçici olarak başkasının işine bakmak
cover for
v.
118
General
düşük fiyat teklif etmek (başkasının önerdiği fiyattan)
undercut
v.
119
General
başkasının rolünü ezberlemek
understudy
v.
120
General
düşük fiyat vermek (başkasının önerdiği fiyattan)
undercut
v.
121
General
suçu başkasının üstüne atmak
shift the blame
v.
122
General
başkasının işine karışmak
interlope
v.
123
General
başkasının adına yazmak
ghost
v.
124
General
izinsiz girmek (başkasının arazisine)
trespass upon
v.
125
General
birini başkasının yerine çalıştırmak
substitute
v.
126
General
başkasının sırtından geçinmek
batten on somebody
v.
127
General
başkasının özel yaşamına burnunu sokmak
pry
v.
128
General
başkasının arazisinde kaçak avlanmak
poach
v.
129
General
başkasının hakkına tecavüz etmek
poach
v.
130
General
(başkasının mülküne) izinsiz girmek
trespass
v.
131
General
bir başkasının yerine temsil elmek
sit in
v.
132
General
başkasının görüşüne uymak
come around
v.
133
General
başkasının görüşüne uymak
come round
v.
134
General
başkasının başarısızlığından haz duymak
gloat
v.
135
General
başkasının başarısızlığından mutluluk duymak
gloat
v.
136
General
aşırmak (başkasının sözlerini/fikrini)
plagiarise
v.
137
General
başkasının yerine utanmak
feel embarrassed for another person
v.
138
General
başkasının çocuklarına bakmak ya da ilgilenmek
nanny
v.
139
General
başkasının hizmetine sunmak
give possession
v.
140
General
başkasının adına mutlu olmak
take a vicarious pleasure in
v.
141
General
başkasının tasarrufuna vermek
give
v.
142
General
geçici olarak başkasının tasarrufuna vermek
give
v.
143
General
başkasının parasıyla yaşamak
cosher [ireland]
v.
144
General
başkasının sırtından geçinmek
cosher [ireland]
v.
145
General
(ticarette) başkasının hakkına tecavüz etmek
interlope
v.
146
General
başkasının başlattığı yasal sürece taraf olmak
intervene
v.
147
General
(bir başkasının) fikrini veya kararını sezmek
prejudge [obsolete]
v.
148
General
başkasının sırtından geçinmek
spunge
v.
149
General
hile ile bir başkasının yerine koymak
suppose
v.
150
General
bir başkasının yetkisini devretmek
surrender
v.
151
General
bir başkasının gözünden yansıtmak
sympathise [uk]
v.
152
General
bir başkasının duygularını içselleştirmek
sympathise [uk]
v.
153
General
bir başkasının gözünden yansıtmak
sympathize
v.
154
General
bir başkasının duygularını içselleştirmek
sympathize
v.
155
General
başkasının yerine yapılan
vicarious
adj.
156
General
başkasının yerine geçen (geçici bir süre için)
substitute
adj.
157
General
başkasının işine burnunu sokan
nosey
adj.
158
General
başkasının yerine konuşan
substitute
adj.
159
General
başkasının yerine geçirilmiş
substitute
adj.
160
General
başkasının üstüne atılabilir
imputable
adj.
161
General
başkasının malına göz koyup elinden almaya çalışan
predatory
adj.
162
General
başkasının görevini yapan
substitute
adj.
163
General
başkasının yerine çalışan (geçici bir süre için)
substitute
adj.
164
General
başkasının üstüne atılabilemez
nonimputable
adj.
165
General
başkasının adına yazılmış
ghostwritten
adj.
166
General
başkasının eline bakan
dependant
adj.
167
General
başkasının duygularını anlamayan
unmoved
adj.
168
General
başkasının hayatına katıldığını hayal ederek hissedilen
vicarious
adj.
169
General
başkasının duygularını anlamayan
unstirred
adj.
170
General
başkasının mülküne izinsiz girmeyen
untrespassing
adj.
171
General
başkasının hakkına tecavüz eden
usurpant [obsolete]
adj.
172
General
başkasının hakkına tecavüz eden
usurpatory [rare]
adj.
173
General
başkasının hakkına tecavüz eden
usurping
adj.
174
General
başkasının boyunduruğu altında olan
vassalled
adj.
175
General
başkasının duygularını yansıtan
glass-faced
adj.
176
General
(başkasının) ihtiyaç ve isteklerini aşırı dikkatle yerine getiren
overattentive
adj.
177
General
(başkasının) ihtiyaç ve isteklerine aşırı duyarlı
overattentive
adj.
178
General
başkasının acısını paylaşan
compatible [obsolete]
adj.
179
General
başkasının işine burnunu sokan
polypragmatic
adj.
180
General
başkasının işine burnunu sokan
polypragmatical
adj.
181
General
başkasının duygularını anlayan
fellow
adj.
182
General
başkasının yuvasında yaşayan
inquiline
adj.
183
General
başkasının işine karışmayı seven
intermeddlesome
adj.
184
General
başkasının emrinde olan
satellite
adj.
185
General
başkasının emrinde olan
satellitic
adj.
186
General
başkasının emanetini bulunduran
fiduciary
adj.
187
General
üstü başı başkasının kanına bulanmış
covered in someone else's blood
adv.
188
General
başkasının masasında
al desko
adv.
189
General
başkasının iş yerinde
al desko
adv.
190
General
başkasının hakkına tecavüz ederek
usurpedly
adv.
191
General
başkasının hakkına tecavüz ederek
usurpingly
adv.
192
General
(başkasının) hemen ardından
on the coattails
adv.
193
General
(başkasının) torpiliyle
on the coattails
adv.
194
General
(başkasının) gücüne rağmen
in despite
expr.
195
General
(başkasının) isteğine rağmen
in despite
expr.
Phrasals
196
Phrasals
başkasının kontrolüne vermek
dispose of
v.
197
Phrasals
başkasının adına hareket etmek
act for
v.
198
Phrasals
başkasının hesabına çalışmak
act for
v.
199
Phrasals
birini (önem anlamında) başkasının üzerinde görmek/tutmak
place someone before someone
v.
200
Phrasals
birini (önem anlamında) başkasının üzerinde görmek/tutmak
put someone before someone
v.
201
Phrasals
geceyi bir başkasının evinde geçirmek
crash with someone
v.
202
Phrasals
geceyi başkasının evinde geçirmek
sleep over
v.
203
Phrasals
başkasının yerine de bakmak
double up
v.
204
Phrasals
(birini bir başkasının) üstüne doğru itmek
throw at
v.
205
Phrasals
birinin işini başkasının sırtına yüklemek
slough off
v.
206
Phrasals
birinin görevini başkasının üstüne atmak
slough off
v.
207
Phrasals
spor salonunda başkasının çalıştığı bir aletle çalışmak için izin istemek
work in
v.
208
Phrasals
başkasının/başka bir şeyin yerine ilk sıraya geçmek
jostle aside
v.
209
Phrasals
başkasının/başka bir şeyin önde gelen/önemli konumunu elinden almak
jostle aside
v.
210
Phrasals
başkasının yarattığı problemleri gidermek
mop up
v.
211
Phrasals
başkasının eserini kendininmiş gibi yayınlamak
rip off
v.
212
Phrasals
spor salonunda başkasının çalıştığı aleti kullanarak o kişinin setleri arasında antrenman yapmak
work in
v.
213
Phrasals
geceyi bir başkasının evinde geçirmek
crash with
v.
214
Phrasals
(başkasının mülküne girerek) araba ile uzaklaşmak
run off
v.
215
Phrasals
başkasının eline bakmamak
scratch for (oneself)
v.
216
Phrasals
(başkasının arazisine) izinsiz girmek
trespass on (something)
v.
217
Phrasals
(başkasının arazisine) izinsiz girmek
trespass upon (something)
v.
Phrases
218
Phrases
kendi gözündeki sopayı (değneği) görmez başkasının gözündeki çöpü görür
beam in (one's) eye
expr.
219
Phrases
senin küçük yaşantın başkasının hayalidir
your small life is someone else's dream
expr.
220
Phrases
başkasının yerinde/konumunda
in someone else's place
expr.
221
Phrases
başkasının durumunda/şartlarında
in someone else's place
expr.
222
Phrases
kendini başkasının yerine koymuş
in someone else's place
expr.
223
Phrases
başkasının yerinde olduğunu hayal etmiş/düşünen
in someone else's place
expr.
224
Phrases
başkasının konumunda olduğunu hayal eden/düşünen
in someone else's place
expr.
225
Phrases
belirtilen kişiden başkasının görmemesi gereken
for (one's) eyes only
expr.
Proverb
226
Proverb
birinin kaybı bir başkasının kazancıdır
one man's loss is another man's gain
227
Proverb
birinin çöpü başkasının hazinesidir
one man's trash is another man's treasure
228
Proverb
başkasının işine karışma
you should know a man seven years before you stir his fire
229
Proverb
başkasının işine burnunu sokma
you should know a man seven years before you stir his fire
230
Proverb
daha mütevazı da olsa kendi işinin patronu olmak, başkasının yanında çalışmaktan daha iyidir
better be the head of a dog than the tail of a lion
231
Proverb
birinin kaybı bir başkasının kazancıdır
one person's loss is another person's gain
Colloquial
232
Colloquial
başkasının sigarası
op’s (other people’s cigarettes)
n.
233
Colloquial
başkasının paketinden alınmış sigara
op’s (other people’s cigarettes)
n.
234
Colloquial
başkasının ip adresini kullanarak tcp/ip paketleri oluşturma
phishing
n.
235
Colloquial
geceyi bir başkasının evinde geçirmek
shack
v.
236
Colloquial
burnunu başkasının işine sokmak
poke (one's) bib in [australia]
v.
237
Colloquial
başkasının işine maydanoz olmak
poke (one's) bib in [australia]
v.
238
Colloquial
birine ya da bir başkasının işine salça olmak
poke (one's) bib in [australia]
v.
239
Colloquial
burnunu başkasının işine sokmak
stick (one's) bib in [australia]
v.
240
Colloquial
başkasının işine maydanoz olmak
stick (one's) bib in [australia]
v.
241
Colloquial
birine ya da bir başkasının işine salça olmak
stick (one's) bib in [australia]
v.
242
Colloquial
başkasının sevgilisine aşık olmak
bird-dog
v.
243
Colloquial
başkasının sırtından geçinmek
take a free ride
v.
244
Colloquial
başkasının evinde kalmak
spend the night
v.
245
Colloquial
geceyi başkasının evinde geçirmek
spend the night
v.
246
Colloquial
başkasının evinde yatıya kalmak
spend the night
v.
247
Colloquial
başkasının evinde kalmak
stay the night
v.
248
Colloquial
geceyi başkasının evinde geçirmek
stay the night
v.
249
Colloquial
başkasının evinde yatıya kalmak
stay the night
v.
250
Colloquial
ihtiyaç anında başkasının yerine geçmek
pinch-hit
v.
251
Colloquial
başkasının işi beni ilgilendirmez
am I my brother's keeper
expr.
Idioms
252
Idioms
başkasının acısına gülmeye dayalı eğlence
roman holiday
n.
253
Idioms
başkasının acısına gülmeye dayalı eğlence
a roman holiday
n.
254
Idioms
sahibinden başkasının girmesi yasak olan oda
blue chamber
n.
255
Idioms
başkasının işine burnunu sokan kimse
cuckoo in the nest
n.
256
Idioms
bir başkasının hakimiyeti
someone's lord and master
n.
257
Idioms
yapılan şeyin başkasının gözünde beşparalık değerinin olmaması
that and 50 cent will buy you a cup off coffe
n.
258
Idioms
başkasının iyiliğini istememe
crab mentality
n.
259
Idioms
başkasının ölümü ya da talihsizliğinden kazanç sağlayan kimse
grave-dancer
n.
260
Idioms
başkasının söylediği bir özlü sözü bilmeden daha tanınmış/başka bir kişiye mal etme
churchillian drift
n.
261
Idioms
başkasının adına hareket eden kişi
organ grinder's monkey [uk]
n.
262
Idioms
başkasının hesabına çalışan kişi
organ grinder's monkey [uk]
n.
263
Idioms
başkasının isteğini yerine getiren kişi
organ grinder's monkey [uk]
n.
264
Idioms
başkasının işini gören kişi
organ grinder's monkey [uk]
n.
265
Idioms
başkasının sorumluluğundaki bir şeyi arka planda kontrol etmeye/yönetmeye çalışan kimse
a back-seat driver
n.
266
Idioms
başkasının sırtından geçinme
a free ride
n.
267
Idioms
birinden borç alıp başkasının borcunu ödeme
manoeuvring the apostles [obsolete]
n.
268
Idioms
kendi iradesiyle değil başkasının emirleriyle suç işlediğini ve suçlu bulunmaması gerektiğini belirten savunma
superior orders
n.
269
Idioms
başkasının merhametine teslim olmak
cast one's self on
v.
270
Idioms
başkasının toprağına girip üzerinde hak iddia etmek
jump a claim
v.
271
Idioms
(başkasının) doğduğu güne lanet edecek kadar usanmak/bezmek
curse the day (one) was born
v.
272
Idioms
başkasının sırtından geçinmek
eat the bread of idleness
v.
273
Idioms
başkasının ekmeğini yemek
eat the bread of idleness
v.
274
Idioms
başkasının kazancıyla geçinmek
eat the bread of idleness
v.
275
Idioms
(biriyle daha üstün bir başkasının) adını aynı cümle içinde kullanmak
mention (someone or something) in the same breath
v.
276
Idioms
(başkasının) taktiklerini çalmak
steal (someone's) clothes [uk]
v.
277
Idioms
başkasının boş anından istifade etmek
fish in troubled waters
v.
278
Idioms
başkasının görevini yerine getirmek
step into the breach
v.
279
Idioms
bir başkasının durumunu düşünmek
spare a thought for
v.
280
Idioms
başkasının yaptığı işi/eseri kendi işi/eseri gibi göstermek
steal someone's thunder
v.
281
Idioms
başkasının eline bakmak
live off of someone
v.
282
Idioms
başkasının yerine atış yapmak
pinch-hit for someone
v.
283
Idioms
başkasının eline bakmak
live off someone
v.
284
Idioms
burnunu başkasının işine sokmak
poke one's nose in (to something)
v.
285
Idioms
başkasının adına belaya girmek
pull the chestnuts out of the fire
v.
286
Idioms
başkasının etkisinde kalmak/sürüklenmek
drift with the tide
v.
287
Idioms
dikkati başkasının üzerinden (kendi üzerine) çekmek
steal someone's thunder
v.
288
Idioms
ipleri başkasının elinde olmak
have over a barrel
v.
289
Idioms
kendini bir başkasının yerine koymak
walk in one's shoes
v.
290
Idioms
kendini başkasının yerine koymak
put yourself in somebody's place
v.
291
Idioms
kendini bir başkasının yerine koymak
put oneself in someone else's place
v.
292
Idioms
kendini bir başkasının yerine koymak
walk in someone's shoes
v.
293
Idioms
kendini bir başkasının yerine koymak
be in someone else's shoes
v.
294
Idioms
kendini başkasının yerine koymak
put yourself in somebody's shoes
v.
295
Idioms
kendini başkasının yerine koymak
put oneself in someone's place
v.
296
Idioms
kendini başkasının yerine koymak
put oneself into someone's shoes
v.
297
Idioms
kendini bir başkasının yerine koymak
put oneself in someone else's shoes
v.
298
Idioms
suçu başkasının üstüne yıkmak
offload the blame
v.
299
Idioms
suçu başkasının üzerine atmak
put the blame on someone
v.
300
Idioms
suçu başkasının üzerine atmak
lay the blame on someone
v.
301
Idioms
suçu başkasının üstüne yıkmak
leave someone holding the bag
v.
302
Idioms
suçu başkasının üzerine atmak
lay something to someone's charge
v.
303
Idioms
suçu başkasının üstüne yıkmak
leave someone holding the baby
v.
304
Idioms
sorumluluğu/suçu başkasının omzuna yüklemek
carry something on someone's shoulders
v.
305
Idioms
sorumluluğu başkasının üzerine yıkmak
leave someone holding the baby
v.
306
Idioms
suçu başkasının üzerine atmak
place the blame on someone
v.
307
Idioms
sorumluluğu başkasının üzerine yıkmak
leave someone holding the bag
v.
308
Idioms
sorumluluğu/suçu başkasının omzuna yüklemek
have something on someone's shoulders
v.
309
Idioms
sorumluluğu/suçu başkasının omzuna yüklemek
put something on someone's shoulders
v.
310
Idioms
(başkasının) isteğini/ricasını yerine getirmek
do someone's bidding
v.
311
Idioms
(görevi/işi) başkasının üzerine yıkmak
push something off on to someone
v.
312
Idioms
(başkasının işine) burnunu sokmak
poke one's nose into something
v.
313
Idioms
(başkasının işine) burnunu sokmak
poke one's nose in to something
v.
314
Idioms
(başkasının işine) burnunu sokmak
stick one's nose into something
v.
315
Idioms
(görevi/işi) başkasının üstüne yıkmak
push something off on to someone
v.
316
Idioms
(başkasının yaptığını) tek eliyle yapabilmek
could do something with one arm tied behind their back
v.
317
Idioms
(görevi/işi) başkasının üzerine yıkmak
push something off on someone
v.
318
Idioms
(başkasının işine) burnunu sokmak
stick one's nose in to something
v.
319
Idioms
(görevi/işi) başkasının üstüne yıkmak
push something off on someone
v.
320
Idioms
(başkasının) başına sarmak
wish something on someone
v.
321
Idioms
(başkasının yaptığını) tek eliyle yapabilmek
could do something with one hand tied behind their back
v.
322
Idioms
aynı anda başkasının işini de yapmak
double in brass
v.
323
Idioms
başkasının sırtından geçinmek
get/take a free ride
v.
324
Idioms
kuralları kendi lehine ve başkasının aleyhine değiştirmek
move the yardsticks
v.
325
Idioms
başkasının başarılı girişimine dahil olmak
be in on the act
v.
326
Idioms
(başarı umuduyla) başkasının izinden gitmek
be in on the act
v.
327
Idioms
birinden borç alıp başkasının borcunu ödemek
manoeuvre the apostles [obsolete] [uk]
v.
328
Idioms
başkasının üstünden geçinmek/fayda sağlamak
get/take a free ride
v.
329
Idioms
(başkasının kötülüğünden) zevk almak/duymak
gloat over (something)
v.
330
Idioms
suçu başkasının üzerine atmak
lay the blame on (one)
v.
331
Idioms
başkasının işine burnunu sokmamak
mind (one's) own beeswax
v.
332
Idioms
başkasının işine burnunu sokmamak
mind own business
v.
333
Idioms
başkasının yaptığı işi/eseri kendi işi/eseri gibi göstermek
steal thunder
v.
334
Idioms
dikkati başkasının üzerinden (kendi üzerine) çekmek
steal thunder
v.
335
Idioms
başkasının işine maydanoz/salça olmak
stick your bib in [australia]
v.
336
Idioms
burnunu başkasının işine sokmak
stick your bib in [australia]
v.
337
Idioms
başkasının işine maydanoz/salça olmak
poke your bib in [australia]
v.
338
Idioms
burnunu başkasının işine sokmak
poke your bib in [australia]
v.
339
Idioms
başkasının şerefine kazanmak
win one for the gipper
v.
340
Idioms
başkasının namına kazanmak
win one for the gipper
v.
341
Idioms
başkasının işine karışma
keep your breath to cool your porridge
expr.
342
Idioms
başkasının işine burnunu sokma
keep your breath to cool your porridge
expr.
343
Idioms
tüm sorumluluk bende (yapılanların sorumluluğunu başkasının üzerine atmayacağım)
buck stops here
expr.
344
Idioms
başkasının torpiliyle/yardımıyla
on the coattails of
expr.
345
Idioms
başkasının başarısından/konumundan yararlanarak
on the coattails of
expr.
346
Idioms
belirtilen kişiden başkasının görmemesi gereken
for somebody's eyes only
expr.
347
Idioms
başkasının yerine/yerinde
in else's shoes
expr.
348
Idioms
belirli koşullar sağlanana kadar başkasının kontrolünde/başkasına emanet
in escrow
expr.
349
Idioms
başkasının yerinde
in someone else's shoes
expr.
350
Idioms
başkasının durumunda
in someone else's shoes
expr.
351
Idioms
başkasının şartlarında
in someone else's shoes
expr.
352
Idioms
kendini başkasının yerine koymuş
in someone else's shoes
expr.
353
Idioms
başkasının şerefine yapılmış bir şey
one for the gipper
expr.
354
Idioms
başkasının namına yapılmış bir şey
one for the gipper
expr.
355
Idioms
başkasının yararına yapılmış bir şey
one for the gipper
expr.
Trade/Economic
356
Trade/Economic
başkasının toprağına geçme
accroachment
n.
357
Trade/Economic
bir başkasının borçlarını ödemeyeceğini kamuoyuna bildirmek
nochel
n.
358
Trade/Economic
başkasının toprağına geçme
encroachment
n.
359
Trade/Economic
başkasının fiilini üstlenme
promise performance of third party
n.
360
Trade/Economic
başkasının piyasasında damping yaparak haksız rekabette bulunan ülkenin mallarına karşı konulan vergi
anti-dumping tax
n.
361
Trade/Economic
başkasının malına tecavüz
disturbance of possession
n.
362
Trade/Economic
başkasının fiilinden sorumluluk
vicarious liability
n.
363
Trade/Economic
başkasının arazisine izinsiz girme
trespass
n.
364
Trade/Economic
bir komisyon karşılığında başkasının adına satış yapan
representative
n.
365
Trade/Economic
bir başkasının borçlarını ödemeyeceğini kamuoyuna bildirmek
notchel
v.
366
Trade/Economic
bir başkasının borçlarını ödemeyeceğini kamuoyuna bildirmek
notchel
v.
367
Trade/Economic
başkasının arsa/bahçe/tarla vb'ini kullanmak
easement
v.
368
Trade/Economic
yasal olamayan yoldan bir başkasının malına el koymak
disseise
v.
369
Trade/Economic
yasal olamayan yoldan bir başkasının malına el koymak
disseize
v.
370
Trade/Economic
(başkasının önerdiği fiyattan) düşük fiyat teklif etmek
underprice
v.
371
Trade/Economic
(başkasının önerdiği fiyattan)ucuza satmak
underprice
v.
372
Trade/Economic
(başkasının önerdiği fiyattan) düşük fiyat teklif etmek
underquote
v.
373
Trade/Economic
(başkasının önerdiği fiyattan) ucuza satmak
underquote
v.
374
Trade/Economic
(kredi için) başkasının imzasını onaylamak
cosign
v.
375
Trade/Economic
(kredi için) başkasının imzasını atıp onaylamak
co-sign
v.
376
Trade/Economic
(tahvilleri) gerçek sahiplerini gizlemek için başkasının adına kaydetmek
park
v.
377
Trade/Economic
başkasının hesabına
for account of a third party
expr.
378
Trade/Economic
başkasının hesabına
for account of another
expr.
Law
379
Law
başkasının malına tecavüz
accroachment
n.
380
Law
başkasının haklarına tecavüz
accroachment
n.
381
Law
başkasının arazisine tecavüz etme
aggravated trespass
n.
382
Law
başkasının malını hileyle gasp etme
cheat
n.
383
Law
ingiltere'de bir başkasının özel mülkiyeti üzerinden geçişte ödenen ücret
toll thorough
n.
384
Law
ingiltere'de bir başkasının özel mülkiyeti üzerinden geçişte ödenen ücret
toll traverse
n.
385
Law
ingiltere'de bir başkasının özel mülkiyeti üzerinden geçişte ödenen ücret
toll turn
n.
386
Law
ingiltere'de bir başkasının özel mülkiyeti üzerinden geçişte ödenen ücret
toll travers
n.
387
Law
başkasının mülküne izinsiz girme
trespass quare clausum fregit
n.
388
Law
bir başkasının belirli bir sınırdan daha yüksek bina inşa etmesini sınırlama hakkı
altius non tollendi
n.
389
Law
başkasının toprağından turb alma hakkı
common of turbary
n.
390
Law
başkasının arazisinden turba alma hakkı
turbary
n.
391
Law
başkasının arsasına el koyma
purpresture
n.
392
Law
başkasının haklarına tecavüz
encroachment
n.
393
Law
başkasının arazisinde hayvan otlatma hakkı
common of pasture
n.
394
Law
başkasının arazisini işgal etme
purpresture
n.
395
Law
başkasının yaptığı haksız fiilin sorumluluğunu üzerine alma
purging a tort
n.
396
Law
başkasının arazisinde hayvan otlatma hakkı
commodity appurtenant
n.
397
Law
başkasının merasında hayvan otlatma hakkı
the right of feeding beasts on the land of another
n.
398
Law
başkasının sözlerini yemin ederek teyit eden kimse
conjurator
n.
399
Law
başkasının arazisine tecavüz etme
pourpresture
n.
400
Law
başkasının arazisine tecavüz
trespass
n.
401
Law
başkasının malına tecavüz
encroachment
n.
402
Law
başkasının otlağında hayvan otlatma hakkı
herbage
n.
403
Law
başkasının arsasından turba toplama hakkı
common of turbary
n.
404
Law
başkasının arazisini işgal eden kimse
dispossessor
n.
405
Law
başkasının mülküne tecavüz
trespassing
n.
406
Law
başkasının arsasına izinsiz girme
trespass
n.
407
Law
başkasının arazisine girerek o arazideki ekinlere zarar veren hayvanın gerçekleştirdiği eylem
damage feasant
n.
408
Law
başkasının yaptığı suçu üzerine alma
purging a tort
n.
409
Law
başkasının sularında balık avlama hakkı
common of fishery
n.
410
Law
başkasının arazisine çöp dökme
sneaky dumping
n.
411
Law
başkasının mülküne tecavüz eden
intruder
n.
412
Law
başkasının arazisine çöp dökme
fly-tipping
n.
413
Law
başkasının arsasına tecavüz eden
intruder
n.
414
Law
başkasının arazisini haksız yere işgal eden kişi
disseisor
n.
415
Law
başkasının arsasına tecavüz eden kimse
disseizor
n.
416
Law
başkasının arsasına izinsiz girme
trespassing
n.
417
Law
başkasının arazisine çöp dökme
dumping on the fly
n.
418
Law
başkasının zararına olan iddia
jactitation
n.
419
Law
başkasının arazisine girme hakkı
right of access to another's property
n.
420
Law
başkasının arazisini işgal eden kimse
disseizor
n.
421
Law
başkasının arsasına tecavüz eden kimse
dispossessor
n.
422
Law
başkasının arazisine tecavüz etme
purpresture
n.
423
Law
başkasının haklarını ihlal eden davranış
wrongful act
n.
424
Law
başkasının arazisine tecavüz
trespassing
n.
425
Law
başkasının gayrimenkulüne yasal bir sebebe dayanarak girme
justifiable trespass
n.
426
Law
başkasının mülkünü işgal eden kimse
squatter
n.
427
Law
başkasının arazisine girme
access to another's property
n.
428
Law
başkasının mülküne kanunsuz olarak girme
breach of close
n.
429
Law
bir başkasının mülküne zorla girme
forcible entry
n.
430
Law
bir başkasının malını kanunsuz yollarla ele geçiren şahıs
disseizor
n.
431
Law
bir başkasının arazisine tecavüz eden şahıs
dispossessor
n.
432
Law
bir başkasının malını alıkoyma
detainer
n.
433
Law
borcu muhafaza etmek için başkasının mülkü üzerindeki hak
lien
n.
434
Law
bir başkasının malını kanunsuz yollarla zaptetme
deforcement
n.
435
Law
bir başkasının arazisine el koyma
deforcement
n.
436
Law
bir başkasının arazisine tecavüz eden şahıs
disseizor
n.
437
Law
bir başkasının arsasına tecavüz etme
deforcement
n.
438
Law
bir başkasının arazisi üzerinden geçme hakkı
right of way
n.
439
Law
bir başkasının arazisine tecavüz eden kadın
disseizoress
n.
440
Law
bir başkasının malını kanunsuz yollarla ele geçiren kadın
disseizoress
n.
441
Law
bir başkasının malını kanunsuz yollarla ele geçiren şahıs
dispossessor
n.
442
Law
ihmal sonucu başkasının zarar görmesine neden olan suç
culpable negligence
n.
443
Law
ihmal sonucu başkasının zarar görmesine neden olan suç
criminal negligence
n.
444
Law
ihmal nedeniyle bir başkasının ölümüne neden olma
negligent homicide
n.
445
Law
kötü niyetle başkasının hakkına tecavüz etme
malicious trespass
n.
446
Law
zorla başkasının arazisine girme
forcible trespass
n.
447
Law
zorla başkasının arazisine el koyma
ouster
n.
448
Law
(tarımsal faaliyetlerde) bir başkasının mülkünde hak iddiası
common
n.
449
Law
(başkasının mülküne) izinsiz giren
interloper
n.
450
Law
kişinin delil aramak ve kopyalarını almak için başkasının mülküne girmesine izin veren mahkeme emri
anton piller order
n.
451
Law
kişinin delil aramak ve kopyalarını almak için başkasının mülküne girmesine izin veren mahkeme emri
search order
n.
452
Law
(iskoç hukuku'nda) bir kimsenin başkasının işlerini yönetmeyi taahhüt ettiği sözleşme
mandate
n.
453
Law
başkasının arazisine karışma
molestation
n.
454
Law
başkasının arazisine müdahale etme
molestation
n.
455
Law
başkasının arazisinde sorun çıkarma
molestation
n.
456
Law
başkasının mülkünü devretme hakkı
right
n.
457
Law
bir başkasının arazisinden geçen borularla su taşıma hakkı veren irtifak hakkı
right of drain
n.
458
Law
özel amaçla bir başkasının mülkiyetindeki araziye girme hakkı
right of entry
n.
459
Law
gerçekleri yanlış beyan ederek bir başkasının mülkünü ele geçirme suçu
obtaining by deception
n.
460
Law
başkasının arazisinde hayvan otlatma hakkı
commonty
n.
461
Law
başkasının malına verilen haksız zarar
injury
n.
462
Law
başkasının işine müdahale etme
intromission [scotland]
n.
463
Law
davalının malları yasal zilyetlik hakkı olan bir başkasının emriyle aldığına dair gerekçe göstermesi
cognizance
n.
464
Law
vasiyetname ile başkasının kontrolüne verilen hediye mülk
fideicommissum
n.
465
Law
bir başkasının yardım veya korumasına güvenilerek kurulan hukuki ilişki
fiduciary relation
n.
466
Law
(derebeyine kira ödeyerek) bir başkasının arazisine dikilmiş evde yaşayan kimse
superficiary
n.
467
Law
başkasının malını hileyle gasp etmek
cheat
v.
468
Law
başkasının talebine muvafakat etmek
concur a contention
v.
469
Law
bir başkasının arsasına tecavüz etmek
deforce
v.
470
Law
bir başkasının hakkına tecavüz etmek
invade
v.
471
Law
bir başkasının malını kanunsuz yollarla zaptetmek
deforce
v.
472
Law
başkasının arazisine izinsiz girmek
trespass
v.
473
Law
bir başkasının arazisine el koymak
deforce
v.
474
Law
başkasının malına el uzatmak
intromit [scotland]
v.
475
Law
başkasının işine müdahale etmek
intromit [scotland]
v.
476
Law
başkasının hükmü altında olan
heteronomous
adj.
477
Law
vasiyetname ile başkasının kontrolüne verilen (hediye mülk)
fideicommissary
adj.
Politics
478
Politics
başkasının hamlesine karşı yapılan ön hamle
preemptive maneuver
n.
479
Politics
başkasının arazisine tecavüz eden kimse
land grabber
n.
480
Politics
başkasının egemenliği altında olma
heteronomy
n.
Computer
481
Computer
başkasının ip adresini kullanarak tcp/ip paketleri oluşturma
spoofing
n.
482
Computer
başkasının adresini kullanarak spam e-posta gönderme
joe job
n.
483
Computer
bir başkasının içeriğini gelir veya ün amaçlı izinsizce kullanan kimse
freebooter
n.
484
Computer
bir başkasının içeriğini gelir veya ün amaçlı izinsizce kullanma
freebooting
n.
485
Computer
bir başkasının içeriğini gelir veya ün amaçlı izinsizce kullanma
freeboot
n.
486
Computer
başkasının ip adresini kullanarak tcp/ip paketleri oluşturmak
spoof
v.
Mining
487
Mining
başkasının sağladığı imkanlarla maden işleten kimse
aviado
n.
Psychology
488
Psychology
görünürde başkasının düşüncelerini sezinleyebilen kimse
mind-reader
n.
489
Psychology
duyu ötesi iletişim yollarıyla başkasının düşüncelerini sezinleme yetisi
mind-reading
n.
Math
490
Math
bir başkasının yerine koyma
substitution
n.
Biology
491
Biology
başkasının yuvasında yaşayan hayvan
guest
n.
Zoology
492
Zoology
başkasının yuvasında yaşayan hayvan
inquiline
n.
Linguistics
493
Linguistics
başkasının söylediklerini yazan kimse
transcriber
n.
History
494
History
başkasının söylediklerini yazan kimse
transcribbler
n.
495
History
(roma hukukunda) başkasının toprağına dikilen
superficiary
adj.
Sport
496
Sport
kroket oyununda kendi topunu kullanarak başkasının topunu uzaklaştırma
croquet
n.
497
Sport
kroket oyununda kendi topunu kullanarak başkasının topunu uzaklaştırmak
croquet
v.
Football
498
Football
başkasının elindeyken tek elle topa vurarak pas atma
handpass [australia/ireland]
n.
499
Football
başkasının elindeyken tek elle topa vurarak pas atmak
handpass [australia] [ireland]
v.
Latin
500
Latin
başkasının zilyetlik süresinin diğerininkine eklenmesi
accessio possessionis
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of başkasının
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy