begin - Turkish English Dictionary

begin

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "begin" in Turkish English Dictionary : 23 result(s)

English Turkish
Common Usage
begin v. başlatmak
In many ways it marks another stage down the road begun by Willy Brandt when he was mayor of Berlin.
Birçok açıdan Willy Brandt'ın Berlin Belediye Başkanı iken başlattığı yolda yeni bir aşamaya işaret ediyor.

More Sentences
begin v. başlamak
Let's begin to play the game.
Hadi oyunu oynamaya başlayalım.

More Sentences
General
begin v. koyulmak
Let's begin our work at once.
Derhal işimize koyulalım.

More Sentences
begin v. söze başlamak
Hello everyone,' she began. 'Let's all take a seat.'
"Herkese merhaba," diye söze başladı. "Hepimiz oturalım."

More Sentences
begin v. önayak olmak
begin v. atılmak
begin v. adım atmak
begin v. yüz tutmak
begin v. doğmak
begin v. girişmek
begin v. vücut bulmak
begin v. meydana gelmek
begin v. çığır açmak
begin v. start almak
begin v. start vermek
begin v. eli varmak
begin v. yetmek
begin v. gözü kesmek
begin v. muvaffak olmak
begin v. açılışı yapmak
begin v. (harfle) başlamak
Irregular Verb
begin v. began - begun
Computer
begin expr. başla

Meanings of "begin" with other terms in English Turkish Dictionary : 135 result(s)

English Turkish
General
begin to use v. kullanıma başlamak
For this reason, chemical micro-sensor technologies have begun to be widely used.
Bu nedenle kimyasal mikro sensör teknolojileri yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.

More Sentences
begin works v. çalışmalara başlamak
Go to the gym and begin working to increase your level of fitness.
Spor salonuna gidin ve fitness seviyenizi artırmak için çalışmaya başlayın.

More Sentences
begin to worry v. endişelenmeye başlamak
I began to worry about my mother.
Annem için endişelenmeye başladım.

More Sentences
begin a career v. kariyere başlamak
After graduating she began a career as a professional dancer and dance instructor.
Mezun olduktan sonra profesyonel dansçı ve dans eğitmeni olarak kariyerine başladı.

More Sentences
begin with v. ile başlamak
I suggest we begin with the Commission.
Komisyon ile başlamayı öneriyorum.

More Sentences
begin to date v. (biriyle) çıkmaya başlamak
One thing led to another and we began to date.
Bir şey diğerine yol açtı ve çıkmaya başladık.

More Sentences
begin to understand v. anlamaya başlamak
The practitioner begins to understand himself, his essence and true value.
Uygulayıcı kendini, özünü ve gerçek değerini anlamaya başlar.

More Sentences
begin to work v. çalışmaya başlamak
Italian diplomacy has begun to work towards restoring the balance.
İtalyan diplomasisi dengeyi yeniden tesis etmek üzere çalışmaya başlamıştır.

More Sentences
begin by doing v. (bir şey) yaparak başlamak
This process usually begins by doing a web search.
Bu süreç genellikle bir web araması yaparak başlar.

More Sentences
begin with adv. ilk olarak
Let us first begin with minimum standards in the cases where there are real problems.
Gerçek sorunların olduğu durumlarda ilk olarak asgari standartlarla başlayalım.

More Sentences
Phrasals
begin by v. (söyleyerek/yaparak vb) başlamak
I shall begin by addressing some of the points raised this afternoon.
Öğleden sonra dile getirilen bazı hususlara değinerek başlayacağım.

More Sentences
begin with v. ile başlamak
I should like therefore to begin with the latter.
Bu nedenle ikinci konu ile başlamak istiyorum.

More Sentences
begin with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) başlamak
I will begin with the nine technical amendments.
Dokuz teknik değişiklikle başlayacağım.

More Sentences
Colloquial
begin with expr. başlangıçta
That is what it was designed to be to begin with.
Zaten başlangıçta da böyle tasarlanmıştır.

More Sentences
begin with expr. başlangıç olarak
To begin with, we don't have enough money.
Başlangıç olarak, yeterli paramız yok.

More Sentences
Speaking
before you begin expr. başlamadan önce
Before you begin, create an effective redirect strategy, which will help preserve your site’s traffic and link quality.
Başlamadan önce, sitenizin trafiğini ve bağlantı kalitesini korumaya yardımcı olacak etkili bir yönlendirme stratejisi oluşturun.

More Sentences
to begin with expr. öncelikle
To begin with, we do not have an education system that facilitates an understanding of these horizontal connections.
Öncelikle bu yatay bağlantıların anlaşılmasını kolaylaştıracak bir eğitim sistemimiz yok.

More Sentences
to begin with expr. en başta
You shouldn't have come here to begin with.
En başta buraya gelmemeliydin.

More Sentences
Computer
begin searching expr. aramaya başla
That day, I began searching for jobs.
O gün iş aramaya başladım.

More Sentences
General
begin to go well v. adama dönmek
begin to suspect v. şüpheye düşmek
begin to grow v. terlemek
begin to seem older v. yaşlı gözükmeye başlamak
begin to speak v. söz almak
begin to develop v. filizlenmek
begin afresh v. yeniden başlamak
begin to enjoy prosperity v. feraha çıkmak
begin to hope v. umutlanmak
begin a new season v. perdelerini açmak
begin to mourn v. mateme girmek
begin to scream v. feryadı basmak
begin to flag v. yorulmaya başlamak
begin to blow from the northeast v. poyrazlamak
begin to work v. hayata atılmak
begin to go well v. bir adama benzemek
begin to act crazily v. çılgınlaşmak
begin quarreling v. kavgaya tutuşmak
begin to loathe v. ikrah getirmek
begin to play v. vizyona girmek
begin beat v. girişmek
not to begin v. el sürmemek
begin to talk v. dillenmek
begin to be forgotten v. unutulmaya yüz tutmak
begin to walk v. ayaklanmak
begin again v. baştan almak (işi/konuyu)
begin quarreling with each other v. kavgaya tutuşmak
begin decline v. zevale yüz tutmak
begin studies v. çalışmalara başlamak
begin a quest v. arayış içine girmek
begin one's career v. kariyerine başlamak
begin a career v. meslek hayatına atılmak
begin to make sense v. anlamlı gelmeye başlamak
begin production v. üretime geçmek
begin an operation v. operasyon başlatmak
begin an operation v. operasyon düzenlemek
begin to fight v. savaş açmak
begin to worry v. endişeye kapılmak
(something) to begin to go well v. yoluna girmek
begin to live in (a certain) way v. yol tutmak
begin one's broadcasting life v. yayın hayatına başlamak
begin to talk v. dile gelmek
begin a journey v. bir yolculuğa başlamak
begin a journey v. bir seyahate başlamak
begin a journey v. yolculuğa çıkmak
begin a legal process against someone v. yasal işlem başlatmak
begin by doing something v. bir şey yaparak başlamak
begin to drop into the low 20s v. sıcaklık 20 derecelere (22-23) düşmeye başlamak
begin active duty v. aktif göreve başlamak
begin to work v. iş hayatına atılmak
begin the construction v. inşaata başlamak
begin to get tired v. yorulmaya başlamak
re-begin v. yeniden başlatmak
re-begin v. yeniden başlamak
beg (begin) v. başlamak
begin with adv. evvela
begin with adv. ilk önce
begin with adv. bir kere
begin with adv. öncelikle
Phrasals
begin with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) giriş yapmak
begin with (someone or something) v. ilk olarak (biriyle/bir şeyle) başlamak
Phrases
thank you doesn't begin to say enough expr. teşekkür etmek yeterli değil
Proverb
he that would the daughter win, must with the mother first begin kızın kalbine giden yol annesinden geçer
he who would climb the ladder must begin at the bottom bir işte çok iyi bir yere gelmek (yükselmek) istiyorsan en alttan başlayıp adım adım yükselmelisin
he who would climb the ladder must begin at the bottom yükselmek için mutlaka öncelikle en alttan başlamak gerekir
he who would climb the ladder must begin at the bottom merdiven ayak ayak çıkılır
Colloquial
begin with v. ilk neden olarak
begin with expr. en başta
begin with expr. öncelikle
begin with expr. ilk önce
let the game begin expr. oyun başlasın
Idioms
begin to see daylight v. tünelin sonundaki ışığı görmek
begin to see daylight v. tünelin ucundaki ışığı görmek (çok çalışıp sonuca ulaşmak)
begin to see the light v. anlamaya başlamak
Speaking
how do we begin this? expr. nereden başlayalım?
we begin our walk in front of buckingham palace expr. yürüyüşümüze buckingham sarayının önünden başlayacağız
begin with the end in mind expr. sonu düşünerek başlayın
the show's about to begin expr. gösteri başlamak üzere
the show is about to begin expr. gösteri başlamak üzere
to begin with expr. evvela
to begin with expr. ilk olarak
I don't even know where to begin expr. nereden başlayacağımı bile bilmiyorum
I don't even know where to begin expr. nereden başlasam bilmiyorum
I don't even know where to begin expr. nereden başlayacağımı bilmiyorum
what time does the concert begin? expr. konser saat kaçta başlıyor?
let the celebrations begin expr. kutlamalar başlasın
Law
right to begin n. başlama hakkı
begin legal action against v. yasal yollara başvurmak
begin legal action against v. yasal işlem başlatmak
Computer
begin time n. başlangıç saati
cheap time begin minute n. indirimli tarife başlangıç dakikası
begin date n. başlangıç tarihi
begin size n. başlangıç boyutu
begin style n. başlangıç stili
cheap time begin hour n. indirimli tarife başlangıç saati
begin time n. başlama zamanı
begin check n. denetleme başlangıcı
begin message on cover expr. iletiye kapakta başla
begin scan expr. taramayı başlat
autoformat begin expr. otomatik biçim başlat
begin print job expr. yazdırma işini başlat
begin freeform expr. serbest formu başlat
begin erase expr. silmeyi başlat
begin print job expr. yazdırma işine başla
begin dictation expr. dikte etmeye başla
begin a group expr. gruba başla
begin a group expr. grup başlat
move to line begin expr. satır başına taşı
move to paragraph begin expr. paragraf başına taşı
not begin with expr. belirtilen karakterle başlamaz
not begin with expr. ilk karakter farklı
Geography
begin morning nautical twilight n. sabah uygun koşullar altında askeri operasyonların sınırlı da olsa yapılabildiği zaman dilimi
begin morning civil twilight n. deniz şafağından sonraki zaman dilimi
bmnt (begin morning nautical twilight) abrev. sabah uygun koşullar altında askeri operasyonların sınırlı da olsa yapılabildiği zaman dilimi
bmct (begin morning civil twilight) abrev. deniz şafağından sonraki zaman dilimi
Football
begin with a throw-in v. taç atışıyla başlamak