beyan - Turkish English Dictionary
History

beyan



Meanings of "beyan" in English Turkish Dictionary : 43 result(s)

Turkish English
Common Usage
beyan declaration n.
beyan statement n.
General
beyan description n.
beyan rescript n.
beyan recital n.
beyan representation n.
beyan avowal n.
beyan account n.
beyan proclaim n.
beyan asseveration n.
beyan announcement n.
beyan pronouncement n.
beyan declaration n.
beyan representment n.
beyan statement n.
beyan exposition n.
beyan profession n.
beyan assertion n.
beyan avouchment n.
beyan reddition [obsolete] n.
beyan relation n.
beyan enouncement n.
beyan allegatum n.
beyan authority n.
beyan declarement n.
beyan delivery [obsolete] n.
beyan outgiving n.
beyan showing n.
Trade/Economic
beyan declaration n.
beyan testimony n.
beyan statement n.
beyan profession n.
beyan account n.
beyan declaring adj.
Law
beyan recital n.
beyan declaration n.
beyan representation n.
beyan statement n.
beyan avowal n.
beyan declaration n.
Insurance
beyan declaration n.
Archaic
beyan denunciation n.
beyan state n.

Meanings of "beyan" with other terms in English Turkish Dictionary : 431 result(s)

Turkish English
Common Usage
beyan etmek declare v.
General
beyan edilen çevre declared perimeter n.
beyan eden enunciator n.
özet beyan summary declaration n.
özet beyan summary statement n.
beyan edilen tesis declared facility n.
beyan etme enouncing n.
yeminli beyan davy n.
beyan eden kimse declarant n.
beyan eden explainer n.
beyan eden kimse exponent n.
beyan eden kimse declarer n.
ortak beyan joint declaration n.
yalan beyan false statement n.
yalan beyan misrepresentation n.
sahte beyan false declaration n.
yanlış beyan false declaration n.
yanlış beyan false pretence n.
yanlış beyan mispresentation n.
resmi beyan solemn declaration n.
sahte beyan false pretense n.
sahte beyan false pretence n.
arz ve beyan exposition n.
gerçeğin yanlış beyan olunması simulation n.
açık beyan explicit declaration n.
açık beyan express declaration n.
açık beyan specific statement n.
açık beyan express statement n.
genelgeçer beyan universally valid statement n.
beyan dilekçesi petition for declaration n.
beyan veya iddia constatation n.
beyan eden kimse affirmer n.
görüşünü beyan etme testament n.
beyan eden kimse asseverator n.
beyan etme enunciation n.
resmi beyan enunciation n.
yanlış beyan misallegation n.
yanlış beyan misrecital n.
birine atfedilen beyan mouth n.
beyan veya politikanın gücünü veya geçerliliğini değiştiren özellik but n.
beyan cümlesi declarative n.
beyan ifadesi declarative n.
beyan edilmiş olma declaredness n.
fikrini beyan etme opining n.
birkaç kişinin imzasını taşıyan beyan round robin n.
(yazar veya sanatçının yıpranmışlığını gösteren) beyan dotage n.
yazılı belgede bazı hususların resmi olarak beyan edilmesi cital [obsolete] n.
sahte beyan false token n.
yalan beyan falsism n.
sahte beyan falsism n.
akla yatkın beyan plausible n.
beyan edilebilir şey sayable n.
sözlü beyan parol n.
bir şeyi beyan eden kimse predicant n.
bir şeyi beyan eden kimse predicator n.
önceden beyan etmek prenunciation [obsolete] n.
(eskiden) polis memurunun verdiği beyan presentment n.
samimi beyan protest n.
beyan sahibi protestant n.
yalan beyan subreption n.
yanlış beyan subreption n.
yalan beyan üzerinden varılan sonuç subreption n.
destekleyici beyan support n.
beyan etmek announce v.
beyan etmek affirm v.
yasa dışı olduğunu beyan etmek criminalize v.
beyan etmek express v.
beyan etmek predicate v.
beyan etmek enounce v.
beyan etmek proclaim v.
beyan etmek be declaratory of v.
beyan etmek attest v.
mazeret beyan etmek make excuses v.
beyan etmek vouch v.
beyan etmek return v.
beyan etmek manifest v.
beyan etmek state v.
beyan etmek asseverate v.
beyan etmek avow v.
vergi beyan etmek declare tax v.
fikir beyan etmek give an opinion v.
görüş beyan etmek express an opinion v.
reyini beyan etmek express an opinion v.
bir fikir beyan etmek give an opinion v.
bir fikir beyan etmek give a view v.
fikir beyan etmek express an opinion v.
fikir beyan etmek pass an opinion on v.
fikir beyan etmek pass a remark v.
maluliyet beyan etmek declare null and void v.
kabul ve beyan etmek accept and declare v.
yasa dışı olduğunu beyan etmek criminalise v.
beyan ve taahhüt etmek declare and undertake v.
beyan vermek file a declaration v.
beyan vermek give a declaration v.
kamuoyuna bildirmek/ilan etmek/beyan etmek make known publicly v.
beyan etmek acknowledge v.
görüş beyan etmek air view v.
beyan etmek indicate v.
beyan etmek observe v.
yeniden beyan etmek reavow v.
tekrar beyan etmek re-express v.
beyan etmek tell v.
beyan etmek make v.
görüş beyan etmek vote v.
beyan etmek bid [obsolete] v.
(bir şey) olduğunu beyan etmek hold v.
hatalı beyan vermek miscolor v.
yanlı beyan vermek miscolor v.
hatalı beyan vermek miscolour v.
yanlı beyan vermek miscolour v.
aleyhinde beyan vermek represent v.
beyan etmek denounce v.
beyan etmek depose v.
beyan etmek descry [obsolete] v.
beyan etmek communicate v.
beyan etmek discuss [obsolete] v.
çalınacak müzik hakkında fikir beyan etmek diskjockey v.
çalınacak müzik hakkında fikir beyan etmek disk-jockey v.
sosyal olarak kabul edilebilir olduğunu beyan etmek civilise [obsolete] v.
sosyal olarak kabul edilebilir olduğunu beyan etmek civilize [obsolete] v.
(davayı) yalan beyan ile savunmak pettifog v.
yanlış beyan etmek pretex [obsolete] v.
beyan etmek snore [dialect] v.
gerçeği ciddiyetle beyan etmek protest v.
(briçte) destek amaçlı deklarasyon beyan etmek support v.
(para vb.) beyan etmek declare v.
beyan edilebilir enunciable adj.
beyan edilebilir expressible adj.
beyan edilebilir exponible adj.
beyan edilmesi zorunlu certifiable adj.
beyan edilmeyen undeclared adj.
beyan edilebilir statable adj.
beyan edilmemiş undeclared adj.
beyan edilmiş enounced adj.
beyan edilmiş avowed adj.
beyan edilebilir avowable adj.
önceden beyan edilmiş previously announced adj.
önceden beyan edilmiş preannounced adj.
önceden beyan edilmiş proclaimed in advance adj.
önceden beyan edilmiş predeclared adj.
önceden beyan edilmiş previously declared adj.
beyan olunan declared adj.
beyan edilmiş stated adj.
beyan eden declarative adj.
ayan beyan notorious [obsolete] adj.
beyan edilebilir allegeable adj.
resmi beyan içeren asseverative adj.
resmi beyan içeren asseveratory adj.
beyan eden enunciative adj.
beyan ile ilgili enunciatory adj.
beyan edilebilir declarable adj.
beyan teşkil eden declarative adj.
beyan unsuruna ait declarative adj.
beyan unsuruyla ilgili declarative adj.
beyan unsuru olan declarative adj.
beyan edilen predicate adj.
yalan beyan içeren subreptitious adj.
ayan beyan ortada olan superevident adj.
beyan edilmesi zorunlu bir şekilde certifiably adv.
beyan edilmiş şekilde assertedly adv.
ayan beyan clearly adv.
ayan beyan plainly adv.
beyan ederek declaratorily adv.
beyan edilerek statedly adv.
beyan ederek statedly adv.
beyan edilmiş decd (declared) abrev.
Phrasals
beyan etmek set forth v.
birinin daha hafif bir suç işlediğini resmi olarak kabul ve beyan etmek plead down to (something) v.
birini biri/bir şey olarak beyan etmek recognize someone as someone or something v.
bir şeyi bir şey olarak beyan etmek recognize something as something v.
beyan etmek call out v.
(yasal) bir kararı duyurmak/ilan etmek/beyan etmek hand something down v.
hakkında karar/fikir beyan etmek pronounce on v.
olarak beyan etmek recognize as v.
Phrases
ayan beyan ortada a blind man could see this expr.
ayan beyan ortada a blind man could see that expr.
ayan beyan ortada a blind man could see it expr.
Başka söyleyecek sözü olmadığını beyan etti. affiant sayeth further not expr.
beyan ederiz we declare expr.
işbu belgeyle beyan ederiz we herewith declare expr.
kimliği, özellikleri, finansal durumu, sosyal durumu hakkında yalan söyleyerek/yalan beyan vererek by/on/under false pretences expr.
yanlış beyan üzerine on false pretenses expr.
Colloquial
ayan beyan actual factual n.
beyan etmek be v.
vergi, sosyal güvenlik için beyan edilmemiş (gelir) off-the-books adj.
Idioms
bir iddiayı reddeder gibi görünse de aslında öyle olmayan beyan a non-denial denial n.
yalan beyan false colors n.
açıkça beyan edilen taahhüt avowed intent n.
fikrini açık açık beyan edememek be backward about coming forward v.
fikrini açık açık beyan edememek be backwards about coming forward v.
(bir konu hakkında) beyan edebileceği bir bilgisi olmamak not be able to tell one end (of something) from the other v.
(bir konu hakkında) beyan edebileceği bir bilgisi olmamak not know one end of something from the other v.
alelacele fikir beyan etmek jump to conclusions v.
alelacele fikir beyan etmek leap to conclusions v.
ayan beyan ortada olmak stand/stick out like a sore thumb v.
ayan beyan ortaya koymak speak volumes v.
hep aynı özrü beyan etmek/bildirmek go into a song and dance about something v.
hep aynı özrü beyan etmek/bildirmek go into the same old song and dance about something v.
fikir beyan etmek pass an opinion v.
resmi olarak beyan etmek/açıklamak go on record v.
sorulmadan fikir beyan etmek put your two cents worth in v.
resmi/yazılı olarak beyan etmek be/go on record v.
resmi/yazılı olarak beyan etmek put something on record v.
hep aynı özrü beyan etmek/bildirmek go into a song and dance v.
ayan beyan ortada as clear as black and white adj.
ayan beyan in clear [obsolete] expr.
Speaking
üslub-u beyan ayniyle insan your attitude determines your altitude expr.
Trade/Economic
basitleştirilmiş beyan usulü simplified procedure n.
beyan yükümlülüğü obligation to give notice n.
beyan onaylama claim sign off n.
beyan olunan matrah declared tax base n.
beyan olunan matrah assessment declared n.
beyan edilen değer registered value n.
beyan etmeme nondeclaration n.
beyan edilen temettü declared dividend n.
beyan edilmiş değer stated value n.
beyan sistemi tax return system n.
beyan edilmiş sermaye declared capital n.
beyan ve taahhütler representations and warranties n.
beyan doğrulama claim sign-off n.
birim maliyetin hesabını bildiren beyan functional statement n.
beyan edilmiş sermaye stated capital n.
beyan edilen değer declared value n.
beyan onaylama claim sign-off n.
beyan edilmiş temettü declared dividend n.
beyan sahibi declarant n.
beyan yükümlülüğü duty to give information n.
beyan bildirme notification n.
beyan günü declaration day n.
beyan olunan matrah assessment declared for taxation n.
beyan edilmiş değer declared value n.
beyan edenler declaratives n.
beyan esası principle of statement n.
beyan etmeme nondisclosure n.
beyan edilmiş kıymet declared value n.
beyan edilmiş borçlar stated liabilities n.
beyan edilen kıymet declared value n.
beyan edilen ihracat declared export n.
beyan edilen amaç intended purpose n.
beyan edenler declarers n.
beyan edilen ihtiyatlar declared reserves n.
çalışanın çalıştığı yere verilmek üzere sağlığının iyi olmadığını kanıtlamak için doldurduğu hastalık beyan formu self-certification n.
çelişkili beyan contradictory statement n.
defterlerin ilk sayfalarındaki beyan opening statement n.
detaylı beyan detailed declaration n.
dil, din, ırk, bölge, cinsiyet gibi alanlarında ayrım yapmadığını beyan eden işveren equal opportunity employer n.
eksik beyan understatement n.
gümrük beyan formu customs declaration form n.
imzalı beyan signed statement n.
imalatçının beyan ettiği değer manufacturer's declared value n.
imzalı beyan signed declaration n.
kalite beyan vesikası certificate of quality statement n.
kabul, beyan ve taahhüt agree, declare and undertake n.
kredide gerçek beyan kanunu truth in lending act (tila) n.
kişisel beyan personal statement n.
kişisel beyan self assessment n.
kredide gerçek beyan kanunu truth-in-lending act n.
noter veya benzeri resmi makamlar önünde verilen yazılı ve yeminli beyan affidavit n.
özet beyan düzeltmesi için gönderilen yazı manifest corrector n.
özet beyan manifest n.
tahmini beyan pro forma statement n.
tek taraflı beyan unilateral declaration n.
yanlış beyan/temsil false representation n.
yanıltıcı beyan deceptive statement n.
yanıltıcı beyan material misstatement n.
yüzdelerle beyan edilen kar zarar hesabı common size income statement n.
mali beyan teyidi amaçlı denetim financial audit n.
bir finansal tablonun doğruluğunu beyan etmek attest v.
beyan etmek declare v.
eksik beyan etmek under-declare v.
eksik beyan etmek underreport v.
eksik beyan etmek underdeclare v.
vergide değer azalması olarak beyan etmek depreciate v.
yıpranma payı olarak beyan etmek depreciate v.
(kambiyo senedi veya bononun) karşılıksız çıktığını resmen beyan etmek protest v.
beyan edilmiş declared adj.
beyan edilmemiş undeclared adj.
beyan ve ifade eden exponent adj.
beyan edilmemiş non-declared adj.
eksik beyan underreporting adj.
(vergide) değer azalması olarak beyan edilebilen depreciable adj.
bu belge ile beyan olunur ki know all men by these presents expr.
kabul, beyan ve taahhüt agree, declare and represent expr.
Law
yazılı belgenin resmi olarak okunarak beyan edilmesi reading n.
bir faturanın ödenmeyeceğini resmi olarak beyan eden kimse noter n.
sözlü beyan nuncupation n.
belgeyi doğrulayan yeminli beyan affidavit of service n.
bir kimsenin kendi lehine yaptığı beyan self serving declaration n.
beyan mükellefiyeti obligation to disclose n.
davalı lehine yemin ile doğrulanan beyan affidavit of merits n.
hakimin gayri resmi beyan edilmiş fikri obiter dictum n.
istemeyerek yapılan yanlış beyan innocent misrepresentation n.
ihtiyari beyan optional declaration n.
iyi niyet taşıyan yeminli beyan affidavit of good faith n.
karşı beyan counter statement n.
kişisel beyan personal statement n.
kasıtlı yapılmayan yanlış beyan innocent misrepresentation n.
kasıtsız yanlış beyan innocent misrepresentation n.
sanığın masum olduğuna inandığını yeminle beyan eden kimse compurgator n.
yalan beyan perjury n.
yanlış beyan false pretences n.
yalan beyan lying under oath n.
yeminli beyan sworn statement n.
yalan beyan fraudulent misrepresentation n.
yeminli beyan sworn declaration n.
yanlış beyan misrepresentation n.
yalan beyan fraudulent representation n.
yeminli beyan veren kimse affiant n.
yalan beyan false statement n.
yanıltıcı beyan misleading statement n.
yeminli beyan affidavit n.
yalan beyan bearing false witness n.
yalan beyan perjury n.
yeminli beyan statutory declaration n.
(davalı tarafından) suçlamaya ilişkin beyan ve dava idaresi oturumu plea and case management hearing n.
zorunlu beyan mandatory declaration n.
mahkumun mahkemeye çıkacağını beyan eden teminat mainprise n.
mahkeme dışında edilen beyan voluntary affidavit n.
mahkeme tarafından dikkate alınacak beyan veya iddialar matter n.
yalan beyan gibi sebeplerle tanığın yetkisiz kılınması veya kabul edilmemesi gerektiğini ortaya koymak adına yapılan işlem reprobator n.
hakimin gayri resmi beyan ettiği fikri obiter n.
ek beyan rider [uk] n.
gerçekleri yanlış beyan ederek bir başkasının mülkünü ele geçirme suçu obtaining by deception n.
yasal beyan declarator [scotland] n.
sahibini bağlayıcı olan ikrar veya beyan conclusion n.
hatalı beyan false return n.
mahkemenin özel bir vaka üzerine beyan ettiği fikir consultary response n.
(teamül hukukunda) tek dava nedenine dayalı tek beyan count n.
resmi kararı gösteren beyan finding n.
(belgede) ilk beyan premise n.
(davada) yeminsiz beyan suggestion n.
yazılı ve imzalı beyan syngraph n.
beyan etmek addeem v.
beyan etmek testify v.
yetkisi olmadığını beyan etmek set aside v.
az beyan etmek under-declare v.
az beyan etmek underdeclare v.
beyan etmek state v.
beyan ve ikrar etmek declare and agree v.
beyan etmek avow v.
beyan etmek assert v.
beyan etmek declare v.
beyan ve tekeffül etmek represent and warrant v.
eksik beyan etmek underdeclare v.
eksik beyan etmek under-declare v.
resmen beyan etmek pronounce v.
zarar miktarını beyan etmek lay damages v.
(vergiye tabi mülkleri) tam olarak beyan etmek declare v.
(delegasyon üyesi) bağımsız oyunu beyan etme talebinde bulunmak poll v.
beyan edici declaratory adj.
(iflas) alacaklı dilekçesi üzerine beyan edilen involuntary adj.
bu beyan ve taahhütlerin doğruluğunu esas alarak in reliance on the truth of these representations and warranties expr.
Politics
abd başkanı'nın bir yasa tasarısının imzalanması sonrası verdiği yazılı beyan signing statement n.
beyan eden kimse declarant n.
beyan edilen doğrudan geçiş declared transit n.
düşmana yardım etmediğini beyan eden yemin ironclad oath n.
ortak beyan joint declaration n.
politik beyan policy statement n.
resmi beyan pronunciamento n.
yabancı makamlara beyan certificate to foreign government n.
(diplomaside) anlaşma olasılığına işaret eden beyan bridge n.
yasa tasarısının parlamentodan geçmesi sürecinde tasarının üçüncü kez beyan edilmesinden önce yer alan ve üzerinde çalışan komisyona geri bildirimde bulunulan evre report stage n.
siyasetçinin ima yolu ile yalnızca belirli bir kesime dokundurduğu beyan dog-whistle n.
imalı beyan dog-whistle n.
beyan etmek proclaim v.
beyan etmek declare v.
istisnai kıymetle beyan düzenlemek issuing a declaration under exceptional value v.
yeniden beyan etmek restate v.
Insurance
bir sevkiyat için açık teminat olarak beyan edilen maksimum meblağ limit any one bottom n.
beyan edilmiş değer declared value n.
sadece beyan amacıyla for declaration purposes only n.
sigortalının sigortacıya rizikonun kabulünden önce verdiği yanlış beyan misrepresentation n.
stok beyan poliçesi stock declaration policy n.
değer beyan edilmemiş no value declared expr.
Technical
beyan gerilimi rated voltage n.
beyan gerilimi nominal voltage n.
beyan edilen değerlerin doğrulanması verification of the declared values n.
beyan akımı rated current n.
beyan akımında kontak direnci contact resistance at rated current n.
beyan akımı nedeniyle sıcaklık artışı temperature rise due to rated current n.
beyan edilen gürültü emisyon değerleri declared noise emission values n.
beyan şartları rating conditions n.
beyan besleme gerilimi rated supply voltage n.
ifade beyan statement n.
performans şartları beyan sistemi system for declaration of performance conditions n.
(asansör) beyan hızı rated speed n.
yüksüz olarak beyan çıkış gerilimi non-load rated output voltage n.
beyan etmek declare v.
Computer
beyan etme tuşu submit button n.
Telecom
kablo üreten firmanın beyan ettiği sabit bit hızı cable plant constant bit rate n.
Electric
beyan akımı faz başına 16 a olan donanım equipment with rated current 16 a per phase n.
beyan gerilimi rated voltage n.
Construction
emlak beyan değeri real estate value statement n.
Railway
özet beyan summary declaration n.
Aeronautic
beyan edilen mesafe declared distance n.
Marine
özet beyan cargo manifest n.
(gemi) kaptan tarafından beyan edilen sürekli hız declared speed n.
Medical
hasta tarafından beyan edilmiş astım self-reported asthma n.
Psychology
fikir beyan etmekten veya takdir görmekten çekinme doxophobia n.
yalan beyan korkusu mythophobia n.
Food Engineering
besin öğeleri ile ilgili beyan tablosu declaration table of nutrients n.
Logic
nitelikli beyan generalization n.
nitelikli beyan generalisation n.
bileşenlerinin her ikisinin de doğru olması halinde doğruluğu kabul edilen beyan conjunct n.
bileşenlerinin her ikisinin de doğru olması halinde doğruluğu kabul edilen beyan conjunction n.
bileşenlerinin her ikisinin de doğru olması halinde doğruluğu kabul edilen beyan joint assertion n.
bileşenlerinin her ikisinin de doğru olması halinde doğruluğu kabul edilen beyan conjunctive n.
Tobacco
beyan etme declaration n.
Education
özel eğitim ihtiyacı olan öğrencinin ihtiyaçlarına yönelik yasal bağlayıcılığı bulunan bir beyan statement [uk] n.
Linguistics
açık beyan ecphasis n.
Religious
ilahi vahiyden türetilmemiş beyan theologumenon n.
ilahi vahiyden türetilmemiş, şahsi görüşe dayalı teolojik iddia/beyan theologoumenon n.
(islam'da) resmi beyan bayyan n.
dini inancı söz veya davranışla alenen beyan etme witness n.
günahlardan arınmayı beyan etmek testify v.
Environment
atık beyan sistemi waste declaration system n.
Military
beyan edilmiş mevki denetimi declared site inspection n.
beyan edilmiş mevki declared site n.
iki tarafça birlikte tespit edilen ve ihtilaflı olmayan olayları ihtiva eden yazılı beyan agreed statement of facts n.
üç taraflı beyan trilateral statement n.
Sport
diskalifiye olduğunu beyan etmek distance v.
Card
(briçte) kaybedildiğinde elini beyan edenin son oyununu oynamasını engelleyen el undertrick n.
Librarianship
kitap metninde genellikle bir numara ile belirtilen kritik yorum, açıklayıcı beyan veya referans note n.
Archaic
beyan etme render n.
işten atma kararının yürürlüğe girmesini sağlayan beyan dismission n.
abartılı beyan stretch n.
mahkemede yemin ile beyan etmek allege v.
beyan etmek assever v.
önceden beyan etmek predeclare v.
beyan etmek steven v.
ayan beyan fairly adv.