bir süre boyunca - Turkish English Dictionary
History

bir süre boyunca



Meanings of "bir süre boyunca" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
General
bir süre boyunca right along adv.
bir süre boyunca o'er adv.

Meanings of "bir süre boyunca" with other terms in English Turkish Dictionary : 40 result(s)

Turkish English
General
boyunca devam etmek (belirli bir süre) stretch v.
safha safha vermek (bir olayın tarihini belirli bir süre boyunca) trace v.
uzun bir süre boyunca ilgi veya etkiyi sürdürmek hold up v.
belli bir süre boyunca part time adv.
hatırı sayılır bir süre boyunca much adv.
Phrasals
bir süre boyunca dayanmak last out v.
(birine bir süre boyunca) yetecek olmak last (one) (up) until (something) v.
(bir süre boyunca) yeterli olmak last (up) until (something) v.
(belirli bir süreyle/süre boyunca) pompalamak pump for v.
(belirli bir süre boyunca) basmak/basıp basıp çekmek pump for v.
(belirli bir süre boyunca/süredir) pompalayarak çekmek pump for v.
(belirli bir süredir/süre boyunca) emerek/vakumlayarak çıkarmak pump for v.
(bir süre) boyunca dayanmak see out v.
Phrases
uzun bir süre boyunca down through something expr.
bir süre boyunca/bir süredir biriyle/bir şeyle çalışan with (someone) for (some amount of time) expr.
bir süre boyunca/bir süredir biriyle/bir şeyle iş yapan with (someone) for (some amount of time) expr.
Colloquial
(bir süre boyunca/bir süredir biriyle/bir şeyle) çalışan with (someone or something) for (some amount of time) expr.
(bir süre boyunca/bir süredir biriyle/bir şeyle) iş yapan with (someone or something) for (some amount of time) expr.
Idioms
bir süre boyunca/bir süredir biriyle birlikte with someone for some amount of time expr.
bir süre boyunca/bir süredir biriyle ilişki içerisinde with someone for some amount of time expr.
bir süre boyunca/bir süredir biriyle sevgili with someone for some amount of time expr.
bir süre boyunca/bir süredir biriyle beraber with someone for some amount of time expr.
bir süre boyunca/bir süredir biriyle bir beraberlik içinde with someone for some amount of time expr.
Trade/Economic
satıcının alıcıya tedarik ettiği malın belirli bir süre boyunca çalışacağını garanti eden teminat mektubu retention bond n.
şirketle ilişkisi kesilen çalışanın belirlenen süre boyunca (rakip bir şirkette çalışmaya hemen başlamaması için) maaşı ödenir garden leave n.
yararlanacak kişiye hayat boyu veya belirli süre boyunca taksitli olarak belli bir paranın ödenmesini öngören sigorta poliçesi annuity agreement n.
Politics
(abd'nin bazı yerel yönetim bölgelerinde) bölgede yerel mülk sahibi olup belirli bir süre boyunca burada ikamet etmiş kayıtlı seçmen freeholder n.
Psychology
uzun süre boyunca nükseden hafif bir bipolar bozukluk cyclic disorder n.
Pharmaceutics
uzun bir süre boyunca düzenli aralıklarla düşük dozlarda kullanılan (ilaç, reçete) metronomic adj.
uzun bir süre boyunca düzenli aralıklarla düşük dozlarda kullanılan (ilaç, reçete) metronomical adj.
Education
belirli bir süre boyunca aynı şirket veya kurum tarafından istihdam edildikten sonra elde edilen artırılmış güvenlik statüsü tenure [usa&canada] n.
Religious
(islamiyette) kararlaştırılmış bir süre boyunca yapılan ateşkes hudna n.
hamursuz bayramı'nın ikinci gününden şavuot'un ilk gününe kadar sürüp bu süre boyunca evliliklerin yasaklandığı ve yas tutulduğu 49 günlük bir dini dönem omer n.
belirli bir süre boyunca devam eden dini toplantılar serisi protracted meeting n.
Military
(açılan ateş) belirsiz bir süre boyunca devam etmek dwell at/on v.
Sport
(güreş) rakibin iki omzunun da bir süre boyunca mata bastırıldığı, oyun kazandıran hareket pinfall n.
oyuncuyu alt ligde oynayan bir takıma belirli bir süre boyunca geri çağırma hakkını saklı tutarak transfer etmek option v.
Baseball
büyük beysbol ligindeki bir takımın oyuncusunu alt ligde oynayan bir takıma belirli süre boyunca geri çağırma hakkını saklı tutarak transfer edebilmesi option n.
(büyük beysbol ligindeki bir takımın) oyuncuyu alt ligde oynayan bir takıma belirli bir süre boyunca geri çağırma hakkını saklı tutarak transfer etmek option v.
Theatre
oynanmak (oyun vb belirli bir süre boyunca) run n.