Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
History
bir süre boyunca
Meanings of
"bir süre boyunca"
in English Turkish Dictionary : 2 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
bir süre boyunca
right along
adv.
2
General
bir süre boyunca
o'er
adv.
Meanings of
"bir süre boyunca"
with other terms in English Turkish Dictionary : 40 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
boyunca devam etmek (belirli bir süre)
stretch
v.
2
General
safha safha vermek (bir olayın tarihini belirli bir süre boyunca)
trace
v.
3
General
uzun bir süre boyunca ilgi veya etkiyi sürdürmek
hold up
v.
4
General
belli bir süre boyunca
part time
adv.
5
General
hatırı sayılır bir süre boyunca
much
adv.
Phrasals
6
Phrasals
bir süre boyunca dayanmak
last out
v.
7
Phrasals
(birine bir süre boyunca) yetecek olmak
last (one) (up) until (something)
v.
8
Phrasals
(bir süre boyunca) yeterli olmak
last (up) until (something)
v.
9
Phrasals
(belirli bir süreyle/süre boyunca) pompalamak
pump for
v.
10
Phrasals
(belirli bir süre boyunca) basmak/basıp basıp çekmek
pump for
v.
11
Phrasals
(belirli bir süre boyunca/süredir) pompalayarak çekmek
pump for
v.
12
Phrasals
(belirli bir süredir/süre boyunca) emerek/vakumlayarak çıkarmak
pump for
v.
13
Phrasals
(bir süre) boyunca dayanmak
see out
v.
Phrases
14
Phrases
uzun bir süre boyunca
down through something
expr.
15
Phrases
bir süre boyunca/bir süredir biriyle/bir şeyle çalışan
with (someone) for (some amount of time)
expr.
16
Phrases
bir süre boyunca/bir süredir biriyle/bir şeyle iş yapan
with (someone) for (some amount of time)
expr.
Colloquial
17
Colloquial
(bir süre boyunca/bir süredir biriyle/bir şeyle) çalışan
with (someone or something) for (some amount of time)
expr.
18
Colloquial
(bir süre boyunca/bir süredir biriyle/bir şeyle) iş yapan
with (someone or something) for (some amount of time)
expr.
Idioms
19
Idioms
bir süre boyunca/bir süredir biriyle birlikte
with someone for some amount of time
expr.
20
Idioms
bir süre boyunca/bir süredir biriyle ilişki içerisinde
with someone for some amount of time
expr.
21
Idioms
bir süre boyunca/bir süredir biriyle sevgili
with someone for some amount of time
expr.
22
Idioms
bir süre boyunca/bir süredir biriyle beraber
with someone for some amount of time
expr.
23
Idioms
bir süre boyunca/bir süredir biriyle bir beraberlik içinde
with someone for some amount of time
expr.
Trade/Economic
24
Trade/Economic
satıcının alıcıya tedarik ettiği malın belirli bir süre boyunca çalışacağını garanti eden teminat mektubu
retention bond
n.
25
Trade/Economic
şirketle ilişkisi kesilen çalışanın belirlenen süre boyunca (rakip bir şirkette çalışmaya hemen başlamaması için) maaşı ödenir
garden leave
n.
26
Trade/Economic
yararlanacak kişiye hayat boyu veya belirli süre boyunca taksitli olarak belli bir paranın ödenmesini öngören sigorta poliçesi
annuity agreement
n.
Politics
27
Politics
(abd'nin bazı yerel yönetim bölgelerinde) bölgede yerel mülk sahibi olup belirli bir süre boyunca burada ikamet etmiş kayıtlı seçmen
freeholder
n.
Psychology
28
Psychology
uzun süre boyunca nükseden hafif bir bipolar bozukluk
cyclic disorder
n.
Pharmaceutics
29
Pharmaceutics
uzun bir süre boyunca düzenli aralıklarla düşük dozlarda kullanılan (ilaç, reçete)
metronomic
adj.
30
Pharmaceutics
uzun bir süre boyunca düzenli aralıklarla düşük dozlarda kullanılan (ilaç, reçete)
metronomical
adj.
Education
31
Education
belirli bir süre boyunca aynı şirket veya kurum tarafından istihdam edildikten sonra elde edilen artırılmış güvenlik statüsü
tenure [usa&canada]
n.
Religious
32
Religious
(islamiyette) kararlaştırılmış bir süre boyunca yapılan ateşkes
hudna
n.
33
Religious
hamursuz bayramı'nın ikinci gününden şavuot'un ilk gününe kadar sürüp bu süre boyunca evliliklerin yasaklandığı ve yas tutulduğu 49 günlük bir dini dönem
omer
n.
34
Religious
belirli bir süre boyunca devam eden dini toplantılar serisi
protracted meeting
n.
Military
35
Military
(açılan ateş) belirsiz bir süre boyunca devam etmek
dwell at/on
v.
Sport
36
Sport
(güreş) rakibin iki omzunun da bir süre boyunca mata bastırıldığı, oyun kazandıran hareket
pinfall
n.
37
Sport
oyuncuyu alt ligde oynayan bir takıma belirli bir süre boyunca geri çağırma hakkını saklı tutarak transfer etmek
option
v.
Baseball
38
Baseball
büyük beysbol ligindeki bir takımın oyuncusunu alt ligde oynayan bir takıma belirli süre boyunca geri çağırma hakkını saklı tutarak transfer edebilmesi
option
n.
39
Baseball
(büyük beysbol ligindeki bir takımın) oyuncuyu alt ligde oynayan bir takıma belirli bir süre boyunca geri çağırma hakkını saklı tutarak transfer etmek
option
v.
Theatre
40
Theatre
oynanmak (oyun vb belirli bir süre boyunca)
run
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir süre boyunca
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy