History

birbirine bağlamak

Meanings of "birbirine bağlamak" in English Turkish Dictionary : 25 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	birbirine bağlamak	leash v.
2	General	birbirine bağlamak	interlock v.
3	General	birbirine bağlamak	twist together v.
4	General	birbirine bağlamak	concatenate v.
5	General	birbirine bağlamak	interconnect v.
6	General	birbirine bağlamak	bland [dialect] [uk] v.
7	General	birbirine bağlamak	harness v.
8	General	birbirine bağlamak	hook up v.
9	General	birbirine bağlamak	glutinate v.
10	General	birbirine bağlamak	oop v.
11	General	birbirine bağlamak	imbound v.
12	General	birbirine bağlamak	conjugate v.
13	General	birbirine bağlamak	coapt v.
14	General	birbirine bağlamak	inosculate v.
15	General	birbirine bağlamak	intertex [obsolete] v.
16	General	birbirine bağlamak	intricate v.
Phrasals
17	Phrasals	birbirine bağlamak	string together v.
18	Phrasals	birbirine bağlamak	join together v.
19	Phrasals	birbirine bağlamak	bind (someone or something) together v.
20	Phrasals	birbirine bağlamak	weld together v.
Technical
21	Technical	birbirine bağlamak	link v.
22	Technical	birbirine bağlamak	interconnect v.
23	Technical	birbirine bağlamak	colligate v.
Archaic
24	Archaic	birbirine bağlamak	bandy v.
25	Archaic	birbirine bağlamak	lime v.

Meanings of "birbirine bağlamak" with other terms in English Turkish Dictionary : 39 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	iki tazıyı birbirine bağlamak için zincirle birleştirilen tasmalar	couple n.
2	General	birbirine bağlamak (iki ucu)	splice v.
3	General	sıkı ve sağlam bir biçimde birbirine bağlamak	knit v.
4	General	iple birbirine bağlamak	lash together v.
5	General	olayları birbirine bağlamak	connect with v.
6	General	(sevgi) birbirine bağlamak	bind v.
7	General	(köleleri) birbirine bağlamak	coffle v.
8	General	zincirle birbirine bağlamak	fetter v.
9	General	(kıç istralyaları) birbirine bağlamak	snake v.
Phrasals
10	Phrasals	bir şeyleri birbirine bağlamak	connect up v.
11	Phrasals	bir şeyleri birbirine bağlamak	tie something together v.
12	Phrasals	bir şeyleri birbirine bağlamak	lash something together v.
13	Phrasals	birbirine bağlamak/tutturmak	splice something together v.
14	Phrasals	insanları/hayvanları birbirine bağlamak	yoke together v.
15	Phrasals	insanları/hayvanları birbirine bağlamak	yoke people or things together v.
16	Phrasals	iki şeyi/kişiyi birbirine bağlamak	lash together v.
17	Phrasals	iple birbirine bağlamak	string together v.
18	Phrasals	bir şeyleri iple birbirine bağlamak	string something together v.
19	Phrasals	bir şeyleri birbirine bağlamak	string something together v.
20	Phrasals	(bir şeyle) birbirine bağlamak	bind up with (something) v.
21	Phrasals	kabloyla birbirine bağlamak	wire in v.
22	Phrasals	kabloyla birbirine bağlamak	wire into v.
23	Phrasals	(iki şeyi) birbirine bağlamak	couple (something) together v.
24	Phrasals	birbirine bağlamak/düğümlemek	knot together v.
25	Phrasals	(birilerini/bir şeyleri) birbirine bağlamak	link to (someone or something) v.
26	Phrasals	(birilerini/bir şeyleri) birbirine bağlamak	link together (with someone or something) v.
27	Phrasals	kabloyla birbirine bağlamak	wire together v.
Idioms
28	Idioms	(birinin) ellerini ve ayaklarını birbirine bağlamak	tie (one) hand and foot v.
Technical
29	Technical	cıvata gibi iki nesneyi birbirine bağlamak için kullanılan alet	fastener n.
30	Technical	iki nesneyi birbirine bağlamak için kullanılan alet	fastener n.
31	Technical	eskiden evdeki ses ve görüntü donanımını birbirine bağlamak için kullanılan standart fiş, priz ve kablo sistemi	din n.
32	Technical	iki tomruk kamyonunu veya kızağını birbirine bağlamak için kullanılan çubuk	goose neck n.
Computer
33	Computer	(bilgisayar bileşenleri) seri halinde birbirine bağlamak	daisy-chain v.
Marine
34	Marine	olta iplerini birbirine bağlamak için kullanılan bir düğüm	barrel knot n.
35	Marine	iki ayrı ucu birbirine bağlamak için atılan düğüm	fisherman's knot n.
36	Marine	iki halatı uçlarından birbirine bağlamak	marry ropes v.
Math
37	Math	karşısında bulunarak iki ucunu birbirine bağlamak	subtend v.
Breeding
38	Breeding	(hayvanları) boynuna halat takarak gevşek bir şekilde birbirine bağlamak	neck v.
Music
39	Music	notaları çizgiyle birbirine bağlamak	beam v.