knit - Turkish English Dictionary
History

knit

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "knit" in Turkish English Dictionary : 24 result(s)

English Turkish
Common Usage
knit v. örmek
General
knit n. örgü
knit n. örülmüş giysi
knit v. özel iğnelerle örmek
knit v. birleşmek
knit v. kaynaşmak
knit v. sıkı sıkıya bağlamak
knit v. bağlamak
knit v. kaynamak (kemik)
knit v. birleştirmek
knit v. sıkı ve sağlam bir biçimde birbirine bağlamak
knit v. çatmak (kaşları)
knit v. örgü örmek
knit v. dokumak
knit v. çatmak
knit v. düğümle birleştirmek
knit v. düğümle bağlamak
knit v. sıkı ve sağlam bir şekilde bağlanmak
knit v. örmek
Irregular Verb
knit v. knitted/knit - knitted/knit
Technical
knit v. örmek
Textile
knit n. dokuma şekli
knit n. bir kumaşın dokunma biçimi
knit v. örmek

Meanings of "knit" with other terms in English Turkish Dictionary : 92 result(s)

English Turkish
General
knit goods n. örme eşya
knit goods n. triko eşya
hand-knit n. örgü
social close-knit n. sosyal kapanma
close-knit family n. yakın/birbirine kenetlenmiş aile
knit one's eyebrows v. kaşlarını çatmak
knit together v. birleştirmek
knit one's brows v. kaşlarını çatmak
knit up v. kaynaşmak
knit up v. birleştirmek
knit up v. bağlamak
knit one, purl one v. bir ters örmek
knit together v. bağlamak
knit up v. yakınlaşmak
knit one's eyebrows v. kaşları çatmak
knit a pullover v. kazak örmek
knit a jumper v. kazak örmek
knit a weft v. atkı örmek
knit a scarf v. atkı örmek
knit a sweater v. kazak örmek
knit one's brows v. kaş çatmak
knit one's brows v. kaşını çatmak
knit one's eyebrows v. kaşını çatmak
knit one's eyebrows v. kaş çatmak
hand-knit v. örmek
be tight-knit v. sıkı sıkıya bağlı olmak
be tight-knit v. birbirine kenetlenmek
knit something together v. örerek birleştirmek
knit sweater v. kazak örmek
well knit adj. adaleli
close-knit adj. birbirine bağlı
well-knit adj. kaslı
hand-knit adj. elde örülmüş
hand-knit adj. el örgüsü
loosely knit adj. sosyal veya hukuki bağları sıkı olmayan
loosely-knit adj. uzaktan alakalı
circular-knit adj. boru şeklinde örülmüş
closely knit adj. birbirine bağlı
closely knit adj. birbirine düşkün
close-knit adj. sıkı sıkıya kenetlenmiş
Phrasals
knit up v. sarmak
knit up v. sonuçlanmak
knit up v. sonuçlanmaya yaklaşmak
knit up v. bağlamak
knit up v. tutturmak
knit up v. örerek tamir etmek
knit together v. örerek birleştirmek
knit together v. dokuyarak birleştirmek
knit together v. bağlayarak birleştirmek
knit together v. düğümle birleştirmek
knit together v. kaynaşmak
knit together v. birbirine kaynamak
knit together v. eriyerek birleşmek
knit together v. kaynamak (kırık kemik)
Idioms
knit one's brows v. kaşlarını çatmak
knit one's brow v. kaş çatmak
knit one's brow v. kaşlarını çatmak
knit brow v. kaş çatmak
knit your brows v. kaşlarını çatmak
knit your brows v. kaş çatmak
knit your brows v. kaşını çatmak
Technical
knit line n. birleşme çizgisi/yeri
plain knit n. düz örgü
close-knit clique n. yakın bağ grubu
tight-knit adj. sıkı dokunmuş
Textile
baby knit blanket n. bebek örgü battaniyesi
knit baby blanket n. bebek örgü battaniyesi
double knit n. çift örgü
jacquard knit n. jakarlı örgü
double-knit fabric n. iki iplik
knit counter n. ilmek sayma aleti
knit fabric n. örme kumaş
knit yarn n. örgü ipi
knit cap n. örgü bere
knit-machine n. örgü makinesi
rib knit n. ribana örgü
knit stitch n. örgü ilmiği
double knit n. (kumaşa fazladan kalınlık kazandıran) çift zincir dikişli örgü
single-knit n. jarse
single-knit n. jarse kıyafet
single-knit n. esnek örgülü kumaş
single-knit n. esnek örgülü kıyafet
cable-knit adj. halat dikişi ile örülmüş
tightly knit adj. sıkı dokunmuş
tightly knit adj. fazlasıyla bütünleşmiş
tightly knit adj. birbirine sıkı sıkıya bağlı
tightly knit adj. eksiksiz
tightly knit adj. tastamam
tight-knit adj. fazlasıyla bütünleşmiş
tight-knit adj. birbirine sıkı sıkıya bağlı
tight-knit adj. eksiksiz
tight-knit adj. tastamam