birinin yanında - Turkish English Dictionary
History

birinin yanında



Meanings of "birinin yanında" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
Idioms
birinin yanında in someone's corner expr.

Meanings of "birinin yanında" with other terms in English Turkish Dictionary : 96 result(s)

Turkish English
General
doktor veya akıl sağlığı uzmanı tarafından birinin sürekli yanında olup ona duygusal destek sağlaması için görevlendirilen resmi lisanslı hayvan esa (emotional support animal) n.
doktor veya akıl sağlığı uzmanı tarafından birinin sürekli yanında olup ona duygusal destek sağlaması için görevlendirilen resmi lisanslı kedi/köpek emotional support dog/cat n.
birinin yanında durmak remain close to someone v.
(birinin) yanında gitmek/gelmek accompany (one) v.
(birinin) yanında tuttuğu inevitable adj.
Phrasals
(birinin) yanında/yakınında/çevresinde olmak have someone about v.
birinin yanında durmak stay by someone v.
birinin yanında oturmak sit by someone v.
(duygularıyla/hisleriyle) birinin yanında olmak go out to (someone) v.
birinin/bir grubun yanında kalmak/durmak run with someone or something v.
birine bir yerde/birinin yanında iş bulmak place someone with someone or something v.
birini bir şirkette/birinin yanında işe sokmak place someone with someone or something v.
(birinin/bir şeyin) yanında kalmak stick with (someone or something) v.
zor zamanlarında birinin yanında olmak sustain someone in something v.
(birinin) yanında bir yerde tutmak keep in with (someone) v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin yanında tutmak keep someone or something in with someone or something v.
birini/bir şeyi birinin yanında tutmak keep someone or something by someone v.
(birinin/bir şeyin) yanında durmaya devam etmek keep with (someone or something) v.
(birinin) yanında/yanına bırakmak keep with (someone) v.
bir şeyi birinin yanına/yanında bırakmak keep something with someone v.
(birinin) yanında/yanına yatmak lie with (one) v.
(birinin) yanında/yanına uzanmak lie with (one) v.
birinin yanında/yanına yatmak lie with someone v.
birinin yanında/yanına uzanmak lie with someone v.
(birine birinin) yanında kalacak yer sağlamak put (someone) up with (one) v.
(birini) bir süreliğine (birinin) yanında kalması için bırakmak put (someone) up with (one) v.
birine birinin yanında kalacak yer sağlamak put someone up with someone v.
birini bir süreliğine birinin yanında kalması için bırakmak put someone up with someone v.
birinin yanında kalmak abide with someone v.
(birinin/bir hayvanın) yanında/yanına yatmak lie alongside (of someone or an animal) v.
(birinin/bir hayvanın) yanında/yanına uzanmak lie alongside (of someone or an animal) v.
birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek line up alongside someone or something v.
birinin/bir şeyin yanında sıra olmak line up alongside someone or something v.
birinin/bir şeyin yanında sırada durmak line up alongside someone or something v.
birinin/bir şeyin yanında sıraya koymak line up alongside someone or something v.
(birinin/bir hayvanın) yanında/yanına yatmak lie alongside (of someone or an animal) v.
(birinin/bir hayvanın) yanında/yanına uzanmak lie alongside (of someone or an animal) v.
birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek line up alongside someone or something v.
birinin/bir şeyin yanında sıra olmak line up alongside someone or something v.
birinin/bir şeyin yanında sırada durmak line up alongside someone or something v.
birinin/bir şeyin yanında sıraya koymak line up alongside someone or something v.
(birinin) yanında bakıcılık yapmak babysit with (someone) v.
(birinin) yanında gelmek come with (someone) v.
(birinin/bir şeyin) yanında/yakınında bir araya gelmek converge upon (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında/yakınında bir araya gelmek converge on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanına/yanında konumlandırmak flank upon (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanına/yanında konumlandırmak flank on (someone or something) v.
(birinin) yanında olmak go with (someone) v.
(birinin/bir şeyin) tepesinde/yanında dikilmek hover around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) tepesinde/yanında dikilmek hover over (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında uzanmak lie alongside (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında sönük kalmak pale beside (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında önemsiz kalmak/görünmek pale beside (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında olmak/durmak remain with (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında kalmak remain with (someone or something) v.
(birinin) yanında kalmak shack up (with someone) v.
(birinin/bir şeyin) yanında/tarafında yer almak side with (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında durmak/kalmak stay by (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında olmak stay by (someone or something) v.
Phrases
(birinin) yanında in addition to (someone) expr.
birinin/bir şeyin yanında along with someone or something expr.
birinin/bir şeyin yanında alongside (of) someone or something expr.
birinin/bir şeyin yanında along with someone or something expr.
birinin/bir şeyin yanında alongside (of) someone or something expr.
Colloquial
(birinin) yanında bir şey olmak have (something) on (one) v.
(birinin) yanında kalan shacked up adj.
(birinin/bir şeyin) yanında as well (as somebody/something) expr.
birinin/bir şeyin yanında as well as someone or something expr.
Idioms
(birinin) çevresinde/yanında olmak be around v.
(birinin) yanında olmak be on (one's) side v.
(birinin) yanında olmak be on somebody’s ˈside v.
(birinin) yanında/arkasında olmak be there for (one) v.
(birinin) yanında/arkasında olmak be there for someone v.
(birinin) yanında/arkasında olmak be there for someone v.
(birinin) yanında/arkasında olmak be there for somebody v.
birinin yanında sönük kalmak pale beside someone v.
birinin yanında olmak take someone's side v.
birinin yanında olmak take someone's part v.
birinin yanında durmak be at​ someone’s side v.
birinin yanında durmak be ​by someone’s side v.
(birinin) sürekli yanında kalmak not leave (one's) side v.
birinin sürekli yanında kalmak not leave somebody’s side v.
tecrübeli birinin yanında çalışarak/tecrübeli birini izleyerek işi öğrenmek sit next to nellie [old-fashioned] v.
tecrübeli birinin yanında işle ilgili deneyim kazanmak sit next to nellie [old-fashioned] v.
(birinin/bir şeyin) yanında sönük kalmak pale next to (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında pek etkili görünmemek pale next to (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında zayıf kalmak pale next to (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında eksik kalmak pale next to (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında yetersiz kalmak pale next to (someone or something) v.
(birinin) yanında in (one's) corner expr.
(birinin) yanında at (one's) knee expr.
yaşça büyük/tecrübeli/bilgili birinin yanında at (one's) knee expr.
birinin hemen yanında at someone's elbow expr.
(birinin/bir şeyin) yanında by/in comparison (with somebody/something) expr.
Slang
(birinin/bir şeyin) yanında durmak butt (up) against (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanında konumlanmak butt (up) against (someone or something) v.