bitki - Turkish English Dictionary
History

bitki



Meanings of "bitki" in English Turkish Dictionary : 13 result(s)

Turkish English
Common Usage
bitki plant n.
General
bitki wort n.
bitki vegetable n.
bitki plant n.
bitki herb n.
bitki bearer n.
bitki herbar [obsolete] n.
bitki clan n.
bitki growth n.
Food Engineering
bitki herb n.
Gastronomy
bitki herb n.
Biochemistry
bitki phyto- prep.
Botanic
bitki more n.

Meanings of "bitki" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
bitki örtüsü vegetation n.
bitki özü sap n.
aromatik yapraklı bitki herb n.
General
sarılan bitki winder n.
daima yeşil kalan bitki evergreen n.
bitki hastalığı blight n.
dağınık yetişen bitki straggler n.
sinameki bitki veya meyvesi senna n.
bir çeşit yumrulu bitki yautia n.
kabuksuz tohumlu bitki gymnosperm n.
cins (hayvan/bitki için) stock n.
zehirli bir bitki türü wolfsbane n.
bitki yapraklarında birikip zemine damlayan yağmur suyu throughfall n.
bitki yayılımı plant propagation n.
bitki köklerini sökme ablaqueation n.
iki yıl yaşayan bitki biennial n.
bağbozan bitki dodder n.
bitki fizyolojisi vegetable physiology n.
bitki dokusu xylem n.
bir yıllık bitki annual plant n.
tropikal bir bitki dasheen n.
sirkengiller familyasına ait tuzcul bitki türü salicornia n.
ağaçsı bitki woody plant n.
sürüngen bitki creeper n.
polinezya'ya özgü bir biber familyasından bir bitki kava n.
siklamen (bir tür bitki) cyclamen n.
bitki yaşamı plant life n.
bitki toplulukları plant communities n.
güney amerika'da yetişen tohumları yenen bir bitki quinoa n.
istenmeyen bitki weed n.
başka bitkilerin altında büyüyen bitki understorey n.
baklagiller familyasından bitki legume n.
kayıngiller (bitki) fagaceae n.
su içinde bitki yetiştirme hydroponics n.
yabani hayvan veya bitki wildling n.
yere yatay olarak uzanan bitki trailer n.
tropikal ağaçsı bitki dahl n.
belli bir bölgede yetişen bitki flora n.
sütlü özsuyu olan bir bitki milkweed n.
suda veya çok nemli toprakta yetişen bitki hydrophytic plant n.
çiçekli bitki flowery plant n.
bitki özü nectar n.
hep yeşil kalan bitki evergreen n.
bitki embriyosu ya da fidede kotiledonların bağlanma yerinin üstünde kalan eksen kısmı epicotyl n.
tropik bir bitki dhal n.
bitki küfü american blight n.
bitki türleri plant species n.
alt bitki örtüsü understorey n.
dik sap üzerinde yetiştirilen bitki standard n.
bir tür bitki dragonhead n.
bıyık (bitki) tendril n.
bitki familyası plant family n.
bitki soğanı corm n.
erkeklik organı (bitki) stamen n.
kendibeslek bitki autotroph n.
bitki bilimci plant scientist n.
ağaççık vb´nden oluşan bitki örtüsü undergrowth n.
dikenli bitki (böğürtlen gibi) bramble n.
brakte bitki bract n.
bitki koruma camı cloche n.
bitki hormonu plant hormone n.
deve dikeni familyasından bitki eringo n.
yöreye özgü bitki örtüsü endemic n.
bitki sırığı stake n.
sarı çiçekli bitki yellowweed n.
klorofil bitki chlorophyll n.
bitki mazarratlısı pest n.
yemeklere tat vermek için kullanılan bitki herb n.
bitki coğrafyası plant geography n.
(soğanlı) kokulu bitki alliaceous plant n.
bitki biti plant bug n.
alan (bitki veya hayvanın doğal olarak yetiştiği) range n.
bitki örtüsü flora n.
tüy (bitki) villus n.
çiçek veren bitki phanerogamia n.
bitki sapı scape n.
bitki ısırması sting n.
bitki ıslahı plant breeding n.
bitki özü honey n.
bitki topluluğu plant association n.
sinek avcısı bitki flytrap n.
damarlı bitki vascular plant n.
bitki anatomisi phytotomy n.
bitki örtüsü plant cover n.
rami (bitki) ramie n.
dizanteri tedavisinde kullanılan bir bitki flix weed n.
güneybatı amerika'da özellikle alkali topraklarda hayvanları yemlemek için kullanılan işlenmemiş bir bitki sacaton n.
alt bitki örtüsü understory n.
bitki uzmanı herbalist n.
aşı kalemi (bitki) slip n.
bitki budama makası secateurs n.
alanlar (bitki veya hayvanın doğal olarak yetiştiği) range n.
melez bitki hybrid n.
bir yıllık ömrü olan bitki annual n.
bodur (insan/hayvan/bitki) scrub n.
tür (bitki için) strain n.
örtü bitki mattress n.
bitki anatomisi plant anatomy n.
bitki koleksiyonu herbarium n.
bitki dalaması sting n.
soğana benzer bitki moly n.
şifalı bitki herb n.
üç yapraklı küçük bit bitki clover n.
diploid gametofitli bir bitki diplont n.
hardalgiller familyasından japon kökenli bir bitki wasabi n.
belirli bir yöredeki hayvan ve bitki varlığı flora and fauna n.
bazı bitki köklerinde bulunan kristalli bir madde glutamine n.
kolza (bitki) rape n.
birkaç yıl yaşayan bitki perennial n.
bitki sağlığı plant health n.
bitki sağlığı phitosanitary n.
bitki coğrafyası phytogeography n.
ispalya (bitki için) stake n.
bitki desteği stake n.
kol bitki branch n.
suda bitki yetiştirme hydroponics n.
çiçeği biyodizel üretiminde kullanılan bir bitki canola n.
bitki dokusunu doku kültürüne almak için bitkiden ayırma explanting n.
bitki yaprakları foliage n.
fil kulağı (bir tür bitki) elephant ear n.
bir tropik bitki taro n.
suda yaşayan hayvan veya bitki aquatic n.
çamaşırların arasına konulan içi hoş kokulu kuru bitki vb ile dolu bez kese sachet n.
yabani bitki wilding n.
bitki sütü milky plant juice n.
yabani olarak yetişen bitki wildering n.
bir yıllık bitki yearling n.
iki çenekli bitki dicotyledon n.
otsu bitki türü welwitschia n.
sürüngen bitki trailer n.
bitki öldürücü herbicide n.
küçük bitki plantlet n.
genç bitki plantlet n.
uzun ömürlü bitki perennial n.
çok yıllık bitki perennial n.
kenara bükülme (bitki) deflexure n.
yetişen bitki grower n.
yetiştirici (bitki) grower n.
kurumayan bitki immortelle n.
bitki sterol vegetable sterol n.
bitki sterol plant sterol n.
asalak olmayan konuk bitki aerophyte n.
asalak olmayan konuk bitki epiphyte n.
(belirli bir) dönemin bitki örtüsü silva n.
çevredeki bitki örtüsü silva n.
çevredeki bitki örtüsü sylva n.
(belirli bir) dönemin bitki örtüsü sylva n.
bitki dokusu plant tissue n.
bitki uzmanı herborist n.
bitki veya hayvan yetiştiriciliği thremmatology n.
doğal bitki örtüsü natural vegetation n.
bitki çeşitliliği plant diversity n.
bitki karakteristiği plant characteristic n.
bitki zenginliği plant richness n.
bitki zenginliği plant diversity n.
üstünde asalak barındıran bitki/hayvan host n.
bir yıllık bitki annual n.
bitki kökü plant root n.
madensel sularda bitki yetiştirme aquiculture n.
tırmanıcı bitki climber n.
ortakçı bitki commensal n.
koruyucu bitki cover crop n.
bitki sütü latex n.
bitki yetiştirme cultivation n.
cinsi tükenmekte olan tür (hayvan/bitki) relict n.
yerel bitki örtüsü endemic n.
bitki türlerinin coğrafî dağılımını inceleyen bilimsel çalışma phytogeography n.
uçucu bitki yağı essential oil n.
yiyecek olarak kullanılan bitki food plant n.
serada bitki yetiştirme glass culture n.
yaprakları için yetiştirilen bitki foliage plant n.
insan-bitki ilişkilerinin incelenmesi ethnobotany n.
dikenli bitki wait-a-bit n.
bir tür bitki shepherd's-purse n.
bitki öldürücü kimyasal herbicide n.
bitki sapı haulm n.
bitki bilim botany n.
bitki bilimci botanist n.
yerli bitki native plant n.
bir ülkede yetişen bitki native plant n.
dikenli bitki thorn n.
bitki gibi büyüme vegetation n.
başka yere dikme (bitki) transplantation n.
bitki kafesi trellis n.
bitki özleri herbal essences n.
bitki ilacı herbal medicine n.
bitki özlü şampuan herbal essence shampoo n.
hindistan' da kandil benzeri amaçlar için kullanılan yağı olan bir bitki jathropa n.
bitki yağı vegetable oil n.
bitki dokuları plant tissues n.
bitki yetiştiriciliği kuralları plant production rules n.
maydanoz familyasına ait bir bitki sanicle n.
bitki yetiştiriciliği kuralları plant growing rules n.
bitki yetiştiriciliği plant growing n.
gür bitki örtüsüne sahip vadi lush green valley n.
yoğun bitki örtüsü heavy vegetation n.
bitki üretim çiftliği plant nursery n.
bir yıl yaşayan bitki annual n.
bileşikgillerden bitki composite n.
bitki artıklarının çürümesiyle oluşan gübre compost n.
çiçeksiz bir bitki türü cryptogam n.
çift çenekli bitki dicotyledon n.
orman bitki örtüsü forest vegetation n.
toprak su bitki besin yönetimi soil water plant nutrient management n.
bitki su alımı plant water intake n.
klorofil bitki chlorophyl n.
seyrek bitki örtüsü sparse vegetation n.
cılız bitki örtüsü sparse vegetation n.
bitki gövdesi plant stem n.
bitki ıslahçısı plant breeder n.
bitki kökenli yakıt plant-based fuel n.
avustralya aborjinleri tarafından besin olarak kullanılan her türlü bitki bush tucker n.
avustralya aborjinleri tarafından besin olarak kullanılan her türlü bitki bushfood n.
stresi düzenleyen ve vücuda canlılık veren bitki adaptogen n.
bitki sapı halm n.
(meyve/sebze/bitki) yolan veya toplayan kimse plucker n.
karbonifer döneme ait atkuyruğu bitkisine benzer bitki fosilleri calamite [equisetum] n.
hayvan yemi olarak kullanılan, kanarya adaları'na özgü bir bitki tagasaste n.
sümer ve babillerin bitki ve sebze tanrısı tammuz n.
bir devlet kurumu tarafından belirlenmiş, nesli tükenmekte olan bitki ya da hayvan türü candidate species n.
asalak olmayan konuk bitki air plant n.
başparmak biçiminde bitki thumb n.
püsküllü yem otlarını içeren çok yıllık bir bitki cinsi trisetum n.
bükülen veya kenetlenen dallara sahip bitki tyne [dialect] n.
kötü kokulu ve siyah renge sahip lahana v.b bitki haşeresi cabbage bug n.
melekotu cinsi bir bitki aunt jericho n.
bitki saksısı plant pot n.
bitki liflerinden yapılan file çanta dilly bag [australia] n.
içi boş bitki sapı kecksy [dialect] n.
genç bitki youngster n.
karada ağaçlar dışındaki bitki örtüsü vesture n.
iç mekanda hayvan ve bitki yetiştirmek veya gözlemlemek için kullanılan cam kenarlı kap vivarium n.
iç mekanda hayvan ve bitki yetiştirmek veya gözlemlemek için kullanılan cam kenarlı kap terrarium n.
iç mekanda hayvan ve bitki yetiştirmek veya gözlemlemek için kullanılan cam kenarlı bir kap vivary n.
bitki hastalığı blast n.
doğal koşullar dışında bitki yetiştirme yöntemi mangonism [obsolete] n.
sarkma ve kırışma ile kendini gösterip genellikle parazitlerin köke saldırmasından kaynaklanan bitki hastalığı wilts n.
yapay bitki artificial plant n.
tıbbi amaçlar için kullanılan bitki medicinal n.
bitki özlerinden yapılan parfüm millefleurs n.
bitki, meyve veya sebzenin kalbi heart n.
bitki sapı helm n.
bitki uzmanı herb doctor n.
tıbbi amaçlarla bitkilerin veya bitki özlerinin kullanımı herbal therapy n.
dünya genelindeki şifalı bitki kullanımının incelenmesi herbalism n.
bitki uzmanı herbarist [obsolete] n.
bitki satan kadın herb-woman n.
(özellikle santeria diniyle bağlantılı olarak) bitki ve dinsel ürünlerin satıldığı dükkan botanica n.
(belirli bir yerin) bitki örtüsü botany n.
tomurcuklanan bitki budder n.
bitki tomurcuklandıran kimse budder n.
bitki soğancığı bulbule n.
bitki özü hinny [dialect] [uk] n.
türünün olağan tipinden biçim veya yapı olarak ayrışan hayvan veya bitki monster n.
bitki veya hayvanda görülen anomali monstrosity n.
yeni zelanda'ya özgü çok yıllık bir bitki mountain flax n.
(bahçecilikte) üzerinde bitki yetiştirmek için toprak parçası kiralayan kimse lotter n.
(bahçecilikte) kiraladığı toprak parçasında bitki yetiştiren kimse lotter n.
kısır bitki mule n.
bitki topluluğu clan n.
bitki grubu clan n.
güney afrika'ya özgü zehirsiz bir bitki dacha n.
ortamı değiştirilen bitki denizen n.
yeni iklime alışan bitki veya hayvan denizen n.
bitki veya hayvanın taksonomik konumunun saptanması determination n.
gübredeki bitki besin içeriği düzeyi grade n.
aşılama ile üretilen bitki graft n.
bitki gövdesi grain n.
yeşil bitki örtüsü green n.
özellikle süs olarak kullanılan bitki yaprakları green n.
bitki yetiştirme yeteneği green thumb [us] n.
yeşil bitki örtüsü greenness n.
süs olarak kullanılan taze bitki yaprakları greens n.
yeşil bitki örtüsü greenth n.
bitki örtüsü growth n.
bitki veya ağaç kökü söken kimse grubber n.
(bitki) göz oelet n.
(bitki) tomurcuk oelet n.
(bitki) sürgün oelet n.
(bitki) filiz oelet n.
rüzgarda yaprakları hışırdayan bitki rustler n.
edmund spenser'in periler kraliçesi kitabında bahsi geçen bir bitki coltwood [obsolete] n.
evcil bitki domesticate n.
yaprak izleri sürüngen pullarına benzeyen bir bitki fosili dragon's skin n.
ağaç veya çalının üst tabakasının yağmurdan sonra bitki etrafında ıslak halka oluşturacak şekilde su damlattığı hat drip line n.
bitki meraklısı kimse fancier n.
renkli çiçekleri olan bitki fancy n.
palmiye familyasından olan bitki palma n.
palmiyeye benzeyen bitki palma n.
amerika'ya özgü asimina cinsi bitki papa n.
kağıt yapımında kullanılan bitki paper stock n.
ince duvarlı canlı hücrelerden oluşan damarlı bitki dokusu parenchyme n.
ev dışında bitki yetiştirme kabı container garden n.
bitki veya hayvan yetiştirme culture n.
dişi bitki female n.
bitki suyunda çözdürme insuccation [obsolete] n.
deniz yatağının bitki örtüsüz bölümü intermat n.
beyaz çiçekleri olan soğanlı bir bitki cinsi pancratium n.
pandanus cinsi bitki pandanus n.
bezelyeye benzer bitki pea n.
baklagillerden herhangi bir bitki pea n.
erken çiçek açan bir tür bitki pepper-and-salt n.
(hayvan, bitki) koruma veya spor amaçlı bir yere doldurmak plant n.
bitki lifi plant fiber [us] n.
bitki lifi plant fibre [uk] n.
bitki örtüsü plant life n.
bitki özü kokma sappiness n.
bitki örtüsü fleece n.
akçaağaç koruluğundan tek seferde toplanan bitki özü gathering n.
ebeveyn-yavru ilişkisi bulunan hayvan veya bitki parent n.
ışığa aşırı maruz kalmaktan gelişen bitki hastalığı photopathy n.
bitki patolojisi üzerine çalışan kimse phytopathologist n.
bitki yiyen hayvan phytophagy n.
bitki veya hayvan çalışması yapmak için orman, mera, tarla gibi arazilerde oluşturulan dikdörtgen şeklindeki küçük alan plot n.
(bitki) erken kızarma precocity n.
(bitki için) ince su ve toprak karışımı puddle n.
(dikmeden önce) bitki köklerini balçık çamura bulama puddling n.
bitki gövdesinde yumuşak doku pulp n.
(bitki veya hayvan gövdesinde) kabarık ve gömülü lekeler sculpture n.
(bitki veya hayvan gövdesinde) kabarık ve gömülü lekeler sculpturing n.
meyvelerin olgunlaşmadan düştüğü veya yarılıp açıldığı bitki hastalığı shatter n.
yakıldığında hoş koku veren bitki tütsüsü smudge stick n.
fabl ve halk hikayelerinde adı geçen sihirli bir bitki springwort n.
bitki stoku stock n.
bitki tedariki stock n.
mevsimi dışında görülen bitki stray n.
ısı, nem ve güneş nedeniyle bitki dokularında yaralanma sunscald n.
esnek saplı tırmanıcı bitki supplejack n.
birleşik devletler'in güney ve ortasına özgü uzun ve tırmanıcı bir bitki supplejack n.
paullinia cinsine özgü tropik bir bitki supplejack n.
serjania cinsine özgü tropik bir bitki supplejack n.
tek yıllık bitki annual n.
(bitki besininde) fosfat phosphate n.
gelişigüzel yayılıp büyümek (bitki) ramble v.
ısırmak (bitki) sting v.
küsmek (bitki) become stunted v.
yapraklanmak (bitki vb) be out v.
azmak (bitki) run riot v.
bir yerden çıkarılıp başka bir yere dikilmeye elverişli olmak (bitki) transplant v.
dikmek (bitki) plant v.
uyanmak (bitki) come up v.
boynunu bükmek (bitki/çiçek) droop v.
kök salmak (bitki) take root v.
dal budak salmak (bitki) run rampant v.
yapraklarından buhar halinde nem vermek (bitki) transpire v.
dikmek (bitki) prick v.
fıçıya dikmek (bitki) tub v.
yayılıp büyümek (bitki) ramble v.
bitmek (bitki) spring up v.
yerde uzamak (bitki) trail v.
büyümek (bitki) vegetate v.
azıp çok yayılmak (bitki) run wild v.
yetiştirmek (bitki/sebze/meyve) grow v.
boynunu bükmek (bitki/çiçek) wilt v.
(bir bitki veya hayvanı) yeni iklime alıştırmak naturalise v.
(bir bitki veya hayvanı) yeni iklime alıştırmak naturalize v.
(bitki) birlikte büyümek accrete v.
(bitki kökünü) toprakla örtmek earth v.
bitki yetiştirmek grow plant v.
bitki gibi büyümek vegetate v.
başka bir yere dikmek (bitki) transplant v.
bitki yetiştirme konusunda iyi olmak have green fingers v.
bitki yetiştirme konusunda becerikli olmak have green fingers v.
bitki kesmek cut a plant v.
incelemek için bitki toplamak botanize v.
incelemek için bitki toplamak botanise v.
hayvanları, arazideki bitki örtüsü aşırı zarar görene kadar otlatmak overgraze v.
toprak veya bitki olarak yetiştirmek tame v.
(bitki/hayvan) (bir bölgede) bulunmak/yaşamak/yetişmek affect v.
yeniden aşılamak (bitki) regraft v.
boyun bükmek (bitki) nod v.
(bitki) büyümek nourish [obsolete] v.
(bitki) bitmek upspring v.
(bitki) büyümek chick [obsolete] v.
ağaçtan (terebentin, bitki özü) çıkarmak milk v.
(bitki) böcekten arındırmak bug v.
(bitki) çalılarla desteklemek bush v.
(bitki veya hayvanın) taksonomik konumunu keşfetmek determine v.
bitki örtüsüyle kaplamak grow v.
bitki örtüsüyle çevrelemek grow v.
toprağa (çiçek, bitki) ekmek imbed v.
(bitki bölümü) içe doğru bükmek inflect v.
(bitki veya hayvanı) evcil hale getirmek domiciliate v.
bitki yetiştirmek pitch v.
bitki olmak plant v.
(bitki) susuzluktan pörsüyüp sarkmak flag v.
(bitki çevresindeki toprağı) doyurmak puddle v.
(bitki) sap kısmından çürümek shank v.
(bitki) sağa sola yaprak dökmek shatter v.
(bitki, çim) biçmek snod v.
(bitki, çim) budamak snod v.
toprağa gömmek (bitki, sebze) earth up v.
(bitki) büyümek put v.
(bitki) beslemek feed v.
(toprak altı bitki) sökerek toplamak lift v.
gür (ot/çayır/bitki) lush adj.
sık dikilmiş (bitki) thickset adj.
tüylü (bitki) woolly adj.
başka bitki üzerinde gelişen epiphytic adj.
çürümüş (bitki) blighted adj.
kış nedeniyle ölmüş bitki winterkilled adj.
yere yakın yerde yetişen bitki epigeal adj.
gür (saç/tüy/bitki örtüsü) abundant adj.
azgın (bitki) rampant adj.
çok yıllık (bitki) perennial adj.
bitki gibi plantlike adj.
tırmanan (bitki) scandent adj.
bitki özlü herbal adj.
tüylü (bitki) pilous adj.
sert ve odunumsu meyve veren bitki xylocarpous adj.
tüylü bitki vb pilose adj.
her tarafa yayılan (bitki) rampant adj.
baygın (bitki) drooping adj.
doku kültürüne alınmak için bitkiden ayrılmış (bitki dokusu) explanted adj.
çabuk büyüyen (bitki) spontaneous adj.
kışın yapraklarını döken bitki deciduous adj.
püsküllü bitki fimbriated adj.
(meyve/bitki) kendi kendine açılmayan indehiscent adj.
sağlıksız ve boyu fazla uzun (bitki) spindly adj.
çürütülmüş (bitki) blighted adj.
başka bitki üzerinde gelişen bitki epiphytal adj.
dik dallara sahip olan (bitki vb) fastigiate adj.
çiçekleri yalınkat olan (bitki) single adj.
sürüngen (bitki) running adj.
bitki gibi vegetative adj.
bitki bilimsel botanic adj.
bitki kaynaklı vegetative adj.
bitki kaynaklı vegetable adj.
bitki kaynaklı herbal adj.
bitki kaynaklı galenic adj.
bitki kaynaklı vegetal adj.
(bitki) çok yıllık perennial adj.
insan-bitki ilişkisine ait ethnobotanical adj.
insan-bitki ilişkisini inceleyen ethnobotanical adj.
soğuğa dayanıklı (bitki) hardy adj.
bitki bilimsel botanical adj.
(bitki) verimli lush adj.
(bitki) sık ve yaygın rank adj.
ölü organik maddeler ve bitki döküntüleriyle beslenen saprophagous adj.
ölü organik maddeler ve bitki döküntüleriyle beslenen detritivorous adj.
çöplükte yetişen (bitki) ruderal adj.
başka bitki üzerinde gelişen epiphytical adj.
tüylü (bitki) wooly adj.
bitki benzeri plant-like adj.
bitki kökenli plant-based adj.
uzun saplı (bitki) tall-stalked adj.
uzun saplı (bitki) long-stalked adj.
ince uzun saplı (bitki) tall-growing adj.
ince uzun saplı (bitki) leggy adj.
bir yere özgü (bitki ya da hayvan) native adj.
bulunduğu yere özgü olmayan (bitki, hayvan) nonnative adj.
bitki örtüsü ortaya çıkarabilen nonsterile adj.
(bitki) yukarı bakan arrect [obsolete] adj.
portakalı da içine alan aurantiacae bitki takımına ait aurantiaceous adj.
portakalı da içine alan aurantiacae bitki takımına benzeyen aurantiaceous adj.
içi boş bitki sapına benzer kecky adj.
(bitki) ısırmamış unstung adj.
bitki özü olmayan exuccous adj.
bitki ve ağaçlarla kaplı vegetated adj.
sarılıcı (bitki) volubilate adj.
bitki kaplı jungled adj.
kış mevsiminde yetişen (bitki) winter adj.
kış aylarında büyüyen (bitki) winter adj.
orta derecede nemli ortamda yetişen (bitki veya flora) mesic adj.
otsu bitki örtüsü bakımından zengin olan herbose adj.
bitki tadında olan herbose adj.
otsu bitki örtüsü bakımından zengin olan herbous adj.
bitki tadında olan herbous adj.
hem erkek hem de dişi üreme organları bulunan (bitki veya hayvan) hermaphroditic adj.
bitki soğanına benzeyen bulbose adj.
bitki soğanı olan bulbose adj.
çift çenekli bir bitki familyasıyla ilgili gourd adj.
nispeten büyük olan (bitki veya hayvan) great adj.
yeşil bitki örtüsü ile kaplı green adj.
(bitki) taze green adj.
bitki örtüsüyle kaplı grown adj.
bitki örtüsüyle kaplı grown over adj.
(çiçek, bitki) kırmızımsı renkte incarnate adj.
(bitki) yemişli cocciferous [obsolete] adj.
(bitki) olumsuz çevresel faktörlere çok dayanıklı ironclad adj.
hızlı büyüyen (bitki, ağaç) fast-growing adj.
bitki desteğinin ucunda bulunan innate adj.
(bitki gövdesi veya yaprak boşluğundaki) su rezervuarında yaşayan inquiline adj.
bitki dikimine yönelik planting adj.
yapı ve işlev açısından hayvan veya bitki formlarına benzeyen mimari işlerle ilgili organic adj.
çevresel veya fizyolojik anormalliklere bağlı bitki hastalığı ile ilgili physiogenic adj.
metabolizma düzensizliğinden kaynaklı (bitki hastalığı) physiologic adj.
metabolizma düzensizliğinden kaynaklı (bitki hastalığı) physiological adj.
bitki ile beslenen hayvan ile ilgili phytophagous adj.
(arma üzerindeki bitki tasviri) birleşik saplı slipped adj.
bereketli (bitki) proud adj.
bir bölgeye endemik bitki örtüsüne ait veya ilgili silvan adj.
çift çenekli bitki familyasına özgü spurge adj.
(bitki) kulakçığa ait veya ilgili stipulaceous adj.
(bitki) kulakçıklı stipulaceous adj.
(bitki) kulakçığa benzer stipulaceous adj.
(bitki) kulakçık üzerinde yaşayan stipulaceous adj.
(bitki) kulakçığa ait veya ilgili stipulary adj.
(bitki) kulakçığa benzer stipulary adj.
(bitki) kulakçık üzerinde yaşayan stipulary adj.