boiling - Turkish English Dictionary
History

boiling

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "boiling" in Turkish English Dictionary : 24 result(s)

English Turkish
Common Usage
boiling n. kaynama
General
boiling n. haşlama
boiling n. kaynatma
boiling adj. kavurucu
boiling adj. kızgın
boiling adj. köpüren
boiling adj. kaynatan
boiling adj. kaynar
boiling adj. çok sıcak
boiling adj. kaynayan
boiling adj. haşlayan
boiling adj. şiddetle çalkalanan
boiling adj. şiddetle dönen
boiling adv. kaynar halde
boiling adv. kaynama derecesinde
boiling adv. aşırı derecede
Technical
boiling n. kaynatma
boiling n. kaynama
boiling adj. kaynayan
Automotive
boiling n. kaynama
Food Engineering
boiling n. kaynama noktası
Archaic
boiling n. grup
boiling n. yığın
boiling n. parti

Meanings of "boiling" with other terms in English Turkish Dictionary : 189 result(s)

English Turkish
General
pan boiling n. pişirme
concentrate by boiling n. kaynatarak koyulaştırma
boiling water n. kaynar su
boiling cauldron n. kaynayan kazan
boiling oil n. kızgın yağ
boiling pan n. kaynatma tenceresi
concentrate by boiling v. kaynatarak koyulaştırmak
pour pasta into boiling water v. haşlanmış suya makarna dökmek
be boiling with anger v. sinirden kaynamak
boiling hot adj. cehennem gibi
boiling over adj. coşkun
boiling hot adj. hamam gibi
boiling up adv. fokur fokur
in boiling water adv. kaynayan suda
Colloquial
boiling cauldron n. kaynayan kazan
Idioms
boiling point n. sabrının son noktası
boiling point n. sabrının sınırı
boiling point n. geri dönüşü olmayan nokta
boiling point n. taşma noktası
boiling the ocean n. beyhude işlere girme
boiling the ocean n. olmayacak duaya amin deme
boiling frog n. kaynayan kurbağa
boiling frog n. yavaş yavaş gelişen bir durumun/problemin vahim bir hale gelene kadar kendini fark ettirmemesi/fark edilmemesi
boiling frog n. fark ettirmeden/yavaş yavaş çığırından çıkan durum
boiling frog n. hissettirmeden/alttan alta felakete götüren durum
boiling frog syndrome n. kaynayan kurbağa sendromu
boiling point n. kritik nokta
boiling point n. vahim durum
boiling point n. çığırından çıkmış bir hal
be at the boiling point v. çok kızgın olmak
keep the pot boiling v. ilgiyi canlı tutmak
keep the pot boiling v. bir şeyi sürdürmek
keep the kettle boiling v. bir şeyi sürdürmek
keep the pot boiling v. bir şeyi sürdürmek
have a low boiling point v. çabuk sinirlenmek
have a low boiling-point v. çok çabuk öfkelenmek
have a low boiling-point v. çok çabuk sinirlenmek
keep the pot boiling v. geçinip gitmek
keep the pot boiling v. ilgiyi canlı tutmak
reach boiling point v. kontrol edilemeyecek noktaya gelmek
have a low boiling point v. kolay sinirlenmek
reach boiling point v. kaynama noktasına gelmek
reach boiling point v. patlama noktasına gelmek
be boiling with rage v. küplere binmek
reach (a) boiling point v. sabrının sonuna gelmek
reach (a) boiling point v. siniri tepesine çıkmak
reach (a) boiling point v. patlama noktasına gelmek
reach (a) boiling point v. kritik noktaya gelmek
reach (a) boiling point v. vahim noktaya gelmek
reach (a) boiling point v. kontrolden çıkmak
reach (a) boiling point v. kaynama noktasına ulaşmak
reach (a) boiling point v. kontrol edilemeyecek noktaya gelmek
boiling hot expr. çok ama çok sıcak
Speaking
put the pasta in the boiling water expr. makarnayı kaynar suyun içine atın
put the pasta in the boiling water expr. makarnayı kaynar suyun içine atın
Technical
resistance to boiling aqueous solution of mixed alkali n. alkali karışımı kaynar sulu çözeltisine dayanıklılık
primary boiling n. birincil kaynama
double boiling system n. çift kaynamalı dizge
double boiling points n. çift kaynama noktaları
equilibrium reflux boiling point n. denge reflü kaynama noktası
low-boiling organic compounds n. düşük kaynama noktalı organik bileşikler
low-boiling liquid n. düşük kaynama noktalı sıvı
resistance of flat surfaces of vitreous and porcelain enamels to pure boiling citric acid n. düz camsı ve porselen emaye yüzeylerin kaynayan saf sitrik aside dayanıklılığı
film boiling n. film kaynama
rapid boiling n. hızlı kaynatma
boiling frog syndrome n. haşlanmış kurbağa sendromu
film boiling n. ince yüzey kaynama
nucleate boiling n. kabarcıklı kaynama
boiling water reactor n. kaynar su tepkimeci
matter soluble in boiling water n. kaynar suda çözünebilir madde
boiling tub n. kaynatma kazanı
boiling plant n. kaynatma tesisi
resistance to boiling citric acid n. kaynayan sitrik aside dayanıklılık
fastness kier boiling n. kazanda pişirme haslığı
boiling point n. kaynama noktası
kier boiling n. kazanda pişirme
resistance to boiling water n. kaynar suya dayanıklılık
laundering near the boiling point n. kaynama noktasına yakın sıcaklıkta yıkama
boiling chip n. kaynatma taşı
boiling range distribution n. kaynama sıcaklığı aralığı dağılımı
boiling temperature n. kaynama ısısı
boiling chip n. kaynama taşı
boiling flask n. kaynatma kabı
boiling point elevation n. kaynama noktası yükselimi
boiling-of loss n. kaynatma kaybı
boiling water absorption n. kaynar su soğurması
boiling point diagram n. kaynama noktası diyagramı
boiling fastness n. kaynatma haslığı
boiling-off loss n. kaynatma kaybı
fastness boiling n. kaynatma haslığı
boiling stone n. kaynama taşı
nature of boiling n. kaynama karakteristiği
boiling stone n. kaynatma taşı
elevation of boiling point n. kaynama noktası yükselimi
boiling temperature n. kaynama sıcaklığı
boiling of sand n. kum kaynaması
boiling flaks with conical ground joints n. konik traşlı cam bağlantılı kaynatma balon
laboratory boiling flask n. laboratuvar kaynatma kabı
final boiling point n. nihai kaynama noktası
average boiling point n. ortalama kaynama noktası
kier boiling liquor n. pişirme çözeltisi
kier boiling plant n. pişirme tesisi
boiling tub n. pişirme kazanı
boiling test n. pişirme deneyi
boiling-off loss n. pişirme kaybı
boiling-of loss n. pişirme kaybı
kier boiling n. pişirme
kier boiling fastness n. pişirme haslığı
kier boiling jigger n. pişirme jiggeri
soda boiling n. soda ile kaynatma
heating water below boiling temperature n. suyun kaynama noktası altındaki sıcaklığa kadar ısıtılması
boiling in water n. suda kaynatma
partial boiling n. yarı kaynatma
high boiling oil n. yüksek kaynama noktalı yağ
boiling-off agent n. zamk giderme maddesi
boiling off n. zamkını giderme
boiling-of-bath n. zamk giderme banyosu
boiling-off bath n. zamk giderme banyosu
resistant boiling adj. kaynatmaya karşı dirençli
high-boiling adj. yüksek derecede kaynar
Textile
kier boiling n. kazanda pişirme
fastness to boiling n. kaynatma haslığı
boiling fastness n. kaynatma haslığı
fastness to kier boiling n. kazanda pişirme haslığı
kier boiling jigger n. pişirme jiggeri
kier boiling fastness n. pişirme haslığı
kier boiling n. pişirme
kier boiling liquor n. pişirme çözeltisi
kier boiling plant n. pişirme tesisi
fast to boiling adj. kaynatmaya karşı has
resistant to boiling adj. kaynatmaya karşı dirençli
fast to boiling adj. kaynatmaya karşı dayanımlı
resistant to boiling adj. kaynatmaya karşı has
Automotive
wet boiling point n. ıslak kaynama noktası
boiling point n. kaynama noktası
boiling point n. kaynama sıcaklığı
dry boiling point n. kuru kaynama noktası
boiling the hides n. lastikleri yakma
Petrol
high-boiling liquid n. yüksek kaynama noktalı sıvı
Medical
high boiling residues n. yüksek kaynama kalıntıları
Food Engineering
boiling point n. kaynama noktası
boiling point elevation n. kaynama noktası yükselmesi
boiling house n. pişirme istasyonu
pan boiling n. pişirme
hard boiling n. yavaş pişirme
hard boiling n. zor pişirme
Gastronomy
thin-boiling starch n. sıcak suda çözünen modifiye nişasta
boiling temperature n. kaynama derecesi
pan boiling n. pişirme
boiling house n. pişirme istasyonu
hard boiling n. yavaş pişirme
hard boiling n. zor pişirme
Physics
film boiling n. film kaynama
departure from nucleate boiling ratio n. kabarcıklı kaynamadan ayrılma oranı
boiling water reactor n. kaynar sulu reaktör
boiling temperature n. kaynama sıcaklığı
boiling point of water n. suyun kaynama noktası
boiling-water reactor n. kaynar su reaktörü
bwr (boiling-water reactor) abrev. kaynar su reaktörü
Chemistry
initial boiling point n. başlangıç kaynama noktası
determination of matter extractable by boiling methanol n. ekstrakte edilebilen maddelerin kaynar metanolle tayini
boiling n-heptane n. kaynar n-heptan
elevation of boiling point n. kaynama noktası yükselimi
boiling-point elevation n. kaynama noktası yükselmesi
boiling flask n. kaynatma balonu
boiling range n. kaynama aralığı
boiling point n. kaynama noktası
boiling hydrochloric acid n. kaynar hidroklorik asit
boiling citric acid n. kaynar sitrik asit
average boiling point n. ortalama kaynama noktası
boiling-point n. kaynama noktası
Environment
boiling water reactor n. kaynayan su tipi nükleer reaktör
boiling point n. kaynama noktası
Geography
boiling point n. kaynama noktası
boiling spring lakes n. north carolina eyaletinde yerleşim yeri
boiling springs n. güney carolina eyaletinde yerleşim yeri
red boiling springs n. tennessee eyaletinde yerleşim yeri
boiling springs n. north carolina eyaletinde yerleşim yeri
boiling spring n. gayzer
boiling spring n. kaynaç
Meteorology
boiling point n. kaynama noktası
Slang
the whole boiling n. cümbür cemaat
boiling mad adj. çok kızgın
boiling mad adj. hiddetli
boiling mad adj. öfkesi burnunda
boiling mad adj. köpürmüş
boiling mad adj. tepesi atmış
boiling mad adj. tepesinin tası atmış
boiling mad adj. gözü dönmüş