caught - Turkish English Dictionary
History

caught

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "caught" in Turkish English Dictionary : 6 result(s)

English Turkish
General
caught adj. yakalanmış
Irregular Verb
caught v. catch-caught
caught v. catch fiilinin geçmiş zaman formu
caught v. catch fiilinin geçmiş zaman sıfat'-fiil formu
Colloquial
caught adj. hamile
caught adj. hamile kalmış

Meanings of "caught" with other terms in English Turkish Dictionary : 363 result(s)

English Turkish
General
getting caught n. yakalanma
be caught between two fires v. iki ateş arasında kalmak
be caught in a trap v. kapana kısılmak
be caught in a net v. ağa tutulmak
be caught v. yakalanmak
get caught v. yakayı ele vermek
be caught v. enselenmek
be caught short v. parası çıkışmamak
be caught in the rain v. yağmura yakalanmak
be caught unprepared v. hazırlıksız yakalanmak
be caught in the act v. iş üstünde yakalanmak
be caught in the act of burglary v. hırsızlık yaparken yakalanmak
get caught v. takılmak
get caught in fishing net v. ağa takılmak
be caught in flagrante v. uygunsuz vaziyette yakalanmak (cinsel ilişki vb)
be caught short v. sıkışmak
be caught v. avlanmak
be caught unawares v. gafil avlanmak
be caught short of v. yanında yeterli miktarda olmamak
be caught v. yakayı ele vermek
get caught into the nets v. ağa takılmak
be caught in a storm v. fırtınaya yakalanmak
be caught off one's guard v. hazırlıksız yakalanmak
be caught v. ele geçmek
be caught in crossfire v. çapraz ateşe tutulmak
be caught in a cleft stick v. açmaza getirmek
be caught in a cleft stick v. açmaza sürüklemek
be caught in a cleft stick v. açmaza düşmek
be caught in a cleft stick v. açmaza girmek
get caught up in a debt trap v. borç batağına saplanmak
get caught up on v. bitirilmemiş işleri tamamlamak
get caught v. yakalanmak
be caught short v. abdesti gelmek
be caught (between) v. sıkışmak
be caught on camera v. kameralara yakalanmak
be caught on camera v. kameraya yakalanmak
be caught v. paket olmak (polis tarafından)
be caught dead v. ölü olarak ele geçirilmek
be caught dead v. ölü ele geçirilmek
be caught in an impossible-to-escape situation v. kıskıvrak yakalanmak
be caught red-handed v. suçüstü yakalanmak
be caught flat footed v. kontrpiyede kalmak
get caught by a radar gun v. radara yakalanmak
be caught by the radar v. radara yakalanmak
get caught by a speed gun v. radara yakalanmak
be caught by the storm v. fırtınaya kapılmak
be caught by the storm v. fırtınaya tutulmak
be caught by the storm v. fırtınaya yakalanmak
get caught in the riptide v. ters akıntıya kapılmak
get caught with a gun v. bir silahla yakalanmak
be caught the eye of a good coach v. iyi bir antrenörün dikkatini çekmek
be caught smoking crack pipe v. taş kokain çekerken yakalanmak
be caught smoking crack pipe v. krek çekerken yakalanmak
get caught v. enselenmek
be caught smoking in bed v. yatakta sigara içerken yakalanmak
get caught in a flash flood v. sele yakalanmak
get caught by someone v. birisine yakalanmak
get caught by someone v. birine yakalanmak
have someone caught v. yakalatmak
caught in the act adj. suçüstü yakalanmış
caught in the act adj. cürmü meşhut halinde yakalanmış
wild-caught adj. doğal olarak avlanmış
freshly caught adj. yeni yakalanmış
(caught) in the act adv. cürm-i meşhut halinde
Phrasals
caught up in v. bir işe bulaşmak
caught up in v. dalmak
caught up in v. istemeyerek bir işe karışmak
caught up in v. içinde kaybolmak
be caught out v. yakayı ele vermek
caught up adj. istemeden bir işe karışma
caught up adj. istemsizce dahil olma
Phrases
caught between the devil and the deep blue sea expr. aşağı tükürsen bıyık yukarı tükürsen sakal
caught between the devil and the deep blue sea expr. iki ucu boklu değnek
caught between the devil and the deep blue sea expr. iki arada bir derede
be caught in a compromising position expr. uygunsuz durumda yakalanmak
be caught in a compromising position expr. uygunsuz pozisyonda yakalanmak
Colloquial
get caught v. hamile kalmak
be caught flat-footed v. hazırlıksız yakalanmak
be caught flat-footed v. gafil avlanmak
be caught flat-footed v. habersiz yakalanmak
be caught unawares v. boş bulunmak
be caught napping v. uyurken yakalanmak
be caught napping v. gafil avlanmak
somebody wouldn't be seen/caught dead... v. (bir şeyi) hayatta yapmamak
somebody wouldn't be seen/caught dead... v. (bir şeyi) ölürüm de yapmam/ölür de yapmaz
somebody wouldn't be seen/caught dead... v. bir şeyi hayatta yapmam/yapmaz
caught out adj. yakayı ele vermiş
caught out adj. yakalanmış
caught out adj. afişe olmuş
try not to get caught next time expr. bir dahaki sefere enselenmemeye çalış
Idioms
caught bending n. hazırlıksız yakalanma
caught bending n. savunmasız durumda yakalanma
the dog that caught the car n. boşluğa düşmüş kimse
the dog that caught the car n. bir şeyi başardıktan sonra ne yapacağını bilemeyen/boşluğa düşen kimse
be caught flat-footed v. umulmadık bir anda yakalanmak
be caught flat-footed v. beklenmedik bir anda yakalanmak
be caught flat-footed v. hazırlıksız yakalanmak
be caught flat-footed v. habersiz yakalanmak
be caught flat-footed v. şaşakalmak
be caught flat-footed v. zor/müşkül duruma düşmek/girmek
be caught flat-footed v. gafil avlanmak
be caught flat-footed v. ters tarafa yatmak
be caught in the crunch v. eli darda yakalanmak
be caught in the crunch v. (paraca) sıkışık durumda yakalanmak
be caught with chaff v. oltaya gelmek
be caught with chaff v. sazan gibi atlamak
be caught with chaff v. kolayca kandırılmak
be caught with chaff v. her söze kanmak
be caught in a cleft stick v. açmaza düşmek
be caught in the middle v. arada kalmak
be caught up in a row with v. arası açılmak
be caught up in v. aşırı ilgi duymak
be caught up in a row with v. bozuşmak
be caught up in v. bir işe takılıp kalmak
get caught up in something v. bir şeye kendini kaptırmak
be caught like a rabbit in the headlights v. çok şaşırmak
be caught/freeze like a deer in the headlights v. çok şaşırmak
be caught in a cleft stick v. çıkmaza düşmek
be caught with one's fingers in the cookie jar v. enselenmek
be caught napping v. hazırlıksız yakalanmak
be caught with one's trousers down v. hazırlıksız yakalanmak
be caught with one's pants down v. hazırlıksız yakalanmak
be caught with one's hand in the cookie jar v. enselenmek
be caught short v. elinin altında bulunmamak
be caught in the crossfire v. iki ateş arasında kalmak
get caught in the cross-fire v. iki ateş arasında kalmak
be caught between two stools v. iki işi birden yapmaya çalışırken hiçbirini başaramamak
be caught in the cross-fire v. iki ateş arasında kalmak
be caught in the middle v. iki ateş arasında kalmak
be like a deer caught in the headlights v. kımıldayamayacak kadar korkmak
be caught between two stools v. önündeki iki fırsatı da değerlendiremeyip başarısız olmak
be caught up in v. kendini vermek
be caught by the short hairs v. köşeye sıkıştırılmak
be caught on the wrong foot v. kontrpiyede kalmak
be like a rabbit caught in the headlights v. kımıldayamayacak kadar korkmak
be like a deer caught in the headlights v. korkudan donakalmak
be caught up in a row with v. kavga etmek
be caught up in a row with v. külahları değişmek
be caught short v. meteliksiz kalmak
be like a rabbit caught in the headlights v. korkudan donakalmak
be caught short v. parası yetmemek
be caught short v. parasız kalmak
be caught with one's pants down v. rezil bir durumda yakalanmak
be caught with one's trousers down v. savunmasız yakalanmak
be caught with one's trousers down v. rezil bir durumda yakalanmak
be caught with one's fingers in the cookie jar v. suçüstü yakalanmak
be caught with one's pants down v. savunmasız yakalanmak
be caught with one's hand in the cookie jar v. suçüstü yakalanmak
be caught short v. tuvaleti gelmek
be caught up in a row with v. tartışmak
be caught in a compromising position v. uygunsuz durumda (seks yaparken) yakalanmak
be caught/freeze like a deer in the headlights v. (şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmak
be caught short v. yokluğunu çekmek
be caught short v. (aniden/birden) tuvaleti gelmek
be caught like a rabbit in the headlights v. (şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmak
be caught in the crunch v. mali sıkıntılar yaşamak
be caught in the crunch v. darboğaza girmek
be caught in the middle v. aradan sıyrılırken yakalanmak
be caught off guard v. gafil avlanmak
be caught flat-footed v. ürkütülmek
be caught in a time warp v. taş devrinde/geçmişte takılıp kalmak
be caught in a time warp v. zamanın gerisinde kalmak
be caught in a time warp v. zaman durmuş olmak
be caught in a time warp v. demode kalmak
be caught in a time warp v. geçmiş bir zamanda takılıp kalmak
be caught on the hop v. hazırlıksız yakalanmak
be caught on the hop v. gafil avlanmak
be caught on the hop v. habersiz yakalanmak
be caught on the hop v. umulmadık bir anda yakalanmak
be caught on the hop v. beklenmedik bir anda yakalanmak
be caught on the hop v. şaşakalmak
be caught on the wrong foot v. hazırlıksız yakalanmak
be caught on the wrong foot v. gafil avlanmak
be caught on the wrong foot v. habersiz yakalanmak
be caught on the wrong foot v. umulmadık bir anda yakalanmak
be caught on the wrong foot v. beklenmedik bir anda yakalanmak
be caught on the wrong foot v. şaşakalmak
be caught with chaff v. kolay/hemen aldanmak
be caught with chaff v. kolayca/hemen oyuna gelmek
be caught in the crossfire v. çapraz ateşte kalmak
be caught in the crossfire v. çatışmanın ortasında kalmak
be caught off (one's) guard v. savunmasız yakalanmak
be caught off (one's) guard v. gafil avlanmak
be caught off (one's) guard v. boşluğuna/dikkatsizliğine gelmek
be caught off (one's) guard v. dikkatsiz/savunmasız bir anında yakalanmak
be caught off (one's) guard v. beklenmedik bir anda yakalanmak
be caught with your pants down v. gafil avlanmak
be caught with your pants down v. savunmasız yakalanmak
be caught with your pants down v. hazırlıksız yakalanmak
be caught with your pants down v. rezil bir durumda yakalanmak
be caught with your pants down v. yatakta yakalanmak/basılmak
be caught with your pants down v. uygunsuz bir halde yakalanmak/basılmak
be caught with your trousers down [uk] v. gafil avlanmak
be caught with your trousers down [uk] v. savunmasız yakalanmak
be caught with your trousers down [uk] v. hazırlıksız yakalanmak
be caught with your trousers down [uk] v. rezil bir durumda yakalanmak
be caught with your trousers down [uk] v. yatakta yakalanmak/basılmak
be caught with your trousers down [uk] v. uygunsuz bir halde yakalanmak/basılmak
be caught short [uk] v. olmadık bir yerde/zamanda tuvaleti gelmek
be caught short [uk] v. tuvalete sıkışmak
be caught short [uk] v. çok tuvaleti gelmek
be caught short [uk] v. acilen tuvalete gitmesi gerekmek
be caught with one's pants down v. donsuz yakalanmak
be caught with one's pants down v. savunmasız yakalanmak
be caught with one's pants down v. rezil bir durumda/halde yakalanmak
be caught with one's pants down v. utanç verici bir halde yakalanmak
be caught with one's pants down v. uygunsuz bir biçimde yakalanmak
be caught with one's pants down v. kötü yakalanmak
be caught with one's pants down v. gafil avlanmak
wouldn't be caught dead (doing something) v. (bir şeyi) hiçbir şekilde/surette yapmamak
wouldn't be caught dead (doing something) v. (bir şeyi) ölse/hayatta yapmamak
wouldn't be caught dead at (something) v. (bir şeye) asla girmemek
wouldn't be caught dead at (something) v. (bir şeye) ölse/hayatta girmemek
wouldn't be caught dead at (something) v. (bir şeyde) asla bulunmamak
wouldn't be caught dead in (something) v. (bir şeyi) ölse/hayatta giymemek
wouldn't be caught dead in (something) v. (bir şeyi) imkanı yok giymemek
wouldn't be caught dead in (something) v. (bir şeye) asla girmemek
wouldn't be caught dead in (something) v. (bir şeye) ölse/hayatta girmemek
wouldn't be caught dead in (something) v. (bir şeyde) asla bulunmamak
wouldn't be caught dead with (someone) v. ölse/hayatta (biriyle) birlikte olmamak
wouldn't be caught dead with (someone) v. imkanı yok (biriyle) birlikte olmamak
wouldn't be caught dead with (something) v. ölse/hayatta (bir şeye) sahip olmamak
wouldn't be caught dead with (something) v. imkanı yok (bir şeye) sahip olmamak
wouldn't be caught dead with (something) v. ölse (bir şeyle) görünmemek
caught bending adj. hazırlıksız yakalanmış
caught bending adj. habersiz yakalanmış
caught bending adj. gafil avlanmış
caught in the crunch adj. eli darda
caught in the crunch adj. (paraca) sıkışık durumda
caught unawares adj. hazırlıksız yakalanmış
caught unaware adj. hazırlıksız yakalanmış
caught in the crossfire adj. iki ateş arasında kalmış
caught up with something adj. kendini kaptırmış
caught short adj. meteliksiz kalmış
caught up in something adj. kendini kaptırmış
caught short adj. parasız kalmış
caught red-handed adj. suçüstü yakalanmış
caught up in something adj. (işine vb) dalmış
caught up with something adj. (işine vb) dalmış
caught bang to rights adj. suçüstü yakalanmış
caught bang to rights adj. iş üstünde yakalanmış
caught bang to rights adj. kesin kanıtla/delille yakalanmış
caught between two stools adj. iki işi birden yapmaya çalışırken hiçbirini başaramamış
caught between two stools adj. önündeki iki fırsatı da değerlendiremeyip başarısız olmuş
caught between two stools adj. iki iş arasında sıkışıp kalmış
caught flat-footed adj. gafil avlanmış
caught flat-footed adj. hazırlıksız yakalanmış
caught flat-footed adj. boş bir anında yakalanmış
caught flat-footed adj. savunmasız yakalanmış
caught in the crossfire adj. çapraz ateşte kalmış
caught in the crossfire adj. çatışmanın ortasında kalmış
caught in the crossfire adj. kavganın/tartışmanın ortasında kalmış
caught in the crossfire adj. kavganın/tartışmanın arasında kalmış
caught in the crunch adj. mali sıkıntıda
caught in the crunch adj. darboğazda
caught in the middle adj. arada kalmış
caught in the middle adj. kavganın/tartışmanın/anlaşmazlığın ortasında kalmış
caught on the hop adj. gafil avlanmış
caught on the hop adj. hazırlıksız yakalanmış
caught on the hop adj. umulmadık bir anda yakalanmış
caught on the hop adj. habersiz yakalanmış
caught on the hop adj. beklenmedik bir anda yakalanmış
caught unawares adj. gafil avlanmış
caught unawares adj. boş bir anında yakalanmış
caught unawares adj. savunmasız yakalanmış
caught unawares adj. şaşkına dönmüş
caught unawares adj. habersiz yakalanmış
caught unawares adj. beklenmedik bir anda yakalanmış
caught up with (someone or something) adj. (birinden/bir şeyden) büyülenmiş
caught up with (someone or something) adj. (birine/bir şeye) kendini kaptırmış
caught up with (someone or something) adj. (birinden/bir şeyden) etkilenmiş
caught up with (something) adj. (bir şeyle) ilgili güncelleştirmiş
caught up with (something) adj. (bir şeyle) ilgili son gelişmelerden haberdar
caught up with (something) adj. (bir şeyin) içine çekilmiş/sürüklenmiş
caught up with (something) adj. (bir şeyin) içine batmış
caught up with (something) adj. (bir şeye) kapılmış
caught with (one's) hand in the cookie jar adj. suçüstü yakalanmış
caught with (one's) hand in the cookie jar adj. iş üstünde yakalanmış
caught with (one's) hand in the cookie jar adj. kesin kanıtla/delille yakalanmış
caught with (one's) hand in the cookie jar adj. suçüstü yapılmış
caught with (one's) pants down adj. donsuz yakalanmış
caught with (one's) pants down adj. savunmasız yakalanmış
caught with (one's) pants down adj. rezil bir durumda/halde yakalanmış
caught with (one's) pants down adj. hazırlıksız yakalanmış
caught with (one's) pants down adj. utanç verici bir halde yakalanmış
caught with (one's) pants down adj. uygunsuz bir biçimde yakalanmış
caught with (one's) pants down adj. kötü yakalanmış
caught with (one's) pants down adj. gafil avlanmış
caught between the devil and the deep blue sea adv. iki ateş arasında
caught between the devil and the deep blue sea adv. kendini iki ateş arasında bulmuş
caught between the devil and the deep blue sea adv. aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık
caught between the devil and the deep blue sea adv. iki ucu boklu değnek
caught between the devil and the deep blue sea adv. iki arada bir derede kalma
caught short taken short adv. altına yapmak üzereyken
caught short taken short adv. (tuvalete) sıkışmış bir halde
caught short taken short adv. çişini/kakasını tutarak
caught short taken short adv. (tuvaletini) zorla tutarak
caught between a rock and a hard place expr. aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık
caught short expr. hazırlıksız yakalanmış
caught short expr. evlenmeden hamile kalmış
wouldn't be caught/seen dead expr. hiçbir surette (yapmama)
wouldn't be caught/seen dead expr. hiçbir şekilde (yapmama)
wouldn't be caught/seen dead expr. kıyamet kopsa bile (yapmama)
caught between the devil and the deep blue sea expr. aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık
wouldn't be caught dead expr. ölürüm de yapmam
wouldn't be caught dead expr. ölsem yapmam
wouldn't be caught dead expr. işim olmaz
(caught/stuck) between a rock and a hard place expr. aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık
(caught/stuck) between a rock and a hard place expr. iki ucu boklu değnek
(caught/stuck) between a rock and a hard place expr. iki arada bir derede kalmış
even a fish wouldn't get caught if he kept his mouth shut expr. çeneni tutarsan başın belaya girmez
even a fish wouldn't get caught if he kept his mouth shut expr. ağzını açmayanın başı derde girmez
like a rabbit (caught) in (the) headlights expr. şaşkınlık içinde
like a rabbit (caught) in (the) headlights expr. donakalmış
like a rabbit (caught) in (the) headlights expr. (şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmış
like a rabbit (caught) in (the) headlights expr. far görmüş tavşan gibi kalmış
like a rabbit (caught) in (the) headlights expr. gözüne ışık tutulmuş tavşana dönmüş
like a rabbit caught in the headlights expr. çok şaşırmış
like a rabbit caught in the headlights expr. kımıldayamayacak kadar korkmuş
like a rabbit caught in the headlights expr. korkudan donakalmış
like a rabbit caught in the headlights expr. (şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmış
like a rabbit caught in the headlights expr. far görmüş tavşan gibi kalmış
like a rabbit caught in the headlights expr. gözüne ışık tutulmuş tavşana dönmüş
like a deer caught in the headlights expr. çok şaşırmış
like a deer caught in the headlights expr. kımıldayamayacak kadar korkmuş
like a deer caught in the headlights expr. korkudan donakalmış
like a deer caught in the headlights expr. (şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmış
like a deer caught in the headlights expr. far görmüş tavşan gibi kalmış
like a deer caught in the headlights expr. gözüne ışık tutulmuş tavşana dönmüş
Speaking
would not be caught dead (doing something) v. (bir şeyi) hiçbir şekilde/surette yapmamak
his father caught them together expr. babası onları beraber yakalamış
they caught the man who did it expr. bunu yapan adamı yakaladılar
it caught my attention expr. dikkatimi çekti
you caught me at just a bad time expr. çok kötü bir anda yakaladınız beni
what caught my eye expr. gözüme çarpan/takılan
my zipper got caught on my necklace expr. fermuarım kolyeme sıkışmış
I caught him in bed with another girl expr. onu yatakta başka bir kızla yakaladım
I caught the last bus expr. son otobüsü yakaladım
somebody would not be caught dead expr. (bir şeyi) hayatta yapmamak/giymemek/olmaz
cannot be caught expr. yakalanamaz
got caught up expr. (bir işe vb) dalmak
Law
be caught red-handed v. cürmü meşhut halinde yakalanmak
be caught on the very act v. suç üstünde yakalanmak
caught in the act adj. cürmümeşhut
Automotive
get caught speeding v. hız yaparken yakalanmak
Traffic
be caught in traffic v. trafiğe takılmak
be caught in a traffic jam v. trafiğe yakalanmak
get caught in traffic jam v. trafiğe yakalanmak
Sport
c & b (caught and bowled) n. kriket oyununda yakalama ve yuvarlama
Slang
be caught masturbating v. mastürbasyon yaparken yakalanmak
be caught v. piyastos olmak
be caught short v. hazırlıksız yakalanmak
be caught short v. parasız anına denk gelmek
be caught short v. evlilik dışı hamile kalmak
be caught short v. evli değilken hamile kalmak
be caught short v. evlenmeden hamile kalmak
be caught short v. gayrimeşru hamile kalmak
be caught short [uk/australia] v. (tuvalete) sıkışmak
be caught short [uk/australia] v. çok tuvaleti gelmek
be caught short [uk/australia] v. acilen tuvalete gitmesi gerekmek
get caught in 4k v. suç üstü yakalanmak
caught short adj. tuvaleti gelmiş
caught short adj. tuvalete sıkışmış