takılmak - Turkish English Dictionary
History

takılmak



Meanings of "takılmak" in English Turkish Dictionary : 67 result(s)

Turkish English
General
takılmak stick around v.
takılmak lock v.
takılmak be attached v.
takılmak twit v.
takılmak be fastened v.
takılmak tease v.
takılmak razz v.
takılmak lock on v.
takılmak lark v.
takılmak hook v.
takılmak stick v.
takılmak chaff v.
takılmak haunt v.
takılmak dabble v.
takılmak hobnob v.
takılmak chip v.
takılmak lodge v.
takılmak jam in v.
takılmak kid v.
takılmak sport v.
takılmak lark around v.
takılmak banter v.
takılmak rib v.
takılmak jam v.
takılmak rot v.
takılmak get caught v.
takılmak lark about v.
takılmak wedge v.
takılmak guy v.
takılmak go round with v.
takılmak jolly v.
takılmak be affixed v.
takılmak josh v.
takılmak rag v.
takılmak frequent v.
takılmak hitch v.
takılmak hang out v.
takılmak seize v.
takılmak crack a joke v.
takılmak impose oneself on v.
takılmak catch v.
takılmak put in v.
takılmak jest v.
takılmak seise v.
takılmak tarry v.
takılmak bang v.
takılmak ride v.
takılmak spruce v.
Phrasals
takılmak attach oneself to v.
takılmak trip up v.
takılmak hold out v.
Colloquial
takılmak chill v.
takılmak joke v.
takılmak mess about v.
takılmak screw around v.
takılmak kick it v.
takılmak fool about v.
takılmak fool around v.
takılmak pal around v.
Idioms
takılmak pull leg v.
takılmak pull somebody's leg v.
Technical
takılmak trip v.
takılmak snag v.
Slang
takılmak max out v.
British Slang
takılmak take the piss v.
takılmak take the mickey v.
takılmak bugger about/around v.

Meanings of "takılmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 382 result(s)

Turkish English
General
kafasına takılmak prepossess v.
ayağı takılmak trip v.
ağa takılmak get caught into the nets v.
ayağı takılmak stumble on v.
birine takılmak (şaka) poke fun at v.
ağa takılmak get caught in fishing net v.
kafasına takılmak obsess v.
orada burada takılmak consort v.
birlikte takılmak hang together v.
birine takılmak (şaka) mess with v.
peşine takılmak tag after v.
peşine takılmak tail v.
peşine takılmak tag behind v.
başıboş takılmak bum around v.
aklına takılmak be obsessed by v.
birlikte takılmak hobnob v.
peşine takılmak tag along v.
ayağı takılmak stumble v.
akla takılmak stick in (one's) mind v.
entel takılmak associate with intellectuals v.
birine takılmak joke with v.
peşine takılmak tag along after v.
peşine takılmak tag along with v.
birine takılmak pull someone's leg v.
aklına takılmak obsess v.
birlikte takılmak keep company with v.
kafasına takılmak fester v.
peşine takılmak tag along behind v.
şaka yollu takılmak tease v.
akla takılmak stick in (one's) mind and bother v.
takılmak (makine) seize v.
peşine takılmak dog somebody's steps v.
trafiğe takılmak be stuck in traffic v.
oltaya takılmak bite the bait v.
oltaya takılmak take the bait v.
boş boş takılmak wander about v.
kafasına göre takılmak have one's way v.
-e takılmak fasten upon v.
-e takılmak fasten on v.
peşine takılmak trail along after v.
birisine takılmak make sport of someone v.
gözüne takılmak catch someone's eye v.
trafiğe takılmak be stranded in traffic v.
trafiğe takılmak get/be stranded in traffic v.
birine takılmak tease someone v.
probleme takılmak linger on a problem v.
bunalım takılmak pretend to be depressed v.
yanlış insanlarla takılmak hang with the wrong people v.
takılmak (makine) seise v.
bütün gün bilgisayarda takılmak be on the computer all day v.
soruda takılmak get stuck on the question v.
topuğu bir yere takılmak catch a heel v.
gümrükte takılmak be stuck in customs v.
engele takılmak face an obstacle v.
engele takılmak have an obstacle v.
engele takılmak stumble v.
(birine) takılmak tease v.
pazar günü evde takılmak hang around at home on sunday v.
birlikte takılmak hang out together v.
serum takılmak be put on a drip v.
sonuna takılmak tail v.
ucuna takılmak tail v.
arkasına takılmak tag v.
peşine takılmak tag v.
(aklı) takılmak abstract v.
(birine) (şaka yollu) takılmak rally v.
neşeli bir tavırla takılmak badinage v.
zihnine takılmak nag v.
aklına takılmak nag v.
gereksiz detaylara takılmak nitpick v.
gereksiz detaylara takılmak nit-pick v.
peşine takılmak trail v.
(birileriyle) takılmak hang v.
boş boş takılmak vege out v.
ayağı takılmak offend [obsolete] v.
(sevgili olarak) birlikte takılmak bear company v.
başka şeyin üzerine asılmak veya takılmak üzere tasarlanmış tie-on adj.
Phrasals
(ortamda) takılmak hold out v.
dostça takılmak put on v.
boş boş takılmak mooch around (somewhere) v.
sahnede veya konuşurken bocalamak/takılmak/söyleyeceğini unutmak/kaçırmak/atlamak go up v.
sahnede veya konuşurken bocalamak/takılmak/söyleyeceğini unutmak go up v.
(birine bir şey hakkında) takılmak chide (one) for (something) v.
(birine bir şey hakkında) takılmak chide someone for something v.
boş boş takılmak muddle about v.
aylak aylak takılmak muddle about v.
miskin miskin dolanmak/takılmak muddle about v.
boş boş takılmak muddle around v.
aylak aylak takılmak muddle around v.
miskin miskin dolanmak/takılmak muddle around v.
birisiyle takılmak hook up with v.
biriyle takılmak hang out with v.
birinin peşinden gitmek/peşine takılmak trail behind someone v.
bir şeye takılmak trip on something v.
biriyle takılmak hook up with someone v.
bir şeye takılmak trip over something v.
bir ortama takılmak hang out v.
bunalım/mutsuz takılmak mope around v.
ile takılmak consort with v.
sürekli bir yere takılmak hang out v.
-ile takılmak run around with someone v.
ucuna takılmak impale on v.
(çalı/diken) bir şeye takılmak catch onto something v.
(romantik olarak) peşine takılmak call on v.
(birileriyle) takılmak pal around with someone v.
biriyle takılmak run with v.
biriyle/bir şeyle takılmak run with someone or something v.
şıp diye takılmak snap on v.
kolayca takılmak snap on v.
tık diye takılmak snap onto (something) v.
aklına takılmak stick in v.
bir şeye takılmak stick in something v.
biriyle/bir grupla takılmak take up v.
biriyle/bir grupla takılmak 16. take up with v.
birine şaka yollu takılmak josh around v.
(bir şeye) ayağı takılmak tumble on (something) v.
(bir şeyde) takılmak stumble over (something) v.
(bir şeyi) söylerken takılmak stumble over (something) v.
hain (kimselerle) takılmak swim with (someone) v.
tehlikeli (kimselerle) takılmak swim with (someone) v.
güvenilmez (kimselerle) takılmak swim with (someone) v.
şeytanlık peşinde koşan (kimselerle) takılmak swim with (someone) v.
sakin sakin takılmak breeze along v.
-e takılmak alight upon v.
-e takılmak alight on v.
-e takılmak alight upon v.
-e takılmak alight on v.
ile birlikte takılmak associate with v.
bir şeye/gruba/kuruluşa takılmak attach oneself to something v.
bir şeye takmak/takılmak attach to something v.
devamlı barlarda takılmak bum around v.
devamlı gece kulüplerinde takılmak bum around v.
(biriyle) orada burada/sağda solda takılmak bum around (with someone) v.
-e takılmak catch onto v.
bir şey hakkında (birine) takılmak chide for v.
(bir şey) boğazına takılmak choke on (something) v.
biriyle takılmak consort with someone v.
(biriyle) takılmak consort with (one) v.
birine/bir şeye takılmak fall over someone or something v.
birine/bir şeye takılmak fasten upon someone or something v.
birine/bir şeye takılmak fasten on someone or something v.
(biriyle) takılmak fool around with (someone) v.
'-e takılmak fool with v.
(birine) takılmak fool with (someone) v.
(biriyle) fütursuzca/dikkatsizce takılmak fool with (someone) v.
biriyle/bir şeyle birlikte takılmak go about with someone or something v.
biriyle/bir şeyle birlikte takılmak go around with someone or something v.
(biriyle) birlikte takılmak go about with (someone) v.
(biriyle) takılmak hang out with (one) v.
(biriyle) takılmak hang with (one) v.
biriyle takılmak hang with someone v.
(birine) takılmak jest with (one) v.
(biriyle) birbirine takılmak joke around with (one) v.
(birine) takılmak joke around with (one) v.
(birine bir şeyle) ilgili takılmak josh (one) about (something) v.
(birinin) peşine takılmak latch on to (someone) v.
peşine takılmak latch onto v.
peşine takılmak latch on to v.
(birinin/bir grubun) peşine takılmak latch onto (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) takılmak mess about with (someone or something) v.
(biriyle) takılmak chum (around) v.
(birine/bir şeye) takılmak pick on (someone or something) v.
(birine) takılmak/sataşmak play with (one) v.
(boş bir yerde) takılmak rattle around (something or some place) v.
(boş bir yerde) takılmak rattle around in v.
(biriyle) takılmak roll with (someone) v.
ile takılmak screw around with v.
(biriyle/bir şeyle) boş boş takılmak screw around with (someone or something) v.
(biriyle) takılmak screw around with (someone) v.
ayağı (birine/bir şeye) takılmak stumble on (someone or something) v.
ayağı (birine/bir şeye) takılmak stumble upon (someone or something) v.
(birinin) peşine takılmak tag along after (someone) v.
(birinin) peşine takılmak tag along behind (someone) v.
(birine) takılmak toy with (someone) v.
(birinin/bir şeyin) peşine takılmak trail after (someone or something) v.
peşine takılmak trail after v.
peşine takılmak trail behind v.
(birine/bir şeye) ayağı takılmak trip on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) ayağı takılmak trip over (someone or something) v.
(bir şeye) takılmak tumble upon (something) v.
Colloquial
bir yerde takılmak hang around v.
biriyle takılmak hang around v.
peşine takılmak bird-dog v.
kuyruğuna takılmak bird-dog v.
alışveriş merkezinde takılmak hang out at the mall v.
arkadaşlarla takılmak hang out with friends v.
arkadaşlarla takılmak hang around with friends v.
boş boş takılmak veg out v.
çevirmeye takılmak got stopped in a spot check v.
gece kulübünde takılmak hit up the clubs v.
gözü takılmak can't help looking at v.
gözüne takılmak catch someone's eye v.
internette takılmak surf the net v.
trafiğe takılmak get stuck in the traffic v.
trafiğe takılmak hit a traffic jam v.
boş boş takılmak crap around v.
(birine/bir şeye) şaka yollu takılmak goof on (someone or something) v.
birine şaka yollu takılmak goof on someone v.
şaka yollu takılmak goof on v.
buluşup takılmak hook up v.
(biriyle) takılmak mess around (with someone) v.
(biriyle) günlük takılmak mess around (with someone) v.
(birine) takılmak mess around (with someone) v.
(biriyle) takılmak mess about (with someone) v.
(biriyle) günlük takılmak mess about (with someone) v.
(birine) takılmak mess about (with someone) v.
(biriyle) takılmak monkey around (with someone) v.
(biriyle) günlük takılmak monkey around (with someone) v.
(birine) takılmak monkey around (with someone) v.
(birine) takılmak monkey with (someone) v.
kızlarla takılmak hang out with girls v.
rahat takılmak take it easy v.
önüne gelenle yatıp kalkmak/takılmak be anyone's v.
(birine takılmak) kafa yapmak be kidding v.
ile boş boş takılmak dilly-dally with v.
ile (sağda solda) takılmak dilly-dally with v.
ile (orada burada) takılmak dilly-dally with v.
amaçsızca takılmak fanny about [uk] v.
'-e takılmak get tied up v.
(biriyle) takılmak hit it up (with someone) v.
(birine) takılmak mess with (someone) v.
arkadaşı olarak takılmak pal up v.
(birine) takılmak razz (one) v.
(birine) takılmak rib (one) v.
Idioms
orada burada takılmak bum around with (one) v.
(bir şeye) takılmak/kafayı takmak be down with (something) v.
(biriyle) takılmak/samimi olmak be down with (something) v.
(bir noktada) takılmak/takılıp kalmak be stuck on v.
(şaka yollu) birine takılmak mess about with v.
düşüp kalkmak/oynaşmak/takılmak mess about with v.
arkadaşı olarak takılmak pal up with someone v.
birileriyle takılmak pal around with somebody v.
birine takılmak play tricks on someone v.
birisiyle takılmak go around with someone v.
birlikte takılmak keep company with v.
birinin gözüne takılmak catch someone's eye v.
başkasıyla takılmak/yatmak mess around with somebody v.
birisiyle takılmak hang around with someone v.
birisine takılmak pull one's leg v.
biriyle takılmak hang out with somebody v.
biriyle buluşmak/takılmak hook up with someone v.
birine takılmak make cracks about someone v.
birine takılmak pull pranks on someone v.
gözüne takılmak light on v.
gözüne takılmak catch the eye of somebody v.
gözüne takılmak get someone's eye v.
gözüne takılmak catch somebody's eye v.
gözüne takılmak light upon v.
ilk engele takılmak fall at the first hurdle v.
kuyruğuna takılmak be sitting on your tail v.
kafasına göre takılmak let one's hair down v.
kafasına göre takılmak play the field v.
sürekli aynı yere takılmak prop up the bar v.
peşine takılmak tail after v.
(göz/bakış) takılmak light upon v.
yeni nesil gibi takılmak down with the kids v.
yeni nesille takılmak down with the kids v.
(göz/bakış) takılmak light on v.
(birinin) kafasına çok takılmak live in (one's) head rent-free v.
(birinin) kafasına çok takılmak live rent-free in (one's) head v.
biriyle/bir şeyle boş boş takılmak dilly-dally (around) with someone or something v.
biriyle/bir şeyle (sağda solda) takılmak dilly-dally (around) with someone or something v.
biriyle/bir şeyle (orada burada) takılmak dilly-dally (around) with someone or something v.
kötü insanlarla takılmak get into bad company v.
kötü insanlarla takılmak get into bad company v.
kötü insanlarla takılmak keep bad company v.
aklına takılmak get under (one's) skin v.
kötü insanlarla takılmak keep bad company v.
(birine) takılmak give (someone) a ribbing v.
son engele takılmak fall at the final hurdle v.
son engele takılmak fall at the last hurdle v.
(birinin) aklına takılmak come back to haunt (one) v.
(birinin) aklına takılmak return to haunt (one) v.
(birine/bir şeye) takılmak take the mike (out of someone or something) v.
birine/bir şeye takılmak take the rise out of someone/something [uk] v.
(birinin) kuyruğuna takılmak be (sitting) on (one's) tail v.
(bir şeyde) takılmak be stuck on (something) v.
aklı (birine/bir şeye) takılmak be wrapped up in (someone or something) v.
(birinin) gözüne takılmak catch (one's) eye v.
birinin gözüne takılmak catch someone's eye v.
birinin gözüne takılmak catch the eye of someone v.
gözüne takılmak catch eye v.
(birinin) gözüne takılmak catch the eye of (someone) v.
birinin peşine takılmak dog somebody's footsteps v.
aklına takılmak get under skin v.
aklına takılmak get under somebody's skin v.
aklı/kafası (birine/bir şeye) takılmak have (someone or something) on one's mind v.
aklı/kafası (birine/bir şeye) takılmak have (someone or something) on the brain v.
aklı/kafası (birine/bir şeye) takılmak have (someone or something) on the brain v.
bir şey aklına takılmak have something on your mind v.
(birine/bir şeye) takılmak make sport of (someone or something) v.
(insanlarla) takılmak mix and mingle v.
-e takılmak poke borak at [dated] [australia/new zealand] v.
(birine/bir şeye) takılmak poke fun at (someone or something) v.
ayrıntılara takılmak put too fine a point on it v.
aklına takılmak return to haunt v.
bir engele takılmak run into a brick wall v.
akla takılmak stick in mind v.
aklına takılmak stick in your mind v.
Trade/Economic
gümrüğe takılmak be stuck in customs v.
gümrük engeline takılmak not go through customs v.
gümrüğe takılmak be detained by customs v.
mallar gümrüğe takılmak be stuck in customs v.
mallar gümrüğe takılmak be detained by customs v.
(mallar) gümrüğe takılmak (goods) delay in customs v.
Politics
bürokrasi engeline takılmak encounter a bureaucratic obstacle v.
Technical
metal parçaları takılmak üzere kesilmemiş ahşap dipçik blank n.
ucuna takılmak tail v.
Traffic
trafiğe takılmak be caught in traffic v.
trafiğe takılmak be stuck in traffic v.
Marine
arka takılmak (gemi) rig [obsolete] v.
Fishery
balık ağına takılmak gill v.
(balık) oltaya takılmak strike v.
Football
direğe takılmak hit the woodwork v.
direğe takılmak bounce off the goal post v.
Slang
birileriyle takılmak için gidilen mekan meat rack n.
(birine) takılmak break (one's) balls v.
(birine) takılmak break (someone's) balls v.
şaka yollu takılmak rag about v.
ağır abi gibi takılmak act like a big shot v.
ağır abi gibi takılmak act like hot shit v.
ağır abi gibi takılmak play the big shot v.
ağır abi takılmak play the big shot v.
ağır abi takılmak act like hot shit v.
ağır abi takılmak act like a big shot v.
ağır takılmak play the big shot v.
amaçsızca takılmak mess around v.
arkadaşlarla takılmak be chilling with your posse v.
biseksüel takılmak swing both ways v.
boş boş takılmak frack off v.
beraber takılmak hang with v.
bir yerlere takılmak jack around v.
boş boş takılmak fuck off v.
boş boş takılmak frack (fuck) v.
beraber takılmak hang out with v.
ile takılmak hang out with v.
ile takılmak hang with v.
kafasına göre takılmak veg out v.
meth takılmak tweak (rap slang) v.
manüel takılmak jack off v.
mantar takılmak shrooming v.
lezbiyen takılmak lez out v.
kul takılmak play the big shot v.
lsd takılmak drop acid v.
kokain takılmak do some blow v.
tek tabanca takılmak hang out on one's own v.
uyuşturucu takılmak do dope v.
uyuşturucu takılmak do drugs v.
(uyuşturucu vb) takılmak catch a buzz v.
(birine) takılmak yank (one's) crank v.
uyuşturucu takılmak do the drug thing v.
uyuşturucu takılmak goof v.
(birine) takılmak bust (one's) ass v.
(birine) takılmak bust (one's) balls v.
birine biri/bir şey hakkında takılmak rag out v.
birbiriyle takılmak screw around v.
biriyle takılmak sack up v.
(eşinin dışında) biriyle takılmak screw around (with somebody) v.
birine takılmak pull someone's pisser v.
(biriyle) takılmak sack up with (one) v.
aylak aylak takılmak hang out v.
(birine) takılmak bust (one's) stones v.
(birlikte) takılmak chill out v.
(bir şeyle) ilgili şaka yollu takılmak rag about (something) v.
British Slang
amaçsızca takılmak fanny about/around v.
amaçsızca takılmak piddle about v.
amaçsızca takılmak arse about /around v.
avare avare takılmak play silly buggers v.
avare avare takılmak play silly beggars v.
aylak aylak takılmak muck around v.
aylak aylak takılmak muck about v.
boş boş takılmak mooch v.
boş boş takılmak fart about/around v.
boş boş takılmak fart arse about v.
boş boş takılmak dilly-dally v.
boş boş takılmak dick around v.
boş boş takılmak doss around v.
boş boş takılmak dick about v.
çok içmek/takılmak cane it v.
fazla/ağır takılmak smack out v.
esrar takılmak chong it v.
eks takılmak pill it v.