cleft - Turkish English Dictionary
History

cleft

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "cleft" in Turkish English Dictionary : 13 result(s)

English Turkish
Common Usage
cleft adj. yarık
General
cleft n. çukur
cleft n. derin ve aşılamaz görüş ayrılığı
cleft v. yarmak
cleft adj. ayrık
cleft adj. çatlak
Anatomy
cleft n. nörosinaptik aralık
Veterinary
cleft n. at toynağı ile topuğu arasındaki boşluk
cleft n. atın bilek kıvrımında çatlak
Astronomy
cleft n. yıldız grubu
Botanic
cleft v. bitki gövdesine (aşılık filiz) yerleştirmek
cleft adj. (bazı yapraklar) girintileri merkezin yarısına kadar uzanan
Agriculture
cleft n. cep

Meanings of "cleft" with other terms in English Turkish Dictionary : 72 result(s)

English Turkish
General
cleft graft n. kalem aşısı
cleft stick n. zor durum
cleft stick n. çıkmaz
cleft palate n. yarık damak
cleft foot n. çift tırnaklı ayak
cleft lip n. tavşan dudağı
cleft lip n. tavşandudağı
cleft lip n. yarık dudak
natal cleft n. kıç çatalı
intergluteal cleft n. kıç çatalı
cleft chin n. çene gamzesi
cleft stick n. eskiden koşucuların mesaj taşımada kullandıkları ucu yarık sopa
be caught in a cleft stick v. açmaza düşmek
be caught in a cleft stick v. açmaza girmek
be caught in a cleft stick v. açmaza sürüklemek
be caught in a cleft stick v. açmaza getirmek
Phrases
an apple cleft in two n. bir elmanın iki yarısı
Idioms
be caught in a cleft stick v. açmaza düşmek
be caught in a cleft stick v. çıkmaza düşmek
be in a cleft stick v. iki arada bir derede kalmak
be in a cleft stick v. zor bir durumda olmak
be in a cleft stick v. sıkıntılı bir durumda olmak
be in a cleft stick v. çıkmazda olmak
be in a cleft stick v. açmazda olmak
in a cleft stick expr. açmazda
in a cleft stick expr. çıkmazda
in a cleft stick expr. zor durumda
Medical
anal cleft n. anal yarık
natal cleft n. anal yarık
gluteal cleft n. anal yarık
cleft palate surgery n. damak yarığı cerrahisi
cleft palate n. damak yarığı
cleft lip surgery n. dudak yarığı cerrahisi
bilateral cleft lip/palate n. bilateral yarık dudak/damak
gluteal cleft n. glüteal yarık
anal cleft n. glüteal yarık
natal cleft n. glüteal yarık
natal cleft n. her iki gluteal bölge arasında tabanına anüsün açıldığı yarık
gluteal cleft n. her iki gluteal bölge arasında tabanına anüsün açıldığı yarık
anal cleft n. her iki gluteal bölge arasında tabanına anüsün açıldığı yarık
bilateral second branchial cleft cyst n. iki taraflı ikinci brankiyal yarık kisti
olfactory cleft n. olfaktör yarık
orofacial cleft n. orofasiyal yarık
cleft palate n. sağ ve sol damak bölümlerinin birleşmemesi nedeniyle meydana gelen konjenital damak yarığı
rathke's cleft cyst rupture n. rathke kesesi kisti rüptürü
synaptic cleft n. sinaptik yarık
unilateral cleft lip/palate n. unilateral yarık dudak/damak
cleft formation n. yarık oluşumu
cleft lip and palate and lacrimal duct anomalies n. yarık dudak-damak ve lakrimal kanal anomalileri
cleft lip n. yarık dudak
cleft palate n. yarık dudak
cleft lips/palates n. yarık dudak/damak
cleft palate n. yarık damak
marching cleft n. yürüyen yarık
median cleft lip/palate v. median yarık dudak/damak
Anatomy
urogenital cleft n. vulvada dış dudakların arasındaki yarık
pudendal cleft n. vulvada dış dudakların arasındaki yarık
Psychology
synaptic cleft n. sinaptik boşluk
Pathology
cleft-footed adj. çatal tırnaklı
Marine Biology
branchial cleft n. brankial yarık
gill cleft n. solungaç yarığı
branchial cleft n. brankial kleft
pharyngeal cleft n. faringeal yarık
visceral cleft n. faringeal kleft
Botanic
two-cleft adj. iki eşit parçalı
Agriculture
cleft graft n. kalem aşısı
cleft grafting n. yarma aşı
cleft grafting n. yarma aşı tekniği
cleft graft v. kalem aşısı yapmak
Linguistics
cleft sentence n. ayrık tümce
pseudo-cleft sentence n. sözde ayrık tümce
Meteorology
frost cleft n. don çatlağı